Duyduklarım karşısında sakin kalmaya çalışsamda bu pek mümkün değildi. Ellerim titremeye başlamışken sinirle ayağa kalktım karşımdaki doktor nasıl bukadar rahat söyleyebiliyordu!2 kızın hayatı söz konusuydu burda.

"Nasıl bukadar rahat söyleyebiliyorsunuz ya!Siz bizim hayatımızı mahvettiniz resmen!"

Kontrol edemediğim öfkemle kapıyı çarparak odadan çıktım. Kendimi hastane bahçesine attığımda derin derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Çocukluğumdaki yediğim dayaklar geldi aklıma. Gözlerim dolduğunda ağlamamak için başımı yukarı kaldırdım ve göz yaşlarımı geri gönderdim. Arkamdan adımın seslendiğini duyduğumda arkamı döndüm ve Erdal bey ve karısı Esma hanım ile karşılaştım. Esma hanımın gözleri yaşlarla doluydu hızlıca gelip bana sarıldığında ne yapacağımı bilemedim. Sakinleşince geri çekildi ve konuşmaya başladı.

"Kızım özür dilerim ben,bir an olunca..."

Sorun olmadığını söyledim mecbur onlarla gidecektim çünkü 18 yaşından küçüktüm Erdal bey bunu anladığımı görünce hepberaber arabalarına doğrı yürüdük.

Yolculuk bittiğinde karşımda duran saraya baktım,saray olmasada saray gibiydi resmen. Selma hanıma döndüm.

"Selma hanım sizce 3 kişilik bir aileye göre fazla büyük değilmi?"

Selma hanım kendisine hanım diye hitap etmeme bozulsada gülerek cevap verdi. "3 kişilik mi?" Ona anlamayarak baktım Erdal bey ise, "İçeri geçelim kızım ozaman anlarsın." Birşey demeden içeri konağın kapısına geldiğimizde kapıyı tatlı bir teyze açtı burada çalışan Avşa olmalıydı. Geri çekildiğinde içeri geçtik ve oturulan yere doğru yürüdük. İçeride 8 erkek vardı. Ne,8 erkekmi vardı! Kuzenlerimdir diye düşündüm. Tekli koltuğa oturduğumda tanıtması için Selma hanıma baktım.

"Kızım 6'sı senin abin birtanesi ikizin diğeri ise kardeşin."

Şaşkınlıkla karşımdakilere baktım ve Selma hanıma döndüm.

"Selma hanım kusura bakmayın fakat 9 tane çocuktan sonra nasıl bu kadar güzel olabiliyorsunuz!"

İnanamayarak kurduğum cümlelere gülmüşt.

"Ben sana abilerini,ikizini ve kardeşini tanıtayım." Baş sallayıp tanımasını bekledim

"Bu en büyük abin Miraç,29 yaşında kendisi." Selma hanımın gösterdiği kişiye yani Miraç'a baktım bana ifadesiz bakıyordu hafif bir baş selamı versemde karşılığını alamadım.

"2. Büyük abin Kenan,27 yaşında." Kenan'a baktığımda ise bana sinirle baktığını gördüm.

"Ben onun abisi değilim anne!"

Selma hanım onu sertçe uyarıp devam etti. "3. Abin Toprak,25 yaşında." Toprağa baktığımda ise bana gülümseyerek baktığını gördüm ve bende ona gülümsedim,samimi biriydi.

"4. Abin Poyraz,24 yaşında." Ona baktığımda ise onunda bana sinirle baktığını gördüm.

"5. Abin Ateş,23 yaşında." Ateşe baktığımda bana ifadesiz baktığını gördüm ama Miraça yaptığım gibi baş selamı vermedim.

"6. ve son abin Karan 21 yaşında." Karana baktığımda bana Toprak gibi gülümseyerek baktığımı gördüm Selma hanıma dönüp konuşmaya başladı

"Yanlış tanıttın anne!Onun en tatlı en güzel en ponçik kalpli ve en çok seveceği abisiyim ben." Çocuk ruhlu olması ve dedikleri beni gülümsetmişti.

"İkizin Ares,17 yaşında senin gibi ama senden 1 dakika erken doğduğu için büyük." Arese baktığımda bana siniri geç nefretle bakıyordu, bakışlarında rahatsız olduğum için fazla bakmadım.

"Kardeşin Emir,15 yaşında." Emire baktığımda ise bana korkarak baktığını gördüm,şaşırmıştım neden korkarak bakıyorduki? Çok fazla düşünmemek için Selma hanıma döndüm.

"Benim kalacağım oda nerede,dinlenmek istiyorumda." Selma hanım tam cevap verecekken Kenan atladı.

"Şuna bak!Bizden kaçmak için odasına çıkıyor,beğenmedim demiyorda!" Şaşkınlıkla baktım ve sinirlendiğimi hissediyordum.

"Konuşmak için konuşma bence, çünkü gereksiz konuşuyorsun!" Dedikten sonra Selma hanıma döndüm ve gidelim dercesine baktım. Erdal bey ise Kenan'a döndü. "Oğlum!O nebiçim sözler öyle,kardeşin o senin!'

"Değil Baba kardeşim falan değil habgi cehennemden geldiyde oraya gitsin!"

Sinirle ona baktım. "Nediyorsun ya sen!Kendine bak önce."

Hızla bana yürüyüp kolumdan tuttu,kolumu sıktığını hissedebiliyordum. "Bana bak kızım para için geldiğin yetmiyormuş gibi 2 gün sonra eve erkekte atmaya başlarsın sen!Ne olduğunu bilmiyoruz sanki."

Dedikleri karşısında sakin kalmaya çalıştım nefesim hızlanırken dediklerini sindirmeye çalıştım. Ne diyordu bu şerefsiz? Hiçbir kadın hakkında öyle konuşamazdı! Sinirle yüzüne yumruk attım. 2 yıl boyunca dövüş teknikleri konusunda eğitim almıştım. O yediği yumruktan sonra kolumu bırakmıştı

"Bana bak,hiçbir kadın hakkında öyle konuşamazsın!Sevmiyor olabilirsin fakat haddini bileceksin!Haddinizi bileceksiniz!"

Odadakilere göz gezdirip Selma hanıma döndüm gözleri dolmuştu yine. Erdal bey ise "Yazık.. Ben sizi bunca yıl bunun için mi büyüttüm?!" Diyip odadan çıkmıştı. Arkamdan sinirle bağırdıklarını duysamda dimlenmek istediğim için Selma hanımla merdivenlere doğru yürüdük ve yukarı çıkmaya başladık.

Bir odaya girdiğimde Selma hanım bana baktı. "Kızım ben onlar adına özür dilerim...Bunca yıl eğitememişim.Umarım odanı beğenirsin."

Selma hanıma özür dilemesi gereken kişinin o olmadığını ve odayı beğendiğimi söyledikten sonra odadan çıkmıştı.

20 dakikalık duş alıp yeni kıyafetlerimi giydim. Yatağıma yattığımda düşünmemeye çalışarak uyuya kaldım.

&-----------------------------------------&

639 kelime. Destekleriniz için çok teşekkür ederim🖤.

Yeni bölüm büyük ihtimalle yarın gelir. Oy vermeyi yorum eklemeyi unutmayınn. Bide karakter tanıtımı istiyormusunuz ben siz kendi kafanızda hayal edin diye yapmadım.

Sizleri çok seviyorum 🖤⭐