@emrah
|
Bundan 2 yıl önce evimiz belediye tarafından istimlak edildi. Yol geçirmek için. Ben o evde doğup büyüdüm. O evde babamı kaybettim. Neyse biz evi boşalttık. Bir ev bulana kadar kiraya geçtik. Kiraya geçtiğimiz ev eski evimizin Lamba açıktı. Günün yorgunluğundan mıdır bilmem, hemen uyumuşum ya da ben öyle sandım, bilmiyorum kapının sertçe çarpmasıyla birden yerimden sıçradım. Uyku sersemliğiyle etrafıma bakınıyordum. Bilgisayar açık, müzik çalmaya devam ediyordu. Ekranın verdiği ışık odayı aydınlatıyordu. Lamba patladı herhalde, o ses de oydu diyerek dikkatli bir şekilde Baktığımda lamba sağlamdı. Yerimden kalkıp lambayı yaktım, yandı. Çok fazla uykum olduğundan bu konuyu hiç umursamadım. Mutfağa gidip bir bardak su içip hemen odaya geri döndüm. Bilgisayarı kapatıp yatağa geçer geçmez uyumaya başladım. Rüyamda eski yıkılan evimizin yepyeni bir şekilde durduğunu gördüm. Evimiz tek katlı müstakil bir evdi. Dedemden kalma eski bir evdi ama ben o evin yepyeni halini görüyordum. "Bu nasıl olur, yıkılmıştı bu ev? Buradan yol geçecekti." diyerek eve doğru yöneldim. Evin kapısına geldiğimde kapı açıktı ve babamı evin içinde bulunan koridorda gördüm. Koridordan geçip oturma odasına geçti. Ben de peşine evin Yaklaşık 80 yaşlarında, suratında meymenet olmayan, kambur, 1.50 boylarında, elinde eski mi eski bastonu bulunan bir kadın bana dik dik bakarak bir şeyler söylüyordu ama ne dediğini anlamıyordum. Çünkü sadece ağzı hızla kıpırdıyordu. Ben kadına dikkat kesilmişken kadın birden arkasını dönüp koridorun sonunda bulunan yatak odasına hızla gitti. Ben botlarımı çıkarıp içeri oturma odasına hızla geçtim. Babam bir kanepede oturuyordu. İçeride 50'li yaşlarda kapalı kilolu bir kadın da babama göre sağ da bulunan kanepede oturuyordu. Ben içeri girdiğimde kadına yakın olacak şekilde babamın bulunduğu kanepeye oturdum. Kadına "Burada ne işiniz var? Bu ev belediye tarafından satın alındı. Yol geçecekti, size mi satıldı burası?" diyerek hesap sorar şekilde kadına çıkışıyordum. Babam eliyle dizime dokundu "Sakin ol." diyerek telkinde bulundu. Ben de sakinleşip kadına tekrar döndüm. "Evet, bu sorularıma bir cevap verin." dedim. Kadın: "Bu ev hep bizimdi. Biz hep buradaydık." dedi. Ben gülümseyerek "Nereden sizindi abla? Daha bir kaç ay önce biz yaşıyorduk." dedim. Sözümü bitirdiğimde içeri neredeyse ben boylarda, kapalı zayıf bir kız elinde tepsiyle girdi. Elindeki tepside 3 adet çay vardı. Kız beyaz elbise giymişti. Bence çok güzel bir fiziği vardı. Gözleri de çok güzeldi. Yemyeşil gözleri ve delici bir bakışı vardı. Sürmeli gözleri... Ben kıza bakarken önce babama çayını alması için tepsiyi uzattı. Sonra da bana ben çayı almak için uzandığımda istemsizce ayaklarına gözlerim kaydı. Bu kızın ayakları tersti. Büyük bir soğukkanlılıkla çayı tepsiden alıp önceden öneme koyulan sehpanın üzerine bıraktım. Çaktırmadan kadının ayaklarına baktım. Onunkilerde tersti. Göz ucuyla babamın ayaklarına baktım. Onunkiler normaldi. Kız çay servisinden sonra odadan çıktı. Ben babama "Hadi baba, kalkalım hadi baba, kalkalım." desem de babam oturduğu yerden kalkmıyordu. Onu kolundan çeke Küfür ederek tekrar yattım ama yok. Yine o uyku felci durumuna girermiş gibi olup tekrar kalktım. Birkaç kez bu olay tekrarlandığında bilgisayarı tekrar açıp müzik dinlemeye başladım. Öylece de bilgisayar başında uyumuşum. Sabah alarmın sesiyle uyanıp hemen işe gittim. Gün içinde de dün yaşadığım olayları hiç düşünmedim. Akşam olduğunda tekrar müzik eşliğinde yatağıma uzanıp yattım. Günün yorgunluğundan da hemen uyumuşum ama rüyamda yine aynı rüyayı gördüm. Tek farkı şuydu. İçeride olanların ne olduğunu biliyordum. Babam içeri girdiği için onu oradan çıkarmak amacıyla giriyordum her seferinde. Her seferinde diyorum. Çünkü bu rüyayı bir hafta boyunca her gün gördüm. Bu ne kadar mümkün bilmiyorum ama her gün aynı rüyayı Elini dizime koydu. Koyar koymaz ayağa kalkarak bütün gücümle o kadına Sadece ağzını oynatıyordu çünkü. Yerinden kalkarak mutfağa gitti. Ben de onun odasında Tekrardan uyumaya çalıştım, çok geçmeden de uyumuşum. Ertesi gün annemi arayıp eve çağırdım. "Akşam eve gel." dedim. "Evde Sanırım saat 1'di. Sessizce eve girdim. Annemi uyandırmamak için odama geçtim. Üstümü değiştirdim yatmak için hazırlanıyordum. Tuvalete gidip geldim. Odaya geri girdiğimde bana arkası dönük bir kız gördüm. Saçları beline kadar uzanıyordu lambayı yakmak için elimi lambanın düğmesine bastım ama lamba yanmadı. O varlığa bakakaldım. Neydi bu ve bana neden oluyordu? Kız bana dönerek hızla suratıma yakınlaştı. Aramızda bir karış mesafe kala bana ağza alınmayacak küfürler etmeye başladı. O kadar hızlı küfrediyordu ki anlatamam. Sonra birden kayboldu. Ben odamda kalakalmıştım. Neydi bu şimdi diye olduğum yere çömeldim. Sigarama uzanıp bir sigara yaktım. Bir nefes aldım. "Hay anasını ya ben bunları neden yaşamıştım?" "Bir şey mi içtin sen?" dedi. "Yok" dedim. "Tamam, ben okuyayım sana." dedi. Okudu. Sonra ertesi gün "Ben çevremize bir sorayım belki bildikleri bir hoca vardır." dedi "Ben de tamam sor bakalım. Varsa hafta sonu gideriz." dedim. bir yanımda hiç gitme taraftarı değildi. Çoğu hoca para talep ediyor diye duymuştum daha önceleri. Para karşılığı yapan bence şarlatanın tekidir. Hala daha düşüncem aynı. Neyse sık sık kâbuslar görür olmuştum. Annem çok hoca buldu ama hepsi dudak uçurtan paralar istiyordu ve ben de öfkeyle "Onlar hoca değil." diyordum. Gitmiyordum. Zamanla azaldı kâbuslar. Son bir yıldır da hiç bir olay yaşamıyorum. Ben bu olayları yaşarken çok sevdiğim bir kız vardı. Birbirimizi çok seviyorduk ama 1 yıl önce ayrıldık. Sizin videolarınızı izledikçe kafamda düşünceler oluşmaya başladı. Acaba bunun sevdiğim kızla bir ilgisi ne bileyim ya da başka bir şeyle ilgisi var mı diye bunun cevabını hiç bir zaman öğrenemeyeceğim sanırım. instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın. |
0% |