Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. BÖLÜM

@eylbahar

BÖLÜMÜ BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN KEYİFLİ OKUMALAR 🌟

Ne olacaktı bilmiyordum. Aras kararlı görünüyordu. Ben ise hiç bir şey bilmiyorum. Yarın bakarız bir çaresine diyip gözlerimi kapatıp uykuya daldım.

Kapıyı çalan kişi kırmak ister gibi çalıyordu. Gözlerimi zor bela açıp. Yataktan çıktım. Kapıyı açtığımda yine bir şok geçirdim. Aras karşımda duruyordu ve hızla eve girdi.

"İyisin değil mi kimse gelmedi bende önce bir sorun yok?" baya panik görünüyordu baktığımda. Bir anda yüzümü avuçlarının içine aldı. Bu çok tuhaf hissettiriyordu. "Bir şeyin yok değil mi minik?" ne olduğunu düşünmüştü ki? "Hayır iyiyim siz gelene kadarda uyuyordum." derin bir nefes aldı.

Bir adım geriye gidip uzaklaştım. Elleri boştaydı artık. "Biri geldi şirkete bu gün bağırdı çağırdı seni arıyordu. Öldürcem onu filan dedi. Öyle bir hisse kapıldım ki tarıf edemiyorum. Korktum Aylin sana bir şey olmasından korktum." konuşurken aradaki mesafeyi geri kapatmış saçlarımı okuyordu.

"Kim geldi ki?" diye sordum. Kim bilecektin ki nerde çalıştığımıda gelecekti şirkete. "Bilmiyorum yeşil gözlü kumral kısa saçlı bir adam" kalbim duracak gibi hissediyordum Enes nasıl bulmuştu orayı ruh hastası herif. Korku tüm bedenimi sarmıştı. Aras yavaşca beni kendine çekip sarılmıştı. Başım göğsünde öylece duruyorduk. Saçlarımı okşuyordu sakin olmam için.

"Korkma bunca yıl sonra sana bu kadar yakın olmuşken kimse bir şey yapamaz sana" bunca yıl sonra mı dedi o. Hala kollarının arasında kafamı kaldırıp ona baktım. "Bunca yıl sonra mı?" dedim şaşkınlıkla o ne demekti? "Yanlış duymuşsun minik bunca gün sonra on gün olabilir ama sana olan duygum asırlık gibi." Ben yanlış duymuş demek ki diyip kapattım konuyu.

Kapı kırılacak gibi çalmaya başladı. Korku ile iyice sarıldım Aras'a "Açmayalım bırkma beni" dedim fısıldayarak. Beni kendinden ayrıp yüzümü avcunun içine aldı tekrardan. "Asla bir şey yapamaz. İkimizde hiç bir şey olmayacak. Bir şey olacak olursa o kişi ben olacağım merak etme." hiç rahatlatıcı bir konuşma değildi.

Kapının kulpunu tutmuş bana bakıyordu. Kafamı salladığımda kapıyı açtı. Enes'in sinirden gözü dönmüş gibiydi.

" Lan bak beni deli etme bu kim Aylinn" hayatımda korkudan ayakta durmaktan zor durduğum anlardan biriydi. Cidden korkuyordum. "Hayırdır sen kimsin benim sevgilimin kapısındasın" Aras iyice kışkırtıyordu onu bu hiç mantıklı değildi. O sevgilisi var sanarsa gider sanıyor ama Enes daha çok hırslanırdı. Bunu başka bir eski sevgilim söylese korkmazdım ama Enes o cidden birini öldürecek potansiyelde biriydi.

"Lan beni sınamayın. Ne oldu Aylin hanım işten atılınca kendine zengin sevgili bulup onun orosbusu mu oldun. Çocuk ne zamana orosbu." cidden oturup ağlamaya başladım. İşte korktuğum o sesi duydum çığlık biri çok büyük bir çığlık attı. Gözlerimi açıp baktığımda Aras kötü bir halde ve Enes karşımda ise ne yapcaktım. Gözlerimi açtığımda kimse yoktu.

Hızla etrafa baktım kimse yoktu. Binada boş neredeydiler. Arasa benim yüzümden bir şey olursa ne yapacaktım o zaman. Binanın içine oturup ağlamaya başladım.

Merdivenlerden çıkma sesi geliyordu. Baktığımda kimse yoktu. Ayazı koşarak çıkarken görünce içim rahatladı. Yanıma gelip durdu. Bir şey demesine izin vermeden sarıldım. Çok korkmuştum.

"Hadi bırak benide eve girelim minik" dedi gülerek. Dahada sıkı sarıldım. "O kadar korktum ki benim yüzümden bir şey olacak diye." oda aynı şekilde bana sarılırken bir anda kucağına aldı. "Hadi minik hasta olmadan eve" diyip kucağında eve soktu.

Şimdi ise ben koltuğun bir ucunda o diğer ucunda oturuyorduk. Beni kucağına aldığı için kızmıştım oda beni bırakıp gidip koltuğun diğer ucuna oturmuştu. Masada duran kitabı almış sayfaları ile filan oynuyordu.

"Neden bana bu kadar ön yargılısın?" soruyu sorarken bana bakmıyor hala kitap ile oynuyordu. "Sadece seni sevmek istiyorum. Beni sev hemen demiyorum sana gel aşık ol hemen demiyorum. Ama seni sevmeme izin ver istediğim zaman senle vakit geçirip sarılayım istiyorum bir şans ver bana." ne yapmam gerek bilmiyordum.

Ona karşı bir bir yakınlığım var onu beğeniyorum evet ama bu bırak aşkı sevgi bile değildi. Sadece yakışıklıydı ve bana ilgili davranması bu gün yaptıkları hoştu. Nasıl biri olduğuna dair bir fikrim olmayan biri ile birlikte olamazdım. "Zamanla belki bir şansımız olur Aras. Ama bu gün o gün değil." kitabı masaya bırakıp sesizce evden çıktı gitti.

O gün daha fazla olay yaşanmadı. Sabaha kadar öylece oturdum. Cidden berbat gündü ve Aras gittikten sonra tüm gün orda oturmuştum. İçimde hiç bir şey gelmemişti ve olduğum yerde uyumuştum.

Sabah yine fıldır fıldır gezen Ecrine baktım. "Ecrin bir şey sormak istiyorum" hemen yanıma gelip oturdu ve ellerini yanağın koyup bana bakmaya başladı. Uzun açık kahve saçları ela gözleri ve kısa boyu ile çok güzel ve tatlı bir kızdı. "Aras beyin sevgilisi ya da sevdiği biri hiç oldu mu biliyor musun?" Ecrin sanki devlet sırrı sorumuşum gibi kıvranmaya başladı. "Söyliyicem ama aramızda tamam mı? Bak kimse bilmiyor bunlarıde dedi bana doğru yaklaşıp fısıldayarak. "Tamam" dedim sadece.

"Bu normalde yurt dışında yaşıyordu bir zaman iş için geldi bir iki seminer vermiş okullarda. Orda gördüğü bir kıza vurulmuş aylarca aramış kızı bulamamış. Bulduğundada sevgilisi varmış. Üzerinden ne kadar zamam geçti bilmiyorum bir buçuk, iki yıl oldu nerdeyse hala kimse ile konuştuğunu gören bilen yok. En yakın arkadaşı eski sevgilimdi erkek dedikodusu daha iyi kızım" diyip gülmeye başladı. "Off yüzünü şeytan görsün ama ne güzel dedikodu yapıyordu vicdansızın oğlu ya" dedi gülerek yine. Bende onla birlikte gülmeye başladım.

Daha önce görmediğim bir uzaktan bize doğru bakıyordu. "Ecrin bu kim böyle sinirli bakıyor" Ecrin bakması ile gözlerinin kocam olması bir oldu. "İti an çomağı hazırla. Eski sevgilim olur kendisi güldük ya dert olmuştur içine. Kaç ay oldu ayrılalı aşamadı paşam mutlu olmamı. Benim yapmam gereken çizimler vardı zaten ben kaçar" diyip gitti. Ama kıvırta kıvırta yürüyerek gitti. Gülmeden edemedim bir an.

Bende işimin başına döndüm çizim bitince Aras'ın odasına götürdüm. Bir yeri gösterdi değiştir getir dedi ve çıktım. Konuşma bu kadardı. Yeni camlar gelmişti odası eski halindeydi.

Bir saate orayıda bitirip odaya doğru gitmeye başladım kapıyı çaldım gel diyince içeri girdim. "Bitirdim" diyip masanın üzerine çizimi koydum. "Olmuş sağol ben bir iki yerine daha gölgelendirme yaparım biter bunla işimiz gödeririz. Sağol çıkabilirsin." Sesizce dışarı doğru yürüken bir anda arkamı döndüm. "Enes nerde?" kafasını kaldırıp bana bakmaya başladı. "Senden uzaktadır. Bir daha yanına yaklaşmıyacakmış. Kendisi söyledi." Enes öylece pes edip gitti. İnandırıcı değildi ama bir şey demeden çıktım odadan.

Tüm gün çalıştım. En azından burda mutlu ve emeğimin karşılığını alıyodum

*bir yeni mesaj*

Aras: Odama bir gelir misin iki dakika.

Aras diye kayıt etmiştim ama bey yazmam gerekiyordu galiba. Bunları düşünürken odanın önüne gelmiştim bile çoktan. Kapıyı çalıp içeri girdim. "Bir gelip baksana şunlara. Sandalyeyi çek yanıma." bilgisayardan kafasını kaldırmadan konuştu. Dediği gibi sandalyeyi yanına çekip oturdum.

"Sence burdaki sorun ne?" bilgisayara baktığımda bir çizim vardı. Çizime bakmaya başladığım an az önce benim çizdiğime çok benzediğini fark ettim. "Bu benim çizimimin nerdeyse aynısı" kafasını salladı "Nerdeyse değil aynısı hatta ve bu şirket ile rakibiz bir firma ile iki gün sonra otel için görüşeceğiz ve onlarda çizimlerden birini seçecek ve bizde ona göre işi alacağız." yani sıçtık gibi anladım ben.

"Kendi kafana göre hayelinden bir yer çiz desem olur mu? Yani bir iki şey istiyorum onlara bağlı olarak istediğin gibi yapabilir misin bunu yarına kadar? Ek mesai ücretinde yatıcak. " kafamda hemen bir iki şey canlanmaya başladı bile. "Yapabilirim düşüncen ne?" bilgisayardan bir şeylere bakmaya başladı.

Bir süre sonra bir kaç çizim açtı. "Bu tarz bir çizim diye düşündüm." Bunu bir günde asla bitiremem istediği şey yarım küre şeklinde bir oteldi. Sadece o şeklide olmayacağı için yanına ayrı yarım kürelerde koymam bunların hem simetrik hemde şık olacak şekilde ayarlayıp taslak çıkarmam bir gün sürer."Bir günde taslağını çizerim sadece bu gün dahil yarın ile birlikte taslak biter sadece yapamam"

Telefonu eline alıp bir şeylere bakıp birilerine mesaj atıyordu. "Taslak defalarca denediğin için uzun sürüyor bir kaç kişi denesek yarına kadar bitmez mi?" Aslında haklıydı biterdi. "Biter bence" heyecanla gülümseyip kafa salladı. "Yanına istediğin çizimlerini beğendiğin bence kız olan birini seç" niye kız acaba"Neden kız?" yani biraz garip gelmişti. "Benim arkadaşım erkek üç erkek arasında tek başına kalma diye" aslında ince ve hoş bir düşünceydi.

"Ecrin yürü yapcaksın dedim." inat ile gelemeyen ecrinin kolundan tutup çekiyordum. "İstemiyorum yaa rahat bırak beni eve gidip film izliyicem" sinirle çekmeye devam ettim. "Ek mesai ücreti ödeyecek istediğin allığı alırsın" bir an bir durdu. "Of biliyorsun tabi zayıf noktamı vur"

Şu an bacağım tamamen mor çünkü Kerem ben Ecrin ve Aras arabada Kereme gidiyorduk. Sabah ki eski sevgilinin adı Keremmiş. Ecrin ise sesiz bir şeklide cinnet geçirip beni cımcıklıyordu sürekli

"Aras sağa çek şunu" diye bağırdım bir an. Aras hızla arabayı sağa çekip arkasını döndü. Arabadan inip Keremin kapısını açtım "İn aşağı in" vallahi canıma tak etmişti. Kerem indiği an ön koltuğa oturup kapıyı kapattım.

"Arkaya gel çabuk yoksa acı ve izdırap içinde öleceksin Aylin." tam lafı bitti ki Kerme arkaya bindi "La havle sabır yarabbim. Sür kardeşim şunu ya" tam sesiz sesiz giderken Kerem bağırmaya başladı. "Nereye gideyim daha Ecrin kurbanın olayım. Yeter be arabanın dışında gideceğim vallaha Bak tek bir hareket göz devrime ses duyayım biliyorum ben yapacağımı." O andan sonra ses çıkmadı yani on saniye filan.

"Çekil yaklaşma bana" Cidden ikiside kapıya yapışmıştı ama ecrin hala git diyordu. "Al Ulan sen git şimdi Nereye gidiyorsan" Kerem, Ecirni kendi ile kapı arasına sıkıştırmış oturuyordu artık. Önüme dönüp gülmeye başladım. "Gülene bak aynısını biz yapsak kıyamet kopar tacizci oluruz. Başkasına gülün tabi Aylin hanım." şu an tek düşündüğüm bu olanları demediğim için beni öldürecek olan Ecrin.

Evde oturmuş saatlerdir çalışıyorduk. Kerem inat ile olmuş mu sence diye Ecrine soruyor oda herseferinde ilkokul çocuğu çağırsaydık Kerem yerine daha çok yardımı olurdu diyordu. Aras bir saatir mutfakta kahve yapmaya gitti ama galiba üretiyordu kahveyi.

"Nerde lan bu kahve" Evet neden hala yapamadığı belli oldu bulamamış. Ecrin bir anda bağırdı içeri doğru. "Kapının yanındaki ikinci dolapta süt tozuda orda. Süt ile yapacaksanız dolapta alt rafta." diyip önüne döndü hala nasıl bir pot kırdı farkında değildi. Kerem ise elini yanağına koymuş gülerek ona bakıyordu.

Araf kahveleri getirdi baktığımda ecrin ve benimki farklıydı ama benimki daha farklı duruyordu. Kerem ve kendisine filtre kahve yapmış. Ecrine sütlü kahve yapmıştı bende ki kahve daha açık duruyordu rengi Kahvesi az sütü bol. Tadına baktığım an gözlerim ışıldadı. Tam bir ağzımı açtım ki hemen lafa girdi. "Şşşş aramızda sır onlar bilmesin" dedi. Karmelli yapmıştı kahveyi.

Tüm gece Ecrin söylenip durmuş hatta bu gece piskolojisi bozulduğu için iki maaş istemişti bu ay için. Keremde ben sana üç maaşda veririm istersen diyincede bağırıp git başka kadınlara ver sen seversin aldatmayı diye bağırmıştı. Biz ise sesizce çizimi yapamaya devam ettik.

Sabah olmak üzereydi Arafın yanında oturmuş onun çizimlerine bakıyordum. "Güzeller mi?" diye sordu. Kafamı salladım. "Hiç bir şey senden daha güzel değil" hemen Ecrin ve Kereme döndüm. Ecrin uyumuş Keremde onun saçları ile oynuyor bizi asla umursamıyorlardı.

Ayaz eli göğsüne vurdu. Saatler önce yerdeki masaya geçmiştik. Koltuğu yaslanmış eli ile göğsünü gösteriyordu. Mala yatıp ne var ki orda filan mı yapsam. "Gel" yanına iyice yakaştım ve bende koltuğu yaslandım. Kedisi beni kolarının arasına almıştı. O kadar uykum vardı ki bende ses çıkarmadan gözlerimi kapatmıştım.

Loading...
0%