@emrah
|
instagram sayfası : ekapiskay lütfen takip etmeyi unutmayın. Zombilerin Dünyası İnsula Kitabım satışta. Dünyanın bir milyar nüfusa ulaşması için tam yüz bin yıl geçmesi gerekmişti. İki milyara ulaşması için ise yüz yıl gerekti ve tekrar ikiye katlanması sadece elli yıl sürdü. 1970'te dört milyar olan nüfus şu anda nerdeyse dokuz milyara yaklaştı. 40 yıl içinde tam 32 milyar insan yaşamak için savaşacaklar...Dünya tarihinde beş büyük nufüs imhası gerçekleşmiştir. "Croatoan'' aktif hale getirmezsek 6. İmhayı biz yaşayacağız. Bu dünya insansız başladı, insansız son bulacak.
Hapishanenin avlusunda Psko Soldiers basketbol maçı yapıyordu. Çocuklar kadar şenlerdi. Bir kaç günlük ağır stressin sonunda eğleniyorlardı. Dünya nın bu kaos ortamında bile eğlenecek bir şey buluyorlardı. Bunun için eğitilmişlerdi çünkü. Pelin İle Fulya yaşıt olduklarından Hapishane avlusunda yürüyorlar sohbet ediyorlardı. Birbirlerine hikayelerini anlatıyorlardı. Bir kaç günde İyi arkadaş dost olmuşlardı. Pelin : Mustafa nasıl biri Fulya. Fulya : Pek bilmiyorum. Bir nevi asker oda. Pelin : Bana yardım etmeselerdi şimdi ölmüştüm. Fulya : Zaten sorunda bu yardım etmelerine şaşırdım. Kendilerini koruyorlar burada sadece. Babam bizi korusun diye tuttu burada hepsini. Hepsi eski mahkum bunların. Bu olaylar zombi olayları olmasaydı hala içerideydiler. Ama şimdi hapishanenin kontrolünü yavaş yavaş Babam onlara kaptırıyor. Bunu görebiliyorum. Pelin : Hadi ya neden içerdelermiş peki ? Fulya : Tam bilmiyorum dosyalarını okumadım. Ama işlerinde profesyonel oldukları kesin. Arkadaşlarını öldü daha geçen gün. Şu an şu duruma bakar mısın nasıl eğleniyorlar. Pelin : Mustafa iyi biri ama. Fulya : Sıradan askerden farkı yok. Bildiğin et yığını. Düşünmez üstlerinden emirler gelir uygularlar. Başarır yada başaramaz. Hepsi bu. Abartmamak lazım bence. Pelin : Aslında haklısın. Bildiğin et yığını. Liderleri kim bunların ? Fulya : Aslında bir liderleri yok. Fakat Ölüm Meleği ne diyorsa o oluyor burada. Pelin : Ölüm Meleği nasıl biri tanıyor musun ? Fulya : Babamın demesiyle yetenekli bir katil. Lakabını da buradan alıyor. Faşistin te ki. Emirleri uygulayan katil işte. Pelin : Sağ omuzu üstündeki rakamlar ne peki ? Fulya : Bilmiyorum Vallaha canım. Babam onlarla konuşmamızı pek istemiyor. Zaten biz istesek de onlar bizimle konuşmuyorlar. Sorma fırsatım olmadı. Benimde dikkatimi çekti. Üşüdüm hadi içeri girerim canım. Asit : Beyler bu maç sayısı. Kazanan kızı alır ... Asit hızlı hareketlerle potaya doğru yaklaşırken Tuncay 'a pas verdi. Tuncay sayıyı yaptı. Kazanan Taraf : Sansar Tuncay Ve Asit oldu. Tuncay son sayıyı attığı için NBA şampiyonu olmuşçasına seviniyor tuhaf sevinçler yaşıyordu. Ölüm Meleği : Ateş in omuzuna kolunu attı ve kafasını hafifçe sıktı. Budamı gol değil diyerek Ateş in saçlarını elleriyle dağıttı. Hadi beyler duşlara diye seslendi o ara Mustafa.. Duştan sonra güzelce bir kahvaltı yaptılar ekip olarak. Kahvaltı yaparlarken birbirleri ile şakalaşıyorları çocuklar gibi şenlerdi. Cuma nın ölümünün psikolojisini üstlerinden attıkları gözleniyordu. O sırada Ateş cebinden bir cep telefonu çıkarttı. Bir yeri arıyordu. Serseri Ferit : Cep telefonları çalışıyor mu ? Allah Allah dedi. Asit : Neden çalışmasın ? Zombiler telekomu yemediler ya. Gülüşmeler yaşandı. İnternet bile çalışıyor Ferit. Ferit şaşkındı. Ateş Kantindeki ses yüzünden avluya çıktı. Aradığı kişi sonunda cep telefonunu açmıştı. Alo Alo Alo.. Ateş : Merhaba Berna . Uzun zaman oldu ben Ateş. Bir süre karşı taraftan ses gelmedi. Berna : Merhaba .. Ateş : İyi olup olmadığını merak ettim ? Berna : İyi miyim kötü müyüm hiç bilmiyorum. Aslında bakarsan bu olup bitenlere de anlam veremiyorum ve inanamıyorum. Nasıl hayatta kaldığıma da inanamıyorum. Gözümün önünde komşularımı yediler. Sonrada beni yemeye çalıştılar. Bu insanlar çıldırmış. Ateş : Her şey düzelecek. Güvenli bir yerdeysen sakın dışarı çıkma. Berna : Sen nasılsın ? En son hapse girdiğini duydum. Ateş : Evet hapse girmiştim. Fakat zombi olayları patlak verince ben ve abim olmak üzere bir kaç asker başımızın çağ resine baktık. Şu anda da güvenli bir yerdeyim. Sen neredesin ? Berna : Ateş korkuyorum. Bayrampaşa da bir alışveriş merkezinde yanımda 6 kişiyle sıkışıp kaldık. İçeri girmeleri an meselesi. Etraf zombilerle kaynıyor ve çok korkuyorum. Ateş : Berna tam olarak neredesin ? Berna : Bayrampaşa AVM deyim. Ateş : Yanındaki insanlardan ısırılan var mı ? Varsa hemen onu öldürmelisin. Berna : Yok buradaki herkes temiz. Ateş : Anlıyorum. Berna : Çok korkuyorum Ateş. Camları kepenkleri kırıp içeri girip beni yakalayacaklar ve yiyecekler diye. Çok korkuyorum. Ateş : Merak etme Berna seni kurtaracağım. Telefonun açık olsun benden haber bekle. Berna : Sakın kendini benim için tehlikeye atma .. sakın Ateş : Tamam merak etme sen. Seni kurtaracağım. 2 Yıl Önce İstanbul : Berna istanbul üniversitesinde hukuk okuyordu. Ateşle bir arkadaş ortamında tanışmışlardı. Ateş Asker olduğu için sürekli operasyonlardaydı. Fakat geri kalan vaktini ise Berna ile geçiriyordu. Bir operasyondan erken gelmişti. Berna ya sürpriz yapmak için gizlice eve girdi. Ateş in elinde papatyalar güller vardı. Yatak odasından sesler geliyordu. Gece yarısıydı. Ateş sessizce yatak odasına girdi. Bir tane adam Berna nın üstünde gidip geliyordu. Bir anda cebinden sigarasını çıkarttı Ateş. Sigarasını yaktı. Çakmağından çıkan ses ve ışıkla yatakta Berna ile sevişen adam sıçramışlardı. Ödleri koptu. Ateş : Rahatınızı bozdum kusura bakmayın. Berna : Açıklayabilirim. Ateş : Sanki Fransız sineması çeviriyoruz. Neyi açıklayacaksın. Yazık gerçekten çok yazık. Ateş birlikte çekildikleri resmi aldı arkasını döndü. O sırada adam ve berna üstlerini giyiyorlardı. Berna : Çok yalnız kaldım Ateş. Çok yalnız kaldım. Ateş : Kendine o zaman bir köpek alsaydın ! Berna : Çok üzgünüm seni kırmak istemedim.. Seni hala .. Ateş Kapıyı açtığı gibi evden çıkıp kapatması bir olmuştu. Hayatındaki tek ilişki bir kaç yıl sürmüş ve kapıyı çekmesiyle de son bulmuştu. Hayat böyleydi. Berna nın kendisine değiştiği adamın suratını bile görmemişti. Kimin uğruna kalbinin kırıldığını bile bilmiyordu. 2 yıl boyunca hatta şu kaos ta bile aklına geliyordu. O adamın kendinden ne üstün özelliği olabilirdi. Sahip olduğu tek aile tek sıcak yuva Berna ve Ölüm Meleği ydi. Onunla gerçekten ufacık dünyasında mutluydu. Fakat kendini kandırmış sonunda aldatılan kırılan ve üzülen kendi olmuştu. İnsanın dostu gene kendisiydi. |
0% |