Sevgilim benim biriciğim bu gün senin varlığın olmadan geçen 1095. Günüm ölümünün üstünden 3 yıl 6 bahar geçti güz'üm. Her ilkbaharda sana tekrar aşık oldum, her sonbahar seni yine kaybettim ve üç yıldır her gün olduğu gibi sensiz her şey çok eksik her pazar gittiğimiz pizzacıya artık gitmiyor, her cuma akşamı bira tavuk yapamıyorum, her gecem seninle aşk yaşarken geçmiyor. Artık her günüm, dakikam, saniyem sensiz. Ben sensizzim. Artık rüyalarıma da girmiyorsun. Benim güzel meleğim seni çok özledim ne olur bir gececik gelsen rüyalarıma, sana sarılsam, yine öpsem...

Holly de seni özledi artık sabahları üstüme atlayıp yüzümü yalamıyor senin kokun gitmesin diye kapısını bile açmadığım odamızın kapısının önünde senin ordan çıkıp onu yine öpücüğe boğmanı bekliyor. İnan bana o kırık ön dişinle bana gülümsemeni, kızmanı, kavga ettikten sonra özleyip dudaklarıma bir öpücük bırakmanı. Seninle dead poets society'i yeniden ve yeniden izlemeyi her seferinde aynı yerde ağlayıp bana sıkıca sarılmanı hatta şaka olsun diye sümüklerini üstüme sürmeye çalışmanı da özledim. Artık kabullendim senin geri gelemiyeceğini çok isterdim bir gün kapımı çalıp ilk tanıştığımız günkü enerjinle "ben yeni karşı komşunuz tanıştığıma memnun oldum" diye şakımanı senden önce yüksek sesten hoşlanmaz, perdelerimi açmaz, evde yemek yapmaz, köpek sahiplenmeye aklımın ucundan bile geçirmezdim. Ama en çokta aşkın bu kadar güzel bir o kadar da acı verici olacağını bilemezdim.

Birlikte delibalı ilk izlediğimiz gün daha yeni sevgili olmuştuk sen karakterlerin birbirlerine olan aşklarının nasıl bu kadar güzel olabileceğini sormuştun ben de sana bunu sana olan aşkımla gösterebileceğimi söylemiştim. Evet güzüm ben sana çok fena aşıktım halen de aşığım. Senin gittiğin ilk zamanlar sigaraya tekrar başladım biliyorum güzelim sen kokusunu hiç sevmezsin zaten senin için bırakmıştım sen kokusundan rahatsız olma diye ama sen kokumu sevdiğini sigaranın kokumu örtüğünü bu yüzden sevmediğini söylemiştin sana o zaman daha çok aşık olmuştum. Senden sonra kimse kokumu sevmesin, sadece sen sevmiş ol istedim.

Artık piyano çalmıyor kırmızı şarap içmiyorum bunlar da seninle olan zamanlarımda kaldı bazen canım çok fena istiyor ama dayanıyorum birtanem. Aslında canım seninle olmak da istiyor biliyor musun işte buna dayanmak gerçekten zor. Seninle banana fish mangasını okuduğumuz zaman eiji saçlarını ash en son onlara dokunduğu için uzatıyor dediğimde gözlerin dolmuştu. Senin için saçlarımı uzattım ben eiji kadar uzun süredir uzatmıyorum balım bu yüzden o kadar uzun değil ama 4 sene sonra onunkilerle eşit olur herhalde.

Taehyung artık senin mezarına gitmiyor dayanamıyormuş. Kardeşim ve senin aranda olan arkadaşlığı hala anlamlandıramıyorum sen gittiğinde o da seninle gitti gibi geliyor. Taehyung da seni çok özledi senin yokluğun ona da çok dokundu bundan 2 yıl önce her gün mezarına gidip ruh eşim beni nasıl bırakırsın senden nefret ediyorum Park Jimin diye ağlıyordu. Sizin aranızdaki bağ ilk zamanlar beni çok kıskandırıyordu hatta seni ailemle tanıştırmaya getirdiğim zaman birbirinizi görür görmez ikinizin de sanki büyülenmiş gibi bakmanız ve sonrasında aşırı yakın olmanız beni fazlaca germişti ama daha sonra sizin ayrı annelerden doğma ikizler olduğunuzu anladım. Tanrı ruhları yarattığı zaman ikiniz birdiniz ve sonra ayrılıp dünyaya gönderildiniz eğer ben olmasaydım bizim birbirimize olan aşkımız olmasaydı kesinlikle kardeşim seni çok severdi sevgilim.

Evet sevgilim sana neden yazdığımı soracaksın haklısın anlatacak çok şeyim vardı ve hepsinden bahsettim artık sona geldik bir tatile çıkıyorum sevgilim seninle planladığımız ve eğer sen benden gitmemiş olsaydın birlikte çıkacağımız bir tatil. Eminim bana iyi gelecek orda da seni her daim yanımda hissedeceğime eminim çünkü kalbim senin için atmayı anca beynim derin sonsuz uykusuna yattığında bırakacak.

Seni seviyorum güz yaram hep mutlu ol ve asla beni burda yalnız bıraktığın için üzülme çünkü şu an sensiz olsam da bir zamanlar senin biricik aşkın ve sırdaşındım ve sen de benim her daim ilk ve tek aşkım olacaksın.

Sevgilerimle Min Yoongi.