@esmanur555esma
|
Merhaba arkadaşlar yeni bölümle karşınızdayım. Dediğim gibi artık bölümler daha sık gelecek. Sorularınızı yorumlara yazabilirsiniz. Satır aralarına da yorum yapabilirsiniz.
Oy verenlere ve yorum yapanlara teşekkür ederim.
Bu bölümde de oy ve yorum bekliyorum:)
Bölüm şarkısı Cem Adrian & Mark Eliyahu Kül
Keyifli okumalar:)
10 Yıl Önce
Yazar ' dan
Efnan ve abisi Göktuğ teröristler tarafından kaçırılmıştı . Neredeyse bir aydır dağdalardı. Ve işkence ediyorlardı. Ama en çok Göktuğ ' a uyguluyorlar. İkisi bir mağarada ve zincirlerle bağlanmışlardı. Göktuğ ' un yüzü artık kandan gözükmüyor , vücudunda daha başka yerlerde yarası vardı ve neredeyse bayılacaktı ama kardeşi için kendini tutuyordu. Onu koruyacağına söz vermişti. Eğer kendisi bayılırsa onu koruyamaz ve kardeşi korkardı. Doğrusu onu korumaya çalışsa bile koruyamazdı.
Efnan ise abisi Göktuğ kadar yaralı değildi. Sadece karnı morarmıştı ve yüzünde ise sadece dudağı patlamıştı ama yemek yememesinden dolayı zayıflamıştı.
Efnan " Abi kurtulacak mıyız buradan? Bizi kurtaracaklar mı ?" dedi kısık bir sesle.
Göktuğ " Kurtulacağız... Kurtaracaklar abiciğim... Sakın korkma tamam mı? " dedi.
Efnan " Tamam abi. " dedi ama çok korkuyordu.
Bir süre sonra içeri bir terörist girdi. Elinde tepsiyle tepsinin içinde yarım ekmek ve bir bardak su vardı.
Adam " Size yemek getirdim yiyin. Gebermeyin daha sizinle işimiz bitmedi. " dedi.
Göktuğ " Yürü git. Pislik , şerefsiz... " dedi.
Adam Göktuğ ' un önüne geldi ve karnına tekme attı.
Göktuğ acıyla inledi ve ağzından kan kustu.
Efnan " Abi iyi misin? Lütfen cevap ver. " dedi ağlayarak.
Göktuğ " İyiyim abiciğim. Sen ağlama. O inci tanelerin akmasın. " dedi.
Adam " Abini uyar doğru düzgün konuşsun. " dedi ve çıktı mağaradan.
Efnan ise ağlamaya devam etti.
Efnan ağlayarak " Abi buradan kurtulamayacağız... Çıkamayacağız... " dedi.
Göktuğ " Çıkacağız abiciğim... Çıkacağız... Merak etme. " dedi.
Efnan " Kurtulacağız... Çıkacağız... " dedi kısık sesle.
Sonra devam etti. " Abi lunaparka gideriz demi eğer buradan çıkarsak. " dedi.
Göktuğ " Tabi Cennet Kokulum. Götüreceğim. " dedi.
Efnan " Abi hayallerimizi gerçekleştiririz demi. " dedi.
Göktuğ " Tabi Cennet Kokulum. Sen bana yemek yapacaksın , ben çalışacağım. Sen benim eve gelmemi bekleyeceksin. " dedi.
Efnan " Evet abi. Ben yemek öğreneceğim sana bir sürü yemek yapacağım. " dedi.
Sonra devam etti konuşmaya " Bizim kendimize ait bir evimiz olacak. "dedi.
Göktuğ " Tabi evimiz olacak. " dedi kısık sesle. Yaralarından dolayı sesi fazla çıkmıyordu artık.
Efnan " Abi evimiz bahçeli olsun mu? Hem Ares 'e orada bakabilirim. " dedi.
Göktuğ " Olur , hatta kocaman bahçeli ev alırız. Ares ' e bakabilirsin tabi. " dedi.
Efnan gülümseyerek " Yaşasın. " dedi. İşte bir çocuğun mutlu olması için küçücük şeyler yapsak bile mutlu olabiliyorlar.
Göktuğ " Yemeğini ye abiciğim. " dedi.
Efnan " Sende ye. "dedi.
Göktuğ " Sen ye ben aç değilim. " dedi.
Efnan yaşıtlarına göre daha akıllıydı ve her şeyi anlıyordu. Efnan " Sen yemezsen ben de yemem. " diye inat etti.
Göktuğ onu ikna edemeyeceğini anladığında başını tamam anlamında salladı. Efnan yarım ekmeği böldü. Fazla olan kısmını abisine uzattı.
Göktuğ " Onu sen ye. Ben öbürünü yiyeyim. " dedi.
Efnan inat ederek kafasını hayır anlamında bir sağa bir sola salladı . Göktuğ ise pes ederek Efnan ' ın elindeki ekmeği aldı.
İkisi ekmeği yeyip suyu içtiler.
İkisi mağarada sessiz gine oturuyorlarken Efnan " Abi beni bırakmayacaksın demi... Buradan beraber çıkacağız değil mi? " dedi içinde kötü bir his vardı.
Göktuğ " Bırakmayacağım... Beraber buradan çıkacağız... Buradan kurtulacağız... " dedi.
Efnan " Söz mü... " dedi.
Göktuğ " Söz , Cennet kokulum... " dedi.
Sonra devam etti. " Senin hep arkanda olacağım... Seni koruyacağım kardeşim... " dedi.
Efnan " Sen benim arkamda değil yanımda olacaksın... " dedi.
Ve ikisi birbirine gülümsedi sonra ise abisi kollarını açtı. Efnan da zincirleri ters tarafa doğru çevirip abisine sarıldı. Ama nereden bilebilirlerdi ki bu son kez sarılma olduğunu ve o söz tutulacağını...
Bir süre sarılı kalırken silah sesleri duymaya başladılar. Efnan " Abi korkuyorum. " dedi titrek bir sesle.
Göktuğ " Korkma Cennet Kokulum bizi kurtarmaya geldiler. " dedi gülümseyerek.
Efnan " Askerler mi? " dedi.
Göktuğ " Evet Cennet Kokulum. " diyerek Efnan ' ın başını okşuyordu.
Bir süre sonra mağaranın içine teröristlerden biri geldi.
Terörist " Gidiyoruz. " dedi.
Efnan korkarak abisine bakıyordu.
Göktuğ ise adamın onları çözmesine bakıyordu. Adam Göktuğ ' unkini çözmüşken Göktuğ adamın belindeki silah eline aldı ve adamın üzerine tuttu.
Efnan " Abi! " dedi.
Göktuğ " Arkanı dön. " dedi adama.
Adam dönmeyince eline tetiğe doğru çekti. Adam onu vuracağını anladığında hemen arkasına döndü. Göktuğ adamın dönmesiyle silahın dipçiğiyle ensesine vurdu. Adamın bayılmasıyla elindeki silahı yere doğru atıp Efnan ' ın elini tutup koşmaya başladı.
Efnan " Abi o öldü mü? " dedi.
Göktuğ " Hayır ölmedi. Sadece bayıldı. " dedi.
Efnan derin bir nefes verdi sonra.
Cem Adrian & Mark Eliyahu Kül şarkısını açabilirsiniz burada.
Dışarıda silah sesi kesilmişti.
Mağaradan çıktıklarında bir silah sesi duyuldu ve bir bağırış. Dünyada bir masum daha gitmişti. Biri daha şehit olmuştu.
Terörist silahla Göktuğ ' u vurmuştu. Ve kurşun göğsüne denk gelmişti. Efnan ise Göktuğ ' un arkasındaydı. Ama abisinin vurulmasını görmüştü ve bağıran ise Efnandı. Teröristin Göktuğ ' u vurmasıyla hemen kaçmıştı. Askerler yakalayamamıştı.
Göktuğ ' un yere düşmesiyle o da yere düşmüştü ve bağırarak " Abi... " dedi.. Bir yandan ağlayarak abisine yere sürünerek yaklaşıyordu abisine ve göreceklerinden korkuyordu.
Efnan "Abi... " diye bağırdı ona yaklaşarak. Abisinin yanına gediğinde kucağına aldı abisinin başını. Bir eliyle abisinin göğsündeki kurşun yarasına bastırıyordu kanaması dursun diye. Ama bir fayda etmiyordu. Kan durmuyordu...
Efnan elini titreyerek abisinin yüzüne dokundu korkarak , dokunurken canı acımasından korkuyordu.
Efnan " Abi... Lütfen bırakma beni... O gözlerini kapatma... Beni bu dünyada tek başıma bırakma... Lütfen... " dedi ağlayarak.
Sonra ise devam etti. " Abi sözün vardı. Buradan kurtulacaktık... Bizim kocaman bahçeli evimiz olacaktı... Abi sana yemekler yapacaktım... Daha hayallerimizi gerçekleştirecektik... Lütfen bırakma beni... Lütfen... " dedi ve alnını abisinin alnına yasladı.
Göktuğ zorlukla " Sözümü tutamadım... Üzgünüm Cennet kokulum... Özür dilerim... " dedi.
Göktuğ elini Efnan ' ın yanağına götürdü. Efnan da abisinin elinin üzerine kendi elini götürdü. Yanağını abisinin eline doğru yatırdı.
Gözündeki yaş abisinin kanlı yüzüne doğru düştü.
Göktuğ " Ağlama Cennet Kokulum. O inici tanelerin akmasın. " dedi.
Öksürmeye başladı. Öksürürken ağzından kan gelmeye başladı.
Efnan acıyla " Abiiiii... " dedi.
Efnan abisinden gözlerini çekip kafası eğik duran askerlere baktı ve bağırarak " Kurtarsanıza abimi... Yüzlerinizi eğmeyin , kaldırın yüzlerinizi... Kurtarın abimi... " dedi sona doğru sesi kısılarak.
Efnan ' ın göğsündeki acı çok büyüktü. Geçmeyecek yaraydı. Geçecek sanacaktı ama geçmeyecekti. Sonsuza dek sürecek yaraydı. Kalbini abisinin mezarına bırakmıştı artık. Efnan yeri geldi isyan edecekti. Yeri geldi ağlayacaktı. Ama kalbi geri gelmeyecekti. Koruyucusu , abisi , ona anne ve baba olan abisi onu bıraktığını kabullenmeyecek , inanmayacak da , gelecek zannedecek ama gelmeyecekti.
Askerler acıyla gözlerini yummuştu. Onlar bu dünyada bir masum daha gittiğine ve bir kardeşin daha abisiz kalmasını üzülmüşlerdi. Bir can daha gitti bu pislikler yüzünden. Bir can daha bir eve daha ateş düştü. Bir kardeşin yüreğine ateş düşmüştü.
Göktuğ " Cennet Kokulum ben olmasam da hayallerimizi gerçekleştir. " dedi.
Efnan " Hayır. " dedi ağlayarak.
Göktuğ zorla bir nefes daha alıp " Cennet Kokulum güçlü duracaksın ben olmasam da. Güçlü bir kadın olacaksın. " dedi ve devam etti. " Bu dünyada en çok mutlu olmayı sen hak ediyorsun. Özür ilerim seni tek bırakacağım. Ve seni çok seviyorum Cennet kokulum. " dedi ve Efnan ' ın yanağındaki eli toprağa düştü ve gözlerini yumdu sonsuza dek...
Efnan yüreğindeki acıyla "Abi... Abi yalvarırım kalk... Lütfen kalk... Abiiiiii... Beni onların elinde tek başıma bırakma... Ben savaşamam onlarla... Lütfen beni bırakma... " dedi.
Efnan askerlere baktı tekrardan ve komutanları zannettiği askere " Lütfen abimi kurtarın... Siz ne isterseniz yapacağım... Ne isterseniz veririm... Yeter ki abimi kurtarın... " dedi.
Komutan Efnan ' na doğru yaklaştı.
Komutan " Hadi ver bana onu. " dedi.
Efnan " Hayır... Vermem onu... Kimselere vermem... O yaşıyor... O kalkacak... Abi hadi kalk... Hadi... Cennet kokulunu tek bırakma... Hani dünyaya karşı savaşacaktık... Beni bu savaşta tek bırakma , ben savaşamam... Hadi abi kalk bak ağlıyorum... Hadi bana ağlama de... Abi canım acıyor , geçmiyor... Hadi öp de geçsin... Hadi kalk abi... " dedi ve abisini göğsüne doğru iyice çekip sarıldı.
Komutan ona üzgün bir şekilde ve acıyla bakıp gözünü kapattı. Açtıktan sonra " Hadi bırak iyileştirelim onu... " dedi Efnan ' ın Göktuğ ' u bırakması için yalan söylemişti.
Çünkü Göktuğ çoktan gözlerini bu dünyaya kapatmıştı.
Efnan ' dan zorlukla Göktuğ ' un bedenini almışlardı.
Efnan ise bağırarak " Abi... Beni neden bıraktın... " dedi.
Ellerini saçından geçirip yolmaya başladı ve acıyla bağırmaya bütün askerler acıyla baktı. Komutan sonra ise Efnan' ın ellerini saçlarından çekmeye çalışıyordu. Efnan ellerini saçından çektikten sonra ellerini yumruk yaparak yere doğru vurmaya başladı bağırarak ve ağlayarak. Komutan kriz geçirdiğini anlayarak timin sağlıkçısına Efnan ' a sakinleştirici yapmasını söyledi.
Timin sağlıkçısı Efnan ' a sakinleştirici yaptıktan sonra Efnan ellerini yere vurmaya bıraktı ve sayıklayarak abi demeye başladı. Efnan bayıldıktan sonra komutan onu kucağına aldı.
Kafasını askerlere çevirdi. " Hadi gidiyoruz. " dedi.
Askerlerin hepsini " Emredersiniz komutanım. " dedi.
Komutan askerlerin önünde Efnan onun kucağında yürüyordu. Göktuğ ' u sedyeye yatırmışlardı üstünü al bayrakla örtmüşlerdi.
************
Efnan etrafa boş gözlerle bakıyordu. Ağlamaktan göz altları şişmişti. Askerler Göktuğ ' un cesedini evinin önüne getirmişlerdi. Efnan ise o zamanlarda gözünü açmıştı.
Şuan evde annesi ağlıyordu ve evin içi kalabalıktı. Herkes başınız sağ olsun diyordu ve Efnan ' a acıyan gözlerle bakıyordu. Efnan ise onlara boş gözlerle bakıyor ve cevap vermiyordu.
Şimdiye kadar ev bu kadar kalabalık olmamıştı hiç ama yine de yalnız hissediyordu. Çünkü istediği kişi yani abisi yoktu. Hayatında hiç bu kadar yalnız hissetmemişti ve etrafında hiç bu kadar insanı bir arada görmemişti.
Herkes etrafındaydı. İçinde şunu geçirdi. ' Ben bağırırken onlar sessiz oluyorlardı. Ve hiç yardım etmiyorlardı. Görmezden geliyorlardı abimle beni şimdi ise onlar vardı. Ama onları istemiyordum. Ben ve abim dayak yerken onlar sessiz kalıyorlardı , görmezden geliyorlardı. Şimdi ise onları bu zamanımda yanımda istemiyordum. Gitsinlerdi , yine görmezden gelsinlerdi. Onlara ihtiyacımız varken onlar yoktu şimdi istemiyorum ben onları yanımda. '
Evet buradaki herkes Efnan ' ın dayak yediğini biliyorlardı ve hepsi sessiz kalmışlardı. Herkes Efnan ' ın bağırışlarını duyuyordu ama bir Allah ' ın kulu ona yardım etmemişti. Hatta abisi Göktuğ onların ayağına kapanmış ve yalvarmıştı. Ama onlar yine görmezden geliyorlar ve hiçbir şey yapmıyorlardı.
Bu dünyada artık herkes kimseye ne yardım ne de ses ediyorlardı şiddete karşı. Nice kadınlar darp ediliyordu ve öldürüyordu.
Efnan ' dan
Abim beni bu dünyada tek başıma bırakmıştı. Ben nasıl yaşayacaktım onsuz. O hep benim yanımda olmuştu. Babam beni döverken o beni korumaya çalışır ve o da babamdan dayak yerdi. Abim bana anne , baba , arkadaş yani her şeyim olmuştu. Ve benim her şeyim beni bırakıp gitti. Ev kalabalıklaşıyordu gittikçe ve herkes başın sağ olsun diyordu ben ise onlara cevap vermiyordum. Gözlerimi etrafa çevirdim. Sadece abim yanımda olsun istiyordum. Onlar gitsindi abim olsundu sadece yanımda.
Benim yüreğim yanıyordu. Kalbimde bir acı bir boşluk vardı. Sonsuza kadar geçmeyeceğini biliyordum. Bu acı benimle mezara kadar gidecekti.
Abi neden beni de yanına almadın. Neden beni bunlarla tek başıma bıraktım. Benim kalbim öldü. Ama atıyor neden durmadı sen öldün senin kalbin durdu ama benim atıyor. İnanasım gelmiyordu. Benim kalbim atamazdı eğer o öldüyse benim kalbimde dururdu. Ben hissederdim onun öldüğünü , ben onun kardeşiyim hissederim. O ölmedi... Beni bırakmadı... O bırakmaz beni...
Ama burada yemin ediyorum. Bir gün senin intikamını alacağım. Seni vuranı yakalayacağım. Ve bu dünyadaki şiddet gören ve öldürülen kadınların sesi olacağım. Benim sesimi kestiler , susturdular... Ama ben o kadınların sesi olacağım abi. Ben bu dünyada bunları yapmadan ölmeyeceğim yemin ederim.
Abi bizim sesimizi kestiler... Kalbim yanıyor beni bıraktın... İnanasım gelmiyor... Kabullenemiyorum... Abi orada mutlusundur inşallah... Tabi mutlusundur cennete gittin sen... Ama abi beni de yanına alsaydın be... Beni bunların acımasızlığına bırakmasaydın... Yalvarırım Ya Rabbim benim de canımı al... Nefes alamıyorum... Olmuyor... Sanki duvarlar üstüme doğru geliyor gibi... Abi nefes alamıyorum... Sanki bir şey boğazıma düğümlenmiş gibi bağırsam da bağıramıyorum... Olmuyor , yapamıyorum... Nefes alamıyorum dışarı çıksam da fayda etmiyor... Abimle burada ne kadar acı çeksek de anılarımız vardı ve mutluluğumuzda. Bana abimi geri ver Ya Rabbim lütfen... Yalvarırım...
Kaderim niye böyle berbat sanki lanetlenmiş gibiyim... Sevdiklerimi alıyor... Abimle bir kuşa bakarken ondan sonraki gün ölmüştü... Neden bir bir sevdiklerim gidiyor...
Abi seni seviyorum... İçim yanıyor... Kalbimdeki acı geçmiyor... Geçmeyeceğini biliyorum...
Abi seni çok seviyorum... Yakında yanına geleceğim... Sadece bekle beni... Bizi bir daha ayıramayacaklar... Biz mutlu olacağız yine... Sadece biraz daha bekle beni orada... İntikamı alıp öyle yanına geleceğim... Görüşürüz abi... Cennet kokulun seni asla unutmayacak , seni kalbinde taşıyacak...
Bu bölüm Efnan çektiklerinden ve yaşadıklarından sadece birisidir , ileri ki bölümlerde onlarda çıkacak. Efnan ' ın aslında içindeki harabenin içinde neler yaşadıklarını öğreneceksiniz. Aslında çok güçlü ama bir yandan da sevgiye aç olan bir kız çocuğudur.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın: )
Yeni bölümde görüşmek üzere : )
|
0% |