Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.BÖLÜM

@eylbahar

YORUM YAPMAYI VE BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ UNUTMAYIN İYİ OKUMALAR 🌟

Köle gibi çalışıyorduk yine. Sabah yedide gelmiştim ve saat akşam sekize geliyordu.

Başıma ağrı girmişti çalışmaktan. Ne için çalışıyorum dünya çapında bir proje için mi? Milyon dolarlık bir proje için mi? Adımı tüm dünyaya en iyi mimarlar arasına sokacak bir iş için mi? HAYIR

Ne için çalışıyorum belediyelerin istediği üç beş bina için amele gibi asgeri ücrete çalışıyorum.

Ankara Üniversitesi Mimarlık bölümünü birincilik ile bitirdim.

Sonuç çocuk çizse olcak binalar için sabah akşam çalışıyoruz.

Bunun için miydi diyorum kendime bu yüzden mi gece gündüz çalıştım her konuda kendimi en iyi hale getirmeye çalıştım.

"Aylin hanım siz oturun biz çalışırız ya sorun yok" diyen şefe döndüm. Bu adamın işi biz çalışıyor muyuz diye bakmak. Aslında bu adam burda çalışmıyor bile ama kendine öyle bir görev edindi. Patronun kardeşi olur kendisi.

"İşine baksana Aylin hala mal mal bakıyorsun sağa sola" Alaylı sesi duruşu var olması bile sinirimi artırıyor. Ben bunu ölürcem.

Masadaki sıcak kahveyi almam ile yüzüne doğru döktüm. Acı ile bağırmaya başladı. "Çok biliyorsan otur sen yap lise terk piçin biri gelmiş bana işimi öğretiyor. Sen şükür et bu bardağıda götüne sokmuyorum it herif. Ayrıca sen kim ben kim birde aşıkmış bana Ay götüm." Herkes şok içinde bana bakıyordu. O ise hala yüzünü tutuyordu.

Eşyalarımı alıp dışarı çıktım. Karşıdaki kafeye oturup kafamı toplayamaya çalışıyordum. Başım çatlıyordu. Buraya ait değildim.

Egoist değilim ama bu kadar düşük bir yerde çalışmayı hak etmiyorum. Çok çabaladım, çok çalıştım, çok emek verdim karşılığı bu olmamalıydı. Bu olmaz ya olmaz.

Başımı masaya koyup ağlamaya başladım. Oturduğum masadaki sandalyeye birinin oturduğunu duyup başımı kaldırdım.

Ufak bir gülümseme ile bana bakan ela gözleri gördüm.

"Özür dilerim" dedim sadece ağlayarak. O ise hala gülüyordu. Bu kadar iyi bir adam olması utanmama yol açtı. Kardeşini yaktığım için patrondan utanıyordum. O piç kutusundan asla keşke kaynar olsaydıda dahada yansaydı hatta.

"Sen benim biricik kardeşimi nasıl yakarsın kimsin sen ulayynn" Yeşilçamdaki kötü karakter gibi konuşuyordu ve bu aşırı komikti. Kendide gülüyordu zaten.

"Şaka bir yana ne oldu Aylin neden yaptın öyle bir şey? Biliyorum çok sinir bozucu biri hergün kovuyorum gitmiyor yüzsüz ama yapcak bir şey yok. Neden yaptın bunu bu kadar delirecek me vardı?" Hiç bir şey diyemedim. Herzaman ki hali diyemedim. "İstifa etmek istiyorum "

Derin bir nefes aldı. Yaşının getirdiği olgunluk. Çok akıllı biri olması. Aslında mükemmel bir adamdı. Kırık küsür yaşında, kahve ve beyaz saçları, ela gözleri ile samimi bir adamdı. "Biliyorum ama kabul etmiyorum. Ben seni kovuyorum dedi" Sevinç ile sarıldım ona.

"Teşekkür ederim." sırtımı bir baba gibi sıvazladı. "Merak etme şikayet etmeyecek seni" Tazminatım yanmayacaktı ve şikayet yoktu. "Teşekkür ederim" dedim tekrar.

"Bir çizim yapcaksın" dedi dikkatle onu dinliyordum. "Çizim bitmiş gibi görünen bir taslak olcak ve yapabildiğinin en iyisini yapcaksın" Neden bahsediyordu ne içindi bu "Çizimi büyük şirketlere cv ve not ile yolla taslak bir çizim göndermek istedim yaz nota" hala beni düşünüyordu. "Bunu yapabilir misin" heycan ile başımı salladım.

"O zaman başarılar minik hanım. Sakın unutma küçük ama fark yatacak detayları çizme geri çağırdıkları zaman onları çizecğini bil ve elini alıştır en kısa sürede en güzel şekilde çiz"

"Anladım, çok teşekkür ederim" Gülümseyip kafeden çıktı. Bir kahve söylemiştim hesabı istedim ve beklemeye başladım.

"Buyrun tatlınız ve kahveniz iyi günler dileriz" tatlı mı ben istemedim ki "Ben tatlı istemedim ayrıca hesabı alabilir miyim kahve benim sadece" garson şaşkınlıkla baktı "Yanlışlık yok babanız aldı giderkende ödedi ikisini. Yanınızdan gitti az önce ya babanız" bu adam cidden melek gibiydi. "Tamam teşekkürler iyi günler"

Eve doğru yola çıktım. Dolmuş aşırı kalabalıktı. Hala inat ile arayan Enes canımı sıkıyordu. Kaç defa dedim istemiyorum diye yok anlamıyor. Tekrar mesaj attım.

Siz: İstemiyorum seni rahatsız etmek artık yeter

Enes:Seviyorsun beni biliyorum. Sen bu hayatta benden daha çok kimseyi sevmedin.

Özledim seni gel barışalım

Siz:İstemiyorum Enes sevmiyorum ya seni koskoca bir yıl oldu pes et artık

Enes: Etmem edemem seviyorum seni.

Geri gelcem Ankar'ya buluşcaz konuşcaz

Siz: Engelliyorum yeter artık

*bu kişiyi engellediniz *

Çok yoruldum. Eve girdim ve hemen uykuya daldım. En son telefona gelen bir mail gördüm ama okuyamadan uyuya kaldım.

Loading...
0%