Herkese selamlar beni dinleyenler için öncelikle şunu söylemek istiyorum. Olayın yaşandığı yer bizim köyümüze yakın bir köy. Ancak ismini vermeyeceğim. Çünkü orada yaşayanlar bu olayın yayılmasını istemiyor. Olay bana göre çok korkunç ilk öğrendiğimden beri etkisinden çıkamadım. Sizinle de paylaşmak istedim. Bu köy bizim köyümüze arabayla yarım saatlik bir mesafede. Bu olay gerçekleşeli 20 seneye yakın bir zaman geçmiş. Bu köyde yaşayan Fatma isminde bir kız varmış. Kızın babası ölmüş, annesi ile birlikte yaşıyormuş.

Hayvancılıkla uğraşıyorlarmış. Bir gün koyunlarını otlatmış, evine dönüyormuş. Yolda gelirken yanında bir araba durmuş. Kıza bir adres sormuşlar. O da tarif etmiş ama gitmemişler. Amaçları aslında koyun çalmakmış. Kız şüphelenmiş korkmaya başlamış. Adamlar arabadan inmiş. Koyunlardan birini arabaya atmaya çalışmış. Bu esnada kız karşı koymak için uğraşmış.

Arabanın kapısından tutmuş.

Adamlar basmış gaza, sanırım kızı ezmişler. Öldüğünü anlayınca da arabadan inmişler. Kızı da arabaya koymuşlar. Ormanlık bir alana götürüp cesedi yok etmek için yakmışlar. Sonra Jandarma günlerce aramış. En son kızın sürüklendiği anlaşılmış. Ayakkabısının teki bulunmuş ve yanarak öldüğü anlaşılmış. Annesi kahrolmuş. Yani üzüntüsünden yemeden içmeden kesilmiş. 2 ay sonra da annesi de ölmüş.

Kızın o yakıldığı ormanda ise garip şeyler olmaya başlamış. Örneğin; Hayvan otlatmaya gidenler ya da domuz avlamaya gidenler orada nedensizce ateş yandığını görüyorlarmış. Bazen de çığlık sesleri duyuyorlarmış. Köylü bu durumdan korkmaya başlamış. Başlarda ne olduğunu anlayamadıkları için muhtar ve birkaç kişi bu işi öğrenmek için o ormana gitmiş yanlarına da silah almışlar. Gezmişler ormanı. Gerçekten de yanan ateşi görmüşler ateşin başına gitmişler. Söndürmek için ne kadar taş toprak atsalar da ateş sönmemiş.

Korkmuşlar dua okumuşlar o sırada da yine kız çığlığı duymuşlar.

Ses yardım edin diye bağırıyormuş. Sesin geldiği tarafa doğru gitmişler. Silahlarını hazırlamışlar ama onlar gittikçe ses daha da uzaklaşmış. Sesi bulmayacaklarını anlayıp geri dönmüşler. Geri döndüklerinde de ateşi sönmüş olarak bulmuşlar. Bu olay bu çevrede yayıldı , merak edip gidenler oldu. Herkes de aynı şeyleri söyledi.

Ancak bir kişi var ki o herkesten farklı şeyler yaşadı. Hem de hak etti. Şimdi o olayı anlatıyorum hak etti deyişime hak vereceksiniz. Biz köyün gençleri oturduk bir gün bu olay hakkında konuşuyoruz. Aramızda da Mehmet diye biri var. Gaddar Mehmet derler çocuğun lakabı yani gerisini siz düşünün. Ne insana ne hayvana kimseye acımaz. Gaddar Mehmet bu konuyu konuştuğumuz zaman o ölen kıza küfürler etti. O kadar vicdansız biri ki abuk sabuk konuşmaya başladı. "Kız hak etmiştir, geberdiyse ne yapalım?" gibi konuştu.

Hepimiz kızdık tabi. Tüylerim diken diken oldu.

Bu kadar rahat konuşabilmesi karakterini bildiğimizden bizi pek şaşırtmadı ama üzüldük. Sonra dedi ki "Ne ateşi, ne yangını? Yok öyle bir şey. Uyduruyorlar. Kızın hortlayacak hali yok ya." diye dalga geçti. Bizde dedik ki "Madem inanmıyorsun git sende o ormana. Gelince bize anlat var mı yok mu?" Nasıl gülüyor arsız arsız. "Giderim ne olacak?" dedi. Birkaç gün sonra gitti. Biz o gün toplandık onun dönmesini bekledik. Acaba gitti mi ne yapıyor ne oldu diye çok meraktaydık. Planlarımıza göre hava kararmadan gelmiş olacaktı. En geç saat 5 te. Ama saat 7 oldu hala gelmedi. Biz de endişelendik, ailesine haber verdik. "Mehmet o köyün ormanına gitti daha dönmedi." dedik. Babası annesi bize kızdı, oğullarından pek farkları yok onlarında. "Sizin yüzünüzden gitmiştir o.

Benim oğlum akıllıdır, yoksa gitmezdi. Ne dediniz de kandırdınız oğlumu?" diyorlar. Güler misin ağlar mısın? Sonra neyse biz durumu açıkladık ama hala inanmıyorlar. Bizim ailemiz de karıştı olaya. İki dakikada köy birbirine girdi. Panikle Mehmet'in peşine düştüler. Muhtar arabasına aldı. Mehmet'in ailesini ormana onu aramaya gittiler. Jandarmaya da haber verdiler Bizde haber bekliyoruz gerçekten korkmaya başladık ya bir şey olursa diye. Geç vakit oldu gidenlerde dönmedi. Evlerimize gittik çaresiz. Ertesi gün Mehmet'i buldular getirdiler. Ama Mehmet çok kötü bir durumdaydı. Konuşmadı ilk önce.

Ailesi de hiçbir şey demedi.

Birkaç gün sonra Mehmet'i görünce sıkıştırdık "Anlat ne oldu?" diye. O zaman anlattı. Ormana girmiş. Dolaşmış bir şey olmamış. Döneceği sırada az önce geçtiği yerde ateş yandığını görmüş. Ateşin başında da bir kız varmış. Ama üstü başı yanıkmış. Saçları kaşları kirpikleri yokmuş. Her yeri yanıkmış yani. Suratı derisi çok korkunçmuş. Yüzünün bir tarafı da simsiyahmış yanmaktan. O bunu görünce bayılmış baygın halde bulmuşlar. Mehmet'in durumu bununla da bitmedi. Uyurken "Anne geliyor, anne burada, geldiler." diyormuş sürekli. Mehmet için hoca getirdiler. Hoca ne dedi ne yaptı oralarını bilmiyorum ama Mehmet hala düzelmiş sayılmaz.

instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın.