Ölümden büyü sayesinde geri gelince anında farkedildim. Beni aldılar ailem hayattaydı. Büyücülerin arasına katılıyordum önemli olan buydu. Arkadasıma istediği dişi örümcek eşi yarattım. Akademi de yükseldim. Kralı kontrol altına almak ilk plandı. İkincisi de tüm diyarı.

Dostum Mallorna diyar diyar gezip eş bulamayacagimi anlayınca geri tek bir yintem kalmıştı kara büyüye basvurmak , bu diyarda kara büyü kaynağı yoktu yada ben öyle zannediyordum ama Mallorn bana kara büyünün gizlendiginden ve sonsuza kadar saklandığı dan bahsetti.

Dostum onun nerede olduğunu söylersen senin için bulabilirim. Yerini biliyorum ama aslindan önemli olan senin kara büyüde ustalasman bu yıllarını alacak olsa da yapabilirsin bana bir eş yaratabilirsin.

Kara büyüyle karşılaşacak olmam tuylerimi diken diken etmişti. Bize sonradan kaos büyücüleri diyeceklerdi. Kaosu kullanan büyücüler yoldan çıkmış sapmış asi olarak gorulurlerdi ama herkes bizden korkuyordu. Korku insanlara her şey yaotirabilirdi. Bizi yakmak dahil.

Bunlar daha önce de olmuştu yine olacaktı. Fatrax anlatıyordu. Tarihte birkaç defa kara buyuye ulaşıldı ama her seferinde gizlemeyi başardılar çünkü sonuçları olumculdu.

Kralın kanına girecek kara büyücünün yetişme hikayesi işte böyle başlamıştı.

Benim karanligim diyordu sizin isiginizi sonsuza kadar söndürebilir.

Mallornu korumuş ve buyurmuştu Fatrax birbirlerine sadakatle bagliydilar. Altın sarısı rengiyle devasa örümcek efsanevi derecede korkutucu ve güzeldi. Guzeliginden herkes etkileniyordu ve o bu cazibesini kullanarak kurbanlarının kanını içiyordu. Koyun , keçi , inek kanı onu kesmezdi. İllaki insan kanı icecekti ve içiyordu da 4-5 metre uzunluğunda ve en az 2 metre genişliğinde gövdeye sahip bu devasa örümceği ancak mallorn idare edebiliyordu. Bu yüzden kimse onların arkadaşlığına müdahele edemedi.

Mallorn kara büyü kaynaklarını buldu ve kendini bir büyüyle kara büyüye bağladı böylece hem ak hem kara buyuyu yapabilir hale gelmişti. Herkes şaşkınlıkla onun gücünün bir sınırı olmadığına ikna olmuş durumdaydı. Kara büyü ise onu günden güne değiştiriyordu ve bu süre zarfında Fatrax da bir eş de yaratmıştı. Mini mini bebek örümcekler dünyaya gelmişti ve Fatrax Mallorna asıl sadakatini şimdi gösteriyordu. Kendi karanlık gücünü onunla paylaşmıştı. Çünkü Fatrax onun uzak diyarlara hüknetmesini istiyordu. Bu kötücül planını arkadasina belki de hiç aciklamayacakti ama günden güne onun icindeki ışığın sönmesi için elinden gelen her yola başvurdu. Kara büyüye temas edince bunun geriye dönüşü yoktu. Olmayacakti.

Kader donerken Fatrax ölümden geri dönmüş gücüne ulaşmış ve akademide ilerlerken kurtardığı bu örümcek yüzünden git gite isiktan uzaklasiyordu ama onu durduracak kimse de yoktu. Öğretmenleri bile örümceği zapt ettiği gerekçesiyle onun Kara büyüyle ugrasmasina müsade etmislerdi.

Hayat tarihin en büyük kara buyucusunu yetistiriyordu. Sonunda kralın danışmanı oldu kralı ve ailesini korudu kralın sadakatini ve sevgisini kazandı. Hayatın acımasızlığını gördükçe daha da zalimlesiyordu.

Zaten karanlık dogulmazdi , karanlık olunurdu. Hayat sizi karanlığa iter ve bir daha da geri dönüp bakmazdi.