29. Bölüm

Bölüm 29

LEE KNOW
eun_2009

JİSUNG'DAN

Seungmin mızmızlanırken Cha'nın odasına gittik.

Kapıyı çaldığımızda gel komutunu duyduğumuz gibi içeri girdik.

Tek amacım direk konuya girmekti.

 

Cha:

–Ne oldu çocuklar?

 

Ben:

–Birşey olduğu yok

 

Seungmin:

–Sakin ol Jisung, Cha seninle Bangchan konusunu konuşacaktık ama Jisung'un bir planı varmış

 

Cha:

–Tamam oturun ne planıymış bu Jisung?

 

Seungmin:

–Valla ben Jisung'un planlarından çok korkuyorum adam gibi birşey çıkmıyor çünkü

 

Ben:

–Konuşmama izin verirsen anlatıyorum Seungmin

 

Cha:

–Ay sen anlat anlat, boşver onu

 

Ben:

–Cha bak bu pek hoşuna gitmeyebilir

 

Seungmin:

–Ben demiştim

 

Ben:

–Ama eğer ki Bangchan'ın seni sevip sevmediğini öğrenmek istiyorsan bu plana uymak zorundasın. Tamam mı?

 

Cha:

–Bangchan için herşeyi yaparım, sen anlat

 

Seungmin:

–Hemen öyle söz verme, ay neyse söyle Jisung

 

Ben:

–Tamam, o zaman...

 

Cha:

–Ayyy, çatlatma insanı

 

Seungmin:

–Birşey olmaz, çatlat daha iyi

 

Ben:

–Lee Know'a yakın davranacaksın

 

Cha & Seungmin:

–Ne!?

 

Ben:

–Doğru duydunuz

 

Seungmin:

–Oğlum sen kafayı mı yedin? Ya Lee Know aşık falan olursa... İşleri daha da batırma

 

Ben:

–Ben Lee Know'u iyi tanıyorum, o öyle hemen aşık olmaz, ayrıca Eun ile daha yakın hem bir taşla iki kuş vurmuş olacağız

 

Cha:

–Nasıl yani?

 

Ben:

–Bak şimdi, sen Lee Know'a yakın davranınca eğer ki Bangchan seni seviyorsa kıskanacak, aynı zamanda Eun'da Lee Know'u seviyorsa kıskanacak. Anladınız mı?

 

Seungmin:

–Şeytan düşünse aklına gelmez

 

Ben:

–Tch... Ne sandınız ben şeytanın ta kendisiyim

 

Seungmin:

–Ay doğru

 

Cha:

–Tamam, plan güzel. Ama Eun'a hainlik edemem

 

Ben:

–Kimseye hainlik falan etmiyorsun Cha, hem sen Bangchan'ı sevmiyor musun?

 

Cha:

–Seviyorum

 

Ben:

–Tamam, o zaman. Yarın büyük bir gün olacak

 

Seungmin:

–Oğlum, sen tam aşk adamısın haa

 

Ben:

–Tabii, ne sandın?

 

Seungmin:

–Neyse, biz gidelim hadi

 

Seungmin ile Cha'ya selam verip çıktık.

Artık çöpçatanlık yapmaya başlamıştım.

Çok mutluydum.

 

EUN'DAN

Lee Know ile bakışırken aniden sırıttı.

 

Lee Know:

–Bunu sonsuza kadar yapabilirsin, değil mi?

 

Ben:

–Neyi?

 

Lee Know:

–Gözlerime bakabilirsin ya da...

 

Ben:

–Tamam, ben gideyim artık

 

Tam gidecekken Lee Know kolumu tuttu.

 

Lee Know:

–Nereye gidiyorsun? Daha konuşacaklarımız vardı?

 

Ben:

–Yeterince konuştuk, hadi görüşürüz

 

Lee Know:

–Konuşmamız bitti ya da odamdan çık demedim

 

Kolumu bıraktı.

Derin bir iç çektim.

 

Ben:

–Tamam, ne istiyorsun?

 

Lee Know:

–Hiç...

 

Artık sıkılmaya başladım.

Resmen benimle oyun oynuyordu.

 

Ben:

–Lee Know, dalgamı geçiyorsun? Hem gitmeme izin vermiyorsun, hem de konuşacak birşey yok diyorsun

 

Lee Know:

–Tamam, git

 

Ben:

–Bu kadar mı?

 

Lee Know:

–Bak, hem seni bırakmamı istiyorsun, hem de bırakınca kızıyorsun

 

Ben:

–Ya sen neden benim laflarımla bana laf sokuyorsun?

 

Lee Know:

–Sadece git

 

Tek kaşımı havaya kaldırdım.

Bir süre Lee Know'la bakıştıktan sonra odadan çıktım.

 

CHA'DAN

Jisung'un planına ne kadar tereddüt etsemde mantıklı gelmişti.

Kendi kendime odada bir gidip bir gelerek konuşmaya başladım.

 

Ben:

–Jisung'un planına uyarsam Bangchan'ın tepkisini öğreneceğim ama Eun Lee Know'u seviyor ve eğer ki ben Lee Know'a yakın davranırsam Lee Know garipsemez mi? "Cha, neden böyle yapıyorsun?" Demeyecek mi? O zaman ona planımı anlatırsam kesin dalga geçer offf ben ne biçim bir işin içine düştüm neyse artık kabul ettim şimdi ne yapsam boşuna

 

Yatağıma sırt üstü uzandım.

Ne de olsa Bangchan herşeye değerdi, diye düşündüm.

Yarın büyük bir gün olacaktı.

 

EUN'DAN

Lee Know'un odasından çıkınca odama gitmek istemedim.

Aşağı katta üyelerin dinlenme odası vardı.

Oraya hiç gitmemiştim.

Belki orada biraz düşünebilirdim.

Bir süre sonra odaya gittim.

Gayet güzel ve rahat bir yerdi.

Amerikan tarzı mutfağı, odanın tam önünde raflar, raflara dizilmiş kitaplar ve pencerenin önüne koyulmuş iki tane armut koltuk vardı.

Bu odayı üyeler bizzat tasarlamıştı.

Canım çok sıkılıyordu.

Kütüphaneden bir kitap aldım.

Rastgele bir sayfa açtım ve gözüme ilk çarpan cümleyi okudum.

 

"Sana ait olan seni bulur"

 

Kendi kendime:

–Hah, bende manyak mıyım? Çok saçma... Bir kere bana ait olanın beni bulması zor

 

Kitabı yerine bıraktım.

Ve aniden telefonuma bildirim geldi.

 

"Belki de bulmak isteyen,

Çoktan bulmuştur seni..."

 

Kafamı kaldırdım.

 

Kendi kendime:

–Evren bana mesaj gönderiyor olamaz. Hah, kafayı yedim herhalde... Kim bu? Dur... Neden ilk aklıma gelen kişi... Neden kafamdan çıkaramıyorum seni? Neden beni kafamın içinde rahat bırakmıyorsun...

 

Bir süre düşündüm.

 

Kendi kendime:

–Neden onu düşünüyorsun Eun? Ah, tabii çünkü malsın

 

Armut koltuğa oturdum.

Ve ellerimle yüzümü kapattım.

Derken bilinmeyen bir ses birşeyler söyledi.

 

Bilinmeyen ses:

–Mal değilsin, aşık olmuşsun

 

Aniden kafamı kaldırdım.

Kapıda, elinde kahve ile bana bakan Felix'i gördüm.

 

Ben:

–Efendim?

 

Felix:

–Dediğim gibi... Aşık olmuşsun

 

Ben:

–Tch, dalga geçiyor olmalısın... Aşık olduğum kişi aşka inanmıyor. Ah, yönünü kaybetmiş gemi gibiyim...

 

Felix:

–Bahsettiğin kişi Lee Know mu?

 

Felix'e anlamlı gözler ile bakmaya başladım.

Gerçekten aşık olamazdım.

 

HYUNJİN'DEN

Odamda otururken canımın çok sıkıldığını farkettim.

Telefonumu kapatıp koltuğun üzerine attım.

Ama yere düştü.

Yerden kaldırdım.

 

Kendi kendime:

–Aman yenisini alırım

 

Dediğim gibi odadan çıktım.

Ortalıkta kimsecikler yoktu.

Herkes odasına kapanmıştı.

Ne yapacağımı bilmiyordum.

Ama canım birisi ile uğraşmak istiyordu.

 

Kendi kendime:

–Kiminle uğraşsam, kiminle?

 

Aklıma ilk gelen şey gruba yazmak oldu.

Hemen yazmaya başladım.

 

Siz:

–Gençlik, naber?

 

Grupta ses seda yoktu.

 

Siz:

–Gençlik beni telefonlarınıza nasıl kaydettiniz?

 

Bu sefer herkes yazmaya başladı.

 

*Seungmin yazıyor...

*Jeongin yazıyor...

*Changbin yazıyor...

*Lee Know yazıyor...

*Cha yazıyor...

*Bangchan yazıyor...

*Jisung yazıyor...

 

Siz:

–Ayy kimse uyumamış

 

Seungmin:

–Ben Hyunjin diye kaydettim

 

Jeongin:

–Hyunjin Hyung diye kaydettim ben

 

Changbin:

–Hwang diye kaydetmişim

 

Lee Know:

–Beyin Özürlüsü diye

 

Cha:

–Hyunjin diye

 

Bangchan:

–Hwang Hyunjin

 

Jisung:

–Felix'in ki diye

 

Siz:

–Seungmin çok sade, Jeongin daha yaratıcı olabilirdi, Changbin saçma, Lee Know sana numaramı neden verdim bilmiyorum, Cha çok sade, Bangchan sana puan vermek bile istemiyorum, Jisung sana 10/1000 veriyorum

 

*Seungmin yazıyor...

*Jeongin yazıyor...

*Changbin yazıyor...

*Lee Know yazıyor...

*Cha yazıyor...

*Bangchan yazıyor...

*Jisung yazıyor...

 

Seungmin:

–Ne yapim telefon benim değil mi? Kaydederken sana mı soracağım?

 

Jeongin:

–Başka ne bekliyordun?

 

Changbin:

–Hyunjin laf ederken kendi ismine laf ettiğinin farkındasın değil mi?

 

Lee Know:

–Bir grup olduğumuz için olabilir mi?

 

Cha:

–İsmin Hyunjin değil mi?

 

Bangchan:

–Neden?

 

Jisung:

–Tabii, ne sandın? Herkesi shiplediğim kişiler ile yazdım

 

Cha:

–Derken Jisung?

 

Bangchan:

–Jisung rehberinde ki isimleri söylesene bakalım

 

Bugün ki görevi mi de tamamladığıma göre artık huzurlu bir şekilde yatabilirdim.

Ama Jisung'un rehberini çok merak ediyordum.

Acaba Eun ve Cha'yı nasıl yazmıştı?

Bölüm : 07.09.2024 23:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...