Yeni Üyelik
13.
Bölüm

12.Bölüm

@evrendenbirilo

Küçük kız elinde ki çiçeklere bir kez daha baktı. Annesi için çiçek toplamıştı. Eğer ona bu çiçekleri verirse onu seveceğini düşünüyordu.

Eve doğru heyecanla koşarken birden ayağı takıldı ve kendini toprağın içinde buldu. Ağlamaya başlamıştı çünkü bu kirli kıyafetlerle eve girerse neler olacağını çok iyi biliyordu.

Küçük kız ayağa kalktığı anda babasının sinirli sesini duydu. "Napıyorsun lan sen yerde. Ben gece gündüz çalışıyorum o üstündeki almak için sen kirletiyor musun bir de utanmadan" küçük kızı saçından tuttuğu gibi eve sürüklemeye başlamıştı bir yandan vuruyor bi yandan da söyleniyordu.

"Baba lütfen vurma bilerek olmadı gerçekten. Yanlışlıkla düştüm yemin ederim. Lütfen baba lütfen vurma"

Küçük kız çığlık çığlığa ağlıyordu. Çünkü yapacak bir şeyi yoktu henüz 6 yaşındaydı. 6 yaşındaki bir kız kendinden yaşça büyük bir insana ne yapabilirdi ki zaten öyle değil mi?

Küçük bedeni evin içine doğru fırlattı.

"Dayaklardan dayak beğen lan. Küçük orospu seni" ardından bir tekme,bir tekme daha ve bir tekme daha.

Koltukta oturup çerez yiyen annesine kaydı gözleri bir de elinde onun için topladığı küçük papatyalara baktı. O gün o dayağı yerken bir kez daha anladı küçük kız, ne yaparsa yapsın annesinin onu sevmeyeceğini.

 

                               🌸

 

Hala aynı noktada ayakta duruyorduk. Ben ona sarılmasam da o kolları bir an bile üstümden çekmemişti. Kendime geldiğim gibi ondan uzaklaşmıştım. Bizim böyle olmamız doğru değildi. Belki de doğruydu ama içimde bir şeyler buna engel oluyordu,yapamıyordum.

Kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Kalbimin atışının, karnımdaki kelebeklerin uçtuğunu hissettim bir an. İçimde anlam veremediğim heyecan ve mutlulukla baktım gözlerine. Ama dışarıdan gören biri için boş bakıyorumdur. Böyleydim ben sevgisini hiç bir zaman göstermeyen her şeyi içinde yaşayan aciz ve korkak bir insandım.

Böyle olmama sebep olan insanlara bir kez daha lanet ettim içimden. "Neden geldin?" Bu sorunun cevabını bilsem bile nedense onun ağzından duymak istedim." Bence neden burada olduğumu çok iyi biliyorsun" evet biliyordum ama ondan da duymak istiyordum."Hayır bilmiyorum. Neden geldin?"

"Senin için.... Seni merak ettiğim için geldim" gözlerindeki ve kalbinde ki sıcaklığı hissettim bir an. Gözler yalan söylemez derler. Ama ben o gözlerde ne kadar sıcaklığı hissetsem de bir yerlerde kötülüğün olduğunu da gördüm.

Hep böyle olmaz mıydı zaten mutlu olduğumu hissettiğim an illaki bir bokluk olurdu. Ve benim mutluluğum başlamadan biterdi. "İyi, şimdi gidebilirsiniz Kaan bey iyi olduğumu gördünüz" arkasına geçip kapıyı açtım. Elimle kapıyı işaret ederek yol verdim.

Arkasını dönüp bana baksa da ben ona bakmıyordum. Bakarsam inanırdım çünkü, ama ben inanmak istemiyordum. Üzülmek istemiyordum sadece.

Hiç bir şey demeden açtığım kapıdan çıktı. Ardından kapıyı kapatıp olduğum yerde çöktüm akmayı bekleyen göz yaşlarım tek tek süzüldü yüzümden.

8. kez çalan alarmı kapatıp oflayarak yataktan kalkıp çişimi yapmak için lavaboya girdim. İşlerimi halledip mutfağa doğru yürümeye başladım.

İki gündür doğru düzgün yemek yemiyordum. Hızlıca bir şeyler yapıp atıştırdım.

Hala aklımda Mafya bozuntusunun olması normal miydi aşkolar?

Kıyafet odasından içeriye girdiğim gibi gözüme takılan yeşil elbisenin bana el salladığını gördüm. Koşarak yanına gittim ve incelemeye başladım böyle bir elbise aldığımı bile unutmuştum. Altına bağcıklı siyah topuklu ayyakkabıları ve aynı renk siyah bir çanta ile kombinledim.

Bugün reklam ajansına uğrayacağım için biraz şık olmak istemiştim. Makyaj aynasının önüne geçip hızlıca makyajımı yapıp dışarı çıktım.

Arabama binip ajansa doğru yol aldım. Giderken de canım sıkılmasın diye şarkı açtım. Radyo da gezerken Kaan'nın yemek yaparken dinlediği şarkıda durdu elim.

 

Hayran oldun, gülüm

Bu dünya aşka büründü

Başka başka diyarda bi'benden güzeli mi var?

Ömrüm bir idi, bin oldu

Sevdam coştu, kudurdu

Aşka karşı diyarda bi'senden güzel mi var?

 

                                 🌸

 

Ajansa geldiğim de reklam anlaşması yapacağımız olan Boran beyi gördüm. Hafif tebessümle yanına doğru yürümeye başladım.

"Hoş geldiğiniz matmazel. Yine her zaman ki gibi çok şıksınız" elimi tutup dudaklarını bastırdı. Hangi tarafa kusuyoruz. Bu adamı hiç sevmiyordum. Sırıtmama bakmayın nezaketten sırıtıyorum. Şu an onun yerine Kaan olabilirdi mesela.

Ne diyom lan ben. Kendime gelmem gerek.

"Size de merhaba Boran bey" elimi bıraktığında hızla çektim. Çünkü her an üzerine kusabilirdim." Ne beyi Ebrar arkadaşız biz. Bırak artık şu bey işini" sahte bir kızgınla her zaman ki gibi konuşmaya başladı. Ben ne zaman ona bey desem o da her seferinde bu konuşmayı yapıyordu. "Pekâlâ Boran öyle olsun"

"Ha şöyle ya kankayız biz kanka. Yılın en iyi kankası olucaz gör bak Boran demişti dersin" çapkın bir edayla göz kırpıp beni kolunun altına aldı.

"Elif yok mu?" Diye sordum. Elif bu ajansın sahibinin kızı ve ortağıydı.

"Şimdi gelir küçük bir işi varmış"

Dedikleriyle kafa salladım. Toplantı yapacağımız odaya geldiğimiz de koltuğa oturup beklemeye başladım.

Toplantı bitmiş bende bitmiştim. Ajanstan çıktığım gibi kendimi arabama atmıştım. Yolda ilerlerken gözüme siyah renkte bit jip takıldı.

"Sanki daha önce görmüştüm bu arabayı ama nerde?" Ben bunu düşünürken arabanın bir den çoğaldığını gördüm. Evet arkadaşlar gerçekten çoğalmıştı aynı arabadan bir kaç tane daha oluvermişti.

Birden etrafimı sarıp önümü kesmeleriyle anlık bir sıçış yaşadım. Arabayı frenleyip. Beklemeye başladım. Önümü kesen arabadan inen bir adam bana doğru gelmeye başladı. Oturduğum koltuğa iyice sinmiştim. Şimdi ne bok yiyecektim ben.

Kapımın açılmasıyla çığlığı basıp adamın özel bölgesine tekmeyi geçirdim. Adamın acı dolu inlemesi kulağıma geldiğinde lanet ettim, ya ben bu adama vurdum diye beni canlı canlı gömerlerse o zaman ne yapacaktım ben.

Yüzümü adamdan çekip etrafa baktım diğer adanlarında geldiğini gördüğümde koltuktan kalkıp koşmaya başladım ama önümü kesen 5 Adama kadar.

"Siz kimsiniz ya.Rahat bırakın beni" korku bütün bedenimi ele geçirmişti. Etrafımı sardıklarında içlerinden birinin "Zorluk çıkarma yenge abim seni görmek istedi." Yenge mi yoksa Kaan'nın adamları mıydı bunlar.

"Ne yengesi be, hiç bir yere gelmiyorum ben." Arkamda birini hissettiğimde hızla döndüm. Dönmemle yere düşmem bir oldu.

İki koruma kollarımdan tutarken biride ağzıma beyaz bir bez parçasıyla kapattmıştı.

 

 

HELÜÜÜÜÜ AŞKOLARRRR💅

İlk okul gününüz nasıl geçtiiiii

 

Loading...
0%