Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm(Albino)

@esra1771

Ben Albinoyum, yani göz rengim ve saçlarım doğuştan böyle" dediğimden beri beni rahatsız eden bir sessizlik vardı. Bu durum beni şaşırtmamıştı. O anda Kaylâ konuştu ve kimseye söz hakkı tanımadı.


" Bence çok güzel, bir kere herkesten farklı. Saçları da gözleri de çok yakışıyor ona. Zaten bu konu hakkında da kimsenin seni yargılama gibi bir lüksü yok. Neyse hadi yemeğimizi yediğimize göre kalkalım."


Sedef masadakilere afiyet olsun derken kalktı ve istemeden de olsa asık olan suratı ile yürümeye başladı. Kaylâ onun bu haline üzülürken arkada onu takip ediyordu.


Sedef dalgınca yürürken bir anda sert bir şeye çarptı ve o çarpma ile yere düşmüştü. Başında ki şapka düşerken kafasını yukarı kaldırdı ve çarpan kişiye baktı.


Esmer, sert bakışlı, 1. 90 boylarında bir erkekti. Ona nasıl olduğunu çözemediği bir ifade ile bakıyordu. Kaylâ durumu görünce hızla Sedefe geldi ve kaldırdı onu yerden.

Sedef kendini toparlayıp, karşısında ona bakan adama döndü

" Afedersin senin olduğunu görmedim." Diyerek hafif bir tebessüm etti ama adam tepki vermiyordu.

Sedef bu durumu adamın ondan korktuğuna yordu. Ve Kaylâya döndü


" hadi gidelim" diyerek koluna girip çekiştirdi. Kaylâ da Sedefte adamın o haline anlam verememişti. Odaya geldiklerinde Kaylâ adama ve yemekhanedekilere söylenmeye başlamıştı bile.


Genç adam olduğu yerde kalakalmıştı. Ne diyeceğini ne yapacağını bilemezken, kız yanından gittiğinde olanı daha yeni idrak edebilmişti. O anda kendine sövmeye başladı, aptal gibi donup kalmıştı orada.


Hala olduğu yerde dikilirken arkadaşı Yavuz geldi yanına. Yavuz genç adamı kızla çarpışırken görmüştü ama uzaktayıdı ve anca gelebilmişti, arkadaşının halini de görüp şaşırmıştı.


" Noldu oğlum, altı üstü kızın biriyle çarpıştın bu halin ne. Gören de seni Aşık oldun sanacak" Diyerek muzip bir şekilde sormuş bir yandan da arkadaşını kolundan tutup çekiştirmeye başlamıştı.


" Kes saçmalamayı Yavuz, sadece o an bir şey diyemedim o kadar. Hadi abartacak bir şey yok, gidelim" dedi ve iki arkadaş yurttaki odalarına ilerlediler.


Sedef uyumaya çalışıyor ama uyuyamıyordu, yerini yadırgamıştı. Zaten gün içerisinde yaşadıklarını düşünmeden duramıyordu. Bir çift kahverengi göz rahatsız ediyordu onu.


Sedef yerinden kalktı ve cama ilerledi cami açtı ve kafasını uzatarak gökyüzüne bakmaya başladı. Uykusu gelene kadar burada durabilirdi. Hava açıktı ay ve yıldızlar şehrin ışıklarından çok görünmese de oradalardı. Sedef yine hayallere daldı, bir karavan hayal etti. İleride bir ev değilde bir karavan istiyordu, istediği yere gidebileceği bir karavan. En güzel hayali buydu işte, daha büyük hayalleri yoktu yada gözü yükseklerde değildi.


Sedef kafasını indirip karşı tarafa bakması ile karşı blokta aynı hizada biri ile denk geldi. İlk başta çıkaramasa da onun bu gün çarpıştığı kişi olduğunu anladı. Adamın yüzü görünmüyordu çünkü sırtı dönüktü, çünkü oda arkadaşı ile konuşuyordu.


Sedef kendine engel olamamış bir süre daha izlemişti onu. Ta ki adam yüzünü dönüp göz göze gelene kadar. Sedef bir süre bir şey yapamazken, hemen pencereyi kapattı ve perdeyi çekti. Ardından kendine düşünme fırsatı vermeden yatağa girip gözlerini sıkıca kapattı.


Akın hala kapanan pencereye bakıyordu, kimdi bu kız. Bir anda karşısına çıkmıştı, nereden gelmişti. Akın bu işin peşini bırakmayacaktı çünkü kabul etmek istemese de etkilenmişti ondan.


" Kardeşim unutmadan söyleyeyim yarın kafeye gideceğiz. Babanı biliyorsun, boş vakitlerini orayı yöneterek geçirmeni istiyor" dediğinde Akın daldığı düşüncelerden çıktı.


" bir Kafemiz eksikti zaten. Neyse geçen yıldan alıştık, gideriz. "


" bu arada yeni elemanlar almamız gerek, yarın ilan vereceğim" dediğinde Akın ses etmedi.


Sabah Sedef uyandı ve bir süre yatakta öylece oturdu. Saat 07.00 dı, biraz erken uyanmıştı ve geri uyuyamazdı şimdi. Yerinden kalktı ve ihtiyaçlarını halledip üzerini giyindi.

Allahtan kıyafet konusunda sorun yaşamıyordu çünkü yurtta olmanın diğer iyi yönü fazlası ile kıyafet getirmeleriydi.

Artık Kaylâyı uyandırmalıydı.


" Kaylaa hadi kalk artık hazırlan da kahvaltıya inelim" diyerek seslendi ama sanırım Kaylânın uykusu ağırdı.


" Kaylaaa diyorum, kalksana artık" diye ikinciyi seslendi ama yine Kaylâ aldırış etmemişti. Bu sefer Sedef onu sallamaya başladı ki bu sefer Kaylâ zor da olsa gözlerini açmıştı.


" Günaydın " dedi uykulu bir ses ile

" Günaydın uykucu hadi hazırlan kahvaltıya gideceğiz. "


Kaylâ yerinden kalkıp banyoya gitti. Bir süre sonra ayılmış ve hazır şekilde gelmişti.


" benim uykum ağırdır biraz kusura bakma, neyse hadi gidelim." Beraber odadan çıktılar yemekhane gelene kadar Kaylâ yine konuşmuştu

" okul yarın başlıyor biliyorsun, diyorum ki bu gün gezelim. Ne dersin" diyerek Sedefe sordu.


"Şey ben bu gün iş bakacağım kendime, ama vakit kalırsa olur." Dedi birazda çekinerek.


" Nasıl yani bir yandan okuyup bir yandan çalışacak mısın? Zor olmazmı senin için?"


"Evet çalışmak zorundayım. Yıllardır yaptığım bir şey bu benim. Yurttan okuldan geri kalan zamanımda elimden geldiğince çalıştım hep. Belli bir birikimim var ama yeterli değil, yani çalışacağım."


Kaylâ bir anda durup kocaman sarıldı Sedefe. Sedef çok güçlü bir kız dı, hayatında tanıdığı kimseye benzemiyordu. Hayatta her zaman tek başına ayakta durduğu belliydi.


Sedef bir süre şaşırsa da oda karşılık verdi yeni arkadaşına. Onu yargılamadan dinliyor ve incitmeden konuşuyor du. Sedef gerçekten mutluydu böyle biriyle arkadaş olduğu için. Yollarına devam ettiler


" Sedef ben de seninle beraber iş aramaya gelebilirmiyim? "


"Ne yapacaksın ki benimle gelip" dediğinde Kaylâ durdu olduğu yerde


"Bilmem şey ben hayatımda hiç çalışmadım yani kendi başıma pek bir şey yapmadım. Ben de artık çalışıp bir şeylerin farkına varmak istiyorum, beraber bakalım mı iş?" Sedef şaşırmıştı, Kaylânın böyle bir şey isteyeceğini düşünmemişti.


"Tabi ki gelebilirsin ama şimdiden söyleyim çoğu şeye vaktin kalmayacak ve yoğun bir hayatın olacak. Zorunda değilsin sonuçta"


"Olsun gelmek istiyorum, kendi paramı kazanmak nasıl onu bilmek istiyorum" dediğinde Sedef onu onayladı.


Beraber kahvaltılarını alıp boş bir masaya oturdular. Kahvaltı ederken Kaylâ konuşuyor, Sedef dinliyordu. O sırada bir ses duyuldu.


" Kaylâ ne işin var senin burada" diyen şaşırmış bir erkek sesiydi. Sedef dönüp baktı kumral, hafif sarıya çalan saçlar ve mavi gözlere sahip bir genç duruyordu.


" Yavuz asıl senin ne işin var burada" diyerek karşılık verdi Kaylâ ve kalkıp sarıldılar. Sedef anladı o an arkadaş olduklarını.

Yavuz; " Ben burada okuyorum, ikinci yılım bu"

" Ben de burada okuyorum artık bu sene kazandım burayı. İlk yılım olacak, otursana beraber yapalım kahvaltıyı"


"Tamam ama bir arkadaşım daha gelecek sorun olur mu?" Dediğinde Kaylâ Sedefe baktı. Sedef sorun yok şeklinde gülümsedi.


"Sorun yok hadi kahvaltını al gel" dedi Yavuz giderken Kayla da Sedefe döndü


" Yavuz İzmirden arkadaşım, daha doğrusu kız kardeşi var Yade onunla daha samimiyizdir. Genelde Yazın görüşürüz tatillerde felan, Babannem ve dedem İzmirliler o yüzden sık sık giderim İzmire."


Kaylâ sözünü bitirdi ki Yavuz ve arkadaşı gelmişti bile.


" Yavuz bu Sedef oda arkadaşım" Sedef el sıkıştı o sırada Yavuzun arkadaşına kafasını çevirip baktı. Bu oydu dün çarpıştığı çocuktu.


"Memnun oldum bu da benim oda arkadaşım Akın. O da İzmirlidir çocukluk arkadaşıyız " dediğinde Akın önce Kaylâ ile el sıkıştı sonra Sedefe döndü. Sedef şaşkın ama adlandıramadığı bir heyecan ile ismini söyleyip elini uzattı. Akın da ismini söyledi ve el sıkıştılar.


Masada Kaylâ ve Yavuz arasında güzel bir sohbet geçerken Akın ve Sedef sessizdi.


"Yade bana hiç bahsetmedi ki senin burada olduğundan. Bilseydim gelir gelmez bulurdum seni" dediğinde gülüştüler. Bir süre sonra masa sessizleşti, herkes tabağı ile ilgileniyordu.


Yavuz;" bu arada siz daha önceden mi tanışıyorsunuz" diyerek Kaylâ ile beni gösterdi


"Yok Kaylâ ile burada tanıştık biz"


"Nerelisin" diye sordu bu sefer Yavuzun amacı hem tanışmak hem de biraz Sedefin sohbete katılmasını sağlamaktı.


"İstanbulluyum, doğduğumdan beri bu şehirdeyim"


" hangi bölüm okuycaksın peki"


"Tıp okuycam" dediğinde Yavuzun kaşları kalktı yukarıya, şaşırmıştı anlaşılan


"Niye şaşırdın ki, oradan bakınca okuyamaz gibi mi duruyorum" dedi ama sesi sert değildi ifadesi de öyle sadece sormuştu


"Hayır tabi ki okuyabilirsin sadece senden bir avukatlık felan beklerdim yani öyle duruyorsun" diyince Sedef tebessüm etti.


"Bir an beni yanlış anladın sandım" diyerek derin bir nefes alıp bıraktı. Sedef bu hareketine güldü.


"Kusura bakma yıllardır yaşadıklarımdan dolayı insanlara bazen ön yargı ile yaklaşabiliyorum. "


Yavuz;" anlayabiliyorum dış görünüşünden dolayı böyle düşünüyorsun ama bence gözlerin de saçlarında abes durmuyor." Dediğinde Akın söze girdi

"Katılıyorum Yavuza tam tersi sana yakışıyor" dediğinde Sedef beklemediği iltifat karşısında utansa da teşekkür etti.


"Neyse bizim kalkmamız lazım, Sedef ile iş bakacağız" yavuzun kaşlar çatıldı


"Bildiğim kadarıyla maddi durumunuz iyi neden iş bakıyorsun"


"Aslında sadece Sedef bakacaktı ama bende çalışmak istiyorum yeni bir deneyim kazanmak için."

Yavuz anladığını kafasını sallayarak belirtti. Sonra aklına gelenler ile hemen söze girdi.


"Aslında size bir iş teklifim olabilir, burada Akının ailesine ait bir kafe var oraya eleman arıyoruz. Eğer isterseniz biz oraya gideceğiz, sizde gelin konuşalım" dediğinde Kaylâ sevinçle Sedefe baktı, Sedefte tabi ki mutlu olur du.


"Buna hayır diyemeyeceğim" dediğinde Kaylâ sevinçle gülümsedi.


"Bu arada Kaylânın tecrübesi yok ama senin var mı?" Diye sordu Yavuz


"Benim tecrübem var, daha önce de çalışmıştım." Dediğinde Akından beklemediği o soruyu duydu;

"Ailen çalışmana bir şey demiyor mu?"


Sedef yutkundu ve kafasını kaldırıp Akına baktı "ailem yok benim yetimhanede büyüdüm ben." Dedi biraz duraksadı ve devam etti sözlerine " tek başıma olduğum için bir yanda okuyup bir yandan çalıştım hep. Alışığım yani ben"


" Afedersin bilmiyordum, bilsem sormazdım" dediğinde Sedef önemli değil diyip geçiştirdi.


Kahvaltıdan sonra beraber kafeye geçtiler, kafe Akına ait olsa da okuldan dolayı Kemal bey bakıyordu sürekli olarak.


"Tamam o zaman işe alındınız, Sedef tecrübeli ama Kaylâ seni bir süre deneyeceğiz. Şimdi okul yarın başlayacak, derslerden sonra gelin saatleri ayarlayalım." Dediğinde kızlar memnun kalmıştı bu durumdan. O sırada dün kahvaltı masasındaki ki kız Sinem yanlarına gelmişti.


" Albino birini işe aldığınızı bilmiyordum. Hasta sonuçta insanlar rahatsız olur mu diye düşünen yok mu?" Dediği.


Sedefin yine hastalığı yüzüne vurulmuştu, hayat hep böyle acımasızmıydı. Tam sevineceğim derken yine başa sanıyordu her şey.

Yine iki sıfır yenilmekten kurtulamamıştı



Loading...
0%