@evrendenbirilo
|
Artık bam baska bi hayatım vardı. Sabri bey hem beni eğitmiş hemde bana manevi kızı gibi bakmıştı. Gerçektende söz verdigi gibi beni model yapmıştı hatta bugün ilk podyum yürüyüşünü yapıcaktım ve fazlasıyla heycanlıydım. Giydiğim yeşil elbise o kadar güzeldiki gerçekten Sabri bey yetenekli bir adammış. Hala hazırlanıyordum makyajima ufak dokunuslar yapıp aynada son kez kendime baktım çok güzel olmuştum yan tarafima dönüp hazırlanan Elif'e baktım çok tatlı çok güzel bir kızdı oda benim gibi bugün podyumda yürüyecekti giydiği elbise içinde çok güzel duruyordu. Elbise kırmızı renkte yandan yırtmaçlı bir elbiseydi gerçekten çok güzel olmuştu. Elimi bir birine kenetleyip konuşmaya başladım "Evet nasıl olmuşum" derken etrafımda bir tür dönmüştüm. "Kızım çok güzel olmuşsun, bayıldım" Elimi tutup bir turda o döndürmeye başladı "valla kapında kuyruk çok oluşur gibi ama şimdiden söylüyorum seni kimseye vermem" Bu kızı gerçekten çok seviyordum şu ana kadar tek arkadaşım oydu bizden başka insanlarda vardı ama onlar beni ya hep dışlamış yada benimle arkadaşlık kurmak istememislerdi sebebide Sabri bey'in bana daha çok yardım etmesi ve sürekli yanımda oluşuydu galiba. "Asıl sen kendine bak kızım taş gibisin" gülerek satılmıştım ona. Bu anı bozan kişi ise benden en cok nefret eden Şeyma'dı "çok konuşup sarılıcağınıza yürüyüşe hazırlanın gerçi sizden bir şey olmaz ama neyse artık yapacak bir şey yok" yine nefret ve kıskanç bakışlarını bize yollamıştı şam şeytanı. Elife dönüp "Neyse ben Sabri Bey'in yanına gidip geliyorum" demis ve külisten çıkmıştım. Daha fazla Şeyma gıcığını çekemezdim. Davetlilere ikram verildiği yere gitmeye karar vermiştim. Göz ucuyla etrafa baktığımda iste Sabri bey'in iki adamla konuştuğunu gördüm biri Sabri Bey'in yaşlarında diğeri ise gayet genç yakışıklı bir adamdı. Valla yakışıklıymış hele o kaslar takma mı diye düşünmeden edemedim. Adamla göz göze geldiğimde iste çekememiştim gözlerimi adamda benim gibi oda beni süzmeye başlamıştı. Adam hala gözünü ayırmadan bakmaya devam ediyordu. Ne bakıyon kurabiye var simit var Kendime gelip adamdan gözlerimi çekmeyi başarmıştım ve yanlarına doğru yürümeye başlamıştım. Yanlarına gittiğimde hala bana baktığını hissediyordum. Sabri beylerin yanina geldiğimde beni onlara tanıtmaya başlamıştı bile yaşlı adam bana bakıp "Demek sen Sabri beyin yeni modelisin" baştan aşağı süzmeye başlamıştı bile. Kafamı kaldırdım ve yanımızdaki genç adama baktım. Beni baştan aşağı süzdükten sonra gözleri gözlerimle buluştu. Gerçekten bu adam çok yakışıklıydı acaba adı neydi. Yaşlı adam elini uzatıp "Merhaba ben Yılmaz Ulusoy" eliyle genç adamı gösterip "buda oğlum Kaan Ulusoy" dedi. Kaan Ulusoy Demek adı buydu, kendi gibi adı da güzel. uzattığı eli tutup "bende Ebrar Öztürk,memnun oldum" dedim ve Sabri beye döndüm. "Ne zmn başlıcak " "yarım saate başlaması gerek" kafamı olumlu anlamda sallayıp gitmek için müsade istedim. Gitmeden son kez adama baktığımda ise beni izlediğini fark ettim . bakışları geldiğimden beri sert ve soğuktu insan az babasına çeker iki sırıtır hıyar. Arkamı dönüp yanlarından ayrıldım ve kulise geri döndüm. Aradan nerdeyse yarım saat geçmişti. bende kulisten çıkıp yuricegim yerin arkasına gelmiştim. Çok heycanliydim kalbim çıkacak sandım. Sabri bey yanıma gelip"sakın heyecan yapma,ben sana güveniyorum" gözlerinde ki güveni gördüğümde gerçekten mutlu olmuştum bana güveniyordu güvenini boşa cikarmamam gerekiyordu bunun için elimden geleni yapicaktim. Yürüme sırası nihayetin bana gelmişti. Hemen yerimi aldım ve podyumda yürümeye başladım. Yürürken fark ettiğim tek şey Kaan Ulusoy'un gözünün hep bende olmasıydı. Kaan Ulusoy'dan Babamın beni zorla getirdiği podyum yürüyüşünün olduğu yere gelmiştik. Benim burda ne işim vardı anlamıyorum. Babamı kırmak istemediğim için ilk ve son kez gelmiştim. Gittiğimizde babamın ortağı Sabri bey bizi karşılamıştı. Onlar konuşurken sadece dinliyordum. Kafamı çevirip etrafa bakmaya başlamıştım taki bir çift göze kadar. Kızın giydiği yeşil elbise gerçekten çok yakışmıştı. Sanki ona özel dikilmiş gibi. Bembeyaz teni koyukahve gür saçları ve koyu kahve gözleri küçücük burnu ve dolgun dudakları... Kızın bize yaklaştığını fark ettim geldiğinde babam kendini ve beni tanıştırmıştı bile. Ben gözümü kızdan alamıyordum. Adı Ebrardı demek. Kız gitmek için müsade isteyip yanımızdan ayrılmıştı. Bu kız benim olmalıydı.. Kız podyumda yürüdüğünde sadece onu izliyordum. Oda fark etmis olacak ki göz göze geldik. Ama kısa sürmüştü. Podyum yürüyüşü bittiğinde yanıma sağ kolum Mehmet'i çağırmıştım. "Mehmet bana çabuk podyumda yürüyen yeşil elbiseli kadının bütün bilgilerini bul" "Hemen patron" dedi ve yanımdan ayrılmıştı. O kız zorla bile olsa istese de istemese de benim olucaktı... |
0% |