@emrah
|
Sizlere benim ve çocuğumun başından geçen bazı olayları anlatacağım. Çocuğum doğduğunda her şey yolundaydı. 5 yaşına kadar da öyle devam etti. Fakat 5 yaşına gelince bana acayip rüyalarından ve benim bilmediğim görmediğim arkadaşlarından bahsetmeye başladı. Önce çocuktur dedim ve nihayetinde bu yaşlarda hayal gücü çok yüksek olur. Durumun üzerine pek düşmedim. Oğlum şöyle rüyalar anlatıyordu birkaç tanesini paylaşayım. Gece uyanıp odasından yanıma geldi bir gün. Sonra uyandım ben de "ne oldu oğlum niye uyandın?" dedim. "Korktum anne rüya gördüm." dedi. "Ne gördün?" dedim. "Ben bir bahçede oturmuştum, sen bana yemek vermiştin yiyordum ama sonra yemeğin içinden böcekler çıktı o böcekler beni kovaladı" dedi. O gün benimle uyumak istedi. Başka bir gün de yine gece yanıma geldi. Bu sefer de yaratık gördüğünü onu kovaladığını söyledi. İzlediği çizgi filmlere falan çok dikkat ediyordum yanlış bir şey asla izlemiyordu ve neden sık sık böyle şeyler gördüğüne anlam veremiyordum. Bir gün odasındayken oyun oynuyordu, kapının önünden geçerken sesini duydum. Yani sesi çok korkmuş bir şekilde cılız geliyordu. Dinledim kapı yarı aralıktı. Karşısında biri var gibi boş duvara bakıyor oraya doğru özür diliyordu. "Tamam bir daha söylemem kimseye" diyordu ama gözleri dolu dolu ağlamak üzere. Sonra hemen girdim içeri "ne oldu oğlum" dedim. Sarıldı ağlamaya başladı. Ama anlatmadı, korktum dedi neyden korktuğunu bir türlü söylemedi. O günde yine kâbuslar gördü benimle yattı. Babası da şaşırıyordu tabi böyle olması için gözüken de bir sebep yoktu. Neyse dedik biraz daha devam ederse bir uzman yardımı alırız artık. Aradan 1 ay geçti ben gece uyandım oğluma bakmak için odasına gittim ama şok oldum odada yoktu çünkü. Diğer odalara baktım lavaboya baktım yok kendi odama tekrar döndüm, bir de oraya bakayım diye bu sefer benim yerimde yatarken gördüm onu. Sonra sabah sordum "Benim yatağıma mı geldin?" diye "hayır ben gelmedim sen getirmedin mi beni?" dedi. Ben de korkmasın diye "Evet ben getirdim" dedim geçiştirdim. Bu gariplikler arttı ondan sonra. Kendi kendine konuşmaları devamlı korku dolu olması ağlayacak gibi olması kâbusları... Ne yaptıysak düzelmedi. Bir pedagog ile görüştük sonra. Ama ondan da bir çare bulamadık. En son bu işin hocalık olduğunu anladım o da şöyle oldu. Eşim henüz gelmemişti oğlum ve ben vardık. O salonda resim yapıyordu, bende mutfakta yemek yapıyordum yemeği koydum ocağa, oğlumun yanına bakmaya gittim. Sonra resim defterinin bir sayfası açıktı orayı boyuyordu bu sırada diğer sayfasına gözüm ilişti. Böyle Arapçaya benzer yazılar değişik semboller vardı. "Oğlum bunu kim yaptı?" dedim. "Ben yapmadım anne bilmiyorum" dedi. Sordum ama bir çocuğun bunu yapabilmesi imkânsız ve bildiğiniz değişik bir alfabe bu. Çocuk daha Türkçe yazmayı bilmiyor bunu nasıl yazsın. Hemen eşimi aradım durumu anlattım sen böyle bir şey yazdın mı deftere diye yok dedi. Gelince de gösterdim. Ne yazdığını da anlayamadık hemen bir hoca bulduk 2 gün sonra eşim oğlum ben hocanın yanına görüşmeye gittik. Sonra hoca muska yazdı "çocuğun kıyafetine iğne ile tuttur bunu belinden yukarıda olacak şekilde" dedi. Ve çocuğu rahatsız eden cinlerin olduğunu söyledi. Biz eşimle çok korktuk zaten. Hoca ben söylemeden olanları anlattı zaten "yine tekrarlarsa geri gelirsiniz" dedi. Tamam dedik teşekkür edip çıktık. Sonra neyse eve geldik 1 hafta falan hiçbir sorun yaşamadık. 1 haftanın sonunda gece yarısı bir tıkırtı duydum. Eşim uyuyordu onun uykusu daha ağır. Kalktım bakmak için oğlum mu uyandı acaba diye odasına baktım odasında yok. Kalbim deli gibi çarpmaya başladı yine korkudan. Belki yine benim odamdadır diye geri geldim orda da yok. Hızlı hızlı odalara baktım kapılarının arkasına falan. En son salona girdim. Işığı açtım. Oğlum masada oturuyor önünden resim defteri elinde kalem bir şeyler yazıp çiziyor oğlum "ne yapıyorsun bu saatte hem de karanlıkta?" dedim. "Anne bak ben ne çizdim" dedi. Yanına gittim deftere baktım yine o Arapça yazılar bir çocuğun asla yapamayacağı semboller, "oğlum ne bunlar" dedim korkuyla sonra baktım oğlum yok. Bağırarak eşime seslendim. Sonra tir tir titriyordum. Kriz geçiriyordum sanki eşim gelmedi ama o kadar bağırmıştım ki duymaması imkânsız. Işık kapandı aniden. Salonun ortasında kaldım. Hayatımda yaşadığım en korkunç gündü. Kıpırdayamadım korkudan ve etraftan sesler gelmeye başladı oğlumun sesi; "anne bak ben ne çizdim, anne bak ben buradayım" diyordu ses. Sağa sola bakıyordum karanlıkta bir şey de göremiyordum. Sonra ışık açıldı hemen eşimi uyandırdım oğlumun odasına koştuk oğlum uyuyordu. Ağlamaya başladım. Sonra eşime her şeyi anlattım. Sonra defterdeki şeyleri gösterdim. Ertesi gün sabahtan hiç vakit kaybetmeden hocaya yine gittik defteri de götürdüm bu sefer anlattım gösterdim her şeyi. Hoca baktı "sandığımdan daha kötü" dedi. Bize biraz beklememiz gerektiğini söyledi. Başka bir hoca geldi. İkisi beraber konuştular ve dediler ki "çocuğu burada uyut işlem yapmamamız gerekiyor, uyumazsa görür korkar" dediler. Sonra uyutmak için babası ile ben saatlerce uğraştım çükü alışkın değil kendi odasında bile zor uyuyor. Uğraştık uğraştık en sonunda uyudu. Sonra çocuk uyuyunca onlar da işlemini yaptı. O kadar çok şey yaptılar ki hangi birini anlatayım. Okumalar yakmalar suya batırmalar bir sürü şey. Onlar her bir şey yaptığında oğlumun sıçradığını fark ediyordum. İşlemler yaklaşık 5 saat falan sürdü. Sonra uyandırdık oğlumu. Artık bir şey olmaz Allah'ın izniyle dediler. Babasıyla bana da muska verdiler. Allaha şükür o günden sonra bir şey yaşamadık. Rabbim kimseye yaşatmasın. instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın.
|
0% |