8. Bölüm

8. Bölüm

Esmahan mısırlı
engelofdetha

8.BÖLÜM

EVET ARKADAŞLAR KEYİFLİ OKUMALAR...

 

Aybüke'den

2 HAFTA SONRA

Son 3 haftadır hayatında yetişemedim olaylar silsilesine kapılmış bulunuyorum.

Nasıl olduğunu anlamadım bir şekilde bir yıllık bir sevgilimin beni aldattığını öğrenip üstüne üstlük beni istemedikleri için yurda bıraktığını düşündüğüm ailemin aslında yıllardır beni aradığını öğrendim.

En onlarla da iki hafta önce bir yemek yiyip tanışmıştım ondan sonra vizelerim başladığı için bir türlü buluşma fırsatım olmamıştı.

Bu süreçte alışık olmadığım bir şekilde hepsi her gün tek tek arayıp nasıl olduğumu nerde ne yaptığımı sormuştu tuhaftı bu kadar ilgi alışık olmadığım bir şey .

İki haftanın sonun da vizelerim bitmiş ve bugün akşam tekrar onlara yemeğe gidecektim üstelik Geçen seferden Miray'a söz verdiğim için bugün orada kalacaktım .

"Yağmur sende gelsene benimle ? " Dedim yine onun odasında hazırlanıyordum , daha doğrusu o beni istediği gibi gidiyordu bana kalsa bir kargo pantolon siyah bir badi ve deri ceketimi giyer çıkardım ama yok illa ki hanım hanımcık olmam lazımmış.

"Sen orada kalacaksın şimdi benim gitmem ayıp olur bir dahakine artık" sesi sonlara doğru kısılmıştı, ben makyaj masasının önündeki pufta otururken o ayaktaydı bana makyaj yapıyordu.

"İyi mısın sen ? Dedim telaşla .

"İyiyim sorun yok , sadece onları buldun ya artık beni bırakmazsın değil mi ? " Dedi üzgün bir ses tonuyla derin bir nefes aldım .

" Bana bak yağmur ileri de ne olur bilemem ne sana ne onlara hiç bir şeyin sözünü veremem ama ne olursa olsun sen benim kardeşimsin hatta bu dünyadaki sahip olduğum ilk ailem ilk evim" dedim bu hayatta benim için dürüstlük çok önemliydi ne olacağıyla ilgili benim de bir fikrimin olmadığı konularda ona da söz veremezdim.

"Peki ya Güneş ? Dedi , gözlerim sonuna kadar açıldı sesli bir şekilde yutkundum.

"Bu konunun açılmasından hoşlanmadığımı biliyorsun" dedim elim istemsizce omzumdaki dövmeye gitmişti, ne zaman onun konusu açılsa hep bu dövmelerim sızlardı vücudumun bir kaç farklı yerlerinde benim için anlamı olan dövmeler yaptırmıştım ilk dövmem omzumdaki güneş dövmesiydi onu unutmamak için .

"Biliyorum, ilaçlarını düzenli olarak kullanıyorsun değil mi ? " Dediğinde sadece başımı salladım bu soruya sesli bir şekilde cevap vermek istemiyordum.

Güneş benim yurtta ki ilk arkadaşım ilk ailemdi onunla beraber sekiz yıl kalmıştık o yurtta babası onu oradan tekrar almak için geldiğinde henüz on beş yaşındayken gözlerimin önünde intihar etmişti ve ben bunu bir türlü atlatamamış sürekli onu görür olmuştum sürekli benimle konuşurdu bunun için yıllarca tedavi görmüştüm ama ondan kurtuluşum yoktu bende güzel geçen yıllarımın hatırına zaten onu unutmak istemiyordum ama bazen olmadık yerlerde karşıma çıkınca işimi çıkmaza sokuyordu o yüzden onu görmemek için doktorumun verdiği ilaçları kullanıyorum hiç istemesem de .

Kapı çalınca Yağmur hemen kapıya bakmaya gitti " O makyajını tamamlamadan ordan kalkmak yok " diye söylenmeyi de ihmal etmedi.

Kendi odama kimseyi alamadığım için böyle berbaer bir yere gideceğimiz veya önemli bir buluşma olduğunda onun odasında hazırlanırdık daha çok aceleyle makyajımı bitirip kalktım oturduğum yerden .

Kapıya gittiğimde Gökmen ile Yağmur'un tanışıp konuşmaya bile başladığını gördüm "Hoş geldin geçsene içeriye " dedim nezaketen davet etmiştim .

"Yok ben seni almaya geldim hazırsan çıkalım " dedi.

"Komiser gelecekti bir sorun yoktur umarım ' dedim.

"Evet normalde abim gelecekti ama o seninle herkesten çok vakit geçirdiği için evde küçük bir kriz çıktı sonuç olarak da kısa çöpü çekenin seni gelip alacağına karar verildi ve işte karşıımayım " dedim gülümseyerek , bu söylediklerine bende sesli bir şekil de gülmüştüm.

"İnanmıyorum size çocuk gibisiniz" dedim hala gülerek.

"Eh biraz öyle " diyip bir eliyle saçlarını geri itip bana göz kırptı.

"Neyse ben hazırım çıkabiliriz madem içeriye geçmeyeceksin" dedim .

"Tamam hadi çıkalım " dedi .

Yağmur ile üniversitede tanışmış ve ikimizi de yetiştirme yurdundan büyüdüğümüzü öğrendikten sonra kendi evimize çıkmıştık, evimiz iki artı bir olacak şekilde küçüktü ama bize yetiyor.

Yıllarca yokluklarda kalmış biri olarak ev sıcaklığında biraz da olsun hissetmek istemiştim ilk başta ama zamanla bu sıcaklığın evin kendisinde değilde onun için de yaşayan insanlar da olduğunu anladım.

Evimiz üçüncü katta olduğu ve apartmanımız da asansör olmadığı için merdivenlerden inerek dışarıya çıktık daha sonrasında apartmanın karşına park edilmiş arabaya geçtik bu gece orada kalacağım bütün yanıma küçük bir sırt çantası aldım içine birkaç ders kitabı ve pijama takımı koyduğum hemen oturduğum yerden çantayı arkaya koydum Gökmen uzanıp radyoyu açtı arabanın içinde çok sevdiğim bir şarkının melodisi yayılınca gülümsedim.

"Biliyor musun çok severim ben bu şarkıyı" dedim

"Bende çok severim o zaman sesi açıyorum" diyip son ses açtı şarkıyı .

"Gitme , ne olur gitme

Sen gidince üşüyor ellerim

Sensiz acı veriyor boynu bükük eksik kalbim ..."

Buzlu hissediyorum artık onlarla mutlu olacağıma inanıyorum.

Onlar beni sevecek bende onları...

Eve geldiğimizde yine tek tek hepsiyle selamlaşıp sarılmış ve ilk geldiğim de oturduğum kapıya en yakın olan koltuğa oturmuştum .

Neden bilmiyorum burada oturmak bana daha iyi geliyordu sanki her an biri bir şey diyecek de hemen kaçıp gidebilecekmişim gibi.

"Sınavların nasıl geçti kızım ? " Dedi baba.

"İyi geçti efendim " dedim sadece detaya girmeden.

"Staja başladın değil mi kızım dördüncü yıl diye biliyorum ben " diyen anneye "Evet başladım daha yeni ama şimdilik iyi gidiyor " onlarla konuşurken sürekli saçmalıyorum.

"Hadi gel yemeğe kadar odaya çıkalım "diyen Miray'ı onaylayıp odasına çıktık ben odada bulunan tekli koltuğa otururken o sandalyesindeydi , o kadar kişinin gözü önünde olmaktansa onunla yalnız olmak daha iyiydi.

"Nasıl gidiyor ?" Dedim .

"Aynı bildiğin gibi bütün gün evdeyim asıl sen anlat nasıl gidiyor " dedi .

"Benim de aynı staj okul ev bazen bir kafede part time çalışıyorum ondan sonra günlük ders çalışma programım var günlük ders çalıyorum öyle yani " her zaman kendimi uzun uzun açıklamayı sevmişimdir karşımdaki insan tarafından yanlış anlaşılmamak için.

"Peki görüştüğün bir erkek arkadaşın falan yok mu?" Bir elin yanağına koyup hafif başını yan yatırıp gülümseyerek sorduğu soruyu bir ay önce bağıra çağıra evet derdim ama sadece yok demekle yetindim birbirimizi biraz daha yakından tanımak için yaklaşık bir saat kadar daha konuştuk sonra tekrar aşağı inip anneye yardım ettik .

Anladığım kadarıyla bu evde herkes bütün işleri ortak yapıyordu örnek yemeği anne ile baba yapmış sofrayı boz kurmuştuk bu çok güzel bir şeydi ama çok da tedirgin edici bir şey sürekli hata yapmaktan , yanlış yapmaktan korkan ben için özellikle yemekte yine komiserin yanına oturmuştum .

"Bu gece burada kalıyor musun ?" Diyene komisere evet diyerek olumlu bir cevap verdim sofrada ki bütün yemekler etsizdi benim için .

"Bizimle yaşamak istemez misin biliyorum henüz çok erken bunları konuşmak için ama biz seni hep yanımızda istiyoruz " diyen babaya baktım şimdi ne diyecektim ki .

"Bu durum benim için henüz çok yeni o yüzden sizden biraz zaman istiyorum" dedim.

Son 3 haftaya o kadar dolu dolu geçirmiştim ki sanki ne desem eksik Ne desem yarım kalır ya da yanlış bir şey söyleyip onları üzerim gibi geliyor bana.

Ben onları kırmaya bu kadar korkarken onların da beni kırma ihtimalini hep göz ardı etmeye başladım.

Yemekleri yedikten sonra hep birlikte sofrayı topladık.

Selim'in ödevi olduğu için bizimle oturmadan hemen odasına çıktı buraya geldiğimden beri en az elli kez arayın Koray'ın son aramasını tekrar kapattım bu durum komiserin dikkatini çekmiş olacak ki bana kaşlarıyla dışarıyı işaret ett bende oradakilerden izin isteyip bahçeye çıktım tabi o da hemen peşimden.

" Bir sorun mu var? "

"Yok ama olursa söylerim" dedim

"Emin misin?"

"Geçen gün kavga edip karakolluk olduğum erkek arkadaşım sürekli beni rahatsız ediyor yani daha doğrusu çocuklar hep duruyor engellemiyorum çünkü bu sefer başkalarının telefonuyla arıyor olay bu sadece büyütecek bir şey değil yani" dedim yalan söylemekten bir yanlış anlaşılmaktan çok korkuyorum.

"Biri seni rahatsız ediyor ve bunu bana söylemiyorsun ve bu çok önemsiz bir şeymiş gibi davranıyorsun inanamıyorum sana"

"Çünkü önemli değil komiser "

"Tamam neyse ben iyi günler canım konuyla Sen merak etme"

"Komiser seni ilgilenmen gereken bir durum yok ortada" dedim

"Sus bakayım abiye karışılmaz" diyince sustum, ona abi dememi istiyor.

" Peki" diyip içeriye geçtim biraz daha onlarla oturup sonrasına Mira ile birlikte onun odasına çıktık Miray hemen uyumaya geçince Ben de yanımda getirmiş olduğum ders kitaplarını çıkardım 2 saat kadar ders çalışıp Ben de miray'ın yatağına onun yanına yattım ona sarılarak uyumanın nasıl hissettireceğini çok merak ettiğim için hemen ona sarıldım başımı göğsüne koyduğum zaman onun da elleri hemen belime dolandı.

Bu tarif edemeyeceğim kadar çok güzel bir şey.

 

Evet arkadaşlar üzgündür düzenleyip atacağım diyelim ancak bugün atabildim özür dilerim.

Gidişat nasıl sizce?

Karakterler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Anne?

Baba?

Komiser?

Gökalp?

Gökmen?

Miray?

Selim?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

 

Bölüm : 26.09.2024 22:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...