@enparlakyildizz123
|
İyi okumalarrrr Tabura geldiğimde odama çıkıp üniformamı giydim ve toplantı odasına gittim.
Toplantı odasnda bizim tim hariç Alphanın timi şafak timi de burdaydı, özür dileyip boş bir yere oturdum.
Kemalletin Albay görevimizi anlattı.
İki köye saldırı gerçekleşeceği için iki tim gidicekmiş.
Toplantı odasından çıkıp hangarda hazırlanmaya başladık, hazırlanırken tim arasında her zaman ki goygoy geçiyodu.
Alper "Görevden sonra yemeğe mi gitsek timce"
İbrahim " En az it avlayan yemeği ısmarlasın"
Alper" E o zaman kimin ısmarlıyacağı belli oldu".dedi ve gülmeye başladı.
Bende dahil tüm tim gülmeye başladık.
İbrahim gözlerini kısmış bir şekilde bütün time baktı ve
İbrahim " Aşk olsun komutanım" dedi
Alper gülmeye devam ederken "Tamam lan eğer en çok iti sen avlarsan o çok istediğin deri ceketimi sana vereceğim" dedi.
İbrahim Gözlerini büyüterek"Valla mı komutanım" dedi.
Alper İbrahim taklit ederek "Valla lan" dedi.
Yanımdaki Eymen "Şimdi Demirhan komutanım az laf çok iş deyecek" dedi.
Eymen lafını bitirir bitirmez Demirhan yüzbaşı
"Az laf çok iş" dedi.
Tüm tim bıyık altı gülerken ben Eymene şok içerisinde baktım.
Hangardan çıkıp piste geldik.
Diğer timde gelmişti, ve en son Albay gelip karşımıza geçti ve
"Allah yar ve yardımcınız olsun" dedi
hep bir ağızdan
"Sağol" dedik.
Demirhan yüzbaşı bir adım öne çıkarak
"Ufuk timi helikopter bin" diye bağırdı gür sesi ile.
Hepimiz teker teker helikoptere binmeye başladık.
Helikoptere bindiğimde Diğer timin de bindiğini gördüm.
Gidiceğimiz köyler birbirine yirmi metre uzaklıktaymış.
Demirhan yüzbaşı da bindiğinde helikopter havalandı. ******* Helikopterden indik, indiğimiz yer köye iki saatlik uzaklıktaydı yürüyerek gidicektik. Biraz ilerledikten sonra Ayberk'in sesi geldi kulaklıktan. Ayberk "Saat iki yönünde hareketlilik var komutanım ve bize doğru geliyorlar" dedi. Demirhan yüzbaşı "Kendinize yer bulun ilk önce bunları halledicez" dedi. Hepimiz kendimize korunaklı bir yer bulunca kulaklıktan haber verdi. Araba sesi duyulunca herkes pür dikkat arabaya odaklandı. Ayberk " Bunlar büyük ihtimal köye saldırı için gidiyorlar" dedi Demirhan yüzbaşı " Kaç kişiler saya bilen varmı" 3 araba dolusu adam vardı. "50 kişiler komutanım" dedim. Demirhan yüzbaşı " Benim işaretimle dalıyoruz" dedi ve ateş etti. Ateş ederken tim gene aralarında goygoy geçiyordu. İbrahim " Bu itlerde sayılır demi komutanım" dedi "5" dedi Alper "6 ,en az it avlayan dı demi"dedi Hüseyin "7, evet en az it avlayan" dedi Eymen "7, Alper pamuk eller cebe devrem" dedi gülerek Ömer " Nerden biliyosun devrem hem daha İbrahim söylemedi" dedi Alper "6 komutanım" dedi İbrahim keyifle Ayberk " şununlada 9" dedi Bütün tim gülerken her zaman gülen Alper gülmüyordu. Kulaklıktan Demirhan yüzbaşının sesi duyuldu "10" Herkesten "ooo" edası yükseldi "Komutanım siz katılırmıydınız böyle şeylere" dedi Ömer "Komutanım gene formundasınız" dedi Ayberk "Komutanım çoğaldı sanki bunlar" dedim "Ayberk komutanım yetişemediniz, Asu komutanım söyledi" dedi Alper "Neye yetişemedim Alper" dedi Ayberk Ayberk'in cevabını Eymen cevapladı "Genelde eğlendimiz anların içine sen sıçardın ya onu diyo" dedi Eymen "Aşk olsun ben kiç öyle şey yaparmıyım" dedi Ayberk "Tabi tabi" dedi Ömer Ayberk "Ömer duyamadım bir şeymi dedin" Ömer nededinin farkına vararak "yok komutanım bir şey demedim size öyle gelmiş" dedi Ayberk" Öyle olsun bakalım" dedi Tüm tim gülmeye başladı. Biraz vakit geçtikten sonra itlerde azalmaya başlamıştı Alper " E güncel durum ne" dedi Alper Hüseyin " 17" Eyemn "19" Ayberk" 19, Alper hiç konuşmuyorsun aslanım" Alper"Neden konuşmayayım ki komutanım, 18" İbrahim " Oo komutanım gelişme var , bununlada 19" Alper " Sus lan İboş" Ömer" 15, ya siz ne ara o kadar vurdunuz" Herkes bıyık altı gülmeye başladı Hüseyin " Asu komutanım siz hiç söylemdiniz" dedi Alper " Asu komutanım lütfeen benim itlerimi vurmayın ben vurucam onları" "Hızlı olan kazanır Alper" dedim Demirhan yüzbaşı hariç herkesten " ooo" edası dökültü "Bu arada 25" dedim Hüseyin " Komutanım tekledi yanlız, Demirhan komutanım siz kaç tane it avladınız" "25" dedi Demirhan yüzbaşı ve itler ölmüşlerdi en sonunda. Hepimiz yerlerimizden çıktık, ortalığı kontorol ettikten sonra yola devam ettik. *** Köye vardığımızda akşamüzeri olmuştu, Saldırının ne zaman gerçekleşeceğini bilmediğimiz için köyde nöbet tutucaktık. Nöbet sıralaması yaparken Demirhan komutanımız yanında kısa boylu göbekli saçına tek tük ak düşmüş yaşlı bir amcayla geldi, köyün muhtarıymış. Tanışma faslı bitince, Mehmet amca bizi evinde misafir etmek için çok ısrar etti bizde en sonunda kabul ettik. Nöbet tutması için Hüseyin ve İbrahim gelmemişlerdi. Ortasın da tek katlı geniş bir bahçeye girdik, girer girmez sarı saçlı yeşil gözlü küçük kız çocuğunun bacağıma yapışması bir olmuştu, eğilip onun boyuna geldim "Sende mi askersin abla" dedi Gülümseyerek "Evet bende askerim" dedim çok tatlı konuşuyordu yanaklarını yiyesim gelmişti. Büyük bir heycanla "Bende büyüyünce asker olucam dedi bağırarak. Bu dediğine gülmüştüm. Arkadan genç bir kadın sesi duyuldu "Ceren kızım buraya gel" Karşımdaki küçük kız "Geldim anniş diyerek annesinin yanına gitmişti demek ki adı Ceren di. Mehmet amca " Hadi geçelim buyrasanız" demişti sonuna kattığı aksanla onun demsiyle postallarımızı çıkarıp evin içerisine geçmiştik, tek kattı olmasına rağmen geniş bir evdi. Mehmet amca bizi salona yönlendirmesi ile salona geçtik, yerde yer soflası seriliydi üstündeki yemeklerin birkaçı hariç diğerlerini bilmiyordum. O sırada içeriye orta yaşlarda tombul bir kadın girdi ve bize "Hoşgelmişseniz, ben muhtarın garısı Dilan, buyrun hemen sofraya geçelim" dedi. Herkes baş selamı verdi. Dilan hanım arkasına dönüp "Şilan gızım geliver" dedi Odaya siyah saçlı minyop tipli19-20 yaşalarında genç tatlı bir kız girdi ve "Hoşgelmişseniz" dedi.
Herkes onada baş selamı vererek yer sofrasına oturdu. Yanıma Demirhan yüzbaşı ve Ayberk oturmuştu. Çok aç değildim ve çoğu yemekte soğan vardı soğandan nefret ederdim o yüzden bulgur pilavı ve salata falan yedim. Yemek yerken Şilan'nın bana hayranlıkla baktığını gördüm ve tebessüm ettim, tebessüm ettiğimi görünce o da karşılık olarak tebessüm etti. Bir süre sonra Ayber'in yanındaki Eymen'e " Lan sence hangisi acı değil" diye sordu. Eymen Ayberk'in elinde tuttuğu iki biberlere baktı ve sağdaki biberi işaret "Bence bu acı değil bunu ye" dedi Ayberk "Senin sezgilerine güvenmiyorum" diyip soldaki biberi yedi. bu dediğine tim olarak sırıttık, Ayberk ise biberi yer yemez yüzünü buruşturdu sanırım acıydı. Eymen Ayberk'e yaklaşarak "Benim sezgilerime güvenmezsen böyle olur hayatım" dedi gülerek. Ayberk fısıltılı sandığı bir sesle " Ulan Eymen sezgilerine sıçıyım senin şimdi mi doğru çıkası gelmiş " dedi Ayberk ve masadaki suyu kafasına dikti yetmedi Eymen'in önündeki bardağı da içti. Bütün tim bu ikiliye gülememek için kendini sıkıyordu. *** Yemeğimizi yedikten sonra Dilan hanım kalacağımız odaları gösterdi, ben Şilan'ın odasında Şilanla beraber kalıcaktım. Ne zaman saldıracaklarını bilmediğimiz için sabaha kadar nöbet tutucaktık, nöbet sıralamsı şöyleydi; Ben ve Demirhan yüzbaşı Eymen ve Ayberk Alper ve Ömer'di. İbrahim ve Hüseyin nöbet tuttukları için onlar gece tutmayacaklardı. Nöbeti İbrahim ve Hüseyin'den devraldık Demirhan yüzbaşıyla Nöbetin ikinci saatinde Şilan bize çay getirmişti, çayımızı içerken Şilan askerlikle alakalı sorular soruyordu bize. **** Saat gece 4 gibi nöbetleri bitirip olucak olan saldırıyı beklemeye başladık, ve en sonunda başlamıştık "35, hiç konuşmuyorsunuz" dedi Alper "39" bunu Ayberk dedimişti "37 ve 38" dedi Ömer " 37, Alper komutanım konuştuğuna pişman oldu sanki" dedi Hüseyin " Çok konuşma Hüseyin dilin uzamaya başladı" "36" dedi Eymen "Eymen komutanım kılpayı kurtarmışsınız" dedi İbrahim "İbrahim sen kaç vurdun" dedi Alper "Boşverin komutanım" dedi İbrahim "Şöyle aslanım çekinme" dedi Alper "Boşverin komutanım dedi İbrahim "Söyle lan" diye yükseldi Alper İbrahim söylemek zorunda olduğunu anlayınca mecburen söyledi. "32" diye mırıldandı "Nededin İbrahim" dedi gülerken Eymen İbrahim bir daha "32" diye mırıldandı Bu sefer " Net konuş aslanım"diye araya girdi Ayberk İbrahim sesli bir nefes vererek "32" dedi İbrahim'in konuşmasıyla herkes sesli bir şekilde güldü. Alper gülerken " En başından dedim Ben" dedi "Uğraşmayın İbrahim'le ben güveniyorum hepsini İbrahim vuracak demi aslanım" dedim "Sağolun komutanım" dedi İbrahim *** En sonunda saldırı bitmişti, bizden sonra köyü koruyacak timde geldi için biz artık askeriye ye dönüyorduk. Helikopter geldiğinde bindik ve askeriye ye doğru gitmeye başladık. Tim her zaman ki goygoyunu geçiyodu, camdan dışarı bakarken Alperin sesi ile Alpere döndüm. Alper " Komutanım sizin kaçtı" Ne dedini anlamdığım için "Ne kaç" dedim Bu dediğime herkes bıyık altı gülerken Alper " Kaç tane it vurdunuz" Aydınlanmış şekilde kaşlarımı kaldırdım sahi ben kaç tane vurmuştum düşünmeye başladım ve cevapladım "46" dedim. Alper bu sefer Demirha yüzbaşıya dönerek " Komutanım siz kaç tane vurdunuz" "Alper çok boş işlerle uğraşıyorsun" dedi Demirhan yüzbaşı ama Alperin vazgeçecek gibi bir hali yoktu ve ısrar etmeye başladı, Demirhan yüzbaşı en sonunda dayanamayarak. "47" dedi. Bütün tim bıyık altı gülerken İbrahime baktı ve Alper konuştu "İbrahim en az sen vurmuşsun, ve şöyle bir şey demiştin galiba," Alperin sözlerini Ömer devam ettirdi "En az it vuran yemeği ısmarlar, yani pamuk eller cebe iboş" dedi Ömer Bütün tim kahkaha atmaya başladı. İbrahim ise hepsine tripli bir şekilde bakıyordu. ** En sonunda helikopter piste inmişti hepimiz indik, bizi Kemalletin albay karşıladı, ve Evrak işlerinden sonra izinlisiniz, dedi ve gitti. Kemalletin albay gidince bizde pisten ayrıldık. Odama çıkıp evrakları doldurmaya başladım. ************ Bölüm sonu Nasıl olmuş? Yazım hatası varsa kusura bakmayın, ve nerde olduğunu söylerseniz sevinirim.
Ve emin olmadığım kelimler var yanlışsa şimdiden özür dilerim.
|
0% |