AJAN ANJELİKA

Hayat süprizlerle doluydu ve asıl sürpizini bana yapmıştı. Bir zihin okuyan olarak doğmam yetmiyormuş gibi , bir de nefilim kızı olduğumu ogrendim , ailemin birer sır olarak sakladığı gerçekler gün yüzüne çıkarken benden tek istenilen şey bir ajan olarak düşmanlarının arasına sizmakti. Bunu yapabilecek miyim emin degildim ama yapmak için elimden geleni yapacağıma emindim.

Hayat bir gül bahçesi sunmazsa eğer kendi işini kendin halletmek zorunda kalırsın. Bu zamana kadar paranın gücün getirdiği imkanlarla çoğu sorunumu çözmüştüm. Simdi de yeteneklerimi kullanarak cozecektim hepsi bu. Tabi bu ne kadar mümkünse artık.

Zaten istemsizce akıl okumak yeterince beynimi yormuyormus gibi bir de manipülatör olarak olayların akışını degistirmemi istiyorlardı.

Küçük manipulator kız Sara ya işin cogunlugu düşecekti. Onu kurtarmaya çalışırken bir kanatsız olduğum anlasilacak ve Aloni de beni farkedip ekibine dahil etmek isteyecekti haliyle. Tabi bu basit ve güzel bir plan gibi duruyordu şimdilik. Eğer bir aksilik çıkarsa uygulayabileceğimiz bir B planımız da yoktu. Tanrı yardimcimiz olsun demekten başka umudumuz da yoktu.

Kaybolmuş çocuk numarasını çok iyi oynadı Sara daha 6-7 yaslarinda olmasına rağmen fazla zekiydi. Bu üstün zekası yeteneği ile birleştiğinde tehlikeliydi. Küçük kanatsiz çocuga büyük rol düşüyordu ama o bunu kivirabilirdi. Saraya saldıran başka kanatsizlar oldu ve Kanatsizlarin lideri intikam alma amacıyla safkan nefilimlere biyolojik savaş ilan ettiği için bir an önce bu plana engel olmamız gerekiyordu safkan nefilimler birer birer ölürken bu işi bitirmek artık farz olmuştu. Sara'ya olanları görünce merdivenlerden inen ve koşan kızı oynadım.

Kızı rahat bırakın sizi adiler

Şu hatuna da bak sen bize engel olabileceğini mı saniyorsun

Üstelik bu kızın böbrekleri binlerce dolar para ederken

İşte şimdi tam sirasiydi Aloni gazete okuyordu ama gazeteyi kenara fırlattı ve ayağa kalktı , o sarı sakallı adama odaklandım ve kızı bırak burayı derhal terk et emrini verdim. Bunu duyan adam hipnoz olmuşcasina tamam dedi.

Yürüyün gidiyoruz bugün bela istemiyorum , diğerleri oyuna devam etti ama neden diyorlardı.

Kız akıl okuyan farketmediniz mı?

Kanatsizlarin bu kadar alcalabilecegini tahmin edemezdim. Küçük kız çocuğunu kacirmakda nedir ? Aloni ve adamları söve söve resmen dayak atıyorlardı

Gariplerim de o dayağa katlanmak zorunda kalıyordu ama bu önemliydi.

Sonra onlar kaçarak gittiler ve Aloni bana dönüp

Merhabalar Ben Aloni ya siz ?

Ben de Anjelika , memnun oldum. Çok iyi yaptınız hadlerini bildirdiniz şerefsizlere.

Üstümüze düşeni yaptık hanımefendi. Kanatsız olmaları boş işlerle uğraşmaları anlamına gelmez. Musadenizle kucuk kızı ve sizi korumam altına almak isterim. Kalemde güvende olursunuz. Çünkü zaten yakında ortalık epey karışacak.

Benim işlerim vardı ama bu insanları gördükten sonra sizinle gelmeye hayır diyemem.

Bu arada ben Kanatsizlarin lideriyim. New York benim bölgem ve pek yakında tüm Amerika bizim olacak. Hakkımız olanı alacağız.

Ama safkanlar buna müsade etmez ki bizi Nefilim olarak bile saymiyorlar. Zaten bir nefilim kızı olduğumu yeni ogrendim. Bir kanatsız olduğumu yeni ogrendim. Onlara kafa tutabilecegimi zannetmiyorum.

Son derece etkili yöntemlerim var. Bize katılın pişman olmayacaksınız.

Gidelim abla yoksa beni yine kaçırırlar yine bobreklerimi almaya çalışırlar.

Gidelim küçük kız. Bu bizim son çaremiz olabilir. Aloni'nin beklediği metro gelmişti. Adamlarından ikisi hariç diğerlerine dönüp gidebilirsiniz dedi. 8 kişi geri dönerken biz yani ben , siyahi kız ve Aloni gelen metroya binip oradan uzaklaşmaya başladık. Yaklaşık 45 dakika sonra New York'un güneyine yol gittik. Central parktan epey uzaklaşmıştık. Nerde olduğumuzu bilmiyordum. Aloni'ye kabalık olmaması için sormadım. Nasıl olsa indiğimizde nerde olduğumuzu öğrenecektim.

Metrodan inip yukarıya doğru yürümeye başladık. Aloni neşeli bir şekilde bana ve küçük kıza gülümsüyordu. Orta boylu ve çekik gözleriyle Çinli gibiydi. Dayanamadım ve sordum.

"Aslen nerelisin Aloni ? "

"Ben mi ? Ailem buraya 1800'li yıllarda çinden gelmiş , babam burada doğan üçüncü nesil , bir gün babam modern sanat okuduğu yıllarda üniversite ikinci sınıfta Solomon R. Gungenheim müzesine oradaki eserleri incelemeye gidiyor. Orada ki bir eser uzaktan dikkatini çekiyor. Düşmüş bir meleğin Tanrıya yakarışını , af dileyişini. Yakından incelemek için tabloya yaklaştığı sırada Çinli olan annemi de görüyor ama ses çıkarmıyor. Beş on dakika tabloyu inceledikten sonra fotoğrafını çekip , defterine birkaç not alıyor ama tam oradan gidecekken annem konuşmaya başlıyor.

Ne kadar güzel bir tablo değil mi ?

Babam realistik birisi olduğu için tablonun gerçekçi yapısı dikkatini çekiyor ve anneme bundan bahsediyor. Babam aynı zamanda "Nefilim'leri" biliyor. Araştırmış , böyle bir şeyin var olduğunu biliyor ama onlardan birisine New York'ta rastlayabilecegi aklının ucundan dahi geçmiyor.

Açılan sohbetin annemin de hoşuna gitmesi üzerine annem babamla daha da yakın arkadaş olmak istiyor. Oluyorlar da. Yine bir gün babam anneme çiçek alıp evine gidiyor ve ona supriz yapıyor. Annem de sonunda babama kristal kanatlarını gösteriyor. Babam anında büyüleniyor tabiki. Yıldırım hızıyla evleniyorlar. Ben ve üç kız kardeşim dünyaya geliyor. Annem bir insanla evlendiği için nefilim kralı tarafından aforoz ediliyor ve bir daha kendi türüyle hiç görüşmüyor. Bunu saygısızlık olarak kabul eden annem de bizi nefilim karşıtı düşüncelerle yetiştirdi. Olay bundan ibaret. Ben yarı çinli ve yarı meleğim ama üçüncü nesil bir nefilim olduğum için kanatlarım yok. Babamın annesi de bir nefilimmiş , babamın da kanatları yok. Babamın Nefilim'leri olan ilgisi de genetikmis aslında. Kan kanı çekiyor misali bir şey. Şimdi ise çok geçmeden birkaç yıl içinde Nefilim Kralını tahtından indirecek ve hakkımız olanı alacağız.

ChinaTown'a gelmiştik. Geleneksel atmosferin hala devam ettirilmesi muazzamdı. Burayı sadece filmlerde gormüştüm. Bir gün gerçekten göreveğim aklımın ucundan dahi geçmezdi. 3 katlı çin tipi bir apartmanın girişindeydik.

Aloni konuşmaya başladı. "Sizi birazdan ailemle tanıştırıcam çekinmenize hiç gerek yok , zaten göreceksiniz başta annem olmak üzere tüm ailem sizi bağrına basacak."

"Ah teşekkürler Aloni , bu kendimi iyi hissettirecektir kesinlikle. " Anjelika

Sonunda gelmiştik. Kapıyı annesi açmıştı. Hemen bizi buyur etti ve salonu gösterdi. Salonda geleneksel yer sofrasının olduğu bir köşe karşıladı bizi.

Annesi hemen hadi elinizi yıkayın gelin öğle yemeği yiyelim hem tanışırız. Sizinle tanışmak için sabırsızlanıyorum çocuklar.

Bir düşmüş meleğe göre kusursuz bir İngilizcesi vardı. Ama dilini zaten bizimle konuşamazdı. Kaç yaşında olduğunu merak ettim ama bunu soramazdım. Hemen lavaboyu sordum. Elimi yıkayıp sofraya geldim.

Aloni bizi tanıttı. Kanatsızların da zıvanadan çıkmaya başladığını kendi türünden olanlara saldırdığı ve bunun için ne yapması gerektiğini annesine sordu.

Annesi biraz düşündükten sonra meydanı boş bulan kanatsızların böyle hareketler yapabileceğini ama liderin kim olduğunu oğlundan onlara göstermesini istedi. Annesinin betimlemeler o baya kanlıydı. Bir takım işkenceler içeriyordu.

Aloni sadece kafa sallamakla yetindi. Annesinden korktuğu her halinden belli oluyordu. Annesi bu sefer bize dönüp "Aloni'nin New York'ta ki beş katlı evinde güvende olacağımızı evin yedi gün yirmi dört saat oğlunun adamları tarafından korunduğunu , artık tehlikenin geçtiğini , güvende olduğumuzu" söyledi.

Aloni'nin kız kardeşleri geldi onlar annesine daha çok benziyordu. Aloni babasına benziyordu bu durumda. Yaklaşık iki saat sonra oradan ayrıldık. Bizle gelen iki kalıplı kanatsız kapıda nöbetteydi. Biz çıkınca gülümsediler ve peşimizden geldiler. Metroya bindik ve New York'un yolunu tuttuk. 45 dk sonra Central Park'a yakın olan metro da indik. Biraz yürüyüp Central park'ta hava aldık. Aloni bize pamuk şeker almıştı. Onu yedik biraz Aloni'ye üstünde ki yükün büyük olduğunu , başarılı olamazsa neler olabileceğini sordum .

Aloni tek kaşını kaldırdı ve "hiç iyi şeylerin olmayacağının teminatını verdi. Bu yüzden başarmak zorundaydı."

"Nefilim vebasının hızla ilerledigini artık geriye dönemeyeceğini , başladığı işi bitirmesi gerektiğini , en zayıf anında Nefilim Kralını öldürüp , yasaları değistirecegini ve herkese eşit haklar vereceğinden bahsediyordu. "

"Nefilim kralı bu zamana kadar biz kanatsızları sikine takmıyordu dimi ? "

"Evet yokmuşuz gibi davranıyorlardı bize. Köle gibi davranıyorlardı. Eziyorlardı , aç bırakıyorlardı. İşlerine gelmeyince öldürüyorlardı. Şimdi ölüm sırası onlarda"

"Gerizekalı nefilim kralı hak etmiş bunu "

"Evet Anjelika hak etti. Boş bir isyan değil bizimkisi haklı bir isyan"

"Umarım başarılı oluruz. "

"Olucaz merak etme , tedavi için er yada geç o kral bozuntusu gelecek ayaklarıma kapanacak göreceksin"

"Nefilim vebasının bir tedavisi var mı yani ?"

"Evet var ama tedaviyi ortaya çıkarmadan önce üst düzey Nefilim'lerin ölmesini bekliyorum ki. Kuracağımız düzene rakip kimse çıkmasın. "

"Çok detaylı bir plan yapmışsın Aloni tebrik ederim.

"Ah ne demek tatlım hepsi nefilim dunyasinda söz sahibi olmamız için artık her şeyi biliyorsun. Saat geç oldu hadi sizde yatın artık. Yarın büyük gün. "

"Hayır olsun Aloni ! "

"Hayır mı şer mi yarın görürsün Anjelika , şimdi bana müsade "

"Müsade senin , iyi geceler "

"İyi geceler "