Yeni Üyelik
14.
Bölüm

13. Bölüm

@evrendenbirilo

 

Genç kadın bayıldığında arabadan inen adama döndü bütün gözler. "Abi yenge bayıldı ne yapalım?" Diyerek patronuna döndü. Kızı kaçırmaya gelmişlerdi çünkü kızın babası onu patronlarına satmıştı. Her yerde kızı arıyordu. Sonunda bulmuştu, sevdiği kadını.

"Bırakın, dokunmayın lan. Dönün arkanızı!" Sert sesiyle tuttukları kadını ateşe değmiş gibi bırakmış ve hemen dönmüşlerdi arkalarını. Dönün demesinin sebebi ise genç kadının bacaklarının açılmasıydı. 'Neden bu kadar kısa giyer ki insan' diyerek geçirdi içinden.

Hızla kadının bedenini kucağına aldığı gibi arabaya bindirdi. Kendi bedenini de yanına bırakarak kadının kafasını omuzuna yasladı. Madem babası onu satmıştı burda değil onun yanında olmalıydı.

Genç kadın kaçtıktan sonra her yerde onu aramış fakat bulamamıştı. Zorla bile olsa onun olmalıydı nede olsa milyonlarca para vermişti babasına.

 

                                    

                                   🌸

 

Elimde hissettiğim soğuk demirle hızla gözlerimi açtım. Kendimi bu sefer bem beyaz bir odada bulmuştum. Elime çevirdim bu sefer gözlerimi bileğimdeki zinciri gördüğümde şok üstüne şok yaşadım.

Korkum daha da arttı çünkü beni kaçıran kimse Kaan olmadığını anladım.

Yataktan kalkıp zincirin nereye bağlı olduğuna bakmaya çalıştım. Yatağa bağlı olduğunu gördüm de elimden bir şey gelemeyeceğini anladım. Koca yatağı çekecek kadar gücümün olduğunu düşünmüyordum.

"Yardım edin!" Bağırsam bile beni duymayacaklarını biliyordum. Bulunduğum odanın kapısı açıldığında benden bir kaç yaş büyük bir kadın içeri girdi. Üstündeki çalışma kıyafetleriyle burda çalıştığını anlamak zor olmamıştı. "Yardım edin lütfen. Ellerim zincirli" elimdeki zinciri gösterdim fakat kadın beni takmadı bile. Yanıma gelip kollarıma bağlı olan zincirin diğer ucunu çıkartıp bana döndü "Zorluk çıkarma"

Daha ne olduğunu anlamadan elinde tuttuğu zincirin diğer ucuyla beni çekmeye başladı.

Nereye düştüm lan ben.

Ulaa hayaatttt.....

Sertçe çekmeye devam ediyorken odadan çıkmıştık. Uzun ve karanlık koridordan geçerken duvarlardaki fotoğraflar dikkatimi çekti. Bunlar benim doğduğum günden beri çekilmiş olan fotoğraflarım olduğunu gördüm. Ağladığım,güldüğüm,eğlendiğim hatta dayak yerken olan fotoğraflarım bile vardı.

Karanlık koridordan çıktıktan sonra büyük bir salona gelmiştik salon sadece siyah ağırlıklıydı bu evde kaldığım oda dışında her yer siyahtı.

Nasıl bir piskopatın elindeydim acaba.

Önümdeki kadın beni hala serçe çekmeye devam ediyordu ve bu benim canımı acıtıyordu. Burdan kurtulursam bu kadının saçını başını yolmazsam bana da Ebrar demesinler.

"Otur burda patron birazdan burda olur" ittiği koltuğa otururken " patron kim be, bırakın beni" dedim. Yine kadının umrunda bile olmadı geldiğimiz yolu geri döndü. Beni bu yerde tek başıma bıraktı.

Neredeyse yarım saatin sonunda merdivenlerden birinin geldiğini işittim. Bu sırada beklerken zincirlerden kurtulmaya çalıştım fakat nasıl bağladıysa çabalarım bir işe yaramamıştı.

Hala medivenleri izlerken genç ve sert yüzlü bir adam inmeye başladı.

Adam giydiği siyah takımın içinde tam bir yavşağa benziyordu.

Yakışıklı diyeceğimi falan mı brklediniz?

Kaan daha yakışıklı.

Adamı süzmeyi bırakıp yüzüne çevirdim başımı. Çevirmez olaydım. Bu sırıtıyor arkadaşlar.

"Kimsin sen lama sürat" hızla ayağa kalkıp bağırmaya başladım. Bu kim ya keşke Kaan kaçırsaydı. Hiç değilse o zincirlemiyordu. Yemekte veriyordu, geldiğimden beri su bile vermemişlerdi bana.

"Ben kim miyim? İnsan evleneceği kişiyi tanımaz mı karıcığım" sahte bir üzüntü ve alayla söylediği sözler beni daha da çıldırttı.

"Ne saçmalıyorsunsen. Evli bile değilim ben" gerçekten bir piskopatın eline düşmüştüm. Karım falan diyor gevşek.

"Evet evli değilsin, çünkü evleneceğimiz sıra sen kaçmıştın." Evleneceğimiz sıra mı kaçmıştım. Yoksa bu babamın beni zorla eğlendireceği adam mıydı?

İşler şimdi daha da karışmaya başladı.

Adam hala aynı sırıtma ve rahatlıkla bana bakmaya devam ediyordu. "Şimdi birazdan ailem ve nikâh memuru gelecek ve biz evleneceğiz karıcığım" yanıma gelip eliniyle yüzüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına götürdü. Hareketleri bit o kadar yavaş ve beni çileden çıkarıyordu. Hala evlenmekten bahseden bir aptalın yanındayım.

"NE EVLENMESİNDEN BAHSEDİYORSUN SEN YA. ÇÖZ BENİ"

Hiddetle bağırıp ellerimi çözmeye çalışıyordum. Adını bile bilmediğim adamın suratına bağırmamın ardından yüzüme inen tokat her şeyin daha yeni başladığının başlangıcıydı.

 

                                   🌸

 

Bana tokat atmasının ardından çekip gitmişti. O gittikten sonra beni buraya getiren kadın geri gelmiş beni uyandığım odaya geri kapatmıştı.

Kadın gittikten sonra ufak bir ağlama krizi geçirsem de şu an iyiyim,sanırım.

Oda da beyaz bir yatak dışında hiç bir şey yoktu. Oda yerlere kadar beyazdı.

Gerçekten ben bile beyazdım çünkü beni buraya getiren kadın gitmeden önce bana gelinlik giydirip öyle gitmişti. Ne kadar uğraşıp çırpınsamda bir işe yaramamıştı. Çünkü kadın tek yapamayacağını anladığı gibi 4 kadın daha çağırmıştı.

Buradan gitmeden önce kadını dövmek farz olmuştu artık bana.

Buradan kaçmam gerekiyor fakat kaçmam imkansızdı. Ellerimi bağladığı zincirlere bir türlü bir şey olmuyordu. Hayatım boyunca başıma ne geldiyse hepsi babam olucak adam ve karısı yüzünden gelmişti. Onlardan kurtulsam bile başıma bela açtıkları sorunlar peşimi asla bırakmıyordu, şu an olduğu gibi.

Odanın kapısı sert bir şekilde açıldığında oturduğum yataktan hazla kalktım. Gelen kişi tabiki de lama surattı. "Ahh karıcığım, ne kadar da güzel olmuşsun. Tam da bana göre bir kadın olmuşsun ve bu beni daha da arzuluyor." Bedenimi baştan aşağıya süzerek yanıma doğru yaklaştı. Üstümdeki balık model gelinlikle nerdeyse bütün vücut hatlarımı ortaya çıkarmıştı çünkü gelinlik çok dardı.

Ben ona bakma gereksinimi bile duymamıştım. Yanıma geldiğini hissetsem de bakmamıştım. Elini çenem de hissettiğim zaman ellerini itmek istesem bile zincirler buna engel oluyordu. Kafamı yüzüne doğru çevirdi. "Karıcığım bana naz mı yapıyor yoksa" ağlamamak için dirensemde titreyen çenem ve yanan gözlerim bana pek yardımcı olmuyordu. "Anana naz yapıyorum" söylediğim şey sanki çok komik bir şeymiş gibi elini çenemden çekip kahkaha atamaya başladı.

Piskopat lama surat.

Ellerini cebine sokup yüzünü bana çevirdi. Bu sefer gülümüyordu aksine sinirli ve sert duruyordu. "Ailem geldi aşağıda bizi bekliyorlar. Sakın saçma sapan hareketler yapma karıcığım olur mu, yoksa olacaklar pek hoşuna gitmez" ailesinin bile haberi yok muydu gerçekten belki bana yardım edebilirlerdi. Başımı tamam anlamında salladım. "Aferin benim karıma" 'karım' kelimesi ilk kez bu kadar itici gelmişti kulağıma her an kusabilirdim.

Ellerimi tutup zincirleri cebinden çıkardığı anahtar ile çözdü. Ellerimin bazı yerleri kızarmaya başlamış umarım normarmazdı.

Ben bileklerimi ovarken birden elimden tuttu ve yürütmeye başladı.

Tekrar karanlık koridordan geçerken gözlerim yine fotoğraflarıma takıldı.

Merdivenlerden inerken yemek masası gibi bir yerde oturan yaşlı bir kadın,onun önünde ise arkası bize dönük genç bir kadın oturuyordu.

"Terkrardan hoş geldiniz annecim ve canım kız kardeşim" demek o oturan genç kadın kardeşiydi. Sanırım hiç bir şeyden haberleri yoktu. Böyle bir çocuğa sahip olduğu için kadına üzülmeden edemedim.

Yaşlı kadınla göz göze geldiğimiz de oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. Ellerimi tutup "maşallah kızım ne kadar da güzelsin" dedi. Ben hala ona bakmaya devam ediyordum. Kelimeler sanki boğazımda düğümlenmişti.

"Anne babam ve abim neredeler. Ne zaman gelecekler?" Kadın ellerimi bırakıp oğluna döndü. "Şimdi gelirler oğlum." Tekrar bana dönüp "kızımızın adı neydi oğlum?" Daha adımı bile bilmeyen insanlarla aynı yerdeydim ve adını bile bilmediğim bit adamla evleniyordum. Ben babam beni yaşlı birine vericek diye biliyordum. Ama böyle bir piskopata vereceğini beklemiyordum.

Lama surat yanıma gelip belimden tutup konuşmaya başladı. " Adı Ebrar annecim ne kadar güzel değil mi?" Annesi kafa sallayıp onu onayladı.

Zilin çalmasıyla sandalyede oturan kız hızla ayağa kalktı "abim ve babam geldi" sanırım babası ve abisini çok seviyor. Yani ben bunu anladım.

Kafamı yere indirdim olanları söylese miydim bilemiyordum. Lama suratın yapacaklarından da açıkçası korkuyordum. Kapının açılma sesiyle beraber genç kızın heyecanlı konuşmaları da kulağıma geliyordu.

"Kafanı kaldır karıcığım boyun eğmek sana hiç yakışmıyor haberin olsun" şu an suratına kafa atmamak için kendimi zor tutuyordum. "Hoş geldiniz baba ve abi" kafamı kaldırıp gelenlere baktım. Abi dediği insana kafamı çevirip baktığımda abisinin Kaan olmasını asla beklemiyordum.

 

Viyşşşş arkadaşlar Kaan'nın kardeşi şaka mıı

 

Pek içime sinmedi ama olsun..

 

 

 

Loading...
0%