@emrah
|
instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın. Benimde bir hikayem var anlatmak isterim. Öncelikle adım Mehmet Bursa'da yaşıyorum. Evliyim ve bir tane oğlum var. Mutlu bir hayatım var şükürler olsun. Aslında cinler çocukluktan beri hep hayatımda vardı. Varlıklarını ve nasıl musallat olduklarını bilirdim. Her zaman bu konuda dikkat eden birisiyim. Benim bir hobim var; Definecilik. Bu hobiye de çocukken köyde çobanlık yaparken amcaoğlumla bulduğumuz gümüş bizans paraları yüzünden heves sardım. O zamanlar 13 yaşındaydım. O günden sonra zaman zaman bu işi yapan büyüklerimin yanında gitmeyi başladım ve bende de o heves heyecan başladı. Ben öyle çok paralar bulayım zengin olayım diye deli gibi dağ bayır gezen takıntılı bir defineci değilim. Allaha şükür maddi durumum iyi. Her zaman Allah'tan hayırlısını dilerim. Tabi eğer bir gün definecilikte de bir şey bulacaksam Allah'tan hayırlısını isterim. Hayır getirmeyecekse Allah'ım nasip etmesin. Bir gün yine bizim köyün dağlarında tek başıma elimde cihazım sırtımda çantam geziyordum. Dağ havası bana çok iyi geliyor. Cihazla geziyor, sinyal verdiği yerleri eşiyor tektekçilik yapıyordum. Değerli değersiz eski paraları arıyordum. Böyle böyle gezerken bayağı bir tepeye doğru çıkmışım. Bir yerde çok güzel bir sinyal aldım. Çok derin değildi. Tek başımaydım ve hava çok sıcaktı. Heyecanla o yeri kazmaya başladım. 15- 20 cm kazdıktan sonra bir şişe başı gördüm. Bizim burada zamanında çok savaşlar olduğu için eski askerlerin morfin şişeleri oluyordu. Baş kısmında alüminyumdan Oluşan bir metal vardı. Cihazım ona öttü diye kazmayı bıraktım. Bir soluklanayım dedim. Tam o sırada çok soğuk bir rüzgar esti. O an o sıcak havada öyle buz gibi rüzgar esmesi beni ürpertti. Sonra bir soluklandım ve kazdığım yere baktım ve o şişeyi çıkartmak istedim. Birden nedense merak hissi geldi. Yanlarını iyice kazdıktan sonra şişenin bir morfin ilaç şişesi olmadığını anlayınca çok heyecanlandım. Şişenin yanları işlemeli sanki oyulmuş gibi değişik bir şişeydi ve koyu yeşil renkteydi. Şişeyi elime alıp incelerken içimdeki ürperti daha da artmaya başladı. Sonra başladım dua okumaya. Sonra okudukça sanki şişe çok ince titremeye başladı. Korkudan ellerim titriyor sandım. Başta düz bir kayanın üstüne koydum ve dikkatlice bakmaya başladım. O sırada dua etmeye başlayınca baktım şişe titriyor. Kendimi birden geri attım. İlk başta gözlerime inanamadım. Sonra Felak Nas sürelerini sesli okudukça emin oldum şişenin titrediğine. O korkuyla çıkardığım yere tekrar gömdüm. Dağ gezimi bitirip köye inip arabamla eve geçtim. Sonra o gece uykumda bir varlık gördüm. Bana dedi ki "Ben seni gördüm sende beni gördün. Beni kurtar." dedi ve birden anlamsız bir şekilde uyandım. Rüyamda korkmadım. Bana korkutucu gelmedi ve uyandığımda sabah ezanı okunuyordu. Kalktım abdest alıp namazı kıldım. Sonra tekrar yattım. O gün tatildi. Evde dinlenirken dünkü olayı ve gördüğüm rüya arasındaki ilişkiyi çözmeye çalışıyordum. o gün kafama bu olay çok takıldı ama hafta içi çalıştığım için tekrar oraya gitmem yine bir hafta sonu olacaktı. O 1 hafta boyunca her gün aynı rüyayı gördüm ve sonunda hafta sonu oraya gitmeye karar verdim. Aslında korkuyordum ama bir şey benim o şişeye gitmemi söylüyordu. Bende ilk tatilimde gittim. Sonra şişeyi bulduğum yerden çıkardım. Dua okudum tekrar titriyordu. Bu sefer cesaretimi toplayıp şişenin kapağını açmaya çalıştım ama açılmıyordu. Besmele çektim, tekrar denedim ve açıldı. İçinden sanki koyu grimsi siyaha yakın birden bir gaz çıktı ve hemen havaya karışıp kayboldu. Sonra baktım. Şişenin içi boştu ne olduğunu anlamadım çünkü bir anda oldu her şey. Sonra tekrar kapatıp aynı yere gömdüm. Ne oldu şimdi diye düşünürken eve geldim. O gece tekrar uykuya daldığımda rüyamda çok güzel bir kadın gördüm. Adının Mahre olduğunu söyledi ve beni kurtardığın için teşekkür ederim dedi. "Ben seni tanımıyorum." Dedim. Ne kurtarması? derken sabah oldu, uyandım ve her gece rüyama girmeye başladı bu güzel kadın ama gerçekten çok güzel bir kadındı. En sonunda bana şunları söyledi. Sen beni o şişenin içinden kurtardın. Ben o şişeye mahkum bir cinniaydım dedi ve bundan sonra hep benim yanımda olacağını bana borçlu olduğunu söyledi. Sonra tekrar uyandım. Zamanla bu rüyalar böyle devam etti Artık yavaş yavaş kendini gerçek hayatta hissetmeye başladım. Eşime ve çocuğuma zarar vermeyeceğini, dininin Hristiyan olduğunu söyledi. Yani bunları iç sesimden söylüyor bana. Yani gerçek hayatta kimden zarar gelecek kim iyi niyetli kim art niyetli hepsini söylüyor. Bunun beni rahatsız ettiğini bana kimse hakkında bilgi vermemesini söyledim ona. Ben istemediğim zaman bilgi vermiyor artık. Bazı işlerimde aslında vesvese veriyor. Mesela define yeri işlerimde ama şeytana uyup onun vesveselerine kapılmıyorum. Zaten ezan okurken ve ben namaz kılarken hiç hissetmiyorum benim hikayemde böyle... instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın. |
0% |