Yeni Üyelik
8.
Bölüm

BÖLÜM 8

@esmanur555esma

Merhaba Sevgili Efnan okuyucularım. Bölüm atamadığım için özür dilerim.

 

Lütfen daha fazla oy ve yorum yapın :) Neredeyse hiç yorum yapılmamış arkadaşlar emeğe saygı .

 

Beni oylayanlar için teşekkür ederim :)

 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🥰

 

Keyifli okumalar🥰

 

Spor salonundan çıktıktan sonra eve geldim. İçeri girdiğimde mutfaktan güzel kokular geliyordu. Mutfağa doğru ilerledim. Girdiğimde kızlar yemek yiyordu.

 

"Afiyet olsun. " dedim.

 

Sema "Gel sende ye." dedi.

 

Bende "Duş alıp geliyorum. " dedim.

 

Sema "Tamam. " dedi.

 

Bende mutfaktan çıkıp odama geldim. Dolaptan iç çamaşır ve kıyafet çıkardım.

 

Duşa girip çıktıktan sonra kıyafetleri giydim. Sonra takı taktım. Saçımı kurutup atkuyruğu yapıp gözlerime eyeliner çekip telefonu alıp çıktım odadan.

 

Mutfağa girdiğimde Dilara ıslık çaldı. "O afet olmuşsun Siyahların Kraliçesi. " dedi.

 

Sema "Hadi gel ye. " dedi.

 

Bende masaya oturup yemeğe başladım. Yemeğimi yerken Sema "Bugün işin var mı? " dedi.

 

Bende "Evet var. " dedim. Eğer görev yoksa öbür işleri bakacağım. Boşladım bu aralar öbür işleri.

 

Birkaç şeyde atıştırdıktan kalktım.

 

Dilara "Fazla bir şey yemedim. " dedi.

 

Bende "Yok doydum. Size afiyet olsun. " dedim.

 

Sema "Görüşürüz. " dedi.

 

Bende "Görüşürüz. Dışarı tek başınıza çıkmayın. Çıkmak isterseniz beni arayın. " dedim.

 

Dilara sesini incelterek " Tamam anne. " dedi.

 

Dilara ' ya göz devirip mutfaktan çıktım. Ayakkabılarımı giyip çıktım evden. Arabaya doğru ilerledim. Arabaya binip askeriyeye sürmeye başladım.

 

 

 

 

Efnan ' ın arabası

 

 

 

 

Askeriyeye geldiğimde arabayı park edip içeri girdim. Yürürken bir askeri durdurup timin nerede olduğunu sordum. O da yemekhanede olduğunu söyledi. Sonra ona selam verip yemekhaneye doğru adımlarımı çevirdim. Yemekhaneye geldiğimde etrafa gözlerimi çevirip baktım. Sonra onların olduğu masaya doğru ilerledim. Geldiğimde beni ilk fark eden Ali olmuştu.

 

Ali "Hoş geldiniz Komutanım. " dedi.

 

Onun konuşmasıyla herkes gözlerini çevirdi bana çevirdi.

 

Bende " Hoş buldum. " dedim.

 

Sonra gözlerimi Yavuz Komutana çevirdim.

 

"Oturabilir miyim Komutanım ? " dedim.

 

"Oturabilirsin. " dedi.

 

Bende Aziz ve Ali ' nin arasındaki boş yere oturdum.

 

"Görev var mı Komutanım. " dedim.

 

Yavuz Komutan da " Yok. " dedi.

 

Bende "Komutanım görev yoksa çıkabilir miyim , işim var da." dedim.

 

Yavuz Komutan "Tamam. Çıkabilirsin. " dedi.

 

Bende herkese başımla selam verip ayağa kalkıp yemekhanenin kapısına doğru ilerledim. Çıktığımda koridordan çıkışa ilerlerken birisi bana çarptı. Bana çarpana baktığımda kadın askerdi.

 

"Özür dilerim komutanım. " dedi titreyen bir sesle.

 

Bende "Bir daha olmasın , dikkat et. " dedim.

 

O da bana korku ve tedirginlikle olumlu anlamda kafasını sallayıp gitti.

 

Bu askerde bir şeylik var gibi bana korkarak bakması normal değildi. Sanki bir şeyler saklıyor gibi neyse ileride çıkar kokusu.

 

Bahçeye çıktığımda otoparka ilerledim. Arabanın önüne geldiğimde uzaktan kumandasıyla açıp içeri girdim.

 

Arabayı çalıştırıp sürmeye başladım. Bir elimi direksiyondan çekip telefonu aldım. Aramalara girip Hector yazısına arama yerine basıp açılmasını bekledim.

 

Açıldığında " Buyur Patron. " dedi Hector.

 

Bende "Geliyorum. Herkes sahaları boş zannediyor. Bir kendimizi hatırlatalım. Hazırlanın. " dedim.

 

Hector "Tamam Patron. Ben hazırlarım. " dedi.

 

Bende " Tamam o zaman ben gelene kadar hazırlanın. " dedikten sonra cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım.

 

Geldiğimde arabayı durdurup indim.

 

Karşıma baktım. Deponun önünde adamlar sıralı olmuş şekilde duruyorlardı. En önde Hector vardı.

 

Benim önüme geldi.

 

Hector " Her şey hazır Patron. " dedi.

 

Bende "İşler nasıl. " dedim.

 

Hector " İşlerini bozduğumuz adamlar sinirden patladı. Yakalanmadık. Şu an her yerde bizi arıyorlardır. " dedi sonra da güldü.

 

Bende gülüp "İyi iyi. Onlar arasın bizi ama bulamayacaklar . Onlara bir de sürpriz yapalım. " dedim.

 

Hector gülüp "Yapalım Patron. " dedi.

 

Bende sadistçe gülümseyip "Hayır siz öbür işlerle ilgilenin ben tek başıma gideceğim. Bana ekipmanları hazırlayıp arabaya oyun. " dedim.

 

Hector "Tamam Patron. " deyip yanımdan ayrıldı.

 

Bende deponun içine girip odama doru ilerledim. Odama geldiğimde dolaptan kemerimi takıp silahlarımı kemerimdeki kılıflarına takıp yedek şarjörleri de dolaptan aldığım sırt çantasına koyup bombaları da çantanın içine koyup fermuarını kapattım.

 

Depodan çıktığımda Hector bekliyordu beni gördüğünde yanıma gelip "Her şey hazır Patron. " dedi.

 

Bende "Tamam. Siz öbür işlerle ilgilenin teslimatın olduğu yere gidin. Bir sorun çıkmasın. " dedim.

 

Hector "Bizde sizinle gelseydik. " dedi.

 

Bende " Hayır." dedim sert bir sesle. Onun beni düşündüğünü biliyorum ama kimsenin beni düşünmesine ihtiyacım yoktu.

 

Hector "Tamam. " dedi. Sonra "Dikkat et. " dedi.

 

Hector öbür adamlardan daha da samimi olduğum adamım ve dostum. Ama hala beni düşünmesine gerek olmadığını öğrenmesi gerekiyor. Ben asla başarısız olmam.

 

Hector ' un yanından ayrılıp arabaya doğru ilerledim. Arabaya bindiğimde arabayı çalıştırdım. Arabayı sürmeye başlarken telefondan konuma bakıp sürmeye devam ettim.

 

 

 

**************************************

 

 

 

Geldiğimde arabayı görünmeyecek bir yerde park edip arkadaki koltuktan sırt çantasını alıp ve saçımı topuz yapıp siyah şapkayı takıp iyice önüme eğdim şapkayı sonrada arabadan indim.

 

Geldiğim yer Hakkari ' nin sınırlarına yakın bir araziydi. Daha hiç kimse gelmemişti. Çantadaki patlayıcıları çıkarıp arabaların duracak yerin dışına patlayıcıları yerleştirmeye başladım. Bu iş çok eğlenceli olacak.

 

Bombaları yerleştikten sonra araziye yakın bir tepeye çıkıp gizlenip etrafı izlemeye başladım.

 

Bir kamyon araziye yaklaşmaya başladı. Kamyonlar durduktan bir süre sonra ileriden bir siyah araba yaklaştı araziye araba durduktan sonra kamyondaki adamlarda indi. Ve siyah arabanın önüne gelip durdular. Onlar durduktan siyah arabadaki adamlar da indiler. Bir süre karşılıklı konuşmaya başladılar.

 

Şimdi eğlence başlıyor. Bu pislikleri temizlemeye başlayalım. Şimdi onların cezaları kesmeye ve Azrail ' i olmaya geldim onların. Nasıl çocukları kaçırıp satıyorlar bunlarda bir merhamet bir haysiyet yok. Bunların cezalarını kesme zamanı geldi bile.

 

Onlar konuşmaya devam ederken bende uzun namlulu silahımın ucunu çantamdan çıkardığım susturucuyu taktım.

 

"Allah ' ım sen bana boş sıkmamayı nasip et. Bütün kurşunların hepsi o pislikleri deler Yarabbim. " dedim.

 

Sonra ise bismilah çekip başladım.

 

Adamlar teker teker inerken öbür adamlar şakına döndü. Ne olduğunu bile anlamadılar. Sonra ise onlarda silahlarını kullanmaya başladılar. Ben tabi kafasını dışarı çıkaranı anında vuruyordum.Şarjör bittiğinde değiştiriyordum. Bir süre böyle devam ederken sol kolumda hafif bir acı hissetmeye başladım. Baktığımda ise kolumdan kan akıyordu. Zaten acıya alışık olduğum için bunlar bana sinek ısırığı gibi geliyordu. Ben buralara gelmek için baya sınavdan geçtim. Hiç tahmin edemeyeceğiniz sınavlardan geçmiştim. Yani artık acı hissetmiyordum .

 

Bir süre sonra silah sesi sustu. Bende gizlendiğim yerden çıktım. İki elimi belime atıp silahları çekip inmeye başladım araziye bir yandan da silahları kaldırıp ileriye doğru yürüdüm.

 

Cesetlerin arasından geçip arabanın önüne geldim. Arabanın arasından beş adam çıktı.

 

"Kaçacak delik kalmadı. Şimdi ne yapacaksınız." dedim onlara iyice yaklaşarak ve silahları belimdeki kılıflarına taktım. Adamların elinde silah yoktu. Demek ki kurşunları bitti.

 

Adamlardan biri "Sen kimsin ? " dedi.

 

Bende "Sizi öldürecek azrailinizim. " dedim.

 

Sonra ise "Savino del silenzio ismi tanıdık geldi mi? " dedim.

 

Adamların yüzlerinin rengi attı. Adamlardan birisi hemen yere eğilip "Lütfen affet. Söz bir daha bu işleri yapmayacağız. " dedi.

 

"Hayır. Benim ne affedecek yüreğim ne de sizi bırakacak insanım . " dedim sert bir sesle.

 

Adamlar bana saldırmaya başladılar. Bana doğru yaklaşan ilk adam bana yumruk attı ben ise o yumruğu tuttuğum gibi elini sırtına doğru çevirip sabit tuttuktan sonra dizine ayağımla tekme atıp yere düşmesini sağladım. Ben bunları kolay kolay öldürmeyeceğim. Yaptıklarını bizzat ödeteceğim.

 

Yere düşürdüğüm adamın hemen arkasından başka bir adam daha geldi elinde bıçakla ama eli titriyordu korkudan. Bana bıçağı kaldırdığında elini tutup bıçağı kendisine doğru çevirip boynuna doğru tuttum .

 

Sonra öbür adamlara hitaben "Sizin sonunuzda böyle olacak izleyin. " dedim sert sesle.

 

Sonra ise bıçağı tuttuğum adamın gözlerini korkudan sonuna kadar açtığında ben bıçağı boğazından soktum. Bıçağın ucu öbür taraftan çıktı. Sonra ise adamın ağzında kan kusmaya başladı ve öldü. Suratıma adamın pis kanı sıçradı ama silmedim.

 

Adam yere düştü. Öbürleri ise topluca gelmeye başladılar ve etrafımı sardılar. Arkamdan adam bana tekme atmaya çalıştı. Ben ise bana tekme atmaya çalıştığı bacağını tutup çektim ve yere düşmesini sağladım. Sonra ise o adamın ayağa kalkmadan sürekli yumruk atmaya başladım. Ben yumruk atarken başka birisi saldırıya geçti , yaralı kolumu tuttuğunda o tuttuğu elini kendime doğru çekip sıkmaya başladım ve elinden ses gelmişti. Eli kırılmıştı , adam acıyla elini tutarak benden ayrıldı. Ondan sonra yumrukladığım adamda ise bir süre daha yumrukladıktan sonra yumruk atmayı bıraktığımda yüzü tanınmayacak hale gelmişti ve ölmüştü , ellerim de ful kan olmuştu .

 

İkisi gitti geriye üçü kalmıştı. Öbür adamların elinde ise ikisi demir sopa birisinde bıçak vardı .

 

Bana sopalı olan iki adam üstüme gelmeye başladı . Bir yandan da yaralı kolumdaki kan elime kadar gelmişti ve yere damlıyordu . İkisi de demir sopayı aynı anda kaldırdılar , ben ise geri çekilmeden o sopaları tutup geriye doğru ittim onları . Onlar geriye gittiğinde vakit kaybetmeden birine tekme atıp düşmesini sağladım öbürüne de sert bir yumruk atmamla yere yapışması bir oldu . Sonra ise elinde bıçak olan adam bana yaklaştı ve üstümde sallamaya başladı . Ben ise savurduğu bıçaktan kolayca sıyrıldım sonra ise karnıma bıçağı saplayacakken sağ elimle bıçağın keskin tarafını tutup ters çevirdim . Adam elindeki bıçağı bıraktı ben ise bıçağı ulaşamayacağı yere attım . Hepsi etrafımı sarıp dönmeye başladı . Elinde sopa olan adamlar ve bana da demin bıçakla saldıran adam üzerime doğru geldiler . Silahsız adam bana yumruk atacakken yumruğu tutup ters çevirip sırtına getirdim elini sonra ise boğazını yaralı olan kolumun arasına alıp sıkmaya başladım ve boştaki elimi yani bıçak tarafından kesildiği elimi gözlerine doğru getirdim . Parmaklarımı gözlerinin için soktum. Adam acıyla bağırmaya başladı.Elimi biraz daha derine doğru ilerlettim . Adamın gözleri kanamaya başladı . Sonra ise adamın gözünü tutup çektim . Öbür gözüne de aynı şeyi yaptım. Gözlerinin olması gereken yerde boşluk vardı sadece elimde ise adamın gözleri sonra ise adamın ağzını açtırdım zorla ve o gözlerini ağzına tıktım .

 

"Sakın ağzından çıkarma ! " dedim sert bir sesle . Onu yuttuğundan emin olup kemerimdeki bıçağı çekip kalbine sapladım sonra ise çıkarıp tekrar sapladım . Aslında bu kadar kolay ölmemeliydi bunlar . Bunlar böyle ölmeyi hak etmiyorlardı .

 

Sopalı adamlar ise bana tekrar saldırmaya başladılar . Bana adam sopayla vuracakken ben sağ kesik olan elimle tutup adama tekme attım . Sonra ise adamın elindeki sopayı alıp defalarca kafasına vurdum bir süre sonra adam öldü . Geriye bir adam kalmıştı . Başımdaki şapkayı düzeltip adama doğru ilerledim . Adam ise elindeki sopayı daha da sıkı tutuyordu ve etraftaki ölen arkadaşlarına bakıyordu . Ben zevkle bakıyordum . Böyle adamların başkalarına yaptığı kötülükleri saysak bitmezdi ama kendilerine bir şey olacaklarını zannettiklerinde korkudan ödü patlıyorlardı . Adamın karşısına geldiğimde kafamı yavaşça ona doğru kaldırıp gülümsedim ama bu benim öldürdüğüm adamları korkularından zevk alıyordum . Bunlar dünyayı kendi elleriyle oynattıklarını zanneden pisliklerden başka bir şey değiller aslında . Bunlara ders vermek lazımdı .

 

Bu dünyada adalet olsaydı tecavüz , taciz eden adamlar dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezemezlerdi . Benim adaletimi sağlamadılar , ben de kendim adaletimi bu dünyaya göstereceğim . Adalet olsaydı ben olmazdım . Ben bu hale gelmezdim . Ben bu pisliğe bulaşmazdım . Şimdi bulaştım ve çıkamıyorum daha da dibe batıyorum .

 

Adam bana doğru sopayı salladı ben ise kıvrak bir hareketle kurtuldum . Sonra ise onu yumruk attım . Ona yumruk atmamla yere yapışması bir oldu . Adamın yakasını tutup ayağa kaldırdım .

 

Adam yalvarmaya başladı . " Lütfen öldürme beni . Bütün mal varlığımı sana veririm . " dedi.

 

Bende " Onlarca kaçırdığınız çocuğu satıyorsunuz ve paraları o şekilde kazanıyorsunuz . Ben senin o paranı istemiyorum ! " dedim sert bir sesle .

 

Sonra ise devam ettim konuşmaya " Nasıl kıydın la küçücük kıza dokunmayı . O da sana böyle yalvardı peki onu dinledin mi ! Hayır ! "dedim sonra ise yumrukladım ve elimi belimdeki küçük ama keskin özel bıçağımı aldım . İlk önce yüzünü çizmeye başladım adam ise acıyla bağırmaya başladı . Sonra ise üstündeki kıyafeti yırttım ve çizmeye başladım . En sonunda dayanamadım ve defalarca kez göğsüne bıçağı sokup çıkardım . Ölse de devam ettim .

 

" Nasıl kıydınız he ! Nasıl , el kadar sabilere kıydınız ! Onlar dünyadaki en savunmasızlar ve masumlar ! " dedim bağırarak ve bıçağı sokmayı bıraktım adamda .

 

Bir süre daha bekledim .Sakinleştikten sonra bıçaktaki kanı öldürdüğüm adamın üstüne sildim .

 

Sonra ise yaralı koluma baktım . Kurşun içinde kalmıştı . Kurşunu çıkarmam lazımdı yoksa bayılırdım ve bir süre sonra ölürdüm . İlk önce ölen adamlardan birisinden üstündeki kıyafeti yırttım . Sonra ise parmaklarımı koluma soktum . Acıyı artık hissetmiyor olduğu için canım acımadı . Kurşunu elimde hissettiği kurşunu tutup çekim . Da demin yırttığım kumaşı alıp tek elimle sardım . Sonra ise bir tane daha kumaş yırtıp kesilmiş olan elime sardım.

 

Sonra telefonumdan Hector ' u aradım .

 

Açtığın " Buraya adam yolla . " dedim sonra ise cevap vermesini beklemeden telefonu bıraktım.

 

Kamyona doğru ilerledim . Sürücü kapısını açıp bindim . Sonra ise sürdüm ve kendi arabamın olduğu yere park ettim . Kamyondan indim , cebimden patlayıcıları etkinleştiren kumandayı çıkardım sonra ise geriye üçten saymaya başladım .

 

" 3... 2... 1... 0. Buuum. " dedim gülümseyerek ve kumandanın düğmesine bastım .

 

Bir süre bekledikten sonra siyah bir araba geldi ve yanımda durdu . Arabanın içinden Hector çıkmıştı ve hızla bana doğru ilerledi .

 

Hector ' a " Bu arabayı siz götürürsünüz . İçinde çocuklar var . Ne yapacağını biliyorsun . " dedim.

 

Hector kafa salladı . Bende arabama binip eve doğru sürmeye başladım .

 

Yeni bölümde görüşmek üzere Efnan okuyucularım . Yorum yapmayı unutmayın lütfen.

 

Loading...
0%