Yeni Üyelik
28.
Bölüm

🌆Özel Bölüm🥁😴

@esmeryazarrrr

Ayy hellööö

 

Sınır: 25 oyyyy

 

Şöyle bir düşündüm de Maya bütün delilikleri yapan biri neden ramazanda da davul çalmasın.

 

(Bu bölümü yazdığımda ramazandı) a

 

Evet Ramazan davulcusu yapmaya karar verdim.

 

Diğer özel bölümde olduğu gibi bu özel bölümde de bu olaylar yaşanıcak ama diğer bölümden devam edicem.

 

Başlıyoruzz.

 

Bismillahirrahmanirrahim

(Oruçluyken biraz imanlı olmak gerek eheh)

 

Allah'ın izniyle bölüme başlıyorum hdjdhdhdjjr

 

Ana Kuzusu🐑 Aranıyor...

 

Kaan telefonun ikinci çalışında açılınca "Niye açmıyorsun yaa ağaç oldum burada" diye bağırdığımda muhtemelen göz devirdiğini düşündüm.

 

"Söyle aşkım saat gecenin 2'sinde ne işin olabilir benimle" dedi hâlâ uykulu çıkan sesiyle

 

"Davulcu olucaz" diyerek hemen konuya girdim. "Benimle davul çalıp mani okumazsan seni tamamen silerim." dediğimde telefondan "nee" diye bir ses geldi ama bu Kaan'nın sesi değildi.

 

Yaren'in sesiydi

 

Gece 2 de, Kaan'ın sesi uykulu geliyor ama Yarenle yan yana

 

Fesat düşünme birazdan oruç var.

 

Yoksaa

 

Ahahahha

 

"Ben rahatsız ettim. Size başarılar dilerim" deyip telefonu kapatıp yatağa attım.

 

Ben niye başarılar diledim lan.

 

Üç tane davul almıştım bee, üçüncü davulu kime verebilirim ki

 

Abime söylersem beni davul yapıp çalar.

Mourir'e söylersem sinirlenir ve beni azarlama ihtimali var ve çok ciddi adam.

Acaba babamla mı çalsam?

 

Düşüncesi bile komik lan

 

5.40'ta ezan okunduğundan benim acilen çıkmam gerekiyordu ama tek başıma çıkmakta istemiyordum.

 

Aslında Can gelir benimle hem tam kafa dengi.

 

Büşrayı arasam bile bu saatte asla açmaz.

 

Mert, tabi ya Mertaşkom da olur.

 

Canerik Aranıyor...

 

Telefonu tam kapatıcakken Can açıp "Yengeee bişeymi oyduu" dedi.

 

"Kalk 5 dakikaya bizim evin önünde ol işimiz var seninle" dediğimde sesine bı korku yerleşip "Bı sorun mu var." Dedi Allah için bir sorun olsa seni mi ararım.

 

Nıç nıç nıç nıç

 

"Ramazan Davulcusu olucaz"

"Hayır tabiki asla yapmam"

"1 gecelik 1500 lira alıcaksın."

"Yola çıktım ben yengem"

 

Telefon suratıma kapanınca önce parayı duyduğunda ki tepkisine gülüp sonra tekrar aradım.

 

Canerik Aranıyor...

 

"Buyur Aslan yengem"

"Yok telefonu suratına kapatmak için aradım." Deyi telefonu kapattım.

 

Her şeyden vazgeçerim de bu huyumdan vazgeçemiyorum.

 

Sıra Mert'i aramakta

 

Gerizekalım💅🏻 Aranıyor...

 

Telefon açıldığı anda ben daha konuşmadan

 

"Bir, Bu gece gece hiçbir yere gelmem seninle

İki, Ramazan davulcusu geçen seneki rezaletten sonra bir daha asla yapmam.

Üç, Dedikodu haricinde hiçbir şey umrumda değil"

 

"Valla Bacım Ramazan davulcusu olman için aramıştım."

 

Telefondan önce bir sessizlik oluştu sonra ise "Unuttun dimi geçen seneyi"

Hakikaten ne olmuştu?

"Unutmuşum galiba"

"Dur ben sana hatırlatayım" deyip lafa devam etti.

 

"Ben ve büşrayı alıp sokaklara çıktın ama üçümüzde davul çalmayı bilmiyorduk" böyle dediğinde yavaş yavaş gözümde canlanmaya başlamıştı.

 

"Sen bana bakıp davul çalmayı bilmiyorum diye davulu kafama öyle bir vurmuştun ki davul delinmiş benim kafam içine girmişti."

 

Mert o olaydan sonra benimle 2 ay konuşmamıştı.

 

Kendimi gülmemek için zor tutarken Mert devam etti.

"İnsanlar bizim kavga seslerimize uyanınca camdan yaşlı bir adam ile kavga etmeye başladın. Adam aşağı inince ben ve büşrayı tutup koşmaya başladın ve benim kafamda hâlâ senin davulun olduğundan yere düşmüştüm."

 

Gelde buna gülme

 

"Yanlışlıkla olmuştu"

"Yanlışlıkla? Tabii canım kafama davulu delip geçirdiysen ne olmuş yani dimi"

Ben kahkaha atınca durmayıp devam etti.

 

"Baktın ki biz davul çalamıyacaz tekrar bizi evine kadar götürüp dev Hoparlörünü getirip abinin arabasını çaldırmıştın bana" dediğinde tekrar kahkaha attım.

 

"Abimden ağzın yüzün kan içinde kalana kadar dayak yemiştin." Dedim ve Mert'in kahkaha sesi geldi sonra aniden ciddileşip "Sende kahkahalarla bizi izlemiştin" dedi

 

Ben konuşacakken "Kes sesini bitirmedim. Hoparlörü arabaya bağlayıp sokaklarda Lafı mı Olur şarkısını açtığında herkesi uyandırmıştın."

 

"Ne güzel işte amacımıza ulaşmışız "

"Ramazan davulcuları tarafında kovalandık ve ben dayak yedim." Dediğinde ben yine bir kahkaha attım.

 

"Telefonu suratıma kapat hemen" dediğinde bende “tamam” deyip telefonu kapattım.

 

Mert az, çok az, çok çok az haklı olabilir ama ben yine de bugün çıkıcam dışarı

 

Camımın tıklatılmasıyla korkuyla cama baktım.

 

Ee yuhh ama ya

 

Kaan

 

Açık pencerden içeri girerken ben hâlâ şoktaydım, bir kere daha gelmişti ama o zaman odam ilk kattaydı ama şuan ikinci katta

 

"Çocuk beni bi' salsana yaa, ne işin var burada" diye bağırdığımda hızla yanıma yaklaşıp bir eliyle ağzımı kapattı diğer eliyle kolumu tuttu.

 

"Bütün evin buraya gelmesini istemiyoruz dimi Maya" elini ısırdığımda elini hızla çekip ufak bir çığlık attı.

 

Az önce kolumu tuttuğu içinde suratına yumruk attıp masum masum gülümsedim.

 

"Şizofreni"

"Saol tatlım" dediğimde gülüp

"Hadi çıkalım ama bana davulcu kıyafeti lazım" dediğinde elimle davulların olduğu tarafı gösterdim.

 

Ben ona bakarken tişörtünü karşımda çıkarınca koluna vurup "git başka yerde giyin mal mısın? " dedim sessizce

 

Hayır fiziği falan iyi olsa da Mourir gibi bir şey daha önce kimsede görmedim.

 

Adamın vücudu Yunan heykelleri gibi, adamın fiziği bile yakışıklı

 

Beni umursamadan tişörtünü çıkarıp attığında başımı çevirdim ama karın kasları çok hoşuma gitmemişti.

 

Ben davulun ipini boynuma geçirip odamda hoparlörümü aramaya başladım.

 

Artık gelenek haline geldi her Ramazan bir şarkı ile insanları uyandırıcam.

 

Hoparlörümü bulduğumda Kaan da banyodan çıktı.

 

Çok kötü olmuştu ve aşırı komik durmuştu davulcu kıyafeti

 

Göbekli amcalara benzemişti açıkçası ya da iyi şey var ya... Algida reklamında ki yaşlı göbekl adam var ya aynen ona ben demiştim

 

Ben dışarı çıktığımda arkamdan gelen Kaan'a bakıp "Hayırdır" dediğimde anlamadığı belliydi

"Ben mi pencereden gel dedim, nerden geldiysen ordan iniceksin hadi pencereye" dedim hâlâ kısık sesle

 

"Saçmalama"

"Soçmolomo, lan bas git imdat diye bağırmak istemiyorum." Dediğimde gerçekten de gitti.

 

Ben sessizce aşağı inerken bizim evinde daha kalkmadığını fark ettim ki Babam oruç tutmaz, abim tekne orucu tutuyor hâlâ evet 24 yaşındaki abim tekne orucu tutuyor.

 

Annem ise sahur için kalkmaz çünkü bizim evde sahur yapılmıyor.

 

Ben aşağı indiğimde Kaan çoktan inmişti.

 

Artık Mert olmadığına göre Abimin arabasını bu sefer Kaan çalacak.

 

Ben bunları düşünürken arkamdan "yengelerin en güzeli ben geldim" dedi can

 

Kaan bana onun ne işi var der gibi bakarken Can Kaan'a yaklaşıp yanağından makas aldı "Kardeşim sende mi burdaydın." Dedi

 

Başlarda bu Çocuk sadece bana böyle davranıyor sanıyordum ama meğer herkese böyle gevşek davranıyor.

 

Can'ın eline davulunu verip bahçeden çıktık "Başlayın" dediğimde baterist olduğunu bilmediğim Kaan başladı.

 

Ciddi ciddi çocuk baterist çıktı.

 

"Gerizekalı Mani söylüyoruz maNga değil" dediğimde Can ikimiz vura vura gülmeye başladı.

 

Ay bu aynı Büşra yaa

 

Geçen seneden aklımda kalan mani ile başladım.

 

Davulun içi pekmez

Çalarım fakat ötmez

Dur bahşiş vermezseniz

Davulcu buradan gitmez

 

Cebimden çıkardığım mani defterimi Kaan elimden çekip

 

Eski cami direk ister

Söylemeye yürek ister

Benim karnım tok ama

Arkadaşım börek ister

 

Bu sefer defteri Kaan'ın elinden çeken Can oldu.

 

Bekçiniz kapıya geldi

Cümlemize selam verdi

Darılmayın iki gözüm

Bahşişini almaya geldi.

 

Üçümüzde davul çalmaya başlayınca bir kaç evin ışığı yandı.

 

Gözlerimin önünde her zamanki gibi neon ışıklarla Görev Başarılı yazısı çıktı.

 

Davul çalıp ilerlerken camdan yine yaşlı bir adam çıkıp "Kesin be uyuyoruz burda defolun" diye bağırdığında ben konuşmadan Can "Sana mı soracaz Münafık, kalk oruç tut" diye bağırıp davula daha sert vurmaya başladı.

 

"Ne diyorsun lan sen" diye bağırdı bu sefer adam

"Doğru! yaşlılık kulaklara vuruyormuş diyor ki Münafık sanane" dedim bağırarak

 

Bi' on kişiye yakın insan balkonlara çıkarken adam "bekleyin lan" deyip balkondan çekildi.

 

Kaçmıyacaktım ama Can ve Kaan çoktan hızlı hızlı yürümeye başlamışlardı.

 

İkiside birbirinden korkak bee adam binanın kapısında göründüğünde yanımda bi' Audi A5 Cabrio durdu

 

İçinden beklemediğim bir şekilde Mourir'im çıktı.

 

Evet kesinlikle bu adama aşık olmuştum.

 

Aşık olunmayacak gibi de değil ki

 

Adam bize doğru yürürken Mourir adama attığı yumrukla adam yere yığılıp kaldı ve aniden daha yerden kalkmadan geri geri sürünmeye başladı.

 

Şuan ne yaşandı yaa

 

Adamı tek yumruğuyla dize getirdi

 

Ben yapamazdım.

 

"Maya çocuk gibi davranmayı bırak artık yarın Fransa'ya geri dönüyorum seni koruyacak kimse yok."

 

Bir dakika! Neden? Ne demek Fransa'ya dönüyor.

 

"Fransa'ya mı dönüyorsun?" Ben şok içinde bu soruyu sorarken yine yanlış yere takıldığımı anladım.

 

"Arabaya bin sakin bir yerde konuşucaz." Dediğinde arabanın kapısını açıp binmemi bekledi.

 

🌺🌺🌺

 

Deniz kenarına geldiğimizde ikimizde arabadan indik ben arabaya yaslanmış gökyüzüne bakarken Mourir sigarasını içiyordu.

 

Gidiyor.

 

Mourir "Maya" diye seslenince ona bakmadan "ne var" dedim.

 

"Ben konuşurken gözlerime bak." dediğinde sesinde sert bi ton yoktu aksine yumuşak bir tonda söylemişti.

 

"Türkiye'de yapacak bir şeyim kalmadı. İşlerimi bitirdim şimdi de gidiyorum."

 

Nasıl yapacak bir şeyi kalmadı ya "Senin işin adam öldürmek mi? Burada bırakıp gidemeyeceğin bir insan yok mu?" Dedim belki beni bırakıp gitmez diye

 

"Var" deyip sigarasını bir yudum çekti. "Varsa niye bırakıyorsun." Dediğimde sigarasını gökyüzüne üfleyip "Onu da kendimle götürüyorum." Dedi

 

Yani ben değildim, onun için önemli olan o kişi ben değildim.

 

"Konu bu değil sadece veda etmek için getirdim seni buraya" dediğinde gözlerim dolmak üzereydi ama buna izin vermedim.

 

"Ben ne olucam peki" dedim ama sesim titrek bir şekilde çıkmıştı.

"Maya ben aşk nedir bilmem, sana yanlışlıkla zarar verirsem kendimi affedemem bu yüzden benim gitme vaktim geldi."

 

"Sen aşkın ne olduğunu çok iyi biliyorsun ve bu yüzden iğrenç birisin."

"Maya bi dinle doğru seni seviyorum ama benim etrafımdaki insanlara sadece zararım dokunuyor, yarın gidiyorum, duygularımı kontrol edebilen biri değilim, hiç olmadım bu yüzden bir kere sorucam benimle gelecek misin?" Dedi.

 

Kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atarken soruyu düşündüm.

 

Onunla gidemezdim burada bir düzenim vardı.

 

Öylece dönüp kaldım.

 

"Düşünme gibi bir vaktin yok şuan bana ya evet de ya da hayır de" dedi tekrar.

 

Mourir'in gözlerine bakarken soruyu düşündüm.

 

Onu sevdiğimi biliyordum ama be yapacağımı bilmiyordum.

 

Evet mi?

 

Hayır mı?

 

Bölüm bu kadardı nasılll???

 

Hadi devamı için meraktan çatlayın 😘😘😘

 

Kocaman öpüyorumm sizleri aşklarımm🧁🧁🧁

 

 

Loading...
0%