Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@evrendeki_yazar

Hoşgeldin sevgili okur...💝

Keyifli okumalar dilerim...🤍🌷

Aktan ile tesisin merdivenlerinde oturup beni orada terk etmesinin üzerinden 2 gün geçmişti. 2 gündür tesise gitmiyordum. Hastaydım. Başım ve karnım ağrıyordu.

Serkan Uzun' dan azar işiteceğimden emindim ama 2 gündür arayıp sormamıştı. Sanırım sinirini yüzyüzeye saklamak istemişti.

İki gün içerisinde beni Gökhan ve Oğuzhan aramıştı. Ondan hiçbir arama gelmemişti. Ne bekliyordum ki niye gelmiyorsun? Bir şey mi oldu? Diye sormasını mı?

Ne ara benimsedin ki bu çocuğu sen Balca?

İlk defa haklıydı iç ses. Üzücü ama haklı.

Bu gün gitsem iyi olacaktı yoksa bir günü daha asarsam Serkan Uzun beni öldürebilirdi. Yapar mıydı?

Yapardı. Psikopat adam.

Yataktan kalktım ve banyoya yürüdüm. Ellerimi yüzümü yıkadım ve aynada kendime baktım. Bu iki gün bana hiç yaramamıştı. Hızlıca bir şeyler atıştırıp üzerimi değiştirdim. Siyah bir eşofman ve siyah bir tişört giydim.

Spor çantamı da yanıma alıp evden çıkacaktım ki telefonuma gelen bildirim sesi ile duraksadım.

Gökhan: Bu gün tesise gelecek misin Balca? Birileri ( Asla Aktan değil ) seni çok merak etmiş.

Mesajı okudum ve anında kaşlarım çatıldı. Mesajı tekrar okuyup doğru mu anlamışım diye kontrol edecektim ki mesaj silindi.

Mesajı silmişti.

Yoksa Gökhan' ın yanında mıydı? Tabi ki öyleydi. Yazdığını görünce o mu sildirtmişti?

Saçmalama Balca. Yanlış yazmıştır.

Yanlış yazsa o kadar düzgün ve ayrıntılı mı yazar akılsız iç ses.

Bu durum üzerine daha fazla düşünmeyi bırakarak evden çıktım. Arabaya bindiğimde istemsizce gülümsüyordum.

​​​​​​Beni mi merak etmişti?

He aynen seni merak etmiş Balca. Yollarını gözlüyormuş.

Bı kere de hevesimi kırmasan olmaz değil mi?

Sırıtmaya devam ederek sonunda tesisin önüne gelmiştim. Çantamı da alıp arabayı kilitledim ve tesisin güvenliğine kafa selamı verip içeri girdim.

Sonra bir anda burnum kaşındı ve hapşurdum. Ve o sırada biri "Sağlıklı yaşa." Dedi. Aniden gelen bu ses yüzünden olduğum yerden sıçradım.

Arkamı dönüp kim olduğuna baktığımda ise Gökhan olduğunu fark ettim.

" Korkutmak istememiştim. " Diyerek dudağını büzdü. Yağmurda ıslanmış kedi gibi suratıma bakmaya başlayınca " Tamam affettim. Yeter ki şöyle bakmayı kes." Dedim ve soyunma odasına girdim. Erkeklerin soyunma odasını kullanıyordum.

Tabi ki aynı anda değil.

Ya onlar giyindikten sonra ya da giyinmeden önce ben giyiniyordum.

Gökhan' ın yüzüne kapıyı kapatıp üzerimdeki siyah tişörtü çıkardım ve formamı giydim. Altıma ise takımın siyah şortunu giydim.

Dizliklerimi ve diğer ekipmanları da giydikten sonra saçlarımı tepeden hızlıca bir topuz yaptım ve soyunma odasından çıktım. Tam karşımda birini beklemediğim için yine yerimden sıçradım.

Karşımdaki kişi yine Gökhan' dı.

Sinirle oflayıp " Bu iki oldu. " Dedim. O da ellerini ben masumum dercesine havaya kaldırdı. Gözlerimi devirip yanından geçip yürümeye başladım.

Hızlıca yanıma ulaştı ve ' Nasıl oldun? " Dedi.

" Ya zaten günde iki defa arayıp sordun nasıl olduğumu. Dün geceden beri ne değişmiş olabilir."

" Onları Aktan için sor- " dedi ama cümlenin devamını getiremeden öksürmeye başladı. Ne demişti o Aktan için mi sormuş onları?

"​​​​​​​​​​​Sırtıma vursana kızım ölüyorum ya!"

Onu duyuyordum ama tepki vermiyordum.

" Balca! " Diye bağırınca sonunda tepki verip sırtına vurmaya başladım.

Öksürmesi kesilince " Ölsem umurunda olmayacak ya! " Diye sitem etmeye başladı. Hala söylediği cümlenin etkisinde olduğum için ona cevap vermedim.

" Sen ne düşünüyorsun öyle benim ölmemden önemli? "

" Hiç " diye geçiştirdim onu. Tam o sırada sahaya açılan kapıdan içeri geçtik.

Gözlerim onu aradı. Antreman sırası ondaydı ve parkurları geçiyordu. Tam o sırada göz geze geldik. Bir kaç saniyeliğine duraksadı sonrasında devam etti yoksa antrenörden azar işitirdi.

Ama arada gözleri sürekli bana kayıyordu sanki iyi olup olmadığımdan emin olmak istiyordu.

Daha fazla göz temasına geçmemek için gözlerimi ondan kaçırdım ve rakibine baktım. Oğuzhan.

Bana bakıyordu. O da beni iki günde iki kere aramıştı ve iyi olup olmadığımı sormuştu. Ve o da aynı Aktan gibi beni süzdü ve iyi olduğumdan emin oldu.

Onunla da göz temasını kestim ve gözlerimi antrenöre çevirdim ama istemsizce onunla yine gözlerimiz karşılaşmıştı.

Antrenör yine çok ciddiydi ve tüm odağını kullanarak Oğuzhan ve Aktan' ı izliyordu. Ben de takımdaki diğer kişilerin yanına doğru yürüdüm. Bazı gözlerin üzerimde olduğunu hissedebiliyordum.

Takımdaki diğer kişilerin yanına ulaştığımda Deniz' in yanında yerimi aldım.

" Selam, hasta olduğunu duydum. Daha iyi misin? "

" Evet, teşekkür ederim. "

Bana destek verdiğini belli etmek istercesine hafifçe omzunu okşadı.

Bende ona tebessüm ederek önüme döndüm.

O sırada antrenörün yanıma doğru geldiğini anca fark edebildim.

" Geçmiş olsun, diğerlerinden çok geride kaldın o yüzden bu gün ve yarın ekstra antrenmana kalacaksın. "

Daha demin Serkan Uzun bana geçmiş olsun mu demişti?

Ama devamı da var Balca.

Doğru. Ama sonuç olarak azarlamak yerine geçmiş olsun demişti. Büyük gelişme.

" Teşekkür ederim, diğer takım arkadaşlarıma yetişmek için elimden gelen her şeyi yapacağım."

" O zaman buyur. " Diyerek Oğuzhan ve Aktan' ın olduğu tarafı gösterdi. "Oğuzhan ile 1' e 1 oynayın."

Oğuzhan' a bir baktım. Çarpık bir gülümseme oluşmuştu yüzünde ve bana bakıyordu. Pekala. Yapabilirsin Balca.

Gerçekten de yapabilir misin Balca?

Evet. 

" Tamam " dedikten sonra Oğuzhan' ın yanına doğru yürüdüm o sırada antrenör Aktan' a sahadan çıkmasını işaret ediyordu.

" Merak etme, kazanacaksın" dedi Oğuzhan.

" Lütfen kazanayım diye oynayamamazlık yapma Oğuzhan. Adaletli bir oyun olsun. " Dedim ve bana baktığını bilsem de ona bakmadım. Antrenöre bakıyordum ama gözüm arada antrenörün yanındaki Aktan' a da kayıyordu. Dikkatle beni izliyordu.

Serkan Uzun düdüğünü çaldı ve oynamaya başladık.

Kısa bir maç olmuştu. Ve berabere bitmişti.

Maçta Oğuzhan bir kere beni düşürmüştü ve bacağıma kromponu gelmişti. Ufak bir sıyrıktı ama özür dileyip durmuştu onu affettiğimi söylememe rağmen.

Bacağıma sargı sarılırken Aktan' ın gözleri sürekli bendeydi. Sanki bana bir şey olmuş olsaydı Oğuzhan' ı öldürecekmiş gibi bir vibe almıştım.

Maç bittiğinde nefes nefese kenara gittim ve bana su uzatan Gökhan'ın elinden suyu alıp içtim. Sonra antrenör bu günlük bu kadarının yeterli olacağını ve dağılabileceklerini söyledi. Hepsi giderken Aktan yanımda belirdi.

" İyi maçtı ama daha iyi olabilirdin. Konsantrasyonun çok dağınık. " Dedi yüzüme bakarak.

" Ee " dedim bunu neden söylediğimi anlamadığımı belli ederek.

" Ee' si bunu düzeltmeni sağlayacağım bu iki günlük ekstra antrenmanlarında. "

" Ne? "

" Evet, ekstra antrenmanlarda antrenörün ben olacağım. Beğenemedin mı? "

" Yo beğendim de yani şey aslında ben. "

Gülümsedi. Ve bende saçmaladığımı fark ederek sustum.

"15 dakikaya hazır olmuş ol. "

Dedi ve sahayı terk etti.

İki günlüğüne antrenörüm oldu ya hemen egoistlik taslamaya başladı zürafa.

Egoist zürafa.

🖤🖤🖤

Bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım sevdiğiniz bir bölüm olmuştur. Bir sonraki bölümlerde görüşmek üzere 🦢🌼 Sevgiyle kalın 💕💮

 

​​​​​

 

Loading...
0%