Doğru tahmin ben geldimm.

Ayy ben geçen gün okulda bir rezil oldum, anlatılamaz derecede

Ama ben anlatıcam.

Şimdi ben gittim okula tabi kankam büşrayı da almışım gittik dedik hocam biz okul nöbetçisiyiz yalandan ve bugün hocada sorgulamadan deftere isimlerimizi yazdı nöbetçi kartlarımızı verdi gönderdi.

Ben tabi şoktayım normalde sıranın bize gelmesine daha çok var.

Sonra işte derse girmedik diye seviniyoruz falan filan, hocalar çay istedi bizde yapışık ikizler gibi beraber gittik tabii Eheheh

Ondan sonra Büşra bir hocayı gördü dedi aha bu benim eski ortaokul öğretmenime çok benziyor ben o hocayı çok seviyordum bunun ismini öğren.

Ben

İşte ikimiz günün yarısını o hocayı takip ederek geçirdik ama ismini öğrenemedik.

Bildiğin hoca hangi kata çıksa beş adım ötesindedir.

Son ders zili çaldı hoca tam öğretmenler odasından çıktı sınıfına doğru giderken ben önünü kestim.

Ayyy rezil oldum.

Masum bir şekilde dedim ki hocam hani sizin isminiz ne o da hemen "Murat" dedi işte ben arkamı döndüm nöbetçi yerime giderken Murat hoca ardımdan "neden sordun" dedi

Yaaa sorgulama sananee

Dedim hocam öylesine öğrnemek istedim hoca tekrar dedi "neden" ben tekrar dedim "hocam boşverin" bir daha sorduğunda dedim ki "Hocam seni seviyorum." Hoca bana biraz bakıp ağzını açmadan gitti.

Büşraya baktım kıpkırmızı olmuş. Gülmekten yere yapışmış.

Ben orda bir yere düştüm Allah'ım bugünde ben ve büşra yukarı çıkarken hocada telefonuna bakıp aşağı iniyordu. O hoca kafasını kaldırıp beni gördükten sonra hızla tekrar merdivenleri çıkıp diğer koridora yürümeye başladı

Lan hoca benden kaçtı.

Büşra yine yerlere düşmüş gülüyordu ve bide kıpkırmızı olmuş.

Sizde rezil olduğunuz bir anınızı anlatın...

Sonunda bölüme geçicem...

Başlıyoruz...

Comment ça, nous allons bientôt régler nos comptes avec vous de toute façon ?"( Ne demek oluyor bu? Bekle seninle zaten birazdan hesaplaşıcaz) Dedi yine fransızca konuşurken ve ben bıkkınlıkla derin bir nefes aldım.

Combien avez-vous reçu de cet homme ? (Ne kadar çaldınız adamdan)dedi. Benim acilen Fransızca öğrenmem lazım ya

Très bien, ok raccroche, j'arrive dans une minute ?( Tamam telefonu kapat bir dakika içerisinde orada olucam)

Telefonu kapattığında yüzüne bakıp "Sen psikopat mısın? Bu kadar oyunculuğa gerek var mıydı? Beni nasıl öpersin." Diye bağırdım ama benimde hoşuma gitmişti, rahatsız değildim.

Ben bir şey fark ettim ben arsızım yemin ederim.

-Cidden o planımda yoktu sen bağırınca sadece seni susturmak istedim.

-Öperek mi susturmaya çalışıyorsun

-Abartmasan mı Maya sadece basit bir şeydi

Kalbim kırk yerinden bıçaklandı.

Gerizekalı

Nerede şerefsiz var gider ona aşık olurum ben zaten

Efe Tacizci

Kaan Yavşak

Kara Bipolar bozukluğu olan hasta

Mourir ne çıkıcak bilmiyorum.

Hayır adama herkes büyük patron diyor. Katil olduğunu en baştan da söylemişti.

Başımı cama yaslayıp uyumaya çalıştığımda aklıma beni öptüğü an geldi.

Ayyy deliricem.

"Zamanı geri alamam sadece benim için bir iyilik yaptığını farz et" dedi harika bir türkçe ile Allah'ın Fransızı bir de Gizem konuşuyor.

"Tek kelime daha edersen arabadan atlarım."

"Kelime" dedi benimle dalga geçerken

Arabanın kapısını açacağım sırada "Şaka yapmıştım." diye bağırıp kapıları kilitledi.

Yok ben atlıyacam arabadan bunla yol çekilmez.

Çantamdan silahımı çıkarıp kapının kilidini sıktığımda çıkan sesle ben kulaklarımı kaparken, Mourir de arabaya yaptığı ani fren ile yapınca ön cama uçarken Mourir'in eli sayesinde cama toslamadım.

Eli de geniş, güzel ve uzun muş

Kendimi sapık gibi hissediyorum.

"Seni okula değil direk tımarhaneye götürmem gerekiyor benim."

"Bıdı bıdı bıdı git türkçe konuşmayı öğren"

"Je suis amoureux de tes mouvements, Maya." (Senin bu hareketlerine aşığım be Maya) dedi yine dalga geçercesine belkide sadece tonlama böyledir.

Offf! 

Arabadan inip "Türkçe konuş türkçe, Alooo, türkçe" deyip giderken Mourir de arabadan inip arkamdan geldi.

Yalnız da kalamıyoruz.

"Gelmesene peşimden"

"İşim bu"

"İşin beni öpmek mi?"

"Keşke"

Aaaaa!!!!

Keşke dedi a dostlarr

Allahım sana geliyorum.

İçimdeki sevinci dışarı vurmadan elimi boğazına götürdüğümde elim sert olmayacak şekilde tutuldu.

"Şşşş sakin! Beni öldüremezsin Maya " başını biraz daha yaklaştırıp "Beni öldürmezsin dimi Maya? "

Karnına dizimi geçirip "Senin ne özelliğin var ki" deyip kurtulan elimi de alıp kaçmaya başladım.

Arkamı döndüğümde yavaş yavaş yürümeye başladı.

Okula almıyacaklar beni kesin yaa

Evet şuan tek derdim okul çünkü 33 gün devamsızlığım var.

Okul açılalı 2 ay oldu ve ben 33 gün yoktum.

Çıkmaz sokak

Duvara mı tırmansam acaba

Tam sokaktan geri çıkacakken sokağın başında Mourir belirdi.

"Sokağın duvarları ne kadar da taşlı ve güzel dimi? "

"Yaa ne demezsin." Dedi bana yaklaşarak.

Aramızda bir kaç adım mesafe kalınca onun yanından koşacakken bir el belime dolanıp ayaklarımı yerden kesince istemeden ağzımdan bir çığlık çıktı.

"Şaka şaka vallahi şaka gelmeeğğeee" diye bağırsam geç olmuş olur mu?

"Canım Abim beni bırakırmısın" keşke abi demeseydim yaa

"Abi?" dedi sinir bozucu bir tonsa

"Abi tabi, beş-altı yaş var aramızda"

"Az önce benim seni öpmeye karşılık verirken karnında ki uçan kelebekler öyle demiyordu" dedi ve beni sertçe sırtına aldı.

Lan ben un çuvalı değilim bunlar niye bana bu muameleyi yapıyor?

Sırtına attığım yumrukları şimdi Kaan'a atsaydım çoktan hastanelik olmuştu.

Adam robot gibi tepki de vermiyor.

Yemin ederim Kaanı özledim onun yanındayken kendimi güçlü hissediyorum.

Gözlerimi açtığımda yine arabanın önündeydik

"Millet çantasından kalem, silgi, defter çıkarır hadi hiç olmadı makyaj malzemesi çıkarır bizimkisi silah çıkarıyor."

Ben bu söylediğine gülerken beni arabanın kaputuna bırakıp elini açtı "Silahı alayım."

"Bak sen kendini çok şey zannediyorsun ha vermiyorum."

"Keçiden sonra da sen ha! Ver şunu okula gidiceksin savaşa değil."

- Dedi sabah beni okula götürmeyip öpen adam

- Ne öpmeymiş arkadaş bı bitmedi bahsi, karşılık vermeseydin.

- Bitmez tabi niye öpüyorsun beni, sen öpünce bende role ayak uydurdum.

Ohh silah konusu kapandı, gitti, bitti.

"Mourir Allah aşkına çekil beni okula götür bak çok sıktın bugün yeter" dediğimde yüzünü yüzüme yaklaştırıp "Silahı alayım." dedi elini tekrar uzatırken.

Acaba yine öper mi lann

"Vermiyorum, o benim hayatım vermem." Dediğimde tekrar beni öpecekken başımı çevirmemle dudakları yanağıma kondu.

"O bir kere olur aslanım" deyip hızla yere inip arabaya bindim.

"O kadar ani tepki vermeseydin öpmeyeceğimi anlardın"

Yaağğaağaağaaa niye böyle birşey yaptım keşke öpseydi lann

🌺🌺🌺

Okula geldiğimde anca üçüncü derse yetişe bilmiştim.

Yeni bir sınıf hocamız gelmiş ve bu kadın geldiğinden beri öğrenciler yer bile değiştiremiyor.

Bakalım nasıl biri

Hoca içeri girdiğinde Genç ve manken gibi bı kadın girdi.

Umarım anlaşırız

Oturun dediğinde sınıfa göz gezdirip gözü bende kaldı. "Yeni mi geldin sınıfa?"

Bende en sevdiğim cevabı verdim.

"Yok hocam okul benim yaa"

"Anlamadım okulun sahibi baban mı?"

"Hocam okulun sahibi benim tapusu direkt benim üzerime"

"Madem aynı sınıfta olucaz kurallarımdan bahsediyim.

1-Telefon getirildiğinde dolaba koyulacak

2- Argo ve Küfür kullanılmayacak

3- Sınıf her öğle arası temizlenecek

Ve son olarak Bu sınıftan birini kavga ederken görmeyeceğim."

Ne lan bu anasınıf öğretmenliği mi yapıyor?

"Hocam biz 12. Sınıfız farkında mısınız?"

Dediğimde alaycı bir şekilde gülümseyip "Farkındayım bu sınıfı adam edicem."

"Bende kurallarımı sayıyım o zaman"

"Tabi ki ne de olsa olmayacak"

"Bu sınıfın başkanı benim haa bu sizi ilgilendirmiyorsa Bu okulun sahibi de benim. Kimse sizin kurallarınıza uymak zorunda değil şahsen ben uymuyorum telefonumu neden doalba koyayım ki?"

"Başka" dedi yine alaycı bir gülümsemeyle Deniz hoca

"Bir ay sınıfa gelmedim sınıf Süper ligden Anasınıfı ligine düşmüş."

Kaanı elimle gösterip "Bu çocuk her saniye kavga eden biri okulun serserisi diye adı çıkan biri siz geldiğinizden beri çocuk okula geldiği anda uyuyor."

"Ben uymuyorum kurallarınıza ellinizden geleni yapın hocam ya siz ya ben" deyip oturdum yerime

"Bakalım kim kimi yola sokuyor" deyip öğretmenler masasına oturup sınıfı izlemeye başladı.

Hayır ben zaten okula gelmiyecem bir kaç gün sonra

Kaan'a tekrar baktığımda bana öpücük göndermesiyle hiç değişmediğini anladım ama yanında ki kıza dönüp dudaklarını kibarca eline değdirip öptüğün de yavşak dedim kendimce

Büşra konuştuğumu görmedi ya uyumuş hiç kalkmadı da

"Siz ikiniz dövüşseniz kim kazanır" dedi hoca benle Kaan'a bakarak

"Ben kazandım biz yaptık zaten onu" diye araya girdi Kaan

"Ben niye hatırlamıyorum" dediğimde Can ayağa kalkıp

"Hocam benim yengem kazanır dedi"

Bu da hiç değişmemiş

"İşte gerçek Başbakan" dediğimde hoca gülümseyip bütün sınıf alkışlamaya başladı.

"İkiniz gelin tahtaya" dedi hoca bu sefer ön sıradakilere dönüp "Sırayı arkaya çekin."

"Hocam ben erkeğe vuramam ben erkeğe şiddete karşıyım" dediğimde çoktan kalkıp tahtaya çıkmıştım.

Kaan da tahtaya çıktığında "Hocam kısa boyluya vurmak günahtır." Dedi

Bana kısa dedi.

Kaan

Bana

Kısa

Gözümün dönmesiyle ön sıranın üzerine zıplayıp bir saniyede tekrar Kaan'ın suratına yumruk attığımda

Can arkadan "Göklerde kartal gibiydin yengem" deyip sınıfa alkış tutturdu.

"İyimisin lan ama ben sana dedim insan düşmanının boyuyla bile dalga geçmez"

Kaan elini yüzünden çekip "Karımın vurduğu yerde gül açar." Sınıf aynı anda Oooo deyip tekrar alkışladığında bir kaan'ın yanına oturduğu kız huysuz dünya. "Ben kazandım başka dövüşmek isteyen varsa adresimiz belli"

Kaan önüme geçince kolunu çekiştirip "Bana bir daha aşkım, sevgilim dersen seni öldürürüm."

"Tamam hayatım." Dedi gerizekalı

Çok içime sinmedi bu bölüm açıkçasıı

Ufak bir rica hazır bölüm bitmişken benim şu yeni kitaba bir göz atar mısınız?

🎀💖🎀💖🎀

Bir koca bölümün daha sonuna geldik

Lütfen oy verin

Siz oy vermediğiniz sürece bölümler daha geç gelicek

Kocaman sizi öpüp 💋💋 beni takip etmeyi unutmayın diyorumm

Buraya "#" bırakın

Mourir hakkında düşüncelerinizi buraya yazın...