Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16.BÖLÜM

@eylbahar

YORUM YAPMAYI VE BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ UNUTMAYIN KEYİFLİ OKUMALAR 🌟

Sadece yüzümü avuçlarının içine alıp uzun uzun gözlerime baktı. Peki Aras ne yapardı? Kim yalan söylüyor bilmiyorum ama Aras beni yatağa atmak ister sürekli bir tensel temas isterdi. Ayaz bunu yapmıyor hatta benim sarılmamı bile tedirginlik içinde olması diye beni kendinden uzak tutmuştu.

Tanışmadığımız halde bacağımı okşayan Aras ve kendi isteğim ile sarılmama rağmen tedirgin olmayım diye beni kendinden uzak tutan Ayaz.

Bu da belki yalandı. Bilerek göz boyamak için yapıyordu. Bilmiyorum artık hiç bir şeyi.

Odalara dağılmıştık. Güneş ve Ayaz birlikte uyuyordu. Hiçte dediği gibi bağırıp ağlamıyordu Güneş.

Gözlerimi kapattım ve yorganı başıma kadar çektim.

Çığlık sesi geliyordu ama öyle bir çığlık değil birini kesiyorlar sanki. Hava hala zifiri karanlıktı. Yan odadan sesler geliyordu. "Bağırma sakın ol" Ayaz'ın sesiydi. Galiba dediği şey buydu.

Odadan çıkıp yan odanın önüne geldim. Kapıyı çalıp içeri girdim. İkiside yatakta oturuyordu öylece. Güneşe doğru gitmeye başladım.

"Güneş benim tatlım korkma tamam mı? Aylin ablan ben." Güneş hala bağırarak ağlıyor bir şeyler diyor ama asla anlaşılmıyordu. Yatağa oturup yavaşça kucağıma aldım. Kafasını omzuma koyup saçlarını sevmeye başladım.

"Minik kız seni sakin ol tamam sorun yok" oda kollarını boynuma dolayınca rahatladım. Artık bağırmıyor ama hala ağlıyordu. "Annem hep bana küçükken uyumadan önce bunu söylerdi bende sana söyleyim"

"Benim kızım, güzel kızım, beni al kollarına, öpüp kokla-" ve sustu. "Neden ağladın Güneşcim" Ayaz sesiz bir şekilde olanları izliyordu. "Baba hep bu saate geliyor ben uslu kız oluyorum kızıyor. Ben şımarık kız oluyorum kızıyor. Baba hep kızıyor. Ben çok bağırınca sinirleniyor gidiyor. Anne'yi çağırıyor gelmiyor yanıma bende susuyorum."

Evde olmadığını unutuyordu ve her gece bağırıyordu. Benide annesi sanmış susmuştu büyük ihtimalle. Kalbimde bir burukluk oluştu.

"Abim herşeye hayır diyor. Baba sevmiyor hayır. Herşeye evet babacım seviyor. Ben evet babacım diyorum dövmüyor beni. Eslem ben ağlayınca gelmiyor baba onda kızıyor dövüyor." gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.

Bu adam sadece beni ve babamı değil kendi çocuklarını bile öldürmüştü. Şu küçücük kız bile bunları diyordu.

"Abiye beni vermediler biliyor musun?" o ne demekti. "Hadi yeter Güneş, uyuyalım artık." Ayaz Güneşe doğru kollarını açtı ve kucağına gelmesini bekledi. Güneş daha sıkı sarıldı bana.

"Sen Eslem'den daha iyisin Aylin ablacım. Bak o hala gelmedi. Beni sadece abim seviyor. Abimle evlenirsen beni alabilir-" hızla kucağımdan Güneşi çekip aldı.

"O benim arkadaşım bile olmayacak Güneş ve asla evlenmeyeceğiz onla. Sustuğuna göre uyuya bilirsin."

"Onu çok seviyordun artık sevmiyor musun?" küçük çocuk bile mi biliyordu beni sevdiğini? Gözlerimim içine bakmaya başladı. "Evet artık sevmiyorum. Yarın gidicek bu evden bir daha gelmeyecek." Güneş yatakta ayağa kalkıp kollarını bana uzatmaya başlamıştı.

"Ben seninle gelmek istiyorum. Söz abimi görmek istiyorum diye ağlamam. Bende gelmek istiyorum. Ben istemiyorum babayı. Benide götür." tekrar ağlıyordu ama bu sefer çok içten ağlıyordu. Sessizce ağlıyordu.

Onu kucağıma aldım. "Abin ile evlenemem Güneş özür dilerim. Bunu yapamam. Ama sen burda bir kaç gün daha kalacaksan eğer abinde izin verirse biraz daha kalırım burda. Olur mu?" sıkı sıkı boynuma sarıldı. Babamın katilinin kızı üzülmesin diye yaptığım şeye baktım. Ben ne yapıyorum. Neyse ne o sadece küçük bir kız çocuğu.

"İzinlik bir durum yok sen ne kadar istersen burdasın. Ne zaman nereye gitmek istersin seni oraya götürürüm."

"Beni öğlene kadar uyandırma şu anlık bu kadar yeter." gülüp kafa salladı. Kucağımda ki Güneşi yatağa koydum ama geri kalktı. "Güneş kızcam ama yeter uyu" dedim."Sen otursana yatağa" dediği gibi otordum yatağa ve beni tekmeler ile yatağın ortasına kadar itti. Bu kız ne yapıyordu neye kızdı şimdi.

"Hah tamam oldu. Ne bakıyorsun uyusana" burda mı uyucaktım. "Ne bakıyorsun gitsene" Güneşi taklit ederek Ayazı kovdum birlikte uyucak halimiz yoktu. "Ne bakıyorsun uyu artık" Ayazda Güneşe söylenmiş ve komik bir an çıkmıştı ortaya.

"Ben senin odadayım iyi geceler size" ve başa döndük. Çığlık atıyordu yine. "Gitmeyeceksin"

"Bana bak Güneş. O seni tanımıyor ama ben tanıyorum ne yapmaya çalıştığını biliyorum sabaha kendini evde bulma kes sesini uyu işim gücüm var sabah olacak nerdeyse."

"Bencede hadi hemen yatağa diyip kollarını açtı." Asla umurunda değildi duydukları. Gidip koltuğa yattı Ayaz. "Oda olur tamam" diyip dönüp bana sarılıp gözlerini kapattı. Yarım saat geçmiş Ayaz koltukta uzanmış bize bakıyordu.

Güneşin uyuduğunu görünce yataktan kalkıp yanına gittim. Hemen ayağa kalktı. "Bir şey mi oldu?" dedi fısıldayarak. "Güneş uyudu sen yatağına geç ben odama gidiyorum sabah işin varmış biraz uyu bari" Odam demiştim. Ne çabuk kabul ettim olanları.

"Ben uyuyamam artık. Uyursam uyanamam o yüzden geç yatağa hadi." bir şey demeden koltuğa geçip oturdum. "Şşş ne yapıyorsun kalk yatağa. Yatağa sen gitsende yatamam uyuya kalırım geç" hiç bir şey demeden ayağa kalkıp odadan çıktım. O kadar eminim ki peşimden geleceğine.

Mutfağa gittim iki kahve yapmaya başladım. Gelecekti biliyorum. Kahveleri yaptım ve arkamı döndüğümde ordaydı. "Sana yaptım" dedim diğer bardağı göstererek.

Kahveler ile birlikte kış bahçesi gibi bir yerde oturuyorduk. Evin içinden açılıyordu. Yarısı bahçede yarısı evi içindeydi. Çok güzeldi. Sesice etrafa bakıp oturuyordum. O kadar uykum var ki kahveye rağmen. Ayaza baktığımda düzce karşıya bakıyor kahvesini içiyordu yavaş yavaş. En son dayanamadım ve gözlerimi kapattım.

Loading...
0%