Yeni Üyelik
19.
Bölüm

16°Ateşin Ortasında🔥°

@esmeryazarrrr

Başlıkta ki kaos der susarım

 

Baktım kaos yok bende ölüyü dirilttim.

 

Ehehehe

 

Biricik kocam ilk defa görünücek bu bölüm de

 

Ne kadar oy ve yorum yaparsanız o kadar bölümler hızlı gelir.

 

Sınır koymak istemiyorum bu bölümde ama lütfen şuan oylayın.

 

Oy sayısı beğendiğim bir sayı olduğunda gelicek bölüm ve bol bol yorum yapmanızı rica edicektim.

 

BAŞLIYORUZZZZ

 

Başımı Kara'nın göğüsünden kaldırıp ayağa kalktım.

 

Yarım saattir burada öylece uzanmış yıldızları izliyorduk.

 

"Ceren senin kardeşin belki öldü ama sen beni öldüremezsin bence."

 

Kara da ayağa kalkıp söylenmeye devam etti.

 

-Kaan bekliyor beni hadi gidelim

deyince Kara bana ters ters bakmaya başladı. "Sikerim o Kaanı ha yeter her yerden o çıkıyor."

 

Hızla yürüyüp "Düzgün konuş yanımdayken" deyip daha hızlı yürüdüm. Kara bana yetişmeye çalışıyordu.

 

Arkadan hızla bana yetişip Ceketini omzuma bıraktı "Hava buz gibi oldu"

Deyince gülmeye başladım. "Yine bir ceket vakası" dedim gülümserken

 

Ben Kara'nın beni gerçekten sevip sevmediğini nerden anlayabilirim.

 

Otelin merdivenlerine geldiğimizde "Sen çık ben geliyorum." dedim. Biraz tek olmaya ihtiyacım var Kaan'nın bana ne anlatacağını bilmiyordum.

 

Kendimi Kaan'nın konuşmasına hazırlamaya çalışıyordum.

 

"Maya yalnız falan bırakmıyorum amacın ne" dedi. "Kara delirtme beni ya çık yukarı" bu söylediğime gülüp merdivene yöneldi.

 

Beni seviyor mu? Sevmiyor mu?

 

Kafasına koyduğunu yapan biri Kara, beni öldürecek mi?

 

Derin bir off çekip otelin etrafında dolanmaya başladım.

 

Biraz dolanınca köşede kavga eden birileri olduğunu görünce oraya yöneldim.

 

Babamın ortaklarından biri ve garson kız vardı. Kızı en köşeye çekmiş bir eli kızın göğsünde bir eli saçlarında gezinince kızın imdat sesi etrafta duyuldu.

 

Hızla o adama doğru ilerleyip tam karşılarında durdum. Adam bana "Senin burda işin yok küçüğüm içeri gir." diye bağırdığında kendimi tutamayarak adamın ceketinden tutup yere fırlattım.

 

Adam ayağa kalkmadan üstüne çıkıp yumruklamaya başladım. "Maya Hanım" diye bana doğru gelen güvenlik beni adamın üstünden kaldırmaya çalıştığında adamın çoktan suratı kanlar içinde kalmıştı.

 

"Bıktım lan sizin gibi piçlerden " diye de söylenmeye devam ediyordum. Efe'den daha yeni yeni kurtulmuşken böyle bir olay insanı delirtiyordu.

 

"Efendim Babanızın ortağı o" dedi güvenlik

 

"ARTIK DEĞİL, BU PİÇİ BİR DAHA GÖZÜM GÖRMESİN." diye adama bağırıp güvenliğin götürmesini istedim.

 

"Efendim ne yapmamızı istersiniz" diye sordu güvenlik

 

Yaksınlar derdim ama Babam buna kızabilir

 

"Sikin" dedim. Şaka Şaka demedim. "Abim halletsin" adamlar bizden uzaklaşınca Kıza döndüm.

 

En tatlı gülümsemle "Naber" dedim. Kızın bana sarılmasıyla ağlaması bir oldu.

 

Herkes görüyordu burayı ama seslerini çıkaramayacak kadar iğrenç insanlardı.

 

Kızla beraber Arka bahçeye geçip banklardan birine oturduk. "Adın ne?" Diye sormam ile kızın gözyaşları artık kesilmişti. "Ceren" dedi.

 

Ceren ismi kafamda bir iki kez yankılandı. Kara her yeri Ceren diye inletirken bu kızın adının Ceren olması tesadüf diye düşündüm.

 

"Bugünlük yeter evine dön paranı tam alıcaksın merak etme" deyip ayaklandım. Kaan da otelden çıkıp bize doğru yürümeye başladı.

 

🌺🌺🌺

 

Ceren ismi otele girdiğimden beri kafamda yankı yapıyordu ve belki bir umut Kara'nıj kardeşi çıkabilir dıyerek kızı göstermiştir ama tabi ki sadece saçma bir tesadüftü.

 

Niye bu kadar takıldım bilmiyorum ama kafamdan çıkmıyordu. Babam yanıma gelip "Niye saldırdın Ekrem bir şey mi yaptı?" diyerek ciddi bir tonda sordu.

 

Sesimi biraz kısıp "Hoşlanmadım" dedim.

 

Babam bana biraz bakıp "Birazdan oğlu konuşucak sakın ona bulaşayım deme kimse kurtaramaz seni, silahları ve güçleri bizden daha fazla, tek bir kere uyarıcam. Sakın! "

 

"Babası ile birlikte mi çalışıyor?" diye sordum az önceki olaydan dolayı ama babam ben bunu sorunca biraz gülüp bana baktı.

 

"Babası ile alakası yok. Kimseyle bir bağı yok. Büyük Patron diyebiliriz.Fransa'da yaşıyordu, aslında tanışıyorsunuz çocukken beraberdiniz. Sana işler karışıyor dediğim gün bu adam İstanbul'a geldi. Sakın bulaşma bu adama"

 

Ayyy Allah'ım onu benden uzak tut Yarabbim

 

Yakışıklı olursa bende çok uzak duramam ama olsun.

 

Alkışlar eşliğinde sahneye çıkan adama bakarken bakışları bana kaydı. Sahneye bana bakarak çıktı.

 

İki metreye yakın boyu, sivri ve erkeksi yüz hatları, simsiyah gözleri, takım elbisesinden belli olan kol ve karın kasları ve elinde ve boynunda belirmiş olan damarlar.

 

(Gelde aşık olmaa)

 

Haberciler ve kameramanlar onu gördükleri anda büyük bir izdiham ile en önleri kapmaya çalışırken adam boğazını temizledi.

"Şirketleriniz de her yıl en iyi performans sağlanıyor bunu nasıl sağlıyorsunuz?"

"Efendim uzun zamandır geleceğiniz söyleniyordu, sizi Türkiye'ye getiren şey ne oldu? "

Adam bu soruyu da kısa bir şekilde cevaplarken son soruda gözlerimiz buluştu ve "İşlerin nerede devam edeceği belli olmuyor. Bu defa yelkenler bizi Türkiye'ye getirdi. "

 

Etraf ekstra sessiz kimse çıt bile çıkarmadan sanki ruhlarını teslim etmiş gibi adamı dinliyordu.

 

Ses tonu kalın ve kulağa melodi gibi gelirken yaşı en fazla 25 olabilirdi ve eğer çocukken abim ile arkadaş ise kesinlikle 25-26 yaşlarında olmalıydı.

 

Ben gözlerimi ondan ayıramazken adam gözlerini benden ayrıp gelen soruları yanıtlamaya devam etti.

 

Bir insanın ses tonu bile mi yakışıklı olur.

 

Allahım benden uzak tutma

 

Babam masamdan gidince istemsizce dudağımı ısırdım ve iyi anların katili Kaan masama geldi. "Bak başım ağrıyor 5 dakikan var Kaan" dedim hızla ve hâlâ kimsenin adını bile ağzına almadığı adamdan gözlerimi almaya çalışırken

 

"Özür dilerim." Deyince sinirle ona baktım. "Kaan istediğin kişiyle beraber olabilirsin benden neden özür diliyorsun? " dedim sesim ufacık yüksek çıktığı için olabilir birkaç kişi bana baktı.

 

"Efeyi biliyordu. Okula herkese anlatırım dediği için bugün onunla beraber gittim." Gözlerim şokla açılırken adamın semineri bitmiş olacak ki bizim masaya yürüdüğünü fark ettim.

 

Kalbim birden yerinden çıkıcakmış gibi çarpmaya başladığında yine istemsizce kendimi düzeltmeye başladım.

 

Ama aklıma Yaren'in Efe'nin yaptıklarını bilmesine rağmen Kaan'ı tehtid etmesi midemi bulandırdı.

 

Ne kadar iğrenç biri ya

 

"Kaan bizi biraz yanlız bırakırmısın?" dedi adam yanımıza geldiğinde.

 

Kaan'ı nerden tanıyor yaa

 

Kesin benim ile ilgili her şeyi araştırmıştır.

 

"İmdatt" diye çığlık atasım geldi yemin ederim korkuyordum ama hoşuma da gitmişti adam.

 

Kaan ters ters bize bakıp uzaklaşınca "Maya Toprak?"

"Yoo ben Maya değilim Büşrayım " dedim aniden bir ihtimal uzaklaşmasını istediğimden.

 

Elindeki içkden bir yudum aldıktan sonra "Maya, senin hakkında tek bir şey söylediler ben zaten tanıyorum seni" ben dedim bu beni tanıyor dedim.

 

"Ne dediler benim hakkımda" inşallah övmüştürler. İlk saniyeden rezil olmak istemiyorum.

 

"Konuşmasına izin verme yoksa senide kullanıp atar dediler" dedi gözlerini benden ayırmadan. Yani Sinana böyle yapmış olabilirim hatta çoğu kişiye böyle yapmış olabilirim ama bu insanları manipüle ettiğimi göstermez ki dimi

 

"Ne kadar güzel adını bile öğrenemedim ama beni araştırmışsın." Deyince hafif gülümseyip "Geleceğin için geçmişini bilmem gerekiyordu." dedi bu sefer.

 

Güzel laf

 

Acaba bunu kendime aşık edebilir miyim?

 

Sanmam.

 

Yunan Tanrısı gibi adam bana niye baksın ki?

 

Elindeki bardağı masaya bırakıp "2 gündür "K" kim diye düşünüyorsun öyle duydum. Memnun oldum." Dedi

 

Kara yalan söyledi bana ama ben onun yapmadığını biliyordum.

 

Babam da seri katil dedi kesin beni öldürmeye geldi.

 

Hayatınız da benim kadar kendini kötü sona hazırlayan başka birini göremezsiniz

Örnek alın ya da almayın güzel bir şey değil.

 

"Herkes soyadımı kullanır. Adımı Toprak ailesinden başka kimse bilmiyor, Mourir Ayaz " dedi elini uzatırken ben de elini sıktığımda kameraların hâlâ Mourir'in üzerinde olduğunu hissettim.

 

Neden sadece bizim aile onun adını biliyor? Herkes neden Ayaz Bey diyor anlamıyorum.

 

"Mourir neden geldin İstanbul'a amacın ne?" Diye sorunca hafif çalan müzik, dans müziğine dönüştü birkaç kişi dansa başlayınca Mourir elini kibarca uzattıp "Bu dansı benimle yaparak beni şereflendirin." Dedi.

 

İyi bari şerefsiz olarak kalmasın diye dans edeceğim.

 

Elini tutup pistin ortasına götür düğünde kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum bunu ona hissetirmemeye çalışsamda elimde değildi ve utanç verici bir andı.

 

Ellerimi boynuna dolayınca Mourir de ellerini belime doladı yavaş adımlarla dansa ederken "Amacımı bende bilmiyorum. Çeteyi görevin tamamlansın diye öldürdüm. Sinanı..." deyi silik bir gülümseme ile "Zevk için ki daha öldüreceğim çok kişi var sırada" ve yine yüzünde çok çok az belli olan bir gülümseme oluştu.

 

Deli lan bu... En sevdiğimden

 

"Bende varım o zaman o listede" belindeki elini çözüp kendi etrafımda döndürdü. "Asla, Kadınları zarar vermedim diyemem ama asla isteyerek bir kadına zarar vermedim. Siz ise... size asla. Sizinle çözmemiz gereken bir konu var. " bu sefer gülen ben oldum.

 

Bu tam benim kafamdan.

 

Bu an aklımdan asla çıkmayacaktı bunu şimdiden biliyordum.

 

~2 Hafta Sonra~

 

Partinin üstünden 2 hafta geçti. Kaan okulunu değiştirmedi ama okula da gelmiyordu. Kara ile de Partiden sonra görüşmedik. Beni öldürmekten vazgeçti sanırım

 

2 haftadır hiçbir olağandışı bir şey olmamıştı okula gidip geliyordum sadece ve sürekli o gözleri düşünüyordum.

 

Mourir...

 

Abimin birden odama girmesi ile bunun da olduğunu hatırladım. Hergün yarım saat gelir beni döver eşyalarımı mahveder gider ki alıştım artık.

 

"Büşrayı kaçırmışlar lan" demesiyle ayağa kalkıp ciddi olup olmadığını çözmeye çalıştım.

 

"Ne yapıcam ben, ya benim yüzümden ona bir şey olursa"

 

-Senin yüzünden bir şey olmaz nerede olduğunu biliyorsan git kurtar ne bekliyorsun.

-Maya bak Babamın kesin emri var sakın evden çıkma bak sakın

-Öff tamam bee

 

Abim odadan resmen koşarak çıkınca yatağımın üstündeki silahımı temizlemeye devam ettim.

 

Pembeye mi kaplatsam acaba silahımı çok güzel olmaz mı ya da altına?

 

🌺🌺🌺

 

Abim dışarı çıkalı yarım saat olmamıştı ki bahçeden sesler gelmeye başladı.

 

Kapımı kilitleyip pencerenin önüne geçtim. Kara bana zarar veremezdi dimi

 

Eğer beni öldürürse, öldürürüm o Karayı

 

Kapımın kolunun açılmaya çalışmasıyla kapı açıldığında görünmeyeceğim bir yere geçip bekledim.

 

Kapıda ki hayvan kapıyı kırıp girince silahı kafasında patlatım.

 

1 gitti.

 

Adam kanlar içinde yere yapışınca diğer 2 kişi daha içeri daldı.

 

Birine yine tam beyninden vurdum ama diğeri silah tutan elime sıktı. Silahı diğer elime alıp yeniden beynine sıktım.

 

4.kişi içeri girdiğinde silah tutuldu odadan çıkmaya çalışınca kollarımdan yakalandım ve adam bileklerimi bir birine sıkıca bastırırken yürütmeye başladı.

 

Aşağı indiğimizde yerde yatan onlarca Adamımızı gördüm. Hepsi ölmüştü muhtemelen.

 

Babamlar silah tasarımı için 2 günlüğüne şehir dışına çıkmıştılar. Kara her şeyi ayarlamıştı.

 

Adamlara tekmeler atmama rağmen beni arabaya kadar getirdiler. Arabaya bindiğimizde Kara tam karşımda oturdu.

 

Piç, kahpe

 

Diğer kapıdan inecekken arabaya binen adam ile arabadan kaçamazken Kara'dan yediğim tokat ile önce ağzım metalik bir tat ile doldu ve sonra gözlerim kapanmıştı.

 

🌺🌺🌺

 

Sımsıkı bağlanmış bir şekilde gözlerimi açmıştım.

 

Yemin ederim canı sıkılan beni kaçırıyor yaa yeter bıktım.

 

Kara tam karşımda sandalyesinde oturmuş bomboş gözlerle bana bakıyordu.

 

Elinde ki sigarayı dudaklarına götürdü.

 

Sigara götüne girsin piç

 

"Belki affetmeyeceksin beni ama bu son günün intikamım için yeterince bekletildim."

 

Kahkahalarla gülmeye başladım. "Abim birazdan gelir." deyince aklıma geldi muhtemelen o da planın parçasıydı.

 

"O da sevdiğinin peşinden gitti seni bıraktı."

 

İt herif

 

"Tipini siktiğim sık işte ne bekletiyorsun. Boş boş konuşacağına biraz adam gibi davran da bas tetiğe"

 

"Ne bekliyorsun sıksana kafama" bunu dediğimde bu sefer gülen oydu "Silah yok Ateş var"dedi alayla

 

Aklıma şey geldi Silah Off Ateş On

 

Adamlarından biri etrafıma benzin dökmeye başladığında ciddi olduğunu o an anladım. Benzini üstüme dökmüyordu ama çok yakınımdaydı.

 

Kara ayağa kalkıp sandalyesini benzinin üstüne bıraktı.

 

"Özür dilerim, Seni seviyorum sevgilim. "

"Sevgini götğne sok sikik karekterli, Şerefsiz piç ,Orospu" diye bağırmaya başladım.

 

Dışarıya doğru çıkarken elindeki sigarayı benzine atmasıyla etrafımda Alevler yükseldi.

 

"Karaaaaa" diye bağırmaya başladım. Dumanlar yükseliyor karşımda sandalyesi de alev almaya başladı.

 

Ciddi ciddi beni yakıcaktı.

 

"Kara çıkar beni burdan Karaaaa" devam ettim. Çığlık çığlığa "Karaa" diye bağırıyordum. İçeride kimse yoktu.

 

Sandalyemi oynatıp kurtarmayı hedeflerken sandalyenin yere çarpmasıyla başıma darbe almam bir oldu.

 

"KARAA KURTAR BENİİ, KARA LÜTFRN KARAAAA"

 

Dumanlar karşımda ki sandalyeyi yaktıkça dumanlar yükseliyor ve nefesim kesiliyordu.

"KARA ÇİKAR LÜTFEN. KARA BEN SANA ZARAR VERMEDİM KARA ÇİKAR BENİ"

Çığlıklarım tüm depoda yankılanırken ateş daha da yükseldi ve arkamda duran bir iki odun alev aldı.

 

Sesim kısılmaya başlayınca bağırmaya devam ettim. "KARA LÜTFENN KARAA KURTAR BENİ BURDAN."

 

Ateş pantolonuma bulaştıktan sonra kendi çıplıklsrım ile başım dönmeye başladı.

Göz yaşlarım içinde kısılan sesimle konuşmaya devam ettim.

 

Kara gelmedi.

 

"Kara lütfen kurtar beni" son cümlem oldu.

 

Bittiiiii hadi bakim

 

Oylamayın da bölüm gelmesin şimdi.

 

Oylamayıı unutmayınız yoksa bölüm gelmez Muahhhh💋💋💋💋

 

Görüşürüzzzzz aşklarımmm

 

 

Loading...
0%