Yeni Üyelik
9.
Bölüm

8.Bölüm

@evrendenbirilo

Gözlerim şu an çok acıyordu. Sanki biri gözlerimi çıkarıyordu. Allah'ım bu nasıl acıdır yarabbim. Gözlerimi yavaştan olsa açabilmiştim. Nerdeyim la ben.

Etrafima baktığımda depo gibi bir yerdeydim sanırım. İçeriye ışık tanesi bile girmiyordu,insafsızlar kaçırıyorsunuz barı ışık falan koyun yani onuda ben mi söylicektim.

Olduğum yere baktim yerdeydim. Artık nasıl oturduysam götümü hissetmiyorum arkadaşlar. Başımız sağolsun bugün itibariyle götümü kaybettik. Helvasını para toplayıp yaparız artık.

Bari sandalyeye falan bağlasalarmış.

Ama haklarını yememek lazım yerde de olsam bağlamışlar. Boru gibi bir yere tek kolumu bağlamışlardı. Bu da bir şey arkadaşlar.

Ben bunları düşünürken kapı açılmış içeri iki adam girmişti karanlık olduğu için yüzlerini göremiyordum fakat bi altıma sıçmadım değil yani.

Adamlardan biri bana doğru gelirken diğeri başka yöne gidiyordu. Acaba işkence aletlerini mu getirecekti?

Ben bunu düşünürken ışıklar açılmıştı sanırım adam bunun için başka yöne gitmişti. Karanlıktan sonra birden ışık gelince gözlerim istemsizce kapanmıştı.

Bana doğru gelen adamın bağırmasıyla yerimde sıçramıştım. Şıçramak hafif kalır,kuş oldum uçtum gökyüzüne.

"LAAN MEHMET ,BU KIZIN HALİ NE LAN BEN SİZE KIZI RAHAT DÜZGÜN BİR YERE GÖTÜRÜN DEMEDİM Mİ"

Bu ses, şıllık Kaan'nındı. Lağnet gelsin.

Ben şok olmus bir şekilde ona bakıyordum. Çünkü ben kacıracağını gerçekten beklemiyordum. Şerefsiz.

Kaan Mehmet dediği adamı boşverip hızla yanıma gelmişti. Yüzümü elleri arasına almış bir yerimde bir şey var mı diye kontrol ediyordu.

"Bırak!" Sert ve soğuk bir sesle konuşmuştum çünkü beni kaçırması çok saçmaydı. Gözlerine nefretle bakmıştım bu sefer. Elleri yavaşça yüzümden kayıp gitmişti.

"Mehmet bıçak getir". Gözlerimi ona asla değdirmiyordum onunda dikkati zaten bağlı olan bileğimdeydi. Bileğime baktığımda biraz kızarıklık olduğunu fark ettim. Mehmet bıçağı getirmiş Kaan'a vermişti.

Bileğimi çözmüş beni dirseklerimden tutarak ayağa kaldırmıştı. Anlık bir sinir ve gazla Kaan'nın yüzüne tokadı yapıştırmıştım. Depoda attığım tokadın sesi yankılanırken ben kapıya doğru yürümeye başlamıştım. Giderken Mehmet'e baktığımda bir elini ağzına götürmüş şaşkın bir şekilde bize baktığını görmüştüm.

Kapıdan çıktığımda dışarıda 4 araba ve bir sürü adamın olduğunu gördüm.

Sanırım korumalarıydı.

Adamlar çıktığımı bile fark etmemişti bende deponun olduğu yerden uzaklaşmaya başlamıştım. Nereye gittiğimi bilmeden sadece yürüyordum.

 

                                  🌸

 

Şu an çok üşüyorum. Üstümdekilerde beni ısıtmayacak kadar inceydiler. Keşke Kaan'nın yanından ayrılmasaydım. Zaten geldiğim yerde orman gibi bir yerdi. Kollarımı birbirine dolayıp tekrardan yürümeye başladım.

İçimdeki izleniyor hissine kapılıp arkamı döndüm. Hiç bir şey yok.

O Kaan'nın Allah belasını vermesin beni düşürdüğü hallere bak benim burda götüm donarken o kim bilir kaçıncı rüyasını görüyordur.serefsiz.

Birden ormandan adımın bağırması ile sevinç çığlıkları atarak sesin geldiği yere doğru koşmaya başladım.

"Burdayım, BURDAYIM" bağırabildiğim kadar bağırmıştım.

Ayağımın yakılmasıyla yere bodoslama dalmıştım. Bu bardağı dolduracak son damlaydı. Hüngür hüngür, salya sümük ağlamaya başladım.

Hem çığlık atıyordum hemde bağıra bağıra ağlıyordum. Sanırım geberip gidicem. Ben daha evlenmedim bile.

Evlenmeden ölmek istemiyorum.

"Ebrar" ismimi duymamla kafamı kaldırıp gelen kişiye bakmıştım. Gelen tabiki de Kaan'dı. Hemen yanıma gelip beni kucağına alıp yürümeye başlamıştı. Ben hala ağlıyordum.

"Sakin ol, bir şeyin yok" fısıltı gibi geliyordu sesi çünkü ağlamamdan başka bir sey duyamıyordum.

 

KAAN'DAN...

 

Şu an kucağımdaki kadına bakıyordum. Bana attığı tokadın etkisinden hala çıkmış değildim. Eli de ağırmış, güzel oturturdu.

Hızla geldiğim yeri geri dönüp benim için hazırladıkları arabaya doğru yürümeye başladım. Arabanın arka kapısını açıp Ebrar'ı oraya yatırıp. Ön kapıya doğru yürüyüp bindim ve arabayı çalıştırdım.

Yolda giderken arada sırada Ebrar'a bakıyordum. Ağlamaları iç çekişlerine dönmüştü. Bir süre sonra zaten uykuya dalmıştı.

Sonunda eve gelmiştik. Arabayı park edip arka kapıya doğru gidip Ebrar'ı kucağıma almıştım. Eve girip direkt odama girmiş Ebrar'ı yatağa bırakmıştım. Üstü kirliydi fakat değiştirsem rahatsız olabilir diye dokunmamış sadece üstünü örtüp başka bir odaya girip yatmıştım.

Umarım yarın ağzıma sıçmazdı.

 

 

Hellooooo💗🌸

 

 

Loading...
0%