@emrah
|
instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın. Hatalarım olabilir kusura bakmayın, özür dilerim. Ben Kabil'de tıp okuyorum. Kaldığım yurtta çok fazla olay yaşadım ama ondan önce de küçükken yaşadığım bir olay var. Onu anlatarak başlamak istiyorum. Ben 5-6 yaşlarımdaydım. Henüz okula başlamamıştım. Burada okul yaşı 7' dir. Bir gün bize babaannem ve kuzenim gelmişti. Gece uyuyorduk. Gecenin yarısı bir anda uyandım. Birisi benim adımı söylüyordu. "Lale Lale" diye bir ses. Bir karartı gördüm yerde. Birisi oturmuş yere ben kuzenim zannettim. Yorganın altından bakıyordum yine aynı ses. "Lale Lale" diyor. Yorganı başıma çektim korkmuştum. Sabah olunca kuzenime sordum. "Gece ne yapıyordun benim baş ucumda?" diye. Kuzenim ise "Ben gece hiç gelmedim ki." dedi. Anneme anlattım annem de dualar okudu. Sonra uzun süre bir şey olmadı. Ben tıpı kazandım. Yurda gittim. Benim yatağım en köşedeydi. Bazı geceler karabasan çöküyordu. Benim oda arkadaşım bir gün dedi ki "Sen sabaha kadar ders mi çalışıyorsun?" Ben "Hayır." dedim. "Gece 12' den sonra ders çalışmam uyurum." Oda arkadaşım dedi ki: "Nasıl olur? Sabaha kadar senin yatağından kitap sayfası çevirme sesleri geliyor." dedi. Bu şekilde çok fazla olaylar oluyordu. Bir gece ben uyuyordum. Yatağıma biri vurdu tak tak diye bir ses geldi. Tahtaya vurma sesi yani. Ben korktum yine "Acaba üstte yatan arkadaşım mı vuruyor?" dedim. "Ayda sen misin?" diye seslendim. Ama Ayda' dan ses gelmedi. Sonra yine kafamı koydum uyumaya çalıştım. Yine tak tak diye bir ses geldi. Bu kez kalkmadım. Sonra ayak sesleri gelmeye başladı. Sanki birisi odamızda geziniyordu. Dualar okuya okuya uyuyakaldım. Sonra başka bir gün yine adımla seslendi biri. Fısıltı şeklinde. Gözlerimi açamadım korkudan. O an ayaklarıma bir ağırlık geldi. Ayaklarımı kıpırdatamadım. Ağırlık çöktü iyice içimden dualar okudum. O ağırlık kalktı ve ezan okundu. Bizde namaza durduk. Benim üstte yatan arkadaşım da aynı şeyleri söylüyordu ona da karabasan çöküyormuş. Biz çok korkuyorduk. Bizim yurda yeni gelenler oldu sonraki sene. Okulu yeni kazananlar yani. Daha nerede kalacakları belli değildi onların. Bende amcamlara gidecektim yeni gelen kızlara "Gelin benim yatağımda oturun. Neye ihtiyacınız olursa çekinmeyin ben size yardımcı olurum." dedim. Ben amcamlara gittim onlara da yatağımda kalmaları için izin verdim. Sonra o kızlar beni aradı. Çok korkmuşlar. "Ne oldu?" dedim. Benim yatağımda iki kız oturuyorlarmış. Sonra birden yatak sallanmış. Kızın biri diğerine "Sallama yatağı." demiş. O da kalkmış yataktan "Ben yapmıyorum ki." demiş ve yatak hala sallanıyormuş. "Acaba deprem mi oluyor?" diye düşünmüşler hemen lambaya bakmışlar. Lamba da bir hareket yokmuş. Yatak sallanmaya devam edince kaçmışlar odadan. Sonra da beni aramışlar. Bana bunları anlattılar ve "Senin yatağından çok korktuk, artık oturamayız o yatakta." dediler. Ben de şakasına "Evet benim yatağımın sahibi var. Benden başkasının oraya oturmasına izin vermez." diye alaya aldım. Gece amcamlarda odamda yalnızdım. Ders çalışıyordum. Gece 11, 12 ye kadar çalıştım. Sonra uyudum. Bir rüya gördüm. Rüyamda oda arkadaşım Ayda'yı gördüm. Odaya giriyor ve çok korkmuş bir hali var. Odanın içinde daire çizer gibi hızlı hızlı adımlarla yürüyor. Ben "Ayda ne oldu sana?" diyorum. Hiç bana bakmıyor. Gözleri çok hareketli, sürekli dönüyor. "Ayda Ayda ne oldu?" diye seslendim. Tekrar bana baktı. Birden gözleri kıpkırmızı oldu. Bilmek ister misin?" dedi. "Evet, ne oldu söyle." dedim. "Cin cin" dedi. O kadar korkmuştum ki sıçrayarak uyandım. Dualar okudum sürekli hiç uyuyamadım. Sabaha kadar okudum. Bu olaylar artmaya başladı. Mesela odamızda hep sesler duyuyorduk. Bir gün başka arkadaşlar odaya gelmiş, odada konuşuyorlarmış. Yine sesler duymuşlar mırıldanma gibi değişik sesler. Birbirlerine sormuşlar "Sende duyuyor musun?" diye. Sonra korkup odadan kaçmışlar. Bir gece de oda arkadaşım çığlık çığlığa uyandı. Hepimiz kalktık. "Ne oldu?" dedik. "Uyuyordum, bir anda kıpırdayamadım. Kalkamadım, sonra tavandan siyah bir şey üstüme çöktü." dedi. Ben anneme de anlattım bunları ama o korkmamam için "Melekler seni namaza kaldırmak için uyandırmak istiyorlardır o yüzden geliyorlardır. Sen korkma." diye geçiştirdi. Bir başka günde benim oda arkadaşım sabaha kadar hiç uyumadan ders çalışmış. Bakmış bir başka kız daha ders çalışıyor. Arkası dönükmüş kızın ve arkadaşımla beraber hiç konuşmadan sabaha kadar çalışmışlar. O kız hızlı hızlı kitabın sayfalarını çeviriyormuş. Sabah olunca arkadaşım o kıza dedi ki: Sabaha kadar benimle ders çalıştın. Ne kadar çok kitap okudun öyle? dedi. Kız şaşırarak baktı "Ne çalışması?" dedi. "Ders çalıştın işte, sabaha kadar benimleydin." dedi. O kız ise "Ne diyorsun sen? Ben sabaha kadar uyuyordum." dedi. Arkadaşım şaşırdı. "Nasıl olur? Sen kitap okuyordun. Hızlı hızlı kitap sayfalarını çeviriyordun. O kız da "Hayır, Sen başka gün gördün mü beni sabaha kadar çalışırken? Ben hiç o kadar çok çalışmam ki." dedi. Arkadaşım da korkudan ağlamaya başladı. Biz ondan sonra Kuran okumaya başladık. Hatim ettik. Şimdi o kadar büyük olaylar olmuyor. Kitap çevirme seslerini duyuyoruz bazen ama artık o kadar korkmuyoruz. Alıştık sanırım bu seslere. Türkçem için tekrar özür diliyorum düzgün anlatamadıysam. Selamlar ve saygılar... instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın. |
0% |