Yeni Üyelik
15.
Bölüm

BÖLÜM 14

@esmanur555esma

Bu bölümde Muhammet hakkında yapmak istedim. O yüzden bu konuda ağırlıklı oldu. Yani Efnan ' la alakalı değil bu bölümde Muhammet ' in duyguları ve bir şehitin düşmesiyle alakalı.

 

Şehit düşen askerlerimize Allah ' tan rahmet ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Vatan sağ olsun.

 

Keyifli okumalar.

 

************************

 

Muhammet şehit olmadan önceki zaman

 

Yazardan

 

Muhammet sevdiği kadının okuluna gitti. Sevdiği kadını gördüğünde ona doğru sert adımlarla yürümeye başladı. Etrafa baktığında sevdiği kadın Bahar ' a bakanları gördü. Öfkelenmeye başladı o ona bakmaya bile kıyamıyorken onlar bakıyordu. Ona bakan gözleri oymak istiyordu.

 

Bahar ' ın yanına doğru yürüyorken Bahar onu görmüştü. Muhammet ona bakan bir çift siyah göze baktı. Onun gözlerine baktıkça sanki çekiliyor gibi oluyordu. Ona bağımlı oluyormuş gibi ona bakmayınca üzülüyordu.

 

Bahar ' ın yanına geldiğinde " Merhaba Bahar. " dedi.

 

Bahar ise Muhammet ' in Bahar demesiyle sesine ' ne güzel söylüyor ismimi ' demişti Bahar içinden.

 

Bahar " Merhaba Komutanım. " dedi. Muhammet ise keşke bana ismimle çağırsa belki o günleri görürüm ileride.

 

Aslında asla göremeyecek ve onu duyamayacaktı Muhammet. Gönlünün baharıydı o , kalbinin baharı.

 

Muhammet konuşmaya başladı. " Nasılsın Bahar ? " dedi.

 

Bahar " İyiyim Komutanım , siz nasılsınız ? " dedi.

 

Muhammet " Ben de iyiyim. Şu Komutan lafını kaldırsak bana ismimle hitap etsen. " dedi.

 

Bahar " Tamam... Muhammet... " dedi.

 

Muhammet onun Muhammet demesiyle içi geçmişti. Sesi öyle yumuşak , öyle narin çıkıyordu ki. Muhammet eğer bir sese aşık olmak olsaydı. O Gönlünün Bahar ' ının sesine aşık olurdu.

 

Muhammet derin bir nefes aldı bugün ona söyleyecekti.

 

Muhammet " Ben nasıl başlarım bilmiyorum öyle aşık sözler söyleyemem ... Bahar sen benim Gönlümün Bahar ' ısın. Hayatımın baharı da olur musun ? " dedi.

 

Bahar şoka girmişti. Ona ne diyeceğini bilememişti. Ama Muhammet ' i karşısında gördüğünde kalbi ağzında atıyor gibi. Kalbinin sesini duyuyormuş gibi oluyordu. Muhammet ' in adı geçtiğinde dalıyordu. Muhammet ona baktığında sanki kendini dünyanın en güzel kızı gibi hissediyor. Çünkü Muhammet bir kadınlara bakmazdı ama Bahar ' a bakıyordu. Bahar ' a sevdalanmıştı. Bu aşk değildi çünkü aşk geçici olurdu ama sevda sonsuz kadar sürerdi.

 

Bahar ne diyeceğini düşünüyordu. Muhammet ' le okulda karşılaşmıştı. Muhammet arkadaşının çocuğunu okuldan almaya gelmişti. Ve Muhammet Bahar ' ı çocuğa kızarken görmüştü. Çocukları korkutuyormuş küçük çocuk. Bahar da bir daha yapmamasını söylemiş. Muhammet de neden çocuğu azarlıyorsun dedi. Bunlar da kavgaya tutuşmuş. Sevda da bir anda beklenmedik olur ya Muhammet ' in de öyle olmuş gerçeği öğrendiğinde içinden ' ne kadar asi ama adaletli ' dedi. Ondan sonra ise yavaş yavaş ona bağlanmaya başlamış sonra ise duygularının farkına varmış. Bahar ' a sevdalanmıştı o.

 

Bahar " Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. " dedi.

 

Muhammet " O zaman sen düşün dediğimi Gönlümün Bahar ' ı. " dedi.

 

Bahar onun o söylemiyle yine içi gitmişti. Bahar da anlamıştı bugün bir şey o da Muhammet ' e sevdalandığını anlamıştı. Tam Muhammet ' e onu sevdiğini söyleyecekken arkadaşı çağırmıştı.

 

Muhammet ise " Sen git işin vardır sonra görüşürüz. Gönlümün Bahar ' ı... " dedi.

 

Muhammet lafından sonra gülümsedi ve el salladı giderken.

 

Nereden bilecekti ki adam onunla son kez konuştuğu o bahar kokusunu son kez kokladığını. Sevdiği kadının ona el sallayışının son kez olduğunu. Kadının ise onu sevdiğini söylemeden gideceğini. Bir kere bile seni seviyorum diyemeyeceğini. Sevdalandığı adamı kaybedeceğini. Sevdiği adamın ona son kez el sallayışı olduğunu. Nereden bilecekti ona son kez güldüğünü ve ona son kez Gönlümün Bahar ' ı dediğini. Pişman olacaktı onu sevdiğini söyleyemediği için. Ama pişmanlık neye yarayacaktı.

 

İnsanlar zaten pişman olurdu ama son pişmanlık neye yarardı ki. Giden geri gelir miydi?!

 

Kadın ise adama el sallamıştı. Kadın adam giderken gülümsedi , içinden ben de seni seviyorum dedi. Ve devam etti sana söyleyeceğim seni sevdiğimi .

 

Sonra arkadaşının yanına gitmişti.

 

Adam onu sevdiğini söyledi , kadın çok mutlu olmuştu. Kadın da ona sevdiğini söyleyecekti ama söyleyememişti. Adamın ise içinde hala umut vardı giderken. Ama hayat onlara bir oyun oynamıştı. Kader yazılmıştı bile onlar için. Onların sevdası mahşere kalmıştı.

 

***************************************

 

Şimdiki zaman

 

Efnan ' dan

 

Şu an nerede miydik ? Muhammet ' in bedenin üstüne bayrakla örtüp tugaya gelmiştik. Helikopterden indiğimiz de askerler bize baktı ve etraf sessizleşmişti. Bir şehidimiz vardı anlamışlardı. Bir ana ocağına daha ateş düşmüştü. Bir sevda daha yarım kalmıştı.

 

Önümüzde Muhammet ' in cesedi vardı ve üstünde al bayrağımızla örtülmüştü. Ben alışmıştım , alışmak istememiştim. Alıştırmışlardı ama köklerini kurutacağım.

 

Albay geldiğinde hazır ola geçtik.

 

Yavuz Komutan bir adım öne atıp " Komutanım bir şehidimiz var. " dedi.

 

Albay " Ailesine gidin ve haber verin. " dedi soğukkanlılıkla. Çünkü biz düşemezdik ,her şehit haberi aldığımızda ağlayamazdık herkesin önünde içimize atardık. İnsanlar askerler duygusuz ağlamaz derler ama biz bir köşeye geçip ağlardık kimse görmeden. Ama benim gözyaşlarım bile kurumuştu. Artık akıtamıyordum. Son kez ağladığım da abimin mezarıydı. Ondan sonra bir daha ağlamamaya yemin etmiştim. Eğer ağlarsam düşerdim ve düştüğümde tek başıma kalkıyordum.

 

Albay yanımızdan ayrıldığında sessizlik yeniden olmuştu.

 

Emir " Komutanım ailesine söyleyeceğiz peki sevdiği kadına yani Bahar ' a söyleyecek miyiz ? " dedi boğuk bir sesle.

 

Yavuz Komutan " Evet söyleyeceğiz , onun da bilmeye hakkı var. " dedi ve derin nefes aldı.

 

Sonra devam etti. " İlk önce ailesine söyleyelim. Efnan sen de Bahar ' ı ararsın buraya çağırıp anlatırsın. " dedi.

 

" Tim hadi gidiyoruz. " dedi.

 

Ben de " Tamam Komutanım. " dedim.

 

******************************************

 

Çoğu kez bunları yaşamıştım ve işte sonunda duygularımı yok olamaya başladı.

 

Bahar ' ın telefon numarasını öğrenip aradım.

 

Telefon açıldığında konuşmaya başladım.

 

" Merhaba Bahar Hanım. " dedim.

 

Bahar " Efendim , siz kimsiniz ? Beni nereden tanıyorsunuz ? " dedi.

 

Ben de " Ben Muhammet ' in arkadaşıyım , adım Efnan. Muhammet hakkında konuşmam lazım. Neredesiniz ? " dedim.

 

Bahar " Ben **** okulunda çalışıyorum ve şu an oradayım. " dedi.

 

Ben de " Tamam , siz beni bekleyin geliyorum. " dedim.

 

*******************************************

 

Yazardan

 

Efanan ' ın Bahar ' ı arayıp konuşmasıyla Bahar 'ın kalbinde ağırlık oldu. Bahar içinden dua etti , Muhammet inşallah bir şey olmamıştır dedi.

 

Bahar ' ın kalbindeki ağırlık geçmiyordu sanki daha da ağırlaşıyor gibiydi.

 

Bahar " Muhammet ' e kesin bir şey oldu kalbim ağrımaya başladı. " dedi yanındaki arkadaşına.

 

Arkadaşı Sude " Bir şey olmamıştır canım. Sen kendi kendine üretiyorsun. " dedi.

 

Bir süre sonra Efnan kapıda gözüktü ve etrafa baktı. Bahar ' ın fotoğrafına bakmıştı gelmeden önce. Bahar ' ı gördüğünde ilerledi.

 

Bahar da ona yaklaşan Efnan ' ı görmüştü. İçinde galiba bu beni arayan Efnan olmalıydı. Efnan yanına geldiğinde konuşmaya başladı. " Sizinle telefonda konuşmuştum. Muhammet ile ilgili konu bir yere oturup konuşabilir miyiz ? " dedi.

 

Bahar " Tabi. Banka oturalım o zaman. " dedi.

 

Bahar önden ilerlemeye başladı , arkasından da Efnan ilerliyordu.

 

Bahçedeki banka oturduklarında bir süre sessizlik oldu. Bugün sessizlikle çevrilmişti sanki etraf Muhammet ' in şehit düşmesine eşlik etmişler gibi.

 

Hava ise bulutlarla kaplıydı ve yağmur yağacak gibiydi. Doğa bile Muhammet ' in ölümüne eşlik ediyorlardı.

 

Efnan derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. " Şimdi sakin olup beni dinleyeceksin ve sonda ise sakin kalacaksın. " dedi ama biliyordu Efnan sakin olmayacağını. Bu durumda kimse sakin olamazdı. Bunu bir yaşayan bilirdi. Hadi diyorlar ya anlıyorum seni diye o yalan. Sadece yaşayan bilir ve Efnan bu duyguyu biliyordu.

 

Efnan " Muhammet çıktığımız görevde şehit oldu. " dedi ve sustu.

 

****************************

 

Bahar ' dan

 

Muhammet şehit mi oldu dedi. Ben daha bu hafta konuşmuştum. Ölmüş olamaz hayır , hayır! O beni bırakmaz Gönlünün Bahar ' ını tek başına bırakmaz. Ben ona sevdiğimi söyleyecektim. Ona sevdiğimi söylemeden gidemez , bırakmaz. Bana gülümsemişti giderken , el sallamıştı. Hayır bu son olamaz.

 

Ağlamaya başladım hıçkıra hıçkıra sonra ise bağırmaya " Hayır ! Hayır , doğru değil ! Muhammet beni bırakmaz ! Bana geliceğini söylemişti. O bana ben sevdiğini söylemişti ! Hayır ! Hayır ! Muhammet..! " dedim sürekli adını bağırarak. Yere düşmüştüm ve ağlayarak yere vurmaya başladım ve kafamı gökyüzüne çıkararak Muhammet diye bağırmaya başladım. Efnan ise beni durdurmaya çalışıyordu. Ama durduramazdı deli gibi yere vuruyor ve sallanıyordum. Ağlamaktan ve bağırmaktan boğazım acımaya başlamıştı. Yere vuran elimi göğsüme vurmaya ve feryat etmeye başladım.

 

" Muhammet ' im , Deniz Gözlüm beni bırakamaz ! Beni bırakmaz ! Hayır ! " dedim son cümlemi söylerken sesim sona doğru azalmıştı. Boğazım acıyordu bağırmaktan.

 

Deniz Gözlüm benim merhametli , yufka yüreklim beni bırakma tek başıma. Beni bırakmaz o , ona daha sevdiğimi söylememiştim. Onunla ilgili bugün hayaller kurmuştum. Mesela bir denizin kenarında evimiz ve çocuklarımız olacaktı. Ona benzeyen bir oğlum olacaktı ve bana benzeyen bir kızım olacaktı. Onlar tartışınca biz gülerek izleyip sonra ise ayıracaktık. Sonra torunlarımız olacaktı. Hayallerim gerçekleşmedi. Hayaller yıkılmak için varmış. Hayal insanı mutlu eder ya aynı zamanda yıkılmak için vardır.

 

Deniz Gözlüm benim.

 

Sevdalanmıştım sana hiç ummadığım zamanda.

 

Bana Gönlümün Bahar ' ı dediğin canlandı yüreğim.

 

Yüreğim senin yanında kuş gibi çırpıyordu.

 

Nefesimse sanki suyun altındaymışım da çıktıktan sonra hızlanır ya işte benim de nefesim hızlanır yanında.

 

Bahar ' ını nasıl bırakırsın , o bıraktığın bahar kışa döner yakında gelmezsen eğer.

 

Dönmedin Bahar ' ına , bıraktığın Bahar eskisi gibi değildi.

 

O bahar kışa dönmüştü. İçindeki kuşlar ise savaşmak için çırpınmıştı.

 

Ama onlar da dayanamadı bu kışa ve öldü. Aynı sen gibi.

 

Beni bıraktın yokluğunla yaşayamadım.

🔼

( Şiir yazardan. Şiir yazayım dedim. Kafamdan uydurdum. Bir deneyim dedim ama bilmiyorum. Sizce nasıl olmuş sizce. Düşüncelerinizi yorumlara yazarsanız çok mutlu olurum.)

 

Kalbim sanki parçalara bölünmüş gibi canım yanıyor. Deniz Gözlüm canım yanıyor çok yanıyor. Neredesin sen?!. Beni de al yanına lütfen çok acıyor kalbim. Beni tek başıma bırakma , beni sensi bırakma Muhammet... Beni de yanına alsaydın ya!.. Beni neden almadın yanına. Beni bıraktın. Yapma!.. Beni de al yanına Deniz Gözlüm... Kalbim sensiz yaşayamaz... Beni sensiz bırakma.

*****************

Efnan ' dan

 

Bahar Muhammet şehit oldu dememle yıkılmıştı. Yere düşmüştü. Ve elleriyle yeri yumruklamaya başlamıştı. Bu bana beni hatırlatmıştı. Abimin ölmesiyle bende böyle hatta daha kötü olmuş bile olabilirdim.

 

Bahar ' ı durdurmaya çalıştım. Çünkü içindeki acı çok büyüktü ve onu durdurmak zordu. Öyle acılı feryat ediyordu ki anladım bu da sevdalanmıştı. Sevda denen illete yakalanmıştı. Sevda güzeldi ama can da yakardı. Aynı şimdi olduğu gibi.

 

Bahar elini yumruk yaparak göğsüne vurmaya başladı. Sanki etrafta hiçbir şey görmüyormuş gibi evet görmüyordu insan istediği kişiyi görmeyince.

 

O gözler kör oluyordu. Etrafa baktığımda herkes toplanmıştı. Ve Bahar ' a acıyarak ve üzüntü içinde bakıyorlardı. Bahar ise hiç kimseyi görmüyordu. Aslında insanların bu bakışlarını hiç sevmezdim. Acıyarak bakarak ve üzüntü içinde bakanlar. Sanki üzülüyorlar ve acıyarak bakan kişiler ise bir gün onlara acıyarak bakar insanlar.

 

Bahar ise en sonunda bayılmıştı. Bize doğru bir kadın yaklaştı. Bu galiba Bahar ' ın arkadaşıydı. Bahar ' ı kucağıma aldım. Herkes şaşırarak bana bakıyordu tabi bu kadın nasıl taşıyor filan diyorlardır. Asker olduğumu bilmezlerdi , üstümde üniformam yoktu.

 

Kadın " Beni takip et. " dedi.

 

Ben de " Tamam. " dedim.

 

Onunla geldiğimiz yere baktığımda öğretmen odasına gelmiştik. Odada bir koltuk vardı , Bahar ' ı yavaşça oraya yatırdım.

 

*************************************

 

Yazar ' dan

 

Tim ise hazırlanıp uçakla Muhammet ' in ailesinin yaşadığı şehre yani Erzurum ' a gelmişlerdi.

 

Şimdi ise yoldalar. Herkes onlara bakıyor. Çünkü acaba benim evladım mı diye düşünüp yürekleri yanıyor. Aynı zamanda hangi vatan evladı şehit oldu diye merak ediyorlar.

 

Tim Muhammet ' in evinin önüne gelmişlerdi. Yavuz önde onun hemen arkasında ise Efnan haricinde tim vardı.

 

Evin kapısının önüne gelip derin bir nefes aldı Yavuz. Sonra ise kapıyı tık tıkladı. Bir süre sonra orta yaşlı başörtülü bir kadın açtı.

 

İlk başta anlamadı sonra ise etrafa baktı ve o zaman anladı. Kadının gözleri dolmaya başladı.

 

Yavuz sadece iki kelime söyledi. " Şehidimiz var. " dedi. Söylerken boğazına yumru oturmuştu.

 

Kadın ağlamaya ve feryat etmeye vaşladı. " Yavrum!.. Gencecik yavrum , beni bırakıp gittin. Oğlum sen bana evimizi şehit olarak mı gelecektin. Yavrum!.. Beni böyle mi görmeye geldin!... " dedi.

 

Sese evden orta yaşlı bir adam daha çıktı. O da anlamıştı ama dimdik durmaya devam ediyordu , karısı için. Eğer o yıkılırsa onları ayağa kaldıracak kimseleri yoktu. Adam karısını kolundan tutuyordu.

 

Kadın " Ben evladımı kuru ekleme büyüttüm... Ben evladımı size böyle teslim etmedim... Evladımı getirin bana... O acıkmıştır , üşür oralarda... Ona sıcacık yemekler yedireyim... Üşümesin o , üşür benim yavrum... Hani siz kardeşlerinizi böyle mi teslim ediyorsunuz... Oğlum!.. Yavrum!... Kuzum!.. Senin düğünü yapacaktık daha ama sen erkenden yaptın be yavrum!.. Biz senin düğününü yapmadan , sen kendi düğününü yaptın Yavrum!.. " diye feryat ediyordu.

 

Mahalledeki herkes ise üzülerek bakıyordu. Bugün bir ana ocağı yanmıştı. Bir ana , baba yüreği yanmıştı.

 

Adam Yavuz ' a bakarak " Vatan sağ olsun. " dedi.

 

Kadın " Hakkımı helal etmiyorum . Benim evladımın canını alanlara hakkım helal değil! Yavrum sen bensiz uyuyamazsın. Hep benim koynuma başına koyar , ben ise senin saçını okşar öyle uyuturdum kınalı kuzum. " dedi.

 

Sonra ise Yavuz ' a baktı. " Kınalı kuzumun canı çok yandı mı? Çok acıdı mı? " dedi.

 

Yavuz da kendini zor tutuyordu kadının karşında ağlamamak için. Onun içi de yanıyordu. Kardeşini kaybetmişti.

 

Yavuz " Yok teyzecim canı yanmadı. Siz de ağlamayın. Muhammet annem ve babam ağlamasın , dedi. " dedi.

 

Kadın gözyaşları içinde kocasına baktı ve " Görüyor musun bey oğlum ölürken bile bizi düşünüyor. Merhametli yavrum benim. " dedi.

 

Kadın " Siz de benim oğlumsunuz. Onun kokusu vardır sizin üzerinizde bir kere sarılabilir miyim? " dedi.

 

Yavuz zorla yutkundu ve kafasını evet anlamında salladı. Kadın hemen kollarını açarak Yavuz ' a sarıldı ve onun kokusunu koklamaya başladı.

 

" Oğlum , yavrum... Aynı onun gibi kokuyorsun. Yavrum , kınalı kuzum benim. " dedi.

 

Kadın bir süre ağlayarak Yavuz ' a sarılmaya devam etti. Sonra ise dayanamayıp bayıldı son anda ise Yavuz tuttu kadını.

 

Yavuz " Hemşire gel buraya. " diye bağırdı.

 

Hemşire sedyeyle gelip kadını yerleştirip ambulansa bindirdiler. Herkes üzülerek bakıyordu.

 

**********************************

 

Zaman atlaması

 

Şu an ise Muhammet ' in tabutunu taşıyorlardı tim. Ailesi , Bahar ve tugaydaki herkes buradaydı. Defnedeceklerdi bugün. Muhammet ' in annesi Nur Hanım ve Bahar beraber kol kola girmiş birbirlerine dayanıyorlardı. Muhammet ' in babası ise ayakta dimdik duruyordu. İçi kan ağlasa da. Biliyordu bir gün böyle bir şey olacağını ama işte yürek kabul etmiyordu. Nasıl ederdi ki zaten.

 

Muhammet ' in tabutunu musalla taşına koydular önünde ise Muhammet ' in fotoğrafı vardı. Muhammet ' in annesi ve Bahar tabuta yaklaştılar. ikisi de ellerini uzatıp Muhammet ' in fotoğrafını okşamaya başladılar.

 

Nur Hanım " Kınalı kuzum nasıl kıydılar sana. " dedi ağlayarak.

 

Bahar " Deniz Gözlüm benim , ben sana sevdiğimi söyleyecektim bir daha ki karşılaşmamızda. Biz böyle mi karşılaşacaktık he Deniz Gözlüm. " dedi ağlayarak.

 

Herkes onlara üzülerek bakıyordu. Bir askerimiz daha şehit oldu. Ama ne Muhammetler ne Aliler gelecek. Bitmeyecek bunlar onlarda biliyordu.

 

Al bayrağı üstüne ellerini koyup okşamaya başladılar. Muhammet ' in annesi başını tabuta koyup öyle okşuyordu. " Ey oğlum gelinim de geldi bak. Sevdiğin geldi ama sen bıraktın oğlum. Bizi bıraktın. " dedi.

 

Bahar konuşmaya başladı bu kez. Etraf sessizdi ve yağmur çiselemeye başlamıştı. " Muhammet annen ve babanla tanıştım. Böyle tanışacağımı hiç düşünmemiştim Deniz Gözlüm. Hayalimde seninle beraber annen ve babana beraber gidecektik. " dedi ağlayarak.

 

Sonra devam etti. " Bundan sonra senin annen ve baban benim annem ve babam olarak kabul edeceğim Deniz Gözlüm. Sen gözün arkanda kalmasın onlara iyi bakacağım. Öbür tarafta beni bekle Deniz Gözlüm. " dedi ağlayarak ve tabutu okşayarak.

 

Nur Hanım Bahar ' ın saçını okşamaya ve konuşmaya başladı. " Kınalı kuzum bundan sonra benim kızım Bahar. Senin emanetini sahip çıkacağım. " dedi.

 

Muhammet ' in babası Kerem Bey onları tabuttan uzaklaştırdı. Sonra ise hoca duaları okuyup hakkınızı helal ediyor musunuz? dedi.

 

Herkes " Hakkımızı helal ediyoruz. " dediler ses tugayda yankılanmıştı.

 

İki kere daha sordu herkes aynı cevabı verdi. Sonra ise defnedileceği yere götürülüp defnettiler.

Bir şehit düştüğünde sadece toprağa gömülmez onunla beraber sevdiği insanlarda gömülür. Bir ananın yüreğine ateş düşürür, bir babanın üzüntüsü bile olsa dimdik durur ve Vatan Sağolsun der, yeni nişanlanan ,yeni evlenen ya da hamile eşini bırakır arkada, bir çocuk yetim ya da öksüz kalır, bir bebek daha babasının ya da anasının yüzünü, kokusunu bilmeden büyür. Daha küçük yaşta bsbasını, annesini kendi elleriyle toprağa koyup ve intikam hırsıyla büyür. İşte bizde böyledir ŞEHİT DEDİĞİN!! Ne Ahmetler, Şeymalar, Ömerler var, biri gider ama devamı gelir yıkılmaz bu VATAN!!!

 

Bölüm hakkında düşüncelerinizi buraya yazabilirsiniz.

 

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

 

 

Loading...
0%