Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19. Bölüm - İhtimal

@enverkeremavci

Renata pizzacısından evine dönene kadar sürekli olarak bugünü düşünmüştü. Evine geldikten sonra da düşünceleri farklı bir yöne kaymamıştı. Saatler ilerledikçe ilerliyordu ve neredeyse 22.00 olmak üzeredeydi. Sinyora’nın ona verdiği zarftaki bildirime göre, normalde toplantı bugün 23.00’te olacaktı ve gün içerisinde kendisine buluşma yerinin bilgisinin verilmesi gerekiyordu. Ancak Sır Erbapları’nın yapacağı görüşmeye yönelik konum bilgisi kendisine iletilmemişti. Bunun nedenini düşünmeden duramıyordu bir an bile. Acaba toplantı mı ertelenmişti sadece, yoksa Renata’yı bu özel gruba katılması için uygun bulmamışlardı mıydı? Oysa Renata ne kadar da heyecanlıydı bu gece için.

Yaşadığı hayal kırıklığı ile hüzünlü anlar yaşayan Renata’nın aklına, birde Beatrice gelmişti. Bugün pizzacıya geldiği zaman ona pek de iyi davranmamıştı; bu durum da ayrıca kemiriyordu içini. Beatrice, geçmişinde yaşadıkları yüzünden mahsun bir kadındı zaten. Bundan yaklaşık otuz küsur yıl öncesine kadar eşiyle beraber çok mutlu bir birliktelikleri olan Beatrice’in hayatı; Sistem’de çalışan eşinin, hain bir iftira yüzünden haksız yere işten kovulmasıyla değişmeye başlamıştı. Eşi işten kovulduğu zaman karnında yedi aylık tatlı bir yükü olan Beatrice, 2049 yılında çıkarılmış olan yüksek oranlı çocuk vergisinin ağır psikolojik yükünü de taşımaya başlamıştı. Eşinin Sistem’de önemli bir mevkide çalışıyor olmasının rahatlığıyla çocuk yapma kararı almış olan ikilinin iki ay sonra bir oğulları olacaktı; ama oldukça yüksek olan vergileri ödeyebilecekleri bir güçleri kalmamıştı artık. Beatrice’in ancak tek bir kişiye dahi zar zor yetebilecek olan maaşıyla hem hayatlarını sürdürüp hem de çocuk vergisini karşılayabilmeleri mümkün bile değildi. İftira yüzünden Sistem’deki işinden olmuş eşi ise küresel çalışma ağı veritabanında kara listeye alınmıştı; iki ay boyunca ne yaptı ise de bir iş bulamamıştı. Eğer yaşasaydı bugün yirmi üç yaşında olması gereken oğullarının doğumu ardından sadece üç ay içinde, biriken ödenmemiş vergi borçlarından dolayı Sistem, henüz anne sütünden ayrılmaması gereken oğullarını rehin almıştı. Bu durum karşısında Beatrice’nin eşi çaresiz bir şekilde, sırf oğulları hayatta kalabilsin diye fidye olarak kendini, canını teslim etmek istemişti Sistem’e. Her ne kadar Sistem, bu teklifi kabul edip; Beatrice’in itirazlarına rağmen eşini, kendi talebi üzerine fidye bedeli olarak infaz ettiyse de; oğlunu Beatrice’ye teslim etmemişti. Çünkü infazın gerçekleştiği aynı gün, anne sütünden uzun bir süre mahrum kalmış olan minik bebek, bağışıklık sisteminin güçlenememesi yüzünden vefat etmişti çoktan. Hayatının aşkını ve iç rahatlığıyla bir kere dahi öpüp koklayamadığı canından bir parça olan bebeğini kaybeden Beatrice’nin hayatı, böylece, sadece üç ay içinde tepetaklak olmuştu. Yaşadığı elim olayların ardından, yıllar süren tek kişilik hayata tutunma çabasında yüzünü güldürebilen iki şey vardı belki; birisi köpeği Stella, diğeri ise Renata. Renata’yı hayattaki tek arkadaşı olarak gören Beatrice, Renata’nın morali ne zaman bozuk olsa, canı ne zaman sıkılmış olsa; sanki geçmişinde yaşadığı onca yıkıcı olaylar hiç yaşanmamışçasına bir moda girebiliyor ve Renata’nın yüzünü güldürmek için elinden geleni yapabiliyordu. Renata ise bugün onu üzmüştü. Beatrice’in belki de tek isteği birazcık konuşmaktı. Ama öyle bir anda gelmişti ki Beatrice, Renata için ne yeri, ne de zamanıydı laklak yapmanın; hem de o ne saçma bir diyalogdu gerçekten öyle… Renata’nın aklına, Beatrice’nin gitmeden önce inatla söylediği o şeyler geldi aklına. Artık neredeyse kimsenin geçmek için bile kullanmadığı 13. caddede bulunan bir antikacı hakkında uzun uzadıya konuşmuştu durduk yere, gereksiz bir şekilde. “Yok, değildir, olamaz.” diye mırıldandı Renata ve saatine baktı tekrar; saat 22.45 olmuştu. Davetiyede bahsedilen toplantının başlamasına 15 dakika kalmıştı sadece.

Yapacak başka bir şeyi kalmayan, aklına başka bir fikir de gelmeyen Renata, çaresizce uzandığı yerden fırladı bir anda. Az evvel, aklına geldikten sonra, olamaz diye mırıldandığı fikri uygulayacaktı; hem imkânsız da değildi… Başka bir opsiyonu da yoktu zaten; 13. caddedeki antikacıya gidecekti. Sonuçta Sistem’e kızgın birisiydi Beatrice ve Sır Erbapları onu buluşma konumunu bildirmesi için yönlendirmiş olabilirdi, hatta belki o da onlardandı; son günlerde yaşadığı garip olaylardan sonra hiçbir şey olanaksız gözükmüyordu artık.

Renata kalktığı gibi dolabına giderek eline o an ne geldiyse üstüne başına hızlıca geçirdi. Hızlı adımlarla evden çıkmak üzere kapıya yöneldiği zaman, daha demin oturduğu odanın önünden geçerken, ne olduğunu anlamayan uyku sersemi bakışlarla ona bakan Luna’ya çarptı gözü. “Güzel kızım benim, sen uyu bir tanem.” dedi ve o odada bulunan saate çıkmadan önce son bir kez daha baktı. Saatin 23.00 olmasına 10 dakika ya vardı ya yoktu… Koşar adımlarla kapıya doğru gitti, evden çıktı.

 

Loading...
0%