Yeni Üyelik
13.
Bölüm

BÖLÜM 12

@esmanur555esma

Nasılsınız şahsen ben pek iyi değilim ama iyi olmaya çalışıyorum. Ben bu dünyada hiç mi adalet görmeyeceğim galiba. Hiçbir kötü yakalanmayacak sadece elini kolunu sallaya sallaya gezecek. Ben bir kadın olarak, bir insan olarak ADALET İSTİYORUM! Bu sadece kadın ve çocuk için değil bu insanlık için!

Sizi bir tavsiye vereyim kızlar.Dışarı çıkarken arkanızı kollayın, yanınızda aileden biri olsun, çantanızda kendinizi sabunabileceği bir şeyler koyun, önünüze ve en çok da arkanızı kollayın! Bunları size söylemek istemezdim ama bizim bızden başka kimsesi yok.

Artık kendimizi sadece kendimiz koruyabiliriz!

 

Keyifli okumalar : )

Yazardan

 

Efnan kızları ararken kızlar ise uyanmaya başlamışlardı. Uyandıklarında ise sandalyede elleri bağlı oturduklarını gördüler ve elleri oynatmaya çalıştılar ama ellerini oynatamıyorlardı. Sonra ise ellerini oynatmayı bırakıp etrafına bakındılar. Etrafta ise hiçbir şey yoktu.

 

Sema " Dilara korkuyorum. Biz neden buradayız? " dedi sesi titreyerek.

 

Dilara ise Sema ' ya korktuğunu belli etmeyerek konuşmaya başladı.

 

" Korkma biz buradan çıkacağız. Efnan bizim yokluğumuzu fark edecektir. O bizi kurtarır. Bizim neden burda olduğumuzu bilmiyorum ama çıkacağız buradan. Korkma. " dedi.

 

Dilara içinden ise inşallah kurtulacağız. Efnan bizi bulacaktır dedi. Sonra devam etti içinde Efnan geç olmadan kurtar bizi dedi.

 

Bir süre ikisi de sessizce otururlarken içeriye bir adam girdi. Siyah renginde gözleri ve kahverengi saçı vardı. Yüzünün sağ tarafında derin bir yara izi vardı. Kızlar adamdan korkuyorlardı ama belli etmemeye çalışıyorlardı.

 

Adam " Merhaba güzel kızlar. " dedi sırıtarak.

 

Dilara ise adamın yamuk yamuk konuşmasına yüzünü buruşturarak baktı. Adam fark ettiğinde Dilara ' ya yaklaşıp saçında tutup tokat attı. Dilara ' nın başına yana doğru çevrilmişti tokattan dolayı. Adamın tokat attığı yer şu anda yanıyordu.

 

Sema " Dilara! " dedi titreyen bir sesle.

 

Dilara ise yüzünü adama doğru çevirip " Şerefsiz. " dedi.

 

Adam ise ona yeniden atılacakken aklına Vaveyla geldi. Vaveylanın gözünün önünde acı çektirerek öldürecekti kızları o yüzden şimdi dokunmuyordu. Tabi Vaveyla onu öldüreceğini hesaba katmamıştı. Vaveylayı küçük görmüştü. Ama küçük görmesinin bedeli olacaktı. O bedel ise çok büyük olacak.

 

Adam kızlara " Siz arkadaşınızı tanımıyorsunuz değil mi? " dedi sırıtarak.

 

Sema ve Dilara adama bakıp sonra ise birbirlerine bakarak ' bu adam ne diyor ' bakışı attılar.

 

Adam " Sizin iyi kalpli arkadaşınız aslında sizin sandığınız gibi iyi birisi değil. " dedi.

 

Sema ve Dilara adama anlamayarak baktı. Adam ise sırıtarak konuşmaya devam etti. " Sizin arkadaşınız aslında bir mafya. " dedi ve kızların suratına baktı.

 

Dilara ve Sema şokla adama baktı.

 

Dilara şoku atlattığında " Biz sana neden inanalım. Yalan konuşuyorsun. " dedi.

 

Adam sırıtarak " O zaman arayalım bari Vaveyla ' yı , bakalım o zaman hala bana inanmayacak mısınız! " dedi.

 

Cebinden telefonu çıkartarak Vaveyla ' nın numarasını yazıp arama tuşuna bastıktan sonra telefonu hoparlöre aldı.

 

( Konuşmayı geçiyorum arkadaşlar. Zaten biliyorsunuz geçen ki bölümden konuşmayı o yüzden orayı atladım. )

 

Adam sırıtarak telefona kapatıp kızlara baktı. Kızlar ise şoka girmişlerdi. Yıllardır arkadaş oldukları kişi aslında bir mafya olduğunu bilmiyorlardı.

 

Kızlar susmuşlardı adeta dilini yutmuş kediye dönmüşlerdi.

 

Adam ise keyifle sırıtıyordu.

 

Bir süre sonra siyahlara bürünmüş Vaveyla gelmişti.

 

Adamla konuşuyordu ama kızlar şu an onları bile duymuyorlardı. Vaveyla adamla dövüşmeye başladı , doğrusu adamı dövüyordu.

 

Sonra ise Vaveyla adamdan bakışlarını çekip " Gözlerinizi kapatın kızlar. " dedi.

 

Kapatmadıklarında Vaveyla tekrardan uyardı. Kızlar ise Efnan ' ın uyarısından dolayı ve kan görmemek için gözlerini kapatmışlardı. Çünkü biliyordu karşılarında tanıdıkları Efnan yoktu. Karşılarında Vaveyla vardı ve o acımasızdı.

 

Bir süre sonra kızlar ellerinde hareketlilik hissettiğin gözlerini açtılar. Ama gözlerini açtıklarında yere bakıyorlardı o ölmüş adama bakamıyorlardı. Daha da demin konuşan ve nefes alan adam şimdi karşılarında ölmüş adam vardı. Efnan daha doğrusu Vaveyla acımadan öldürmüştü. Kızlar Efnan ' ı hiç bu halde görmemişti. Askerlerine bile nasıl davrandığını bile bilmiyorlardı ki bunu nasıl bilsinlerdi. Efnan içi kapalı bir kutu gibiydi. Asla duygularını yansıtmaz.Ne yaşarsa yaşasın kimseye anlatmaz hep içine atardı.

 

Vaveyla kızların ellerini çözdükten sonra onlara bakıp " Hadi gidelim buradan. " dedi.

 

Kızlar cevap vermeden ilerlediler. Arabaya geldiklerinde arka koltuğun kapılarını açıp oturdular. Vaveyla da sürücü koltuğuna oturup arabayı sürmeye başladı.

 

**********************************

 

Efnan ' dan

 

Eve geldiğimizde hala sessizdiler. Salonda şu an karşılarında oturuyorlardı. Ne deseler haklılardı nasıl olsa onlara söylememiş ve saklamıştım. Ama bende haklıydım , onlara ben mafyayım mı deseydim. . Mafya olarak tanınan güçlü birisiyim ve düşman çok var. Düşmanlara açık edemezdim onları. Ayrıca seri katildim dünya tarafından aranan birisiyim. Ve düşmanlarım çok ama kimse benim yüzümü , ismimi , kadın olduğumu bile bilmezler. Hep açık aradılar ve eğer yakalarlarsa o zaman büyük kaos çıkardı. Ben pek sevilen birisi değildim. Zaten kimsenin beni sevmesine ihtiyacım yok.

 

Kızlar kafalarını yerden kaldırıp bana baktılar. Bende rahatça oturmaya devam ettim. Onlara ailem diyordum ama onlar aile dediği kişiyi bile tanımıyorlardı. Ben öyle herkese yakın davranmam. Kızlara ise biraz daha yakın davranırdım. Onlar benim için ailem gibiler. Ama benim ailemden daha yakın birisi vardı. Bir gün onuda anlatırım.

 

Dilara " Efnan sen mafyasın. " dedi.

 

Sema bana korku dolu gözlerle bakarak Dilara ' ya sığındı. Ben ise onlara boş gözlerle bakıyordum.

 

Ben " Evet mafyayım. " dedim.

 

Sema " Neden peki?! Senin iyi bir mesleğin var. Neden mafya olmayı seçtin. " dedi.

 

Ben de " Ben size göre nasıl görünüyorum. Sert , duygusuz , umursamaz mı görünüyorum. Hayatımda çok mu mutlu görünüyorum. " dedim.

 

Sema " Sen bize bir şey anlatmıyorsun ki hayatınla ilgili , hep için atıyorsun. " dedi.

 

Ben de " Demek ki gerek görmemişim o yüzden anlatmamışım. Neyse eğer benden ayrılmak isterseniz. Size bir şey diyemem hakkınız. Kararınıza saygı duyarım. " dedim.

 

Dilara ve Sema hiçbir şey demediler. Ben de devam ettim konuşmaya. " Kimse ama kimse benim mafya olduğumu bilmeyecek. " dedim.

 

Dilara ve Sema tamam anlamında kafa salladılar.

 

Bende " Acıktınız mı? Yemek yemeye gidelim isterseniz. " dedim.

 

Hem o zaman düşünürler. Hem de kaçırıldıklarından dolayı aç kaldıkları için karınlarını doyururlar.

 

Dilara ve Sema tamam anlamında kafa salladılar. Hepimiz ayağa kalktık. Kızlara doğru dönüp " Üstümüzü değiştirelim. " dedim. Onlarda sanki yeni fark etmişler gibi üstümü süzdüler. Ee tabi üstüm mühimmatlar doluydu. Ondan sonra ise odaya girdik ben odamdan kıyafetleri alıp onlar bir şey demeden çıktım. Sonra banyoya girdim ve üstümdekileri çıkarıp odadan aldığım kıyafetleri giyindim.

 

Banyodan çıktıktan sonra odanın kapısının önüne geldim ve odanın kapısını tıkladım. Ses gelmeyince girdim. Kızlar da üstlerini giymişlerdi , elimdekilere baktıklarında korktular. Yani hala alışamadılar beni böyle görmeye. Bide benim seri katil olduğumu öğrenseler herhalde daha beter olurlardı.

 

Evden çıktıktan sonra eve yakın olan bir restoranda doğru yürümeye başladı. Kızlar restorana gelene kadar hiç konuşmadı. İçeri geçtiğimizde cama yakın olan masaya geçtik. Bir süre sonra masaya garson geldi. Siparişleri sorduğunda kızlar tost ve çay dediler ben de doğru düzgün pek yemek yemediğimden çorba dedim. Garson gittiğinde kızlar bana doğru bakmaya başladılar. Bende arkama yaslanarak onlara bakmaya başladım.

 

Dilara konuşmaya başladı. " Peki ne zamandan beri bizden saklıyordun. " dedi.

 

Ben de "Liseden beri. " dedim.

 

Kızlar yüzleri şaşkın bir hal aldı. Tabi liseli bir kızın mafya olmasını beklemiyorlardı.

 

Bu kez Sema konuşmaya başladı. " Peki neden mafya oldun o zaman. " dedi.

 

Ben de " Size o kadar detay veremem. " dedim.

 

Dilara " Neden ? Biz senin arkadaşın değil miyiz?" dedi.

 

Ben de " Onunla alakalı değil , bunu size anlatam. Başka sorunu varsa söyleyin. " dedim.

 

Sema " Peki sen ne işleri yapıyorsun mafyayken. Uyuştur*cu , silah satma ve benzeri şeyler mi yapıyorsun ? " dedi.

 

Ben de " Hayır ben sadece silah satma yaparım. Ayrıca öbür mafya işlerine engel olurum , yani mafyaların işlerini bozarım. Mesela kadın kaçakçılığı , uyuştur*ucu ve benzeri şeyleri yapanlara engel olurum. Ben o şeylere karşıyım. " dedim.

 

Dilara " O zaman herkes sana karşı olur yani düşmanın. Nasıl baş ediyorsun. " dedi.

 

Ben de " Ben kimliğimi gizleyip yaparım o işleri ayrıca ben onlardan çok daha güçlüyüm. " dedim.

 

Sema " Peki kaç insan öldürdün ? " dedi.

 

Ben de elimi açıp parmağımı sayı sayıyormuş gibi yapıp " Sayamayacağım kadar. Neyse size bu kadar cevap yeter daha fazla derine inemem. " dedim.

 

Ondan sonra ise garson gelip yemekleri masaya bırakıp " Afiyet olsun. " dedi ve yanımızdan ayrıldı.

 

Yemeğimizi yemeye başladık. Yemeğimizi yerken birisinin " Merhaba Efnan. " demesiyle ona doğru ona doğru baktık.

 

Bana seslenen Muhammet ' ti. Timin hepsi buradaydı , bizim masaya doğru geldiler.

 

Emir " Efnan rahatsız olmazsanız oturabilir miyiz ? " dedi.

 

Ben de " Hayır , rahatsız olmayız oturabilirsiniz. " dedim.

 

Fazla sandalye olmadığı için yan masadan sandalye alıp oturdular.

 

Yavuz " Afiyet olsun. " dedi.

 

Ben de " Sağ ol. Siz de açsanız yemek sipariş edebilirsiniz. " dedi.

 

Timdekiler " Evet , yemek yiyelim. " dediler.

 

Garsonu çağırdıktan sonra siparişleri vermeye başladılar.

 

Muhammet " Dürüm , adana kebap , yayla çobası ve tatlı olarak da künefe. " dedi.

 

Ondan sonra da Emir saymaya başladı. " Dürüm , adana kebap , mantı , yayla çorbası , künefe ve son olarak ise baklava. Bana bunlar yeter. " dedi.

 

Fırat " E yıh Emir istersen beni de ye! " dedi.

Bence yer seni de Fırat.

 

Emir " Ben seni yemem bir kere senin tadın güzel değildir. Ayrıca ne istersen yeri sanane. " dedi.

 

Fırat " Benim tadım güzeldir . Ayrıca hayvan mısın da bu kadar yiyorsun. Midem nasıl alıyor. " dedi.

 

Aziz bariton sesiyle konuşmaya başladı. " Deli mısınız oğlum, tövbe estağfirullah. Bi de benim tadım güzel diyor. Boş boş konuşmayın. " dedi.

 

Ondan sonra ise herkes siparişini verdi. Garson gittikten sonra konuşmaya başladılar.

 

Ali " Kızlar naber? Bugün çok sessizsiniz. " dedi.

 

Dilara " Yok bir şey sadece yorgunuz. Biraz alışveriş yapmıştık da ondan. " dedi.

 

Aziz bir süre Sema ' ya baktı. " Bugün dilini mi yuttun. " dedi.

 

Sema kafasını sinirle yerden kaldırarak " İstersem konuşurum, istersem konuşmam halla halla. Sen karışamazsın bana. " dedi.

 

Aziz biraz daha üstelemeye başladı Sema ' yı " İstersem sorarım. Ve sen de konuşmak zorundasın ben istedğimde. " dedi.

 

Sema kaşlarını çatıp " Sen kimsin de sen istediğinde konuşacağım ayrıca susar mısın! Sesini duymak istemiyorum. " dedi ve fısıldayarak doğrusu o fısıldadığını zannederek Allah ' ın odunu, Allah ' ın öküzü, hayvan dedi. Ben duymuştum dediklerini ve tabiki de Aziz de duydu karşısında oturduğu için.

 

Aziz Sema ' nın son söylediklerine şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.

 

Aziz " Sen bana ne dedin az önce. " kelimeleri bastıra bastıra söyledi.

 

Sema şaşkınlıkla Aziz ' e baktı onu duymadığını zannetmişti.

 

Sema o sanki da demin adama hiç saydırmamış gibi " Ne demişim. Bir şey demedim bir kere. " dedi.

 

Aziz " Söylesene az önceki söylediklerini sesli gine. " dedi sert sesiyle.

 

Sema onun söylemesiyle korkmuştu. Ama korktuğunu göstermemek için onu gözlerinin içine baktı ve " Sen kimsin de sen istediğinde konuşacağım ayrıca susar mısın! Sesini duymak istemiyorum, dedim. Başka bir şey demedim.

Senin kulakların sorun var galiba bir baktır istersen. " dedi son cümlesini alaycı bir şekilde söyleyerek.

 

Aziz kafasını yan yatırarak Sema ' ya baktı ve " Ben doğru duydum da sen bir baktır istersen sen bi beynine baktır. Daha ne dediğini hatırlamıyorsun. " dedi.

 

Sema sinirden yüzü kızarmıştı. Araya girdim. " Konuşmayı bırakın yemeğinizi yiyin. " dediğimde garson yemekleri bırakıp gitmişti.

 

İkisi de susup önüne dönüp yemeklerini yemeğe başladı. Üzerimde bir çift gözün olduğunu hissettim ama bakmadım. Kim olduğunu biliyordum.

 

Bir süre daha hissederken rahatsız oldum ve bana bakan bir çift göze baktım. Yavuz geldiğinden beri bana bakıyordu.

 

Birbirimize bir süre baktık. İlk gözünü çeken Yavuz oldu. O çektiğinde ben de önüme döndüm. Bir süre yemek yedikten sonra herkes kendi aralarında konuşmaya devam etti.

Ben de yemeğimi bitirdiğim için dışarıya sigara içmek için ayağa kalktım.

 

Ali ayağa kalktığımı gördüğünde " Efnan nereye gidiyorsun? " dedi.

 

Onun sorusuyla masadakiler bana bakmaya başladı. Ben de "Sigara içeceğim o yüzden dışarı çıkıyorum. Siz oturun. " dedim.

 

Ben yürümeye başlayacakken Yavuz " Ben de geleyim. Sigara içerim hem. " dedi.

 

Benle berber yürümeye başladı. Restorandan çıktıktan sonra restoranın biraz ilerisinde olan banka doğru ilerledik. Banka oturduğumuzda cebimden sigaramı ve çakmağımı çıkardım. Yavuz da sigarasını ve çakmağını çıkardı. Sigaramızı yaktıktan sonra çakmağı ve sigara kutusunu ceplerimize koyduk. Bir süre sessizce içimize sigarayı çektik .Havada sigaranın dumanı vardı.

 

Yavuz " Canın sıkkın galiba , n ' oldu istersen bana anlatabilirsin. " dedi.

 

Ben de "Gerek yok. Canım sıkkın da değil ayrıca. " dedim.

 

Yavuz tekrardan konuşmaya başladı. " Neden dosyan saklı Efnan. Neden senin geçmişinle alaklı hiçbir şey yok. Sanki senin geçmişin yok gibi. Neden saklanıyor geçmişin , araştırsam da bulamadım. Sen kimsin Efnan , sen neler saklıyorsun. İsminden başka bir şey yok , hiçbir şey yok çıldıracağım. Arıyorum ama hiçbir şey yok. Sanki sen yoksun gibi dünyada sadece ismin var başka bir şey yok. " dedi.

 

Ben de " Yavuz karışmaman gerekenlere karışıyorsun. Ayrıca geçmişi aramayı bırak hiçbir şey bulamazsın. Elin boş da kalır. Ayrıca saklanıyorsa senin öğrenmemen gereken bir şey demek ki. Eğer senin öğrenmen gerekseydi öğrenirdin. O yüzden bırak artık araştırmayı yoksa kötü şeyler olur. Ben yapmam ama başkaları yapar. Fazla karıştırma geçmişi Komutan yoksa yanarsın. " sert bir sesle dedim son cümleyi bastırarak.

 

Yavuz " Öğreneceğim! Senin kim olduğunu öğreneceğim! Geçmişini öğreneceğim! Ne saklıyorsan her şeyi öğreneceğim! Sen bana söylemedikçe devam edeceğim araştırmaya. Ayrıca kimin yanacağını görüceğiz. " dedi sert bir sesle.

 

Ben de " Yavuz bu son uyarım! Bak dediğimi yap yoksa zararlı çıkacaksın. Ayrıca aradığında elin boş çıkacak dediğim gibi. Hiçbir şey bulamazsın. " dedim sert bir sesle ve her kelimeyi bastırarak.

 

Yavuz bana cevap vermeden elindeki sigarayı ayağıyla söndürüp çöpe attı. Sonra ise yanımda hızlı bir şekilde ayrıldı.

 

Sigaramdan derin bir nefes çektim. Bugün her şey üstüme üstüme doğru geliyordu. Dünya sanki bana oynuyordu. Sıkıntılar başımdan eksik olmuyordu. Of of adam dövüp kendimi rahatlatmam lazım sonra ise cinayet falan filan. Aklımı anca öyle boşaltırım.

Bu kitabı yazmam dakika amaç içimdeki nefreti, öfkeyi ve en çok da acıyı yazıya döküyorum. Beni bu rahatlatıyor. Efnan aslında benim içimdeki duygulardan yola çıkılarak yazdığım karakter ama bir yandan da güçlü bir karakter. Güçlü diyorum ama kas gücünden dolayı değil. Yaşadıklarına rağmen ayakta durması, yardım isteyen kadın ve çocuklara yardım etmesi mesela yolda mendil satan çocuğa geleceğini parlak bir şekilde olmasını sağlamsını diyorum. Teşekkür ederim bu kitabı okuyan herkese. Teşekkürler okuyucularım. 🥰

Gelecek bölümde görüşmek üzere. Bir süre olmayabilirim dediğim gibi sağlıcakla kalın : )

 

 

Loading...
0%