3 harfli vakası

Bir gün evdekilerle televizyon seyrederken gece simsiyah giyimli biri odaya girdi ve sonra çıktı. Onu da ancak ben gördüm. Başka bir günde yine sabah namazını kılıp bitirdim ayrı odaya geçerken önümden 10-15 cm boyunda siyah bir şey geçiyordu dışarı kapıya doğru. Çok net gördüm, ayakları yere değmiyordu, havada gidiyordu.

Bir gün Kuran okurken uykum geldi ve gözüm yumuldu, çok korkunç bir ses adımı söyledi ve uyandım. Sonra gece yine korka korka uzanmıştım odaya biri geldi. Başımın üstünde durup tiz şekilde bir şeyler söylüyordu. Korkarak yorganı başıma çektim. Sesinden dişi cin olduğu bildim. Sabah ezanı ile gitti. Ben yatarken birçok kere siyah çarşaflı yüzü kapalı bir dişi cin üzerime geliyordu. Nefesini bile yanımda duyuyordum. Sabahları birkaç kez gözümü açtığımda başımın üzerinde hala şeklinde duman renginde 4-5 genç cinler görmüştüm, benim uyandığımı görüp kahkaha çekiyorlardı.

Bir gün, günlük iş buldum evde olmadım.

Gece hemen cinler başımın üzerinde durup "sen evde yokken evdekileri kendi tarafımıza çektik" diyordu.

Bir yaz vakti tatil için başka yere gittik.

Ve yine bir grup bana "seni izliyoruz nereye gitsen bile" dedi. Bu arada namaz kılarken sanki biri beni iterdi, arkadan çekerdi veya yanımdan siyah bir şey geçerdi. Artık namaz kılmıyordum.

Hatta gece yine uzanmıştım. Sonra birisi bana tokat attı. Yani insan eli gibi değildi tüm yüzüme vurmuştu. Araştırdım uyumadan önce Ayet-el Kürsi okuyordum. Bunlardan cindar birine bahsettim. O bana dedi ki; "evde her odada yüksek sesle Ayet-el Kürsi oku". Ben dediğini yaptım ve son odada birisi penceremi var gücüyle vuruyordu ama okumaya devam ettim ses kesildi. O insan bana "bıraktığım namazı yeniden başlaman lazım" dedi. Aylar sonra ilk defa rahat uyudum. Yeniden namaza başladım. Sonra sürekli dua zikir ediyordum ve yavaş yavaş kendime geliyordum.

En sonda şunu söyleyeyim ki Ayet-el Kürsi okudum uzandım. Yarı uyku ile uyanıklık arasında idim. Gece bir de gördüm ki genç bir kız cin dışarı kapıdan girdi aynanın karşısından geçti ve aynada görüntüsü yok idi. Siyah çarşaflı genç kız idi. Başına gül çelengi takmıştı. Üzerime geldi ama bana dokunmaya bir az mesafe kalmış sanki kimse onu arkaya iteliyordu. O ama vaz geçmiyordu, dönüp yine üstüme gelince birisi onu geri püskürtürdü. Bu hal 3 defa tekrar oldu ve kız gitti. Üzerinden yıllar geçti, sşimdi çok şükür iyiyim. Hiçbir şeyim yok. Paylaştığınız için teşekkür ederim.

CİNLERİ ARAŞTIRDIKTAN SONRA...

Merhabalar. Hikayeye nereden başlayacağımı bilemiyorum. İlk olarak bir kuzenim var paronormal meselelere meraklı. Sürekli olarak bana cinler hakkında araştırma yapan hacı, hoca kanalları videolar arattırıyordu. Ne yalan söyleyeyim cinler hakkında olan videoları, korku ve merakla izliyordum bende. Bu böyle süre süre bende bir anda kendimi bu meseleleri araştırırken buldum. Artık o bana bende ona bulduklarımızı atıyor, aramızda yorumlar yapıyorduk.

Bu arada ikimizin yaşı da otuzun üzerinde. Odama çekilmiş bu tür şeyler izliyordum. Odamın kapısı açık ve antreye bakıyor. Sonra bir ara gözüm seyirdi. Antreden sanki bir şey geçiyordu. Ancak ekrana çok bakmaktan olabilir diyerek geçiştirdim. Bu bir kaç kere tekrarlayınca izlediğim videolardan dolayı psikolojik olarak etkilenmiş olabilirim diye düşündüm. Sonra böyle böyle günler sürerken artık iyice hissetmeye başladım. Mesela Tuvalete mutfağa giderken sanki biri bir adım arkamda gibiydi ama ben hala her şeyin izlediklerimden etkilendiğim için kaynakladığını düşünmeye yoruyordum.

Bir gün lavaboya giderken bir şey yanımdan son sürat geçti.

Benim boylarımda ve bembeyaz. Hani uçak kalkarken camdan baktığınızda tam uçak ivmesini aldığında baktığınız her şey silikleşir ya aynı o süratle geçiyordu. Görüntü beyaz ve silik. Bu olayı benimle fark eden bir de aileden birisi daha vardı. Ondan bahsetmek istemiyorum. Artık iyice belirgin olmaya başladı. Ancak yavaş yavaş insan silüetine dönmeye başlamıştı. Uzun boylu, belden aşağısı silik ve bembeyaz bir erkek. Artık iyice korkmaya başladım. Yalnız kalmaya korkuyor ve yattığımda hep kabusla uyanıyordum. Ancak bir gece ışığı kapayıp yatağa uzandım. Gözlerimi bile kapamadan bir şey yanımda belirdi. Yemin ederim ki korku filmlerinde kadın cinleri anlattıkları aynı görüntü...

Çarşaflı uzun boylu ,yüzünü göremiyorum, sağa sola dönemiyorum. Sadece yan gözle bakıyorum fakat bakamıyorum. Yani tek gördüğüm heybetli kadın ve siyah çarşaflı. Okumaya başladım. Kıpırdayamıyorum sonra kayboldu. Aileden bir kişi daha gördüklerimi görüyor demiştim. O arada o kadının benim odama girdiğini görmüş o. Ben iyice aklımı oynatacak gibi oldum. Tabi yaşadıklarımız sadece görüntü değildi. Kendine açılan ışıklar, gece yarısı elektrikli fırının yanması, böyle bir sürü olay yaşadık. Yaşça büyük bir arkadaşım var. Sadece ona açılmaya karar verdim.

Arkadaşın kızı bunlara benzer sorunlar yaşamıştı.

Neredeyse memlekette ne kadar hoca varsa kızını göstermek için dolaşmıştı. Yani konu hakkında bilgiliydi. Bana yardım etse etse Murat abi yardım eder dedim. Durumu anlattım. Cinler hakkında. Yalan söylediğimi, şaka yaptığımı sandı. Biliyordu bu konularla dalga geçtiğimi ve ilgilendiğimi. Zor bela inandırdım. Bir gün ve saat ayarladık. Buluşup beni hocaya götürdü. Hoca sıkıntımı ve ev sakinleri hakkında sorular sordu. Bazı işlemlerden sonra (anlatmak istemiyorum) evde 2 adet cin olduğunu birinin kadın ve birinin erkek olduğunu söyledi. Aynen bizde bir kadın ve bir erkek görüyorduk. Bazı işlemler yapmamı ve kağıda yazdığı duayı evde onları gördüğümüz alanlara asmamız gerektiğini söyledi. Eve geldim. Bu arada ailemle yaşıyorum.

Annem, babam kardeşlerim. Sonra odama girdim ki ne göreyim odam duman içinde. Göz gözü görmüyor. Yemin ederim ki sanki odada ateş yakılmış. Başıma bir ağrı girdi anlatamam. Kesin cinler izin vermiyor dedim. Hocanın dediklerini yaptım. O günden sonra ne gördüm ne duydum. Yani Allaha şükür kayboldular. Biliyorum o duayı astığım yerden söker sökmez geri gelecekler.

HIZIR YARDIMIMA GELDİ

Ben bursa da yaşayan biriyim. 99 depreminden sonra çalıştığım fabrika bizi işten çıkartmak zorunda kaldı. Evliydim, 2 çocuğum vardı. İş bulamıyordum ve ramazan başlamıştı. Paramız bitmiş ne yapacağımızı bilemiyorduk. Eşim beş vakit namazını kesinlikle bırakmazdı. Ben ise cumadan cumaya kılardım ramazanın 13. günü evde her şey bitmiş, sadece tarhana çorbasıyla oruç tutuyorduk ve o gün yine eşim çorba yapmıştı. İftara saatine 1 saat kalmış ekmek alıp yiyecek paramız kalmadı. Eşim bana hiç durmadan "Git ekmek al." diyordu ama ben eşime diyemiyordum param yok diye...

Bir eksik da içimden dua ediyordum. "Allah'ım ne olur bana bir kapı aç. Ekmek yiyelim diye defalarca dua ediyordum." Bir anda kapının zili çaldı. Açtım kapıyı. Benim ablamın 75 yaşında olan kayın babasıydı. Hızlı bir şekilde "Çabuk bu parayı al. Ablan gönderdi. Ben gidiyorum." deyip hızla çıktı gitti. Bir kelime bile konuşamadım sonra eşime "Bu Mehmet amca bizim evi nasıl buldu? Ablam para göndermiş. Bu adam bizim evimizi bilmiyor ki. " dedim.

Çünkü hiç gelmemişti ve para 50 milyondu aldım.

Biz o zaman 6 milyona kadar geliştle çalışıyorduk ve ramazanı o parayla rahat bir şekilde geçirdik. Sonra ben iş buldum. Çalışmaya başladım. Kurban bayramında tüm kardeşlerim ve ablam köyümüzde toplandık. Ablama olan borcumu verme fırsatım oldu. "Abla." dedim. "Bana ramazan da Mehmet amcayla göndermiş olduğun şu 50 milyonu al." dedim. Ablam bir anda şaşırdı. "Ben sana para göndermedim, o nerden çıktı?" dedi. Ben ablamı almak istemedi diye düşündüm.

Zorla üzerine attım sandım şaka yaptığını. Ablam yemin etti. "Ben sana para göndermedim." diye. Ablam bizim köyümüze yakın bir köyde evliydi. Kayınbabası da oradaydı ve ben ablamla beraber onların köyüne gittim ve Mehmet amca ya durumu anlattık. Mehmet amca dedi ki: "Ben senin evini bilmem, damını bilmem. Zaten gelmek istesem de bulamam. Ben sana para getirmedim. " dedi. Ablamla beraber birbirimizin yüzüne bakıp döndük kaldık ve bu gelen Hızır'dı. Sonradan bizim jeton düştü.

instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın.