Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@eylul_safak

"Oo adamım hoşgeldin " Mert,elindeki bira dolu bardağı bir kenara bırakarak yanına oturan Ateş'e hafifçe bir yumruk attı.

"Rahattır dur oğlum." Gülerek ceketini çıkardı Ateş. Barmene her zamanki içkisinden sipariş etti kısa bir el hareketiyle. Ardından
oturduğu yere yaslanıp derin bir nefes aldı.

"Hayırdır geç geldin ?" İpek,kaşlarını çatıp ona baktı. Ateş'i oldukça merak etmişti. Ama bunu umursamıyormuş gibi davranmaya çalıştı.

"Misafirimle ilgileniyordum." Tek kaşını karizmatik bir şekilde havaya kaldırdı Ateş. "Ne oldu güzelim? Merak mı ettin? "

Onun bu alaycı tavrına karşın bağırmak istedi İpek. Ama Ateş ona böyle güzel bakarken ve kusursuzca gülümserken alay bile
etse ses çıkaramıyordu.

"Duyduğumuza göre çoluk çocuğa karışmışsın" Umut gülerek Ateş'in içkisini masaya bıraktı. İpek daha fazla üzülsün istemiyordu.

Sıkıntılı bir şekilde iç çekti Ateş. "Sorma. Uğraşıyoruz bakalım. "

"Pek umrunda gibi durmuyor." İpek'in sesi bu sefer içtendi. Çocuğu mu kıskanıyordu ? Halbuki her bar çıkışında Ateş'i başka kızlarla
görmeye çoktan alışmıştı.

"Bir gün getir de tanışalım." Dedi Mert çapkınca gülümserken. "Kaç yaşındaydı şu kız ?"

" 19 herhalde." Kısaca yanıtladı Ateş.Kaç yaşında olduğu umrunda değildi. Sonunda daha çocuktu değil mi?

"Tam piliç yani " Mert,gözleri parlayarak gülümsedi. "Kesin tanıştırmalısın bizi. "

Onu duymamış gibi yapıp içkisinden koca bir yudum aldı.

"Adam evinde 19luk bir çıtırla yaşamaya başlıyor ve bunu umursamıyor." Delirmiş bu anlamında bir bakış attı Mert konuşmasına devam ederek.

"Ahh ben olucaktım yerinde. Barı falan unuturdum. "

Gittikçe başka yöne giden bu muhabbeti kesmek adına konuştu Ateş. "Hadi provaya başlayalım.Çok lak lak yaptınız."


"Söyle ruhum söyle
Hiç yenildik mi böyle ? " *

Şarkısının son kısmını söyleyip gülümsedi Ateş. Göz ucuyla onu izleyen kızları kesti. Ardından çapkınca gülümsemesini takınıp,sarışın
olana göz kırptı.

"Teşekkürler." Dedikten sonra gitarını sahnenin köşesine bırakarak arkadaşlarının yanına doğru yürümeye başladı.

İpek'in hayran bakışlarını görmezden gelerek Umut'tan bir içki istedi.

"Saat 12.Misafirin korkmasın ? " İçkisinden bir yudum alıp ona baktı İpek. Madem misafiri çocuktu onu bu saatte yalnız bırakması doğru değildi.
Hem belki yeni gelen misafiriyle ilgilenir ve dostluk kurarsa Ateş'e eskisi gibi yaklaşabilirdi. Bununla birlikte gülümsedi. Düşüncesi bile
onu heyecanlandırmıştı.

"Misafir değil güzelim." Boş içki şişesini Umut'a uzatırken ona döndü Ateş. Ve ilk defa yüzüne baktı.

"Değil ?" Kaşlarını çatarak sordu.

"Artık misafir demeyin şuna. Benimle aynı evde yaşayacak. Uzun bir süre . Pekte misafir sayılmıyor yani ."

"Anladım ." Düşünceli bir şekilde başını salladı İpek.

"Neyse güzelim konuşuruz sonra." Ateş ona gülümseyerek yeni söylediği içkisini eline aldı . Gecenin başından beri kestiği sarışın afete
doğru yürümeye başladı.

Duyduğu müzik sesiyle gözlerini açtı Ateş. Sinirlice yastakla kulaklarını kapadı. Lanet olsun sabahın köründe bu da neydi böyle ?!
Gözlerini kapatıp yeniden uykusuna dönmeye çalıştı ama olmuyordu.Ses sanki beyninin içinde çınlayıp duruyordu.Öfkeyle
yarısı yere düşmüş yorganı attı kenara.Gözlerini ovuşturarak merdivenlerden indi.

Burnuna gelen güzel kokularla gözleri şaşkınlıkla açıldı.

Beren,kahvaltıyı hazırlamıştı.Son olarak elinde tuttuğu tavayla krep yapmaya çalışıyordu.

Şaşkınlığı üzerinden atıp hızla müzik çaları kapattı.Mutfağa geri dönüp azarlayan bir tonda konuştu.

"Günaydın."

Duyduğu sesle irkildi Beren.Tavayı ocağa bırakarak ona döndü.

"Günaydın." Sesi Ateş'inden daha yumuşak ve sevecen çıkmıştı.Ama Ateş'i incelemeye başladığında yüzü utançtan kızarmıştı.
Ateş'in saçları uykudan dağılmıştı.Üstünde kaslarını oldukça belli eden bir t-shirt ve altında sadece boxeri vardı.

Onu azarlayacakken kızarması karşısında küçük bir kahkaha attı Ateş.Utanmadan çok uzak bir yüz ifadesiyle konuştu.

"Üzgünüm. Bu evde birinin daha yaşıyor olması fikrine daha alışamadımda. " Aslında üzgün falan değildi. Gerçek şu ki umursamıyordu.
Hala eski düzenine devam edicekti. Evet belki kendini değiştirebilirdi ama böyle rahattı. Ayrıca Beren'in ondan utanması hoşuna gitmişti.
Garipti ama bu kızla uğraşmayı seviyordu.

"Sabah sabah müziksizde bir kahvaltı hazırlayabilirdin." Alaycı sesiyle konuştu.Ardından masaya oturup iştahla kahvaltıya baktı.

"Böyle bir kahvaltı yapmayalı uzun zaman olmuştu." Salam ve peyniri hızla tabağına doldurdu.

Sinirle söylenerek krepleri tabağa yerleştirdi Beren. Az önce olanlardan dolayı Ateş'e kızgındı. Bu ne rahatlıktı böyle ? Üstelik
alaycı tavrı onu deli ediyordu. Hiç ciddi olmaz mıydı Ateş ?

Tabağı sesli bir biçimde onun önüne koydu. Beren'i umursamadan kahvaltısını yapmaya başladı Ateş.

"Bugün okula gitmem gerek." Diye ona baktı Beren.

"İzin mi istiyorsun ?" Gülerek sordu Ateş. "Tamam bu evin kuralları var ama okula gidip gitmeyeceğine karışamam ufaklık."

"Hayır. Sadece haberin olsun diye söyledim." Başını tabağına çevirdi Beren.

"Yolları biliyor musun ? Sana eşlik etmemi ister misin ?" Ateş'in sesi ilk defa ilgiliydi. Onun ciddi olup olmadığını anlamak için kısa bir bakış attı Beren.

"Bakma öyle. Ciddiyim."

"Kendim bulabilirim heralde." Dedi Beren fısıldayarak. Gülümsedi Ateş. Ona doğru uzanarak o çocuk sever bir halde onun burnunu sıktı.

"Anlaşıldı senin ben götürüyorum ufaklık ." Bir abi edasıyla gülümsemeye devam etti.

Ama Beren için abi olmaktan çok farklı şeyler ifade ediyordu.Böyle mükemmel yakışıklı ve her hareketiyle onu büyüleyen biriyle
aynı evde yaşamak çok zordu. Hayat onu sınıyor olmalıydı .

"Hadi hazırlan. Hem sana şöyle güzel bir Ankara turu yaptırırım."


Loading...
0%