@enparlakyildizz123
|
Günümüz - Elazığ Askeriyenin ön bahçesinde oturuyordum, yanıma bir asker geldi ve Kemalettin Albayın beni çağırdığını söyledi. Kemalettin Albay ufak tefek şeyler için yanına çağırmazdı, yanına çağıracak kadar önemli ne olmuştu ki, korku ve merakla Kemalettin Albayın odasına girdim. Demirhan; Yüzbaşı Demirhan Vaşak Isparta emredin komutanım. Kemalettin Albay; Rahat şeklinde baş hareket yaptı, ve söze girdi. Yarın timine yeni Üsteğmen nakil olacak, havalimanından almak için seni görevlendirdim. Bir tane kağıda bir şeyler yazıp bana uzattı. -Kağıtta numarası ve iniş saati yazıyor, dedi ve başıyla kapıya baktı. -Emredersiniz, deyip odadan çıktım. Askeriyenin ön bahçesine doğru yürürken bu görev neden bana verilmişti, o kadar asker arasında bir tek ben mi vardım diye içimden isyan ediyordum. Ön bahçeye geldiğimde bir banka oturdum, ve elimdeki kağıda baktım, kağıtta Üsteğmen Asu Başaran, bir numara ve uçağının iniş saati yazıyordu. Telefonumu cebimden çıkarıp kağıttaki numarayı telefona yazdım, ve aradım *** Günümüz - Kahramanmaraş Mezardan çıktıktan sonra eve geldim, neyse ki dedikoducu gurubuna yakalanmadan eve gelmiştim, odama geldiğimde telefonum çaldı telefonu cebimden çıkardığımda bilinmeyen bir numara aradığını gördüm, telefonu açtığımda; Asu; Alo, dedim. Karşıdaki kişi ses vermedi, tekrar -Alo, dedim ve telefon kapandı, sonra bir daha telefon çaldı, sinirlenmiştim. Asu; - Alo, dedim sinirle Karşıdaki kişi şaşırmış olmalı ki bir kaç saniye ses çıkarmadı, bu defa telefonu kapatacakken söze girdi. Demirhan; - Elazığ'dan arıyorum, ben Yüzbaşı Demirhan Vaşak benim timime nakil olan Üsteğmen siz olmalısınız, Asu Başaran Biraz utançla ve bir bokluk ettiğimi anlamış şekilde; - Evet Üsteğmen Asu Başaran komutanım, dedim Demirhan; - Elazığ'a inince bu numarayı ararsın, havalimanından seni ben alacam. Asu; -Gerek yok komu-, diyecektim ki lafımı kesti Demirhan; -Havalimanında ararsın beni, dedi ve kapattı. Telefonu kapatınca; Demirhan; -Kemalettin Albay emir vermeseydi zaten umurumda olmazdın, ama emir kuluyuz yapacak bir şey yok. Asu; - Bu neydi şimdi ya, sanki ben dedim beni al diye. *** Uçakta cam kenarındaydım, inişe çok az kalmıştı birazdan Elazığ topraklarına ayak basacaktım. Uçaktan indiğimde temiz bir hava çektim içime, içim huzur dolmuştu. Valizimi aldıktan sonra havalimanının önüne geldim, iki tane koca valizle buraya kadar zor gelmiştim, komutanımı arayıp aramamakta çok kararsızdım ama hava kararmıştı, akşam askeriyeyi bulmam zor olurdu o yüzden, telefonumu cebimden çıkarıp rehbere girdim dünkü muazzam yaşadım olaydaki komutanımı arayacaktım ki o anda, boynumda bıçak hissettim, çevredeki insanlar bağırmaya başladı, polisler çevremizi sarmıştı ve o anda rehin alındığımı anladım, tam hamle yapacaktım ki arkamdaki adamın düştüğünü hissetim doğal olarak bende düşüyordum ama havada tutuldum evet bilmediğim biri tarafından tutuldum, bakışlarımı beni tutan kişiye çevirdim ve bakışlarımız kesişti. İçimden; - Yeşil gözlü, beyaz tenli, sinekkaydı traşlı, kahverengi saçlı, boyu tahminen 1.98, kol kasları baya ama baya çekiciydi ve üzerinde beyaz tişört altında mavi pantolon olan bir adamın kucağındaydım, siktir ben neden daha hayla tanımadığım adamın kucağındaydım. Bir kaç saniye bakıştık, hareketlendiğimi fark edince beni aşağıya indirdi, neyse ki kimse fark etmemişti o sırada da polisler suçluyu yakalamış polis arabasına bindiriyordular, bir polis yanıma gelip; Polis; - Hanımefendi iyi misiniz, diye sordu. Asu; - İyiyim teşekkürler, dedim ve polis yanımdan gitti, beni kucaklayan adını bilmediğim tahminen 1.98 boyundaki bey uzaklaşmıştı. Demirhan'dan Olayın olduğu yerden uzaklaştım. Biraz önce ne yaşanmıştı, kucağındaki kadını düşündü; -Kehribar gözlü, beyaz tenli, siyah saçının boyu beline geliyordu, boyu tahminen 1.82 ve üzerinde açık mavi tişört altında siyah pantolon vardı, buna ilk görüşte aşk diyebilirmiz. Kendini silkeleyip; - Kendine gel Demirhan böyle bir sikiklik bile düşünme. Keşke başka birisini görevlendirseydim bu olay başıma gelmezdi, diye düşündü ama artık çok geçti. Telefonu cebimden çıkarıp bu olaylara sebep olan Üsteğmeni aradım. Asu'dan Birkaç dakika sonra telefonum çaldı, cebimden çıkardığımda komutanımın aradığını gördüm, telefonu açtığımda; Demirhan; - Uçağının şuana kadar inmesi gerekiyor, ben havalimanının önündeyim, dedi. ama bende havalimanının önündeydim. Asu; -Komutanım bende ordayım, dedim. Bunu biraz yüksek sesle söylemiştim, adını bilmediğim tahminen 1.98 boyunda olan bey bana doğru yürüdü ve; Demirhan; - Üsteğmen Asu Başaran siz misiniz, dedi Anlık bir şok geçirdim, çünkü beni biraz önce kucaklayan kişi benim komutanım mıydı, hayır bu olamazdı. Asu; -Evet benim siz, dedim Demirhan; -Yüzbaşı Demirhan Vaşak. Dediği anda sıçtığımı anladım her şey boka bulanıyordu, bir kaç dakika bakışmanın ardından Yandaki valizleri iki eli ile kavrayıp sürümeye başladı, bende hiç bir şey söylemeden peşine takıldım. Yol boyu konuşmadık. Askeriyeye vardığımızda akşam olmuştu ,hemen odama geçtim akşam olduğu için timle tanışma fırsatım olmadı zaten anlık yaşadığım olay bana yetmişti, daha hayla beni kucaklayan adamın komutanım olduğunun şokunu atlatamamıştım. Gerçekten Elazığ'a mükemmel bir giriş yapmıştım. *** Sabaha doğru göreve çıkmıştık üzerimde daha hayla dünkü olayın şoku vardı, bu arada timle tanışma fırsatım olmuştu, komik timdiler hemen kaynaştık, birbirlerine aileden öte davranıyorlardı, bu timle tanışmanız lazımdı. peki biz kim miydik? Yüzbaşı Demirhan Vaşak (Aslan32) Üsteğmen Asu Başaran (Şahin46) Teğmen Ayberk Yıldırım (Kırmızıbeyaz01) Teğmen Eymen Güneş (Ayyıldız31) Asteğmen Alper Sert (Çakal07) Asteğmen Bade Tay (Bomba02) Asteğmen Ömer Gümüş (Zirve08) Asteğmen Hüseyin Küçük (sırtlan47) Astsubay Çavuş İbrahim Aydın (Bayrak55) Biz Ufuk timiydik. Benle yeni tanışmalarına rağmen hemen aralarına almıştılar bir aile gibiydik, yanlarında hiç yabancı hissetmemiştim. Size biraz timden bahsedeyim. Helikopterdeydik. Bade ve Eymen kuzenmişler ama Eymen Bade neden benim kuzenim diye isyan ediyordu, neden böyle dediğimi birazdan anlarsınız. Ayberk kendi halinde takılıyordu, Alper her timde olan geveze tipler olur ya işte bizim timin gevezesi Alper'di bir dakika bile durmuyordu, Ömer ve İbrahim uykusuzluktan gözünü açamıyordu ama Alper, Ömer'i ve İbrahim'i rahat bırakmıyordu da, Eymen ve Bade kavga ediyordu, dünkü muazzam olay yaşadığım komutanımızda kendi halinde takılıyordu. Helikopterden indiğimizde bir mağaranın etrafını sarmıştık, Bade( bomba02) ve ben mağaranın arkasındaydık, mağaranın sağında Ayberk (kırmızıbeyaz01), solunda Ömer (zirve08) ve Alper (çakal07), önde Hüseyin (sırtlan47) komutanımız (aslan32) İbrahim (bayrak55), Eymen (ayyıldız31) ise keskin nişancı olduğu için bizden biraz daha uzaktaydı. Ateş etmek için iki gün üst üstte olay yaşadığım komutanımızdan emir bekliyorduk, ama artık bu olayları unutup yeni bir sayfa açmalıydım o sadece benim komutanımdı başka bir bir şey düşünmem çok yanlıştı. Bir müddet bekledikten sonra Bade (bomba02) dayanamayıp -Komutanım ne zaman dalıyoruz, dedi anda araya Eymen (ayyıldız31) girip -Dur durduğun yerde ben senin ne haltlar yiyeceğini biliyorum ama o haltı yiyemiceksin, dedi. Herkes gülüyordu ama ben daha hayla aydınlamamıştım, bu defa Bade (bomba02) atladı -Ben mi bir haltlar çeviriyorum alakası bile yok, dedi Eymen (ayyıldız31); -Kesin kesin beni bilmiyor mu sanıyorsun sen. Bade tam savunma yapacaktı ki araya komutanımız girip -Arkadakiler arkayı halledin ayyıldız31 sende arkadasın sağ ve soldakiler biz önü hallederken sağ ve soldan kaçacaklar büyük bir ihtimalle siz kaçanları halledersiniz, haydi Ufuk dalıyoruz, dediği anda ortamda silah seslerinden başka ses yoktu. Mağarayı hallettikten sonra Bade (bomba02) -Komutanım ben mağaranın içini kontrol edebilirim, dedi Eymen (ayyıldız31); -Öyle bir şeyi aklından bile geçirme en son yediğin haltı gördükten sonra asla gidemezsin, dedi. İki kuzen daha hayla kavga ederken bütün tim mağranın önüne gelmiştik, komutanımız telsizden Albaya haber verdi. Tim kendi aralarında konuşurken Bade beni mağranın içine çekiştirdi mağaranın içine girince; Anlamsız bakışlarla Bade'ye baktım sağolsun hemen durumu açıkladı. Meğer Bade piçlerin gözlerinden piç göz koleksiyonu yapıyormuş bunu duyunca sizde anlam veremediniz demi, gene anlamsız bakışlarımı sürdürdüm. Bade bal rengi gözlri, beyaz teni,kumral rengi saçları, saçları omzunu biraz geçmişti, boyu boyumla aynıydı 1.82, tatlı ve güzel bir kızdı. Bade ise yere eğilip bir piçin gözünü çıkarıyorduki Allahın cezası canlandı, evet canlandı bizde nasıl olduğunu anlamdık ama canlandı piç yanında bulduğu buçağı tam Badenin boynuna saplıcaktı ki elimle buçağın keskin tarafını tutum Badenin boynuna gelmemesi için doğal olarak elim kanıyordu, Bade o an ki şoku atlatıp tüfekle piçe vurdu, içerde tüfek patlayınca dışarıdaki timde içeriye geldi. (Tüfek patlayınca dışarda ki tim) Ömer daha hayla uykuluydu uykunun etkisiyle "geldik mi" dedi Alper "He devrem geldik zıbara bilirsin" dedi İbrahim "İçerde cidden bişe oldu herhalde" dedi Alper olayın farkına varıp " Harbi lan bişe oldu içerde herhalde" Eymen elini başına atıp dertli dertli "Bade yok, İşşallah içeriyle alakası yoktur" dedi Ayberk Eymenin dertlenmesine karşı" kocaman bir kahkaha attı" Demirhan "Lan susun da içeriye bakalım sikik herifler bişe oldu galiba" Alper yalandan hayret etmiş gibi "Yemin edin komutanım bizde içerde halay çekiyolar sandık" dedi Demirhan bu çıkarıma karşılık Alperin Ensesine silleyi indirdi, ve içeriye girdiler. Asu; Tim içeriye girince komutanımızla göz göze geldik. Eymen dertli dertli elini başına atıp "gene mi" dedi. Geri kalanlar gülmemek için kendini zor tutuyordu. Bade azar işiticeğini anlayınca tavana bakmaya başladı. Mağaradan çıkarken Eymen Badeye kızışıyordu, tim bu hallerine gülmemek için kendilerini zor tutuyordular. Dışarıya çıkınca komutanımız yanıma gelip elime baktı ve -Yaralanmışsın, dedi. Ben tam önemli bir şey değil komu- diyordum ki çantasından ilk yardım çantasını çıkardı elime pansuman yapıp bir bezle sardı, ve çapkın bir gülüşle "Kendine dikkat et" dedi ve timin yanına gitti. Bu neydi şimdi ben adamdan uzak durma kararı alıyorum adam bana yakın davranıyor, o sırada helikopter gelmişti, helikoptere bindik. Eymen Badeye daha hayla kızışıyordu, Alper dayanamayıp en sonunda " ama yeter ya kellendim valla bir susun" dedi Eymen zaten burnundan soluyordu "Susmazsam kalbini kıracam zaten" dedi Bade de "sus o zaman çok konuşuyorsun" dedi Bütün tim gülmemek için kendini zor tutuyordu, bir kişi hariç o da tahmin ettiğiniz gibi Alper, bütün tim Alpere bakınca Alper susmak zorunda kaldı. "Ne bakıyorsunuz ya" dedi boş boş. Sonra herkes kendi arasında takılmaya devam etti. Ayberk elimi görmüş olmalı ki "Komutanım elliniz iyi mi" dedi "Küçük bir şey zaten iyi" dedim Askeriyeye gelmiştik hepimiz helikopterden indik, ve hepimiz Kemalettin Albayın odasına girdik. Herkes tekmil verdi. Yüzbaşı Demirhan Vaşak Isparta Üsteğmen Asu Başaran Kahramanmaraş Teğmen Ayberk Yıldırım Adana Teğmen Eymen Güneş Hatay Asteğmen Alper Sert Antalya Asteğmen Bade Tay Adıyaman Asteğmen Ömer Gümüş Artvin Asteğmen Çavuş Hüseyin Küçük Mardin Astsubay Çavuş İbrahim Aydın Samsun Kemalettin Albay; " Demirhan görev raporunu doldur" dedi. Bize dönüp izinlisiniz dedi. ve odadan çıktık. ******************
Bölümü beğendiniz mi bal peteklerim?
Bu bölümde en sevdiğiniz sahne hangisiydi?
Tiktok hesabım: booksandme11 takip etmeyi unutmayın.
|
0% |