Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Bölüm 3: Sadakatin Bedeli

@eter_ishidden

### Bölüm 3: **Sadakatin Bedeli**

 

*Osman'la olan işte bir terslik olduğunun farkında olan Çınar ve Mehmet, ihanetin bedelini ödetmeye kararlıdır. Ali'nin güçlenmesi, her an daha büyük tehlikeleri beraberinde getirmektedir.*

 

*İki gün sonra, depoda...*

 

[Mehmet]: Osman’ı bulduk. Ahmet, onun izini eski bir barın arkasında sürmüş. Bu sefer kaçamayacak.

 

[Çınar]: Tamamdır. Ona soracak çok sorumuz var. Eğer doğru cevapları vermezse, kendi mezarını kazmış demektir.

 

[Mehmet]: Ahmet ve adamlar, Osman’ı yakaladılar. Onu hemen buraya getirecekler. Ama bu iş kolay olmayacak, Ali onun peşinde olabilir.

 

[Çınar]: Ali, Osman’ın zayıf noktasını biliyordur. Onun işini bitirmeden elimizi çabuk tutmalıyız. Eğer Osman konuşmazsa, başka yollar deneyeceğiz.

 

---

 

*Bir saat sonra, Ahmet Osman’ı yanlarında getirmiştir. Osman, elleri bağlı halde yere oturur.*

 

[Osman]: (panik içinde) Çınar, Mehmet... Beni öldürmeyin! Ali'yi kandırmak zorundaydım, başka çarem yoktu!

 

[Mehmet]: (sert bir şekilde) Kandırmak mı? Bize ihanet ettin Osman! Seni yanımıza çekmek için her şeyi göze aldık, sen ise bizi Ali’ye sattın.

 

[Çınar]: Konuş Osman. Ali’nin planları ne? Seni neden bize karşı kullandı?

 

[Osman]: (sıkıntıyla) Ben sadece ailemi korumaya çalışıyordum. Ali, eğer size bilgi sızdırmazsam onları öldüreceğini söyledi. O yüzden mecbur kaldım!

 

[Mehmet]: Bahanelerin bitti Osman. Ali’nin sevkiyatı sahteydi, bizi tuzağa düşürdün. Şimdi her şeyi anlatacaksın.

 

[Osman]: (tereddütle) Ali’nin asıl planı sizin gücünüzü dağıtmak. Sevkiyat sadece bir oyundu. Gerçek hamlesi yakında gelecek, ama ne olduğunu bilmiyorum. Sadece zaman kazanmak için bana o sahte sevkiyat planını verdi.

 

[Çınar]: (gözlerini kısarak) Yalan söylersen seni burada bırakırız. Ali’den daha korkunç bir ölüm seni bulur.

 

[Osman]: (titreyerek) Hayır, yemin ederim! Ali, büyük bir saldırı planlıyor. Sizin en yakın adamlarınıza saldıracak, onların hepsini yok edecek. Bu onun asıl hamlesi!

 

[Mehmet]: Hangi adamlarımıza saldıracağını biliyor musun?

 

[Osman]: (düşünerek) Ahmet, Oğulcan ve birkaç başka isme dair duyum aldım. Ama Ali tam olarak ne yapacağını bana söylemedi.

 

---

 

[Çınar]: (Mehmet’e dönerek) Ahmet ve Oğulcan’ı hemen uyarmalıyız. Eğer Ali onlara ulaşırsa, her şey biter.

 

[Mehmet]: Tamam, hemen harekete geçiyorum. Ama Osman’ı ne yapacağız?

 

[Çınar]: (sert bir ifadeyle) Osman'ı hayatta bırakmak büyük bir risk. Ama eğer onun içerden verebileceği başka bilgiler varsa, belki kullanabiliriz. Yoksa işini bitireceğiz.

 

[Osman]: (panikle) Hayır, lütfen! Size Ali hakkında daha fazla bilgi verebilirim! Bana biraz daha zaman tanıyın!

 

[Çınar]: Şimdilik yaşayacaksın, ama bir daha ihanet edersen mezarını kendin kazarsın.

 

[Mehmet]: (Osman’a sertçe bakarak) Sana verdiğimiz son şans bu. Eğer yine Ali’ye çalışırsan, bu sefer geri dönüşün olmaz.

 

---

 

*Çınar ve Mehmet hızla Ahmet ve Oğulcan’ı uyarmaya karar verir. Ali'nin saldırısı an meselesidir ve onlar her an tetikte olmalıdır.*

 

*Bir sonraki hamle, Ali’nin gizli saldırı planını bozmak olacaktır. Teşkilatın kaderi, onların yapacağı hamlelere bağlıdır...*

Çınar ve Mehmet, Osman'ın ihanetinin ağırlığı altında hızla harekete geçmelidir. Ali'nin planlarını bozmadan önce, hemen Ahmet ve Oğulcan'ı uyarmaları gerekir.

 

Bir saat sonra depoda bulunan Çınar ve Mehmet, Osman'ın ifşalarının ardındaki gerçekleri tartışırken, içlerinden birine doğru hareket ederler.

 

[Çınar]: (endiseyle) Ali'nin saldırısına uğrayabilir. Osman'ın kayıtları gözlenmiyorsak, büyük bir kayıp yaşayabiliriz.

 

[Mehmet]: (kararlı bir sesle) yüzleşmeden ne uzatmayı bilmeliyiz.

 

Osman, ellerine bağlı bir şekilde yerde otururken, Çınar ona döner.

 

[Çınar]: (sert bir şekilde) Osman, bize her şeyi anlatmazsa, seni burada bırakırız. Ali'nin gerçek planı ne?

 

[Osman]: (titreyerek) Sadece ailemdeki kesintiler çalışmıyordu. Ali, eğer ona bilgi vermezse onları öldüreceğini söyledi. Başka seçeneğim yoktu!

Osman'ın sözleri, Çınar ve Mehmet'i düşündürür. O sırada telefona bir mesaj gelir. Ahmet, durumu bildirmek için yazmıştır. Ahmet'in mesajı, Oğulcan'ın Ali'nin adamları tarafından takip edildiği gösteriliyor.

 

[Çınar]: (hızla) Ahmet ve Oğulcan'a bir şey olursa, şeyi boşalır. Hemen onlara

 

[Mehmet]: (endişeyle) bilgilere uymalıyız. Ali'nin adamları çok tehlikelidir.

 

Çınar ve Mehmet, hızla Ahmet'in evine doğru yola çıkar. Yol boyunca Ali'nin adamlarının her yerde olabileceğini düşünerek temkinli ilerlerler. İçlerinde bir korku ve heyecan vardır. Bir süre sonra Ahmet'in evi değişir. Hemen kapıyı çalarlar ama içindeki ses yoktur.

 

[Mehmet]:

 

Çınar, kapıyı zorlayarak açar. İçeri girenler ve evdeki odayı incelerler.

 

[Çınar]: (gözlerini kısarak) Ahmet! Oğulcan! Neredesiniz

 

Evdeki sessizlik, içlerini daha da korkutmaktadır. Birden kapı açılır ve Ahmet ile Oğulcan içeri girer.

 

[Ahmet]: (nefes nefese) Çınar! Oğulcan'ı buldum ama dışarıda Ali'nin adamları

 

[Oğulcan]: (telaşla) Hızlı olmalıyız! Ali onu

 

Çınar, Osman'ın ifadesine döner.

 

[Çınar]: (ciddiyetle) Osman, Ali'nin saldırı planı hakkında daha fazla faz

 

[Osman]: (panik içinde) Ali'nin gerçek mezrası bu gece olacak! Adamlarını en yakın arkadaşlarına saldırmaya yönlendirecek.

 

[Mehmet]: (hızla) O zaman hemen onları uyarmalıyız! Ahmet, Oğulcan, siz hemen güvende bir yere gidin. Biz Osman'ı koruyacağız.

 

Ahmet ve Oğulcan dışarı çıkarken, Çınar ve Mehmet Osman'ı güvenli bir yere götürmek için hemen çalıştırılırlar. Hızla bir arka kapıya yönelirler.

 

[Çınar]: (dikkatlice) Osman, bizi tehlikeye atma. Eğer seni buradaysa

 

Dışarda, hızlı değişim, his içlerinde büyürken, Osman aralarına katılır.

 

[Osman]: (hızla) Sizim. Ali'nin adamlarını tanıyorum, yerde toplanacaklarını biliyorum!

 

[Mehmet]: (sert bir şekilde) Güvenmek

 

Dışarıda bir araç belirir ve Ali'nin adamları ortaya çıkar. Çınar, Mehmet ve Osman, hızla kaçmaya devam ederken geride kalanların seslerine duyarlıdır. Ali'nin adamları, peşlerinde bulunmaktadır.

 

[Çınar]:

 

Dört grup kişiliği, hızla sokağın köşesine döner. Arka sokaklara doğru kaçarken, zihninde Ali'nin onları yakalayabileceği korkusu yer alır.

 

Bir köşeyi geri döndüklerinde, bir garajın saklanmaları bekleniyor. Nefes nefese kalmışlardır, fakat tehlike henüz geçmemiştir.

 

[Oğulcan]: (nefesini tut

 

[Osman]: (şiddetle) Güç kazanmak istiyor! Bizi yok etmek ve Teşkilat'ı dağıtmak istiyor. Onu

 

[Mehmet]: (kararlı) Planımız ne? Hızlı düşünmeliyiz!

 

Çınar, başını sallayarak bakar ve sonunda kararlı bir şekilde söze başlar.

 

[Çınar]: (sert bir tonla) Ali'nin adamlarını tuzağa düşüreceğiz. Osman

 

[Osman]: (hızla) Evet! Bir depo var, orada oturuyorlar. Eğer gidersek, onları yakalarız.

 

Planı hızla oluşur ve Osman'ın temelinde depoya doğru hareket ederler. İçlerinde korku ve heyecan vardır, ama birlik olduklarında güçlü olanlar vardır. Yarışırken sadakatin bedeli ağır olacaktır.

 

Ali'nin planlarını bozmaya yönelik bu oğul hamle, onları ya zafer ya da yok oluşla yüzleştirecektir.

 

Çınar, Mehmet ve Osman, depo alanına yaklaşırken etrafa göz atarlar. Depo, geniş ve karanlık bir alana yayılmıştır. Ali'nin adamlarının varlığını her köşeyi paylaşmak için hareket ederler.

 

[Mehmet]: (alçak sesle) Gözlerinizi dört açın. Ali'nin adamları burada o

 

[Çınar]: (hızla) Bizi görmeden içeri girmeliyiz. Eğer yakalanırsa, onu ısırır.

 

Çınar, Osman ve Mehmet, depoya girerken, bir kapının açıldığı sesine duyarlılar. Hızla saklananlar ve içerdeki adamlara ayrıntılı bakarlar. Ali'nin üyeleri toplantı yapıyor.

 

[Osman]: (fısıldayarak) İşte buradalar. Ali'ni

 

[Çınar]: (kararlı) onların dikkatini dağıtmalıyız. Böylece içeriz biz.

 

[Mehmet]: (gözleri ayrıştırarak) Beni anlar. Ben

 

Mehmet, birkaç kutuya doğru yürür ve üzerlerine vurup gürültü çıkmaya başlar. Ali'nin adamları hemen sese döner. Bu sırada Çınar ve Osman'ın girişinde sızar.

 

[Çınar]: (hızla) Şimdi! İçeri

 

Çınar ve Osman içeri girdiklerinde, karanlık bir köşede saklanarak doğru yerde kalmayı bekliyorlar. Ali'nin adamlarının dikkatinin dağılmasıyla birlikte, içerideki ortam gerilir. Hızla yanlarına yaklaşan adamlara göz atarlar.

 

Bir anda, Ali'nin en yakın adamlarından biri olan Selçuk, dışarıdan gelen gürültüyü duyup, diğerlerine seslenir.

 

[Selçuk]: (kızgın bir sesle) Ne oluyor burada? Kontrol edin, bir şeyler ters gidiyor!

 

Çınar, Selçuk'un birikiminin içine doğru yaklaşmakta olduğunu, hızlı bir şekilde Osman'a işaret eder. Osman, eline bir nesne alır ve Selçuk'un yanına doğru atar. Selçuk, aynı döner ve gözler açılır.

 

Selçuk, arka dönem doğru dönerken, Çınar ve Osman gerçekleşir. Çınar, Selçuk'a hızla saldırarak onu yere düşürür. Osman ise arkadaki adamlarla mücadele ederken, Mehmet de içeri girer.

 

 

 

 

Loading...
0%