instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın.

Benim hikayem de herkese ders olacak cinsten. Nerden başlayacağımı bilemiyorum. Her şey o kadar karışık ki en sade şekliyle anlatmaya başlayacağım. Öncelikle adım Nihal. Ben bir dershaneye gidiyordum. Dershanede de samimi olduğum 3-4 arkadaşım vardı. Bir ders çıkışı caddede turlarken canımız sıkıldı ne yapsak ne yapsak diye düşünürken arkadaşlardan biri (onun da adı Yağmur.) Bir falcıya gidelim hadi dedi. Hepimizin de ilgisini çekti 4 arkadaş falcıya gitmeye karar verdik. Bizim tanıdığımız bir falcı yoktu ama yağmurun varmış. "Hangi kafede, nerde?" dedik. "Kafede değil, evinde bakıyor." dedi.

Evine mi gideceğiz kadının?" dedim "Evet." dedi. Zaten tanıyormuş sorun olmayacağını söyledi. "Peki." dedik gittik. 40 dk falan yürümüşüzdür. En sonunda sarı renkli bir apartmanın önüne geldik. Yağmur: "Burası." dedi. Girdik binaya. En üst kata çıktık kapıyı çaldık. 30 yaşlarında bir kadın açtı kapıyı. Yağmuru tanıdığı için içeri buyur etti bizi. Biraz oturup soluklandık sonra kahve yaptı hepimize ve sırayla bakmaya başladı. İlk Yağmur'a baktı. Hem fincan vardı önünde hem de tarot kartları. İkisine birden bakıyordu.

Sanıyorum çoğu şeyi bildi.

Kızlar şok olmuştu çünkü. Sıra bana geldi. Açtı kartları fincanı da aldı önüne anlatmaya başladı. Benim ilkokul aşkımdan tutun da en son ki deneme sınavından düşük aldığıma kadar her şeyi bildi. Daha önce fal baktırmıştım ama hiç böyle bakan görmemiştim. Ağzım açık dinledim kadını. Annemi babamı tarif etti tip olarak. Şaştım kaldım. Yani bu kadar şeyi bilmesi imkansız. Evimize kamera taksa bu kadar olur yani. Gelecekle ilgili söylediği şeyler beni korkuttu ama. Mahalleden çok samimi bir arkadaşım vardı. Onunla aramızın bozulacağını söyledi. Buna çok şaşırmıştım. Çünkü aramızdan su sızmazdı. Her şeyimi paylaşırdım. Çok iyi anlaşırdık.

Vakit bile verdi hatta. "1 aya kadar aranız bozulacak." dedi. Neyse oradan çıktık. Güya kafamız dağılsın diye gelmiştik ama kafam allak bullak olmuştu. Dediklerini düşündüm hep. Kızlarla ayrılıp eve geldim sonra. Bu olayın üzerinden 3 hafta geçti. Falcının dedikleri bir bir çıktı. Tabi arkadaşımla da aram bozuldu. Dedikleri çıkınca ben bu olayı daha çok kafama taktım. Yine gitmek istedim. Yağmur'a da söyledim. Kabul etti. Yine gittik. Bu sefer sadece ikimiz vardık. Kadın yine baktı aynı şekilde. Bir sürü şey söyledi yine.

Geçmiş, gelecek, şimdiki zaman...

Sonra fal mevzusu bitince sordum. "Abla bu kadar şeyi nasıl biliyorsun? Ben hiç senin gibi falcı görmedim." dedim. Güldü. "Bana bildirenler var." dedi. "Nasıl yani bildirenler?" dedim. "O'nlar işte anla." dedi. Beynimden vuruldum sanki. Bildiğiniz cinleri kastediyordu. Hem korktum hem de meraklandım. "Nasıl başladın peki abla?" dedim. "Benimkisi çocukluktan. Sonra da kendimi geliştirdim." dedi. Bu arada kadının bir gözü normaldi ama diğer gözü dönüyordu sürekli.

Yanlış anlamayın. Elbette bir engel durumu da olabilir ama çok korkunçtu aslında. Yağmur olmasa hayatta tek başıma gidemezdim. Neyse fal bitti, sohbet bitti. Biz de kalktık. Kalkmadan kadın benim numaramı istedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Versem bir türlü, vermesem bir türlü. Ayıp olmasın diye verdim sonra. Eve geldim. Aradan 2-3 gün geçti. Bir telefon. Açtım falcı kadın. "Efendim abla." dedim. "Rüyana geldi mi?" dedi. "Ne geldi mi abla? Anlayamadım." dedim. "Cinler geldi mi?" dedi. Bir süre dondum, bir şey diyemedim. Sonra gece gördüğüm rüyalar aklıma geldi. Tam hatırlayamıyordum ama kabuslarla dolu bir geceydi. Buz gibi oldum o an. "Sen nereden biliyorsun abla? Ne oluyor?" dedim. "Yanıma gel anlatacağım." dedi. "Tamam, Yağmur'a söylerim. Beraber geliriz." dedim. "Olmaz, tek gel." dedi. Elim ayağım birbirine dolaştı. Çok korktum. Dedim ya Yağmur olmasa gidemezdim diye. Şimdi gitmek zorundaydım işte. Bir cesaret kalktım gittim.

Eve girdiğimde masanın üzerine değişik şeyler hazırlamış.

Şöyle söyleyeyim. Hepsi de bilinen eşyalar ama çok değişik. Mesela mum var. Hepimiz mumun ne olduğunu biliyoruz ama çok farklı şekilde ve renkte mumlar. Anlatması zor gerçekten. Yakmış o mumları. Garip bir duman ve koku var evde. İyice korktum bunları görünce. Bana bakıp "Korkma, otur." dedi. Geçtim oturdum. Dizlerimin titremesine engel olmaya çalışıyordum. "Bak sana her şeyi açıkça anlatacağım ama korkmak yok." dedi. Böyle dedikçe daha çok korkuyordum. "Artık söyleyin." dedim. "Cinlerimden biri sana aşık oldu. Vazgeçmiyor. Bütün gün uğraştım olmadı. Cinler aşık olursa ölümü göze alır." dedi. Tansiyonum düştü. Gözlerim kararıyordu. Fark etti, su getirdi. Biraz kendime gelince şimdi ne yapacağım?" dedim. "Basit değil ama çözümsüz de değil." dedi. "Bir hoca var hüddamları var ama yurt dışında. O gelene kadar beklemek zorundayız." dedi. Duyduklarım karşısında ne diyeceğimi, ne yapacağımı şaşırdım." Ağlayarak evden çıktım.

Eve geldim direk odama geçtim. Bu olanlar bir kabus olsun istiyordum. Annem halimden şüphelendi tabi. Ona da anlattım o yüzden. Annem de çok korktu ve evine gittiğim için de çok kızdı. O gece rüyamda düğünüm oluyordu. Çok etkilendim o rüyadan. Çok gerçekçiydi. Yanımda genç biri vardı. Sürekli yanımdaydı. Onunla evlendiğimi anlıyordum o an. Bildiğiniz davullu zurnalı bir düğün. Evlendiğim kişi bana yüzük takıyor. Hatta küçük geliyor zorla takmaya çalışıyor o acıyı hissettim gerçek gibi. Parça parça hatırlıyorum bir anlam bütünlüğü yok. Kına yakıyorlar. Kına da bir değişik çamur gibi. Uyandım sonra. Gözümü açtığımda "Oh rüyaymış." dedim. O an ellerime bakmak geldi aklıma. Rüyamda kına sürülmüştü çünkü.

Avuçlarıma bir baktım ikisinde de kına var.

Çığlık çığlığa kalktım yataktan. Annem koştu hemen. "Ne oldu?" diyordu annem ama ben konuşamıyordum. Yani bir türlü kelimeler çıkmıyordu ağzımdan. Ellerimi gösterdim. Annem de şaşırdı. Babam evde yoktu o zaman. Elimi yüzümü yıkadı. Su içirdi. Biraz sonra konuşacak hale geldim. Rüyamı ve elimdeki kınayı söyledim. "Çabuk bana falcının numarasını ver." dedi. Verdim aradı. Ağzına ne geliyorsa saydı sövdü. "Sen kimsin benim kızıma ne yapmaya çalışıyorsun?" diye. Kadın da yurt dışındaki hocadan bahsetti yine. O gelince halledeceğiz diye.

Sonra annem yine kızdı. "Sana güvenmiyorum bulduğun hocaya niye güvenecekmişim?" dedi kapattı telefonu. Haklıydı. Hocaya nasıl güvenecektik? Annem kendisi hoca bulacağını söyledi. Annem işe el atınca öyle rahatladım ki. Kendimi güvende hissettim. Aradı sordu. Bir hoca buldu sonunda. Onunla görüşmeye gittik. O da falcı kadının dediğini söyledi. Bana bir cinin aşık olduğunu anlattı ve dedi ki: "Yapacağım işlem 3 gün sürecek. Birinci gün kötü geçecek bunu baştan söyleyeyim." dedi. Yazdı, çizdi. Bir sürü şey yaptı. Sonra eve geldik. Hakikaten ilk gece çok kötü geçti. Uyumak için yatağıma uzanmıştım. Annem geldi. "Beraber yatalım mı? Korkarsın yoksa." dedi. "Çok iyi olur anne." dedim. Annem yanıma uzandı. Sarıldım ona.

O da çocukluğumda olduğu gibi başımı okşadı.

"Anne çok korkuyorum." dedim. Korkma ben buradayım." dedi. Anneme sarılmış o şekilde uzanırken annemin çok sıcak olduğunu fark ettim. Annem hep buz gibidir normalde. Yaz kış üşür. Sıcacıktı ama. "Anne sıcacıksın. Normalde hep üşürdün." Dedim ve o an hiç atlatamayacağım bir travma yaşadım. Çok korkunç kalın bir ses " Ben ateştenim sıcak olurum." dedi. Tüm gücümle çığlık atarak kendimi yataktan attım. Annemle babam girdi içeri ışığı yaktılar. Ben ağlıyordum. Sabaha kadar uyumadan hep birlikte beklemeye karar verdik. Beraber bekleyince onlarda bazı şeylere şahit oldular. Odada gölgeler, tuhaf anlaşılmayan sesler, cama kapıya tıklatmalar, kendi kendine açılan çeşmeler...

Sabaha kadar dua okuduk. Hayatımın travması oldu o gece. Çok kötüydü. İşlem üç gün devam etti. Diğer günler böyle büyük sıkıntılar yaşamadım. 3 günün sonunda da her şey halloldu. O falcı kadın annemin söylediklerinden dolayı bize kinlendi iyice. Bana tehdit mesajları, küfürler, hakaretler... "Seni öldüreceğim, cinlerimin kölesi olacaksın." gibi bir sürü tehditler. Bunları da hocaya söyledim. Koruma yaptı. "Kesinlikle bir şey yapamaz. Merak etme." dedi. Dediği gibi de oldu. Allaha çok şükür bu sıkıntılar bitti. Bir daha falmış, falcıymış, kahveymiş, tarotmuş yanından bile geçmedim. Çok büyük ders aldım çünkü. Aman sizlerde bu işlerden uzak durun. Ben çok kötü şeyler yaşadım, siz yaşamayın.

instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın.