Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11.BÖLÜM

@eylbahar

YORUM YAPMAYI VE BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ UNUTMAYIN KEYİFLİ OKUMALAR 🌟

Çarşafın altına benim resmim vardı. Ecrin doğru söylemişti. "Ne zaman çizdin bunu." Tek seçeneğin vardı Aras. Yalan söylersen bu iş burda biterdi.

İçimde itiraf edemediğim bir şey vardı ona karşı bir duygu. Bana her sarıldığında huzur doluyordum. O an kıyamet kopsa bize bir şey olmaz Aras izin vermez gibi hissediyordum. Sanki onun kollarının arası evim gibiydi.

Kollarının arasında evimi bulduğum adamın hayatı cehennemim olabilirdi.

Yalan söyleme ne olur yapma Aras. Yalan söylerse cidden takıntılı bir manyaktı ve bu işin sonu karakolda uzaklaştırmaya kadar giderdi.

"Ben ne demeliyim ki? Bunu bilerek geldin değil mi buraya?" peki onu denemek için bende ona mı yalan söyleyecektim. O zaman ne olacaktı?

"Ne zaman çizdin" yalan söyleyemem ona. O zaman niye yalan söyledin diyemezdim.

"Geçen sene" yalan söylemiyordu. "Sana hiç bir zaman yalan söylemeyeceğim Aylin" bir an ellerini yüzüne götürmeye çalıştı ama ellerimiz bağlı olduğu için bir an canım acıdı ve bağırdım. "Sikcem Aylin yapcağın işi bu ne ya sinir basıyor iyice. Ulan şurda kafayı yiyorum yıllardır uzaktan bakmak ile yetişmediğim kadını kaybediyorum ve hareket ederken canını yakıyorum" masadan aldığı makas ile kelepçeyi kesti.

Yere oturup dizlerini kendine çekip başını dizlerine koydu ve öylece durmaya başladı.

"Yurt dışında yaşıyordum o zamanlar. Bir iki iş için buraya geldim Ankara'ya rica ettiler bir seminer verin gençlere umut olun vırt zırt. Semineri verirken seni gördüm. Tek başına oturmuş sessizce ağlıyordun. Çok masum çok güzeldin. O an ordan kalkıp göz yaşlarını silmek istedim. Konuşmam bitti. Alkış için ayağa kalkma filan seni kaybettim o kalabalıkta. Kaç kişi araya soktum bir bilsen seni bulmak için. Seni buldum. Çalıştığın yeri öğrendim. Bir yerde karşına tesadüfen çıkacaktım sonra bir şekilde senle tanışacaktım. Tam geldim Aylin bir adama sarıldın o kadar mutluydun ki. O günden sonra bir ay kendime gelemedim duygumu kaybettim Aylin. Ne güldüm ne ağladım hiç bir şey hissedemedim. Her gün orda o adamı sevmeni izledim. Aylin ben sana takıntılı değilim ama kalbim öyle vazgeçmiyor senden. Seni seviyorum Aylin çok seviyorum seni"

Gözlerimden sadece yaş akıyordu. Kendimi yanlız sandığım tek gün beni o görmüştü. Babam ölmüştü benim o gün. Ben acı çekerek herkes bir sus bu konferans önemli demişti. Ama o beni görmüştü. Hergün beni başkasını severken görmüştü. İstese neler yapardı ama o sadece bakmayı seçmişti. Benim canım yanmasın diye kendi acı çekmişti.

"Aylin ben senin bir sürü resmini çizdim. Bir tane değil ama ilk çizdiğim bu. Zamanla yüzünü çizmek zor oldu uzaktan göremiyordum. Zamanla bazı hatlarını unutuyordum. O yüzden sana en çok benzeyen bu."

Ne yapmam gerekiyordu. Onu yine acı içinde mı bırakacaktım. Onunla birlikte olursam ne olcaktı.

" Benim hayatımda sana zarar vericek bir şey olamaz. Öyle bir şeyin varolmasına bile izin vermem. Sana zarar verecek bir şey senle aynı şehire bile giremez izin vermem."

İzin vermez miydi cidden bir şey olmasına. Ben babam gibi ölmek istemiyorum. Korkuyordum.

" Ben ya babam gibi ölürsem Aras ben öyle ölmek istemiyorum " daha çok ağlamaya başladım. Ayağa kalkıp yanıma geldi. Sadece kollarını açtı sarılmadı ama. Kollarımı beline bağlayıp başımı göğsüne koydum. Saçlarımın arasına bir öpücük bıraktı.

"Babana ne oldu minik?" Babamı özlemiştim. Çok özlemiştim babamı.

"O öldü Aras. Onu mafya gibi adamlar öldürdü. Hatta mafya öldürdü. Babama işkence ede ede öldürdüler. Sırf işini yaptı diye yaptılar Aras. Babamı öldürdüler Aras acımadılar. Acı içinde öldü benim babam Aras. Ya sanada bir şey olursa ya bana bir şey olursa. Ben babamı kaybettim birde sevdiğim adamı kaybedersem nasıl yaşarım. "

Sadece sıkı sıkı sarılıyordu. Saçlarımı ufak ufak öpüyordu. "Baban ne iş yapıyordu sevgilim" Saçlarımı okşayıp öpüyor sarılıyordu. Babamda hep ağlayınca böyle yapardı.

"Babam savcıydı. Olay yeri olan eve girmek için zorlayınca. Öyle işte" kafamı kaldırıp ona baktığımda. Yüzümü avuçlarının içine aldı. "Kızdın mı?" Ne için kızmam gerekiyordu. "Sevgilim dedim sana kızdın mı?" sanırım onu kendimden uzak tutmak için çok geç kalmıştım. Çünkü çoktan aşık olmuştum ona.

"Uykum geldi" elimi tutup beni bir odaya götürdü. "Hala ıslak saçların inat kız" odada olan bir banyoya girdik. Ağlamıyordum ama hala hıçkırıyordum. Banyoda o saçlarımı kurutuyor ben ayanadan ona bakıyordum. "Sen kurut geliyorum ben" Kurumuştu ama kurutmaya devam ettim. Geldiğinde üstü değişmişti elinde bir kaç kıyafet vardı.

"Giy bunları koydum buraya tamam mı minik bekliyorum odada" kafa salladım ve bıkartığı şeyleri elime aldım. Çok soğuktum buz gibi olmuştum ıslak kıyafetlerden. Gıri bir eşofman altı ve lacivert bir kazak vardı. İkisinde giydim. İç çamaşırlarım bile ıslaktı. Banyodan çıktığımda camdan dışarı bakıyordu öylece durmuş.

"İç çamaşırlarım bile ıslanmış üşüyorum hala" etrafına bakmaya başladı şaşkın şaşkın. "Sütyen takmıyorum kusura bakma. Evsizler gibi olmuş kıyafetlerinde. Üstünü çıkar dar atlet gibi bir şey vardı onu giyersin içine bekle bakıyım."

Beklemeye başladım. Sürekli çekmece açıp kapatıyordu. "Al olur galiba sana dar zaten" bana olurdu ama bu ona nasıl oluyordu asıl soru o "Bu sana nasıl oluyor" cidden küçüktü. "Olmuyor zaten o yüzden senin oldu al sen giy" kafa sallayıp geri banyoya döndüm. Üstümü giydim. Altıma yapcak bir şey yoktu.

"Giydin mi minik?" kapıyı açmış ama içeri girmemişti. "Evet" hala aşırı durgundum daha yeni yeni kendime geliyordum. "Saçma bir şey yapacağım şimdi çok düşünme aklıma gelen tek şey bu." Kurutma makinesini açıp eşofmanın içine soktu. "En azından kurur. Hiç yoktansa ısın biraz" kafa salladım ve elinden aldım makineyi. Oda çıktı banyodan.

Cidden kurmuştu birazda vucumda tutmuştum ki ısınayım. Odadan çıktığımda odada yoktu. Nerde olacaktı bir şey için gitmiştir ama yinede korkmaya başladım. "Aras nerdesinn" hemen geri gelmişti. "Burdayım telefonumu almak için çalışma odasına gitmiştim ama bulamadım." banyoda pantolonun cebindeydi. Gidip getirdim. Telefonları sesize almıştım. Yetmişe yakın arama vardı telefonunda hepsi Ecrin ve Keremdi. Bana baktığımda sadece yüze yakın Ecrinden mesaj vardı. Ecrini aradım ve beklemeye başladım.

"Aylin ses ver hemen" sesi ağlamak üzere gibi çıkıyordu. "İyiyim" dedim sadece. "Çok korktum aptal kız neden öyle yaptın sen benim kız kardeşimsin" ufak bir gülümse oluştu yüzümde. Aras kapıya yaslanmış bana bakıyordu. "Biliyorum aşıksın bana ama ben başkasına aşığım" dedim Arasa bakarak. "Şakaağğğğ" diye bağırmaya başladı Ecrin. Aras mutlulukla gülüyordu ve bende bağıran Ecrine güldüm. "Kapatıyorum görüşürüz Kereme selamlar Aras'da gayet iyi". Aras hala gülüyordu. "Sakın kapatma anlat herş-" ve kapattım.

"Uyumak istiyorum" dedim. Aras hala gülüyordu. "Tamam uyu sen ben misafir odasında yatarım." gidecek miydi? Yanıma gelip yanağıma bir öpücük kondurdu. Tam gidecekken elini tuttum. "Gitmesen olur mu?"

"Bu bir sınav mı? Yanında kalırsam sapık mı olcağım?" şu an o kadar kötüydüm ki bunları düşünecek halim yoktu. "Benle kal gitme" yanıma gelip yatağa oturdu. Yatağın içine girdim hemen. Oda aynısını yaptı. Baya keyifli bir şekilde bana bakıyordu.

"Bana sarılır mısın?" bunu söylerken gözlerim dolmuştu. Ağlamak üzereydim. Babam hep böyle uyuturdum ağladığım zaman. Ne kadar büyük olursam olayım babamın hep üç yaşında ki minik kızıydım.

Bir şey bile demeden hemen kollarının arasına aldı beni. Göğüsüne kafamı koyup gözlerimi kapattım.

Loading...
0%