@eylbahar
|
SATIR ARASI YORUM YAPMAYI VE BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ UNUTMAYIN KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM 🌟 Hayır bu bir şakaydı. Ayaz saatlerdir aynı soruyu soruyordu. Neden beni aradın. Onu aradığımı bilmiyordum. Babamın arkadaşı bir çocuk olamazdı. Tamam küçük değildik ama oda çok gençti sonuçta. "O numara senin değil" saatler sonra söylediğim tek cümle bu olmuştu. Güneş saatler önce eve gitmişti ağlayarak. Güneş eve varamadan durduramadıkları için Eslem'de gitmişti. "Nerden biliyorsun benim olmadığını?" demek ki onun değildi. "Kimin numarası o? Onu bulmam lazım" Ayaz susuyordu bu sefer. "Neden aradın ki onu" Aras olması da saçma olurdu. Oda gençti bizim gibi. "Kimi aradığını bilmiyorsun değil mi?" O kadar belli oluyor muydu çaresizliğim. "Yanlış kişi ama aradığın Aylin senin kurtarıcın olamaz o" ne biliyordu ki o sanki hiç bir şey bildiği yoktu. "Ben gitmek istemiyorum" kafa salladı ve ayağa kalktı. Bir kağıt getirip önüme koydu imazalı bir kağıt sözleşme. "Bu ne böyle?" kafası ile kağıdı gösterdi. "Oku sadece" Okumaya başladım. Kısacası yazan şey abim kendi canını korunması için beni yanında istememiş. Benim herhangi bir tehlike oluşturmam durumumda beni ona götürmemek için bir anlaşma. Artık ağlamıyorum. Çünkü cidden alıştım bu duruma ben. "Nereye gidiceksin bir fikrin var mı?" Hayır burda kalcağaım mı dememi bekliyordu. "Sokakta kalacağım ve durum için bir şey yazmıyor yani böyle bir hakkım var." yine hiç bir şey demedi ve gitti. Mont ve bot getirip masaya koydu. "Giy git istediğin zaman. İstediğin zamanda geri gel" Hayatımda gördüğüm en soğuk adam gibiydi şu an. O kadar ifadesiz ve düzdü ki. Elime botu ve montu alıp çıktım. Mükemmel bir durum ve en çok uyumayı sevdiğim yere gideceğim. Babamın mezarının yanında oturmuştum. Mezara kafamı yaslayıp gözelerimi kapattım. Ben en çok babamın yanında uyumayı severdim. Hava soğuktu ama babamın yanına üşümezdim ben. Hissettiğim hareketlilik ile gözlerimi araladım. Hastanede koluma serum takan hemşireye baktım. "Eşiniz çok endişeliydi ben hemen haber vereyim ona diyip çıktı" bu ne biçim hemşire be insan iyi miyim niye burdayım bir şey der. Evlenmişim haberim yok ne güzel. Hızla içeri giren Aras'ı görünce şok oldum. Hayır kesinlikle onu istemiyordum tüm bedemi sarıyordu korku. Ayaz gelse mutlu olcakken Aras beni korkutuyordu. "Git burdan" alaycı bir şekilde güldü. "Gidemem karıcım olmaz" ne diyordu bu be.A "Ayaz gebertir seni bak" dediğimde hala gülüyordu. "Ayaz önce kendine baksın. Sen onun için ikinci aşamadasın. Sence seni mi yoksa minik Güneş'i mi seçer?" Orosbu çocuğu. Güneş daha minik bir kızdı. Daha çok küçüktü o. "Kızdan ne istedin şerefsiz" "Bak ben kötü değilim sen yanlış anladın" dedi ama hala alaycı bir gülüşü vardı. Ben nasıl bu adam güvenmiştim. Odaya giren Ecrin ve Kereme baktım. "Sen bana bunu niye yaptın Ecrin? Arasın abin olduğunu niye söylemedin" dedin ağlamaklı bir sesle. Ecrin şaşırmış duruyordu. Aras ise sinirli. "Beni onca zaman kandırdın mı?" bunu Ecrin Arasa sormuştu. "En azından abin olarak hep yanındaydım iyi tarafından bak ama cicim" O zaman mantıken Ecrinin babası benim babamın katili. Kafayı yiycem. "Ben geldim. Sürpriz oldu biliyorum sevgili kardeşlerim ama üzgünüm sürpriz yapmayı severim." Ayazı görmeme ile gözlerimin içi parladı resmen. Yanında iki adam ile içeri gitmişti. Adamlar çok rahat görünüyordu birş kapıya yaslanmış telefona bakmaya başlamıştı. Diğeri iki kişilik koltuğa oturmuş dışarı bakıyordu. "Sen nasıl geldin lan" diyer Ayazın üstüne atladı Aras kalbim çok fena atmaya başladı. O kadar korkuyordum ki - "Aylin hadi uyan kızım" gözlerimi hafifçe açtım. Karşımda yaşlı tatlı bir kadın vardı. "Oyyy uyandın mı minik kız seni. Günaydın bakalım" kimdi bu kadın neredeydim ben. "Aman aman minik hanım çok korktuk vallahi bizim çocuklar çok seviyor seni belli" onun çocuklar. "Uyandı arkadaşınız çocuklar." içeri giren Eslem baktım. Daha doğrusu kapıdan sadece kafasını uzattı. "Ayazı görmek istiyorum hemen" Eslem kafa sallayıp geri gitti. "Aman kız sakın ol görcen yavuklunu" bu kadın nereli ve kim ya. "Aylin uyandın mı?" başımda bana bakarken kurduğu cümle şaka gibiydi. "Yok uyuyorum hala bip sesinden sonra mesaj bırak demek için çağırdı. BİPPP" dedim ablayla. "O telefonun sahibi kimdi hemen söyle." Uzun bir süre durdu. "Neden merak ediyorsun?" O neden demiyordu asıl. "O kişiyi öldürdün mü? Hayatta mı o kişi şu anda?" umdum bitiyordu artık ölü mü acaba diye düşünüyordum. Babam güvenip bak bu kişiyi ara bir şey olursa dediyse o kişi iyidir. "Öldürmek mi istiyorsun?" dedi bu sefer o. Neden böyle bir şey isteyim ki. "Hayır kimin o telefon?" dedim hala aşırı sakın konuşuyorduk. "Neden merak ettiğini söyle söyleyicem söz veriyorum sana" derin nefes aldım. "Babam verdi bana o telefon numarasını arkadaşıymış bir şey olursa onu ara dedi. Kaçıp gitmek istiyorum hepinizden." Şaşkın bir şekilde bakıyordu. "Yanlışın vardır öyle değildir." Ne saçmalıyordu bu. "Ne öyle değildir ben bilmiyorum muyum babam ne dedi. " "O numara benim babamın Aylin. Senin babanın katili olan." |
0% |