@enparlakyildizz123
|
Odamda evrak işlerini hallederken kapının çalınması ile masamdan başımı kaldırıp kapıya baktım ve "Gir" İçeriye bir tane er girdi ve tekmil verdi "Er Aslan Karabayır/ Amasya" dedi "Söyle" "Komutanım askeriyenin düzenlediği davette sizde davetlisiniz" dedi ve masaya davetiyeyi bıraktı, çıkmadanda "Albay özellikle gelemenizi belirtti" dedi Tamam anlamında başımı salladım, ve çıktı. Buneydi şimdi benim davetle ne işim olurdu, bide albay özellikle gelmemi belirtmiş, diye kendi kendime söylendim. Oflayarak ve istemsiz bir şekilde davetiyeyi alıp açtım, davet yarın akşamaydı, neyse o zamana kadar vakit vardı en azından dinlenirdim diye düşündüm, ve evrak işlerine kaldığım yerden devam ettim. *** Evrak işlerim bitince üstümü değiştirdim ve askeriyeden çıkıp motora bindim. Davetiyede sivil gelmemiz yazıyordu, bide ona elbise falan mı bakıcaktım hiç öyle şeylerden anlamazdım, hem askeriye davetine sivil gelmek ne alaka neyse emir demiri keserdi, mecburen bakıcaktık artık bir şeyler. Eve geldiğimde hemen soğuk bir duşa girdim, çıktığımda üzerime lacivert bir şortla siyah uzun bir tişört giyerek kendimi yatağa attım, yatar yatmaz uyumuşum zaten. Sabah kalktığımda saat dokuz'a geliyordu, hemen kalktım lavolabo da rutin işlerimi halletikten sonra üstümü giyindim, üzerime beyaz crop siyah deri ceket altıma mavi kotumu giydim. İlk önce kendime araba almak için galeriye gitcektim sonra Duru ile akşamki davete elbise bakıcaktık. Duru da davete gelicekti, Eymen davete onunla gitmek istediğini söylemiş Duru da kabul etmişti. Manyak gecenin köründe arayıp haber vermişti, geçen günkü olayı da ne kadar görevdeyim desemde 2 dakikalık deyip 15 dakikada anlatmıştı canım kuzenim, bazen ne kadar sinir bozucu olsada kuzenimdi sonuçta çok seviyordum.
Vakit kaybetmeden hemen evden çıktım, kahvaltı yapmayı sevmediğim için kahvaltı yapmamıştım. Evden çıktığımda hemen bir taksiye binip en yakın galericiye gittim. Galeriye geldiğimde cırtlak renkte almamaya özen gösterdim, Eymenin arabasından sonra istesemde almazdım zaten. Cırtlak renkler yerine galeriden siyah bir bmw aldım, ve Duru ile buluşucağımız yere doğru sürdüm. Uzun süre araba sürmediğim için iyi gelmişti araba sürmek. Duru ile buluşucağımız mağzanın önüne geldim, çok geçmeden Duruda geldi ve elbiselere bakmaya başladık. Bence Duru ve Eymen karşılıklı birbirlerinden bir şeyler hissediyordular ve benim fikrimce yakışıyordular, çünkü şuan Duruda hiç görmediğim bir duygu vardı, gece beni arayıp söylediğinde de gecenin körü olmasına rağmen sesi heycanlı geliyordu, hiç bilmediği bir ortama gireceği içinmiydi bilmiyorum. Bir kaç mağzayı gezdikten sonra ikimizde istediğiniz elbiseleri bulmuştuk. Ben siyah uzun bir elbise seçtim.
Böyle Duru ise lacivert yırtmaçlı bir elbise seçti Duru'nu elbiseside böyleydi. Elbiselerimizi seçtikten sonra Duru'nun acil işi çıktı için ayrıldık. Duru ile ayrıldıktan sonra hemen eve gelip hazırlanmaya başladım. Bana daha hayla davete askerlerin sivil gelmesi saçma geliyordu, yani asker daveti değil mi neden sivil gelelim ki. Düşüncelerimi bir kenara bırakıp hazırlanmaya başladım, Duru'nun işi çıktığı için beraber hazırlanamadık, hastaneden izin alamamış o da hastanede hazırlanacaktı. Ne kadar ısrar etsemde önemli olduğu için hastaneden izin alamamıştı. Kahverengi saçlarımın ucuna maşa yaptım, makyajı da çok abartmak istemedim o yüzden kırmızı ruj ve rimel sürdüm sadece. Elbisenin altına gümüş rengi minik taşları olan bir topuklu ve beyaz el çantası aldım, çok büyük olmayan halka küpelerimi taktım ve en sonunda hazırdım. Saate baktığımda davet saatinin geldiğini gördüm, ve evden çıkıp davetin olduğu yere doğru sürmeye başladım. Yazardan: Duru ile Eymen Duru hastaneden izin alamadığı için, davete hastanede hazırlayacaktı bu yüzden morali düşüktü ama bir yandan da davete Eymenle gideceği için heycanlıydı ve mutluydu çünkü Eymeni ilk gördüğü anda içine bir huzur bir heycan dolmuştu tarifi olmayan duygular yani, ama hastanede hazırlanacağı içinde ister istemez morali düşüyordu hastanede ne kadar hazırlana bilirdi ki. Neyse ki en yakın arkadaşı Eylem onun yanındaydı da morelini birazda olsa yüksek tutmaya çalışıyordu. Davet saatine az bir zaman kalınca bir arkadaşlarından yardım isteyip hazırlanmaya başladı Duru, Eylemde ona yardım ediyordu. Eylem, sarı saçlı, bal rengi gözleri ve beyaz teni ile güzel bir kızdı. Liseden beri hiç ayrılmamışlardı, tesadüfün böylesi görev yerleride aynı şehre ve hastaneye çıkmıştı, Duru düşük morelini yüksek tutmaya çalışırken hazırlanmaya başladı. Eymen de davete Duru ile gideceği için heyecanlıydı, ona çok uzun zamandan beri duygular besliyordu ama karşısına çıkacak cesareti bulamıyordu ne yazık ki, hastanede karşılaşmaları tesadüf değildi ve Eymen askerdi yarını belli değildi, en azından ölmeden önce güzel anlar geçirmek istiyordu. Düşüncelerini bir tarafa bırakıp, giydiği takıp elbisenin sağını solunu düzeltti aynadan kendisine son bir kez daha bakarak, arkasına döndü dönmez olaydı, çünkü kendisini imalı bir bakışla izleyen timle göz göze gelsi. Asu ve Demirhan komutanları hariç hepsi askeriyede aynı odada kalıyordular ne yazık ki ve Eymen timin imalı bakışlarından biraz da olsa utanmıştı. Bu imalı bakış sürünce 'ne' manasında kafasını salladı, Bu sefer Alper imayla " komutanım çok yakışıklı olmuşsunuz, sizi gören herkesin dibi düşecek" dedi imayla Alper'in dediğine bütün tim bıyık altı güldü, Eymen hariç. Eymen ise bıyık altı gülen Ayberk'e dönerek 'sen mi söyledin' adlı bakışını attı Ayberk bu bakışı anlamış olucak ki. "Valla ben bir şey demedim kendisi duymuş" dedi Eymen ise timin geri kalan üyelerinin duymamış olmaması için dua ediyordu bir umut. "Hem senin aşkını bilmeyen mi kaldı" dedi Ayberk Bu dediğine herkesin yüzünde imalı bir gülüş belirilken, Eymen bir umut ettiği dua'sını bırakıp tekrar arkasını döndü, imalı gülüşleri göz ardı ediyordu, yoksa utanmaktan yerin dibine girebilirdi, kendisine 'aşık olmak kötü bir şey değil' diye gaz verdi ve elini kumral saçlarının arasından geçirerek arkasında bıyık altı gülen bir tim bıraktı ve odadan çıktı. Duru ise çoktan hazırlanmış hastanenin bahçesindeki bir banka oturmuş Eymeni bekliyordu, beş dakikaya orda olacağını söylemişti Eymen. Duru Eymeni beklerken sanki kalbi yerinden çıkacakmış gibi heycanlanmıştı garip bir duygu vardı içinde isimlendiremediği bir duygu.
Eymen hastanenin bahçesine arabasını park etti ve indi. Eymen'nin içindede isimlendiremediği duygular vardı, hayatın da hiç bu kadar heycanlı ve mutlu hissetmemişti. Hastanenin bahçesinde bir kaç adım atarak etrafa baktı, ve görüş alanına sevdiği kadın girdi. O an kalbi çıkıcakmış gibi attı, o kadar güzeldi ki kelimeler yetmezdi. Duru ise etrafına bakınmaya başladı ve onun da görüş alanına Eymen girdi, ayağa kalkarak el salladı burda olduğunu belirtmek için. Duru el sallayınca Eymen girdiği transtan çıktı ve Duru'ya doğru yürümeye başladı. Duru ise kendisine doğru gelen adama baktı. Ah o takım elbise ne kadar da çok yakışmıştı, bir insana takım elbise bu kadar mı yakışırdı, Eymen Duru'ya doğru gelirken Duru'nun kalbi yerinde değilde başka bir yerde atıyormuş gibiydi.
Eyemen Duru'nun yanına gelince "Çok güzel olmuşsun doktorum" Duru küçük bir gülüşle "Sende çok yakışıklı olmuşsun, teğmenim" Biraz duraksamamnın ardından Eymen "Hadi gidelim" dedi. Duru ise onu kafasıyla onaylayarak arabaya doğru yürüdüler. Asu'dan Davetin olduğu mekana gelince arabaya park edip mekanın içine girdim. İlk önce içeriye göz gezdirdim, Bade'nin bana doğru el salladığın görünce o yöne doğru yürümeye başladım. Bade'nin ayağı ileşmişti artık göreve gelebilecekti. Masa'ya geldiğimde Bade'nin yanına oturdum. Gri uzun bir elbise giymişti ve ten rengine yakışmıştı. Bade "Hoşgeldiniz komutanım" dedi Başımı sallayarak "Hoşbuldum" dedim. Sonra bütün masaya baktığımda Demirhan komutan ve Eymen'in eksik olduğunu gördüm. Eymen büyük ihtimalle Duru ile geleceği için geç kalmıştı. Masadakilere baş selamı vermeye başladım, En son Alpere baktığımda. "Komutanım çok şık olmuşsunuz" dedi Dediğine gülürek "Teşekkürler, sende çok yakışıklı olmuşsun buralar alev alıcak şimdi" dedim Askeriye dışında bir mesafe yoktu aramızda hemen alışmıştım time. Alper yanımdaki Badeye bakarak "Bak komutanım nasıl iltifat ediyor" dedi Bade ise somurtarak "Yakışıklı olmamışsın ki diyeyim" dedi onlar didişirken onlara gülümsedim. O sıra da mekanın kapısından bütün iştişamı ve karizması ile Demirhan komutan girdi, çok yakışıklı olmuştu, şuan nedense kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atıyordu, birden bire onu görünce heycanlanmıştım. Biraz etrafa bakındıktan sonra bizi görmüş olucak ki bizim oturduğumuz masaya doğru yürümeye başladı, boş olan tarafıma oturdu, oturur oturmaz. Bütün tim bir anda "hoşgeldiniz komutanım" dedi. Alper hayretle "Vay amına koyuyim denk getirsen bu kadar olmaz" Ömer'de Alper gibi "Heye lan denk getirsen bu kadar olmaz" dedi. Demirhan komutan "Bari burda efendi bir adam olun lan" dedi Alper ve Ömer'in küfürlerine karşı. Geri kalanları ise bu olaya gülmekle yetindi. Biraz vakit geçince bu sefer mekanın kapısında Duru ve Eyemen girdi, birbirlerine tamamlamışlar gibiydiler, çok yakışıyordular acaba ne zaman olcaklardı, ben bunları düşünürken onlar çoktan masaya varmışlardı. Eymen masadakilere Duru'yu tanıtınca boş bir yere oturdular. Ama Eyemn time Duru'yu tanıtırken sanki önceden biliyormuş gibi bir ima vardı yüzlerinde. Eymen Duru'nun benim kuzenim olduğunu görevde öğrenmişti, görev dönüşüne kadar ne kadar özür dilenecek bir şey değil desemde özür dilemişti. Şu yönden şanslılardı, Alphan davete gelmiyecekti yosa Eymene kızardı, rütbe olarakta büyük olduğu için kızmaktan beter ederdi. Telefonum çalınca çantamdan telefonu çıkartım, arayanın annem olduğunu görünce gülümsedim, sabah aramasına rağmen şimdide arıyordu canım annem. Aniden masadan kalkınca yanımdaki Demirhan komutanım. "Bir şeymi oldu Asu" diye sordu "Hayır komutanım telefona bakıp geliyorum" dedim Cevap olarak başını salladım, ve arkamı dönüp dışarıya çıktım. Demirhan'dan Davetin olduğu mekana girdiğimde, timin olduğu masaya baktım, görüş alanıma Asu girdi. Beyaz teni giydiği siyah elbiseyle çok güzel olmuştu, onu görünce kalbim yerinden çıkıcakmış gibi attı. Masaya gelip özellikle yanına oturdum, ben sanırım Asu'ya karşı bir şeyler hissediyordum ama bu duyguların önüne geçmem gerek ve benden alt rütbelilere nasıl davranıyorsam onada öyle davranmam lazım, duygularımı kontorol etmem gerek. Asu'dan Dışarı çıkıp annemle konuştuktan sonra biraz daha dışarda durup temiz havayı içime çektim, ve uzaklara bakmaya başladım. O sırada yanımda bir beden belirlidi. ***
BÖLÜM SONU Nasıl olmuş? 1374 kelime
|
0% |