@esmeryazarrrr
|
Medya: Yusuf
Sınır: 15+ Beğeni 25+ Yorum❤️❤️❤️
Uzatmadan başlıyoruzz
Sabah gözlerimi açtığımda yine ve yine başka bir evdeydim.
Babamlar bugün gelicek ve ben nerede olduğumu bilmiyorum.
Baş ucumda ki telefonumu elime alınca 2. bir şokla gözlerim açıldı. Saat daha 5:32 ben hayatta bu saate kalkamam diye düşünürken ayağa fırladım.
Etrafa bakındığımda odanın çoğunluğu siyahtı, Odanın bir duvarı film camlıydı.
Aşağı inmeden elimle yatağı düzelttim.
Ben yatağı düzelttim.
Ben
Dikkat edin ben yaptım.
İşte bu kadar da düzenli biriyim.
Aşağı inerken aklımda olan tek şey evin sahibinin zengin olduğuydu
Babam kadar olmasa da zengin işte
Merdivenler bitince karşımda koltukta uyuyan bir Kara duruyordu. Adam uyurken bile kolları göğsünde bağlamış ama çok tatlı görünüyor.
Ama yok ben bundan elektrik alamıyorum.
Fotoğrafını çeksem mi acaba
Tacize girmez herhalde diyip elimdeki telefonla fotoğrafını çektim hızla, bı ara lazım olur belki
Biraz düşününce Kara bence Mal, Ev büyük ve onlarca odası var neden koltukta uyuyor ki
Babamlar 7 gibi evde olacakları için çıkmak için çok bir acelem yoktu. Doğrusu çok açtım ve yemek yemeden gitmek istemiyordum.
Mutfağa gidip kendime birşeyler hazırlayacakken masanın üzerinde yemeğin hazır olduğunu gördüm. Patates kızartması ve kahvaltılıklar vardı.
Sandalyeye oturunca gözüm masanın üzerinde duran nota baktım ama umursamadan kenara itip yemekleri yemeye başladım.
Doyunca notu elime alıp göz gezdirdim.
Not: "Dün akşam uyuya kalınca seni evine götüremezdim. Muhtemelen abin evde değildir ve senin evde tek kalmanı istemedim bu yüzden benim evimdesin"
Buraya kadar okuyunca aklıma akşam olanlar geldi. Efe'nin geri gelmesi, Benim göz yaşlarım kuruyuncaya kadar ağladığım ve Kara'nın saatlerce bana sarılıp saçlarımı okşaması geldi aklıma
Akşam akşam da kaldı.
Üzülmek, ağlamak yok artık.
Kendime gelince notu okumaya devam ettim.
Not: "Şuan muhtemelen ben uyuya kaldım. Sen ise KENDİ EVİNMİŞ GİBİ evi gezdin. Mutfağa geldim bu notu okumadan yemeklere saldırdın."
Haklılık saçıyor
Adam beni çözmüş resmen, ben daha kendimi çözemeden adam beni çözdü.
Notun son kısmında ise "Saat 4 ve ben hâlâ uyanığım bu yüzden çıkarken beni uyandırma"
Kıyamam daha sadece 1 saat olmuş uyuyalı
Tüh huyum kurusun ki insanları rahatsız etmeden duramıyorum.
Kesin gidip uyandırmalıyım.
Ayağa kalkıp mutfakta onu uyandıracak birşeyler aramaya başladım.
İki tane yumurta tavası bulunca gözümün önünde neon ışıklarla Görev Tamamlandı yazısı çıktı.
Hızlı ve sessiz adımlarla baş ucuna kadar gidip tavaları birbirine vurmaya başladım.
Korkudan havaya zıplayacağını düşünsemde sadece sertçe göz kapakları açıldı.
Beni görmesin diye geri çekildim ama çeklimez olaydım. Masanın üzerinde duran silahını eline alıp benim olduğum tarafa sıktı.
Kurşun beni sıyırıp yanımdaki cam sehpaya girdi. Sehpa tuzla buz olurken elimdeki tavayla kalmıştım.
"Maya kolun kanıyor" dediğinde yavaşça koluma baktım. Kanı gördüğümde az önce hissetmediğim acıyı hissedip çığlık attım. O sinirle "Seni doğurtan Ebenin yaaa" Kara'nın ağzımı kapatmasıyla küfrüm yarım kalmıştı.
Kolumu tutup ayağa kalkınca baş dönmesiyle yere yapışacakken Kara yakaladı.
"Yemin ederim yanlışlıkla oldu. Maya iyimisin" ayy birde iyimisin diyor.
"Harikayım görmüyormusun birazdan halay başını" o söylediğime gülerken ben içimden ona sövüyordum.
Sevmiyorum kardeşim bu adamı, insan bir bakar arkamda kim var.
"Güzelim ben sana beni uyandırma diyorum sen beni korkutmaya çalışıyorsun."
Kolum, kolumu tuttuğum elim ve yerler hep kan içinde kalmıştı.
Ya ben kesin ölcem ben zaten el kadar birşeyim benden bu kan aktıysa net ölücem ben
"Mal konu bu mu sence sen niye bana sıktın" diye bağırırken korumaları sesten dolayı içeri girmişlerdi.
Aaaa
Kara bana az önce güzelim dedi lannn
Ohaaa
Güzelinmiyim cidden de diyemedim.
Ama yaratıcı olmasını isterdim. İnsan öldürmeye geldiğine güzelim der mi?
🌺🌺🌺
Kara koluma pansuman yapmış ve beni evime bırakmıştı.
Kara'nın arabasından inerken kapıyı sertçe çarpıp "Özürlü Odun" diye bağırdım.
Evet tam olarak yol boyunca Karaya bir lakap aramıştım ve o kesinlikle Özürlü Odundu
Evde kimsenin olmadığını düşünüp hoplaya zıplaya eve girdiğimde Babamın kızgın bakışlarına maruz kaldım.
Babam ayakta , abim koltukta oturmuş , annem ise ortalarda görünmüyordu.
"Nerdesin sen" diye bağıran babama bakıp "Özür dilerim" tek diyebildim.
"Bu saatte mi geliyorsun eve lan sen, cevap ver bana" diye bağırıyordu.
Onların gelmesine daha yarım saatten fazla vardı.
"Spordaydım" dedim başımı kaldırmadan. Korkuyordum babamdan abimin onun yüzünden çektiklerinden sonra beni sevmesine rağmen korkuyordum.
Kolum tekrar kanamaya başlamış olacak ki "Ne oldu koluna" diye bağırdı bu sefer
Sağır değilim bağırma bee
Hayatımda ki en hızlı yalanımı söylemiş oldum böylelikle "Spor salonunda biriyle dövüştük baktı ki yeniliyor cebinden bıçak çıkarıp kesti kolumu"
Babam önce şüpheyle tek kaşını kaldırıp "Kimdi" Babamın bu soğukkanlı hâllerine bayılıyorum.
Boşuna herkes korkmuyor babamdan.
Kenan Toprak, ismi insanları korkutmaya, titretmeye yetiyor.
Bide o meşhur adam öldürme taktiği var, diri diri yakma. Karşısındakini konuşturamazsa eğer zamanını boşa harcamaz benzini üzerine döküp yakar.
Bu söylediklerim kulaktan duyma değil, gözlerimle bir adamı yaktığını gördüm. 12 yaşında gördüm.
Annem nasıl Babam ile evlendi hâlâ bazen şaşırıyorum.
Abim baktı ki ben cevap vermiyorum anında "Toplantı var bugün, Maya geliyor mu"
"Maya, hazırlan sende öğreneceksin artık bu işleri"
Annem "Kenan karıştırma onu bu işe" demesiyle Babam ona baktı ve annem anında sustu.
🌺🌺🌺
Ben hazırlanmıştım ve yola çıkmıştık.
Arabada çözemediğim bi' gerginlik vardı.
Babam hep böyle sessizdi ama abimde bugün aşırı ciddi ve gergindi.
Büyük bir şirketin önünde durunca Adamlardan biri inip Kapımızı açtı. Babam önde abim onun ardından ve en son ben inmiştim.
Niye ben en son iniyorum. Bunların ne özelliği var.
Asansörün içine geldiğimizde abim kolumdan tutup "Hayırlı olsun kardeşim, birazdan ağzına sıçacaklar" dedi sırıtarak
"Sen de gelmiştin buralara senin gibi bir mal yaptıysa ben de yaparım" Mal demeyeydim iyidi
Abim bu sefer kesin öldürücek beni
Babam asansörden çıkınca onu gören herkes sırasıyla "Günaydın Efendim" deyip selam veriyorlardı.
Babam ise ağzını açmadan önündeki odaya doğru yürümeye devam etti.
Adamda ki hava insanı içine çekiyor ama, ben böyle olamam benim konuşmam lazım.
Babam kapıyı açmasıyla içerideki adamlar hepsi aynı anda ayaklandı.
İçeride uzun bir masanın etrafında 10 adam vardı. Hepsi de birbirinden değişik belli ki hepsi önemli adamlar
Yani bunlar ile aramı iyi tutmam lazım yoksa her an kafam uçabilir.
Babam masanın başında ki koltuğa geçip "Oturabilirsiniz" deyince adamlar oturdu. Abim ise babamdan iki sandalye ötede bir yerde oturuyordu.
Aralarından saçı başı beyazlamış biri bana şüpheli bir bakış atıp "Bu mu kimseye acımıyan" dedi.
Ben kimseye acımıyor muymuşum? Beni insanlara çok yanlış tanıtmışlar.
Herkes otururken ben ise karşılarında ayakta bekliyordum.
Daha önce çok sık babamın yanında gördüğüm Adem adında ki adam konuşmaya başladı. "Görevleri bitirebilir ise neden olmasın"
Ne görevi lan, ben daha neden burda olduğumu bilmiyorum adamlar görev hazırlamış
"Görev?" Dedim cevap beklercesin ama kimse oralı bile olmadı.
Ya ben görünmez miyim?
Bunlar cevap vermeyince havalı olduklarını mı düşünüyor acaba
"İlk defa iki kişiye aynı anda görev veriyoruz. Emin misiniz?" Dedi tanımadığım başka biri
Bu son damlaydı, kimse beni takmıyor resmen
Ellerimi masaya vurup "Size bir soru sordum. Ben görmezden gelebileceğiniz biri değilim." dedim ses tonumu yükselterek
İçimden gülmemek için tüm gücümle çabalarken abimin de kendini tuttuğunu gördüm
Masadaki bazı adamlar şaşırmış bazı adamlar ise yüzlerinde hafif bir gülümseme oluştu.
Babam ve birkaç adam ise sadece dikkatle beni izliyorlardı.
"Haddini aşma Maya" dedi yine tanımadığım biri
"Siz rahat olun bu haddimi aşmış halim değil" dedim yine aynı ses tonumla
Adamın yüzüne anında bir sinir yerleşti. Bizim dilimizde zort oldu.
"Biri daha var, o gelince açıklarız" dedi yine başka biri
O sırada kapının açılmasıyla herkes o tarafa döndü.
Arkama bakınca yeni bir şok
Kara
Ne işi var burda bunun
Babam ve Abime baktığımda fazla belli etmeye çalışmasalar bile şaşkınlıkları gözlerinden anlaşılıyordu.
Abim zaten partide görmüştü ama muhtemelen o zaman sarhoştu ve fark etmemiştir.
Kara "Geç kaldım. Özür dilerim " deyip önce gözlüğünü çıkardı ve yavaş adımlarla yanıma gelip durdu.
Yok özür dileyen adamdan olur mu bilemiyorum. Olur belki de
"İkimizde niye burda olduğunuzu biliyorsunuz, Görevleriniz hazır. 5 görev var son görevleriniz aynı, ilk bitiren " deyip gözleriyle son boş koltuğu gösterdi.
"Koltuğun sahibi olur." diye tamamladım. Karaya karşı 1-0 gerideydim. Adam benden daha güçlü
Babam bana asla yardım etmezdi. Abim de emirleri babamdan alıyordu
İçeri biri gelip elinde ki kağıtları bize uzattı.
Benim kağıdımda ;
1: Reklam şirketi batırıcaksın Neden: Şirket altından silah kaçakçılığı yapması °Uyuşturucu kaçakçılığı
İsim: Sinan Okay
Ve adam hakkında birkaç bilgi daha vardı.
Ben daha kağıda bakarken, Kara "Neden sadece 1 görev var"
"Sırasıyla zamanı gelicek" dedi abim.
"Maya o adamın şirketini batırman için sadece 1 haftan var, Kara seninde , Elinizde isimleri verilen adamlar bizden aldıkları mallar ile yapıyorlar cezalarını siz vericeksiniz"
Kendimi tutamayıp gülmeye başladım .
"Yani sizin işinizi biz yapıcaz, Niye şimdiye kadar birşey yapmadınız"
Babam bana bakıp " Kes sesini kimse seni burada zorla tutmuyor." demesiyle "Yapıcam. Adama iletmemi istediğiniz bir şey var mı beyler" dedim bu sefer
Kimseden ses çıkmayınca "Başka birşey yoksa, ben çıkıyorum gençler"
Yok benden adam olmaz. Ben illa ki kendimi öldürtecem , biliyorum sonumu
Kapıdan çıkınca elimden hiçbir şey gelmediğini fark ettim.
Koskoca şirketi ben nasıl çökertebilirim ki yani
Hayır bu adamlar bu kadar güçlü olmasına rağmen muhtemelen kendi isimlerini karartmaktan çekiniyorlardı.
Adamın şirketine girip , adamı kendime aşık ettikten sonra onun herşeyini medyaya salsam batabilir ama 1 hafta yetmez.
Ayrıca adamın bana aşık olacağı ne mâlum
🌺🌺🌺
Saat akşam 11'e geliyor ama benim hâlâ hiçbir fikrim yok
Elime iki bira alıp Büşra'nın kapısına dayandım.
Büşra kapıyı açtığında önce bana sonra da elimdekilere baktı. "Neye içiyoruz" deyince gülümsedim.
"Anlatırım, geç içeri" deyip içeri sürükledim.
Koltuğa kendimi atıp sabah olanları anlatmaya başladım.
"Kısacası, ben ve Kara o koltuk için savaşıcaz ve son görevlerimiz aynı , onların pis ve yapamadığı işlerini biz yapıcaz. Bana verdikleri görevi nasıl yapacağımı da bilmiyorum."
Büşra tam konuşacakken ben devam ettim. "Acaba adamın şirketine stajyer olarak başlayıp adamı kendime aşık edip şirketi öylemi batırsam ama bu da olmuyor adam 1 hafta içinde bana aşık olmaz" deyip içkiyi kafama diktim.
Büşra biraz sessiz kalıp "Gerizekalım, aptalım, biz bunun için mi içiyoruz."
Başımı evet anlamında sallayınca eline aldığı yastığı bana fırlatıp "İçeride iki bilgisayar var. Koş onları getir."
Tabii yaa
Siber saldırıları yapıp adamın şirketine zarar verebiliriz.
Ya da kasasını boşaltmak için 1 saat bana yeterli
Beynimi şuraya çıkarıp öpesim var.
Koşar adımlarla bilgisayarı getirip geri oturdum.
🌺🌺🌺
Aradan 1 saat geçmişti ve ikimizde Şirketin hesaplarında ki tüm parayı çekmiştik.
Bir insan bu kadar para kazanırken neden güvenlik önlemlerini arttırmaz ki
Sabah iflas bayrakları çekilir.
Tek sorun iki bilgisayar da benim adıma eğer adam kim yaptığını bulmaya çalışırsa karşısına ben çıkıcam.
Başım yine belaya girecek kesinlikle, hissettim.
Büşra içkisini kafasına dikip "son olarak, Şirket kodu neydi?"
"5432 /DrBWC/ SnOky"
Sinan Okay bu adam nedense başımı belaya sokacak gibi bir his var içimde
"Bu parayla alışveriş mi gitsek" deyince arkamdaki yastığı hızla büşraya fırlattım.
"Vizyonsuz, elimizde milyonlar var. " deyince ikimiz de gülmeye başladık.
Polis ile bir derdimiz olmayacak çünkü şirketin tüm parası kaçakçılık üzerinde yapılmış, bizi şikayet ederlerse ilk olarak onlar hapishaneye düşer.
İçkimi içecekken Büşra şişeyi elimden çekip aldı ve "yeter" diye söylendi.
Çok geç çoktan sarhoş olmuştum.
Elimi masada ki şişeye atıp tekrar kafama diktim.
Elime telefonumu alıp Kaan'a yazmaya karar verdim.
Kertenkele Kaan🦎 Aranıyor...
Telefon ikinci çalışında açılınca , Kaan uykulu sesiyle "Ne var bu saate" dedi.
"Aşkımmm" dedim bağırarak
Büşra da sarhoş olmuş olcak ki "Bende Yusuf'u arıyorum o zaman" deyince kahkaha atmaya başladım.
"Maya iyi misin? " dedi Kaan, harikayım. Güzelim, zekiyim diyemedim.
"Hayatımm, büşralardayım gelseneee" dedim yine bağırarak
Ben telefonla konuşurken Büşra şarkı açmıştı.
Telefonu koltuğa atıp ikimizde ayağa kalktık
Bu gece bir mezdeke eksikti
Led bir' vele diştiri Vela di seau diftiri Led bir' vele diştiri Vela di seau diftiri
Dil esvuayyini murra (murra) Il esvuayyeni (murraaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa)
Ya el yelil (li li lil) Lili li lilil (li li lil) Ya el yelil (li) li lil) Ye lil yelil (li li lil) Ya el yelil (li li lil) Ye lil ye'lil
Mezdekesiz olmazdı dimi
🌺🌺🌺
20 dk sonra kapının çalınmasıyla kapıya yöneldim.
Kapının tam önüne geldiğimde ayağımın bir şey takılması ile yeri boyladım.
Ben yerde kahkahalar atarken Büşra kapıyı açtı.
Rezillik yükleniyor... %97
Kapının açılmasıyla Kaan'ı görmem bir oldu. "Aaaaaaaaaaaaaa kimler gelmiş" deyip gülmeye devam ettim.
Şuan yerde uzanmış herşey gülen biriydim.
Kaan ,Büşrayı geçip yanıma çömeldi. "Delisin biliyorsun değil mi?" deyince "Bende seni seviyorum Aşkım" dedim.
Kaan beni kucağına alıp daha doğrusu omzuna alıp içeriye götürünce arkadan Büşra bende istiyorum deyip ağlamaya başladı.
Kapıdan ikinci giren ise abim oldu.
Ben Kaan'nın sadece götüyle bakışırken Abimde Büşrayı kucağına aldı ama o insan gibi kucağına aldı.
Kaan'nın beline vurup "düzgünce alsan kucağına un çuvalımıyım ben" diye söylenmeye rağmen tutuşuna değiştirmedi.
Koltuğun önüne geldiğimizde beni yavaşça indirip "Kafayı mı yediniz" diye bağırdı "Bağırma bana yaa" dedim sesimi ağlamaklı çıkararak
Abim de Büşrayı yanıma bırakınca ben masanın üzerinde duran içki şişesine uzandım.
Abim elimden çekip uzak bir yere fırlattı.
"Kara niye gelmedi, o da Yakışıklı " dedim bu sefer usanmadan "ama ısınamıyorum ona da" diye devam ettim
Yarın abimden yiyeceğim dayaktan habersizce eğleniyor dum.
Koltuğun üzerine çıkıp Kaan'ın kucağına atladım.
Abim arkadan "Maya" diye bağırınca Büşra "Benimle ilgilensene be" deyip o da abimin kucağına atladı.
Başımı Kaan'ın omzundan kaldırıp yüzüne baktım. "Yakından daha yakışıklısın " dedim kısık sesle
Yüzünde büyük bir gülümseme oluşunca dudağına yapıştım.
Ehehehe Bittii
Demek ki Maya'yı sarhoş etmemek gerekiyormuş dimi
Neyseeeeeee
Bu kadardı oy vermeyi unutmayın
|
0% |