
EUN'DAN
Düşüncelere dalıp uykuya dalmıştım.
Sabah kalktığımda ben ne ara uyudum diye düşünmeye başladım.
Ama kafamı yormaya değmezdi.
Sabah kalktığımda Cha yatağında yoktu.
Belli ki, aşağı çoktan inmişti.
Ve kesin üyeler kahvaltı yapmak için masaya oturmuşlardır, diye düşündüm.
Ama Cha tuvalete gitmişti.
Odaya girdiğinde bana selam verdi.
Kahvaltıya inmek için giyineceğini söyledi ve hemen kendine giymek için birşeyler seçti.
Ve bende öyle yaptım.
Hemen giyinip aşağı indim.
Üyeler kahvaltı masasında oturmuş.
Telefonlarına giriyorlardı.
Cha ile beraber selam verdikten sonra hemen yemeğe başladık.
Herkes yemek yerken onları izliyordum.
Bana yardım edebilecek iki kişi lazımdı.
Hyunjin'i seçmek istemiyordum çünkü dalga geçerdi.
Jeongin'i seçmek hatta olaya atmak bile istemiyordum çünkü sürekli ben küçüğüm diyecekti.
Changbin'i seçmek istemedim direk bana mantıklı gelmemişti.
Sadece üç kişi kalmıştı.
Bangchan, Lee Know ve Felix...
Zaten bu olaya Lee Know ile girmiştik.
Felix ise herşeyi biliyordu.
Ama içimden bir ses Bangchan'ı seçmem gerektiğini söylüyordu.
Sanırım en mantıklısı bu olacaktı.
Bangchan ve Lee Know...
Her ne kadar Lee Know ile yakın olmak istemesem de bu oyuna girmek istiyordum.
Tamamen eğlencesine...Gerçekten de...Yoksa benim gibi melek gibi bir kız en fazla ne yapabilir ki?
Kahvaltıdan sonra şu üçlünün planını izlemek istedim.
Aslında Cha istese Bangchan ile arasını yapardım ama banane...
Umursamıyor olabilirim ama iyi bir arkadaşım.
Üyeler koltuklara geçtiğinde dışarıya baktım.
Hava yağmur yağacakmış gibi duruyordu.
Hyunjin:
–Ayh yine her zamanki gibi çok sıkıcı birgün
Seungmin:
–Dışarı çıkalım
Jisung:
–Ay evet, hazır yağmur yağmıyor iken
Felix:
–İyi de, nereye gideceğiz ki?
Jeongin:
–Ne oldu?Kim nereye gidiyor?
Hyunjin:
–Jeongin...Hani senin beynin?
Changbin:
–Yemeğe gidelim mi?
Seungmin:
–Daha yeni sofradan kalktık
Jisung:
–Hadi, sinemaya gidelim
Felix:
–Ne izleyeceğiz ki?
Hyunjin:
–Öncelikle korku, hüzün ve gerilim olursa ben gelmem
Seungmin:
–Bilim kurgu olacak
Jisung:
–Seungmin ve bilgiseverliği...
Felix:
–Bence Romantik-Komedi olsun
Changbin:
–Komedi ye asla hayır demem
Jeongin:
–Ama ne izleyeceğiz ki? Şimdi oraya gidince kesin Hyunjin Hyung bu sefer ortalığı karıştıracak, Jisung Hyung ile Seungmin Hyung laf dalaşına girecek, salonun ortasında bizi rezil edeceksiniz sonra da hiçbir film izlemeden geri döneceğiz, biliyorum çünkü hep aynı şey olmuş
Felix:
–Jeongin hayatında ilk defa mantıklı birşey söyledi
Lee Know:
–Jeongin sen ne ara adam oldun?
Jeongin:
–Üstüme gelmeyin, hem ben ne doğruysa onu söyledim kusura bakmayın
Jisung:
–Hadi, gidelim ama eve bakacak kişiler lazım
Hyunjin:
–Ya en fazla hırsızlar girer, boşver Jisung yenisini alırız
Changbin:
–Para sıçıyor ya mübarek
Lee Know:
–Ben gelmiyorum
Sen zaten ne zaman geldin ki?
Seungmin:
–Tamam, birisi daha kalsın
Cha:
–Ben kalırım
Bangchan:
–O zaman bende kalıyorum
Ben:
–İyi o zaman siz kalın biz gidelim
Jisung:
–Hayır sen gelme
Ben:
–Neden?
Seungmin:
–Erkekler arasında tek kız kalacaksın ama?
Ben:
–Ne alaka Seungmin? Birşey olmaz, bende geliyorum
Şuan bilerek oyun oynuyorum.
Sadece eğlencesine...
Hyunjin:
–Ya offf, Eun bir saat sen şimdi hazırlanırsın biz gidelim hadi
Ben:
–Ne?
Bu kadar kolay yenilemezsin Eun...
Hiç kimse arkasını dönüp bana cevap vermeden çıkıp gittiler.
Hainler...
Neyse, benim planım şimdi Lee Know'un odasının anahtarını almak.
Kilitlemeyeceğim sadece kendimi şu durumdan kurtarmam gerek...
Ama nasıl alabilirim ki, bir şekil Cha'dan almam gerekiyor.
İllaki bir boşluk bulurum.
Lee Know:
–Ben odama gidiyorum, beni rahatsız etmeyin
Ben:
–Peki Lee Know Hazretleri
Evet, rahatsız etmeyin demesi benim için çok iyi olmuştu.
Hayatımda ilk defa Lee Know'un bana bir faydası dokundu.
Demek ki, hiç birşey imkansız değildir. Bu Lee Know dahi olsa bile...
Lee Know odasına çıkınca direk Cha ile Bangchan'a döndüm.
Bakışıp duruyorlardı.
Ben:
–Iııııyyyyy...İğrençsiniz, midem kazındı gidin başka yerde bakışın malum romantik şeylerden artık hoşlanmıyorum
Lee Know:
–That's My Girl
Kafamı kaldırdığımda merdivenlerin orda bunu gülerek söylüyordu.
Tekrar şu muhteşem ikiliye döndüğümde birbirlerine gülüyorlardı.
Ben:
–Tch...Tövbestağfurullah, neler geçiyor aklımdan neyse düşüncelerine hakim olmalısın Eun, bu gençliğin için önemli
Cha:
–Ne yaşıyorsun sen?
Ben:
–Ne yaşatıyorsun sen?
Bangchan:
–Tamam, sen odana çıkacaksan çık Eun, ben ve Cha buradayız
Ben:
–Ne yapayım? Banane...
Hemen koşarak odama çıktım.
Merdivenlerden Cha'nın Bangchan'ın yanına oturduğunu görebiliyordum.
Çokta güzel yüz veriyor valla...
Hemen yukarı çıktığımda direk Jisung'un odasına ilerledim.
Ki karşıma Lee Know çıkmasaydı, daha iyi olacaktı.
Lee Know:
–Ne oldu? Böyle alelacele nereye gidiyorsun?
Ben:
–Önümden çık Lee Know, birazdan öğrenirsin
Lee Know:
–Ne?
Köşeden sıyrılıp Jisung'un odasına girdim.
Lee Know peşimden odaya gelince konuşmaya başladı.
O konuşurken Jisung'un dolaplarını araştırıyordum.
Özür dilerim Jisung...
Lee Know:
–Ne yapıyorsun sen? Eun özel diye birşey var
Ben:
–Bunu sen söylüyorsun demek ki
Lee Know:
–Evet, hem neden Jisung'un dolaplarına giriyorsun? Ne arıyorsan bana söyle sana yardım ederim
Ben:
–Lee Know zaten sana birazdan anlatacağım
Lee Know:
–Neden şimdi söylemiyorsun?
Ben:
–Ya bir git
Lee Know aniden dolabın kapağını kapatınca kapağı açmaya çalıştım.
Lee Know:
–Neden Jisung'un dolaplarını karıştırıyorsun?
Ben:
–Tamam, sana mantıklı gelmeyebilir ama senin odanın anahtarını arıyorum
Lee Know bir kahkaha atmaya başladı.
Ve ardından konuşmasına devam etti.
Lee Know:
–Benim odamın anahtarı Jisung'da ne arasın?Hem ayrıca benim odamın anahtarını ne yapacaksın?
Ben:
–Senin odanın anahtarının kopyası Jisung'da var
Lee Know:
–Ee...Ne olmuş yani?
Ben:
–İzin verirsen birazdan anlatacağım
Lee Know dolabı bırakınca direk açtım dolabı ama karşıma hiç birşey çıkmadı.
Ben:
–Burada da değil, kesin Cha'ya vermiş
Lee Know:
–Neler oluyor?
Aniden aklıma birşey geldi.
Zeka küpüyüm işte, ne beklersin ki?
Ben:
–Lee Know odanın anahtarını verir misin?
Lee Know:
–Yine neler geçiyor aklından?
Ben:
–Benimle gel
Lee Know ile odadan çıktık.
Jisung'un odasını dağınık bırakmış olabilirim.
Azıcık...Çok az...Hemde azıcık...
Lee Know'un odasının önüne gelince anahtarını vermesi için elimi uzattım.
Lee Know anlam vermeye çalışır gibi baktı.
Ben:
–Bak, şimdi senin anahtarınla odanın kapısını kilitleyeceğim sonra da sen odanın kilitli olduğunu söyleyip Cha'nın elinden yedek anahtarı alıp odanın kapısını açacaksın sonra da iki anahtar da elimizde olmuş olacak
Lee Know:
–Vay, çok akıllıca ama bana herşeyi anlatacaksın
Ben:
–Tamam
Odanın kapısını kilitleyince anahtarı Lee Know'a uzattım.
Anahtarı cebine atınca aşağı indi.
Artık herşey ona bağlıydı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.21k Okunma |
301 Oy |
0 Takip |
46 Bölümlü Kitap |