instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın.

Nazilerin zombi askerler yaratma projesi İkinci dünya savaşının en büyük sırlarından bir tanesiydi. Bu askerler asla korku, merhamet duymazlar savaşmak ve öldürmeye programlanmış birer robot gibiydiler.

Buldukları ilaç sayesinde Alman askeri 36 saat ile 48 saat arasında uyumazlar, acı hissetmezler, uyumadıkları süre boyunca sürekli savaşabilirlerdi.

İlk defa Polonya cephesinde denen ilaç oldukça etkili olmuştu. Yorgunluktan kolunu kaldıramayan askerler ilacın etkisi ile tekrardan dinç bir hale gelmişlerdi.

Havanın eksi 30 derece olduğu Rus topraklarında bile soğuğu hissetmeden savaşmayı sürdürüyorlardı.

Bu ilacın formülü savaş sonrası çalındı ve yasaklandı.

Almanya'nın ağır yenilgisi ile sona eren savaştan sonra Dünya'da soğuk savaş dönemi başladı. Soğuk savaş 1991 yılına kadar devam etti.

1991 yılından sonra ise ülkeler askeri yatırımlarını geliştirmiş nükleer silahlar ve biyolojik silahların önemi daha fazla artmıştı.

Mükemmel askeri yaratma. Daha dayanıklı, itaatkar, acı ve merhamet hissetmeyen askerler üretmek için ülkeler harekete geçtiler.

Fiziksel olarak dayanıklı her söyleneni yapan bir asker tüm ülkelerin aradığı askerdi. Hiç bir şeyi tereddüt etmeden yapan, tüm emirlere itaat eden asker herkesin istediği asker tipiydi.

Hiç kimse savaşmak istemiyor ama herkes çıkacak savaş için hazırlık yapıyordu.

Amerika, Kanada, İngiltere, Japonya ortaklığında kurulan DxN adlı şirket, tüm dünyayı örümcek ağı gibi kısa bir süre içinde sarmayı başardı.

'Ölüm Adası' adı verilmiş ve uydudan fotoğrafları çekilmeyen, üzerinden uçakların geçmesine izin verilmeyen Ada'da yapılan çalışmalar sonucunda mükemmel askeri oluşturmayı başarabildiler.

Ele geçirmek istedikleri ülkenin gücü ne kadar büyük olursa olsun aylar içinde o ülkeyi tek bir kurşun atmadan ele geçirecek ilaca artık sahiptiler.

Bu ilaca sahip olan DxN Dünyaya da sahip oldu. İstediği her ülkeyi tehdit etti etkisi altına aldı. Savaşlar başlatıp savaşlar bitirdi.

Fakat DxN'in en önemli binası olan 'Ölüm Adası' çıkan bir kaza sonucunda virüs serbest kaldı ve tüm tesise yayıldı. DxN'in üst düzey yetkileri canlarını zor kurtardılar.

En önemli ikici tesisleri olan 'İnsula Adasında' ise daha büyük bir trajedi baş gösterdi. Yaz ayında virüsün yayılması ile birlikte İnsula Adasında tatillerini geçiren bir milyondan fazla vatandaş zombiye dönüştü.

Bu konu hakkında filmler ve kitaplar yazılsa da, hepsi birer söylenti ve komple teorisi olarak kaldı.

DxN bu suçtan sıyrılmayı başardı. Zaten Ada tamamen onların kontrolü altındaydı ve zombiye dönüşmüş halkın kameralara yansıyan görüntülerini medya ile paylaşmayıp, siyasileri tehdit etmek için kullandılar.

Siyasiler bu korkunç silahtan korkarak boyun eğmek zorunda kaldılar.

DxN Tüm dünyaya zombi virüsünü yaymak istiyordu. Fakat virüs için bir aşı geliştirememişlerdi. Bunu geliştirmedikleri için şu anda böyle bir hamle yapmak istemiyorlardı. Yine de işi sağlama bırakmayan devletler kendi savunma sistemlerini ve askeri yapılanmalarını zombilerle savaşmak üzere kurmaya ve bu konularda stratejiler oluşturmaya başlamışlardı.

DxN'in istediği şey dünyadaki tüm tüketici insanların yok edilmesi ve dünyanın kaynaklarının bu savaşta zarar görmemesiydi. Fakat anti virüsü bulamadıkları için şu anda böyle bir şeye kalkışmaya cesaret edemiyorlardı.

Türkiye'de yeni bir askeri bir okul kuruldu. Terör örgütü ile mücadele etmek için kurulduğu kamuoyuyla paylaşıldı.

Askeri kamptaki askerin adı 'ADRENALİN' timleri olmuştu.

Askeri kampa ülkenin her yerindeki yetiştirme yurtlarında olan çocuklar alındı. Asker olmak isteyen tüm çocuklara da bu kampın kapıları koşulsuz şartsız açıldı.

Yıllar boyu süre gelen askeri dayanıklılık eğitimleri süregelen sınavlar testlere tabi tutuldular. Fiziksel olarak iyi durumda olan bu askerlere tek bir şeyi öğretildi;

"İtaat etmek."

Bu askerler hiç bir şeyi sorgulamıyor ve verilen görevi yerine getiriyorlardı. Doğru yada yanlış bilinçleri yoktu. Sadece emirlere itaat etme vardı onlar için.

Türkiye de bu timler 7 ayrı bölge ye ayrılmışlardı.

Türkiye de zenginlerden alınan paralar ile üstler inşa edildi.

İstanbul bölgesinde Avrupa ve Asya kıtaları olmak üzere 2 üst . Diğer büyük şehirlerde ise birer üst kurulmuştu.

Büyük kalelerden oluşan bu yapıların içinde her şey vardı. 5 Yıldızlı otelden daha konforluydu . İçinde Tam teşekküllü hastanesi, ve ilaçlar bile mevcuttu. Dışarıdan hiç bir yarım almadan bu kalelerde senelerce insanlar yaşayabilirdi.

Ve buralarda çalışacak kişilerde gene yetiştirme yurtlarından seçilen çocuklardı.

17 Ağustos DXN adlı şirkette bir kaza oldu. Bir reaktörün patlaması sonucu ER-94 Serumu Güney Amerika Kıyıların da aktifleşmişti.

Olayı örtbas etmeye çalıştılar fakat virüs kontrolsüz bir şekilde büyümeye devam etti. Virüs kurbanlara tükürük veya kan yoluyla bulaşıyor. Bulaşan kişinin hayati fonksiyonları 3 gün sonra duruyor; insani duygularının hepsi gidiyor ve canlılara saldırmaya onları ısırmaya başlıyorlardı. İnsan eti yiyerek besleniyorlardı.

Bu hastalığı durdurmanın tek yolu bulaşan insanın kafasından vurmaktı. Başka bir yolu yoktu.

ER-94 Serumunun Amerika Kıtasını etkisi altına alması 3 ayını bulmuştu. Amerika kıtasından uçak seferleri ve ulaşımlar durmuştu.

Serum sadece Amerika kıtasındaydı. Amerika kıtası yok oluyordu. Avrupa'dan ve Asya'dan Amerika Kıtasına giden askeri birliklerden bir süre sonra haber alınamıyordu.

Bir çok iyi asker Amerika kıtasında yok olmuşlar yada et yiyen zombilere dönüşmüşlerdi. Bütün dünya tehlike altındaydı.

İnsanlar erzak topluyorlardı. Piyasalarda Altın ve Dolar dibi görmüş. Borsalar batmıştı. İnsanların değerli gördüğü Altın para gibi şeylerin hiç bir değeri kalmamıştı.

Avrupa'da Ve Türkiye'de tam bir kaos hakimdi.

İnsanlar evlerine kuru gıda depoluyor evlerini daha sağlam barınaklar haline getiriyordu.

Amerika kıtasından gelen görüntüler insanları daha da umutsuzlaştırmıştı. Görüntülerde insanlar birbirlerini yiyordu.

Korku filmi senaryosu gibiydi dünya.

DXN adlı şirket ise ER-94 serumunun çaresini bulduğu söylüyordu. Ama insanlar inanmıyorlar ve korkuyorlardı.

Rüyalar ülkesi Amerika yanıyor ve yok oluyordu.

21 Aralık Günü O kadar sıkı önlemlere rağmen ER-94 Serumu Avrupa kıtasında görülmeye başladı. Ülkeler önlemlerini iyi alamamışlardı.

Bulgaristan ve Yunanistan da görülen virüsün son durağı Türkiye olacaktı.

1 Şubat tarihinde ER-94 Serumu Edirne İzmir ve Çanakkale'de görülmüştü.

2 Şubat tarihinde ise ER-94 Serumu İstanbul'da görülmüştü. Askerler ve polisler çaresizdi.

Türkiye Cumhuriyeti o an düğmeye bastı. Ülkenin önde gelenlerini daha önce oluşturduğu timler vasıtası ile üstlere yerleştirmişlerdi.

Ve timleri operasyon için hazırladılar. Kalan vatandaşlarımızı kurtarmaktı operasyonun adı.

2 Şubat tarihinde 'Ölüm bizim en büyük sırrımız' adındaki operasyon başlamıştı.

instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın.

Zombilerin Dünyası İnsula Kitabım satışta. Okunmaya layık gören, Maddi durumu olmayıp alamayan ama sosyal medyadan kitabın kapağını paylaşan herkese teşekkürler.

Dünyanın bir milyar nüfusa ulaşması için tam yüz bin yıl geçmesi gerekmişti. İki milyara ulaşması için ise yüz yıl gerekti ve tekrar ikiye katlanması sadece elli yıl sürdü. 1970'te dört milyar olan nüfus şu anda nerdeyse dokuz milyara yaklaştı. 40 yıl içinde tam 32 milyar insan yaşamak için savaşacaklar...Dünya tarihinde beş büyük nufüs imhası gerçekleşmiştir. "Croatoan'' aktif hale getirmezsek 6. İmhayı biz yaşayacağız.

Bu dünya insansız başladı, insansız son bulacak.