@eylul_safak
|
Ama aşkım yok Şarkının nakaratını söyledikten sonra gözüne çarpan detayla sustu Ateş.Bir kaç kez gözlerini açıp kapadı. Telaşlı bir şekilde arkadaşına bir şeyler söylüyordu.Şarkının son kısmını da söyledikten sonra sahneden indi Ateş. Ne yapması gerektiğine karar veremiyordu. Sarsılmıştı. Evet. Uzun bir zaman sonra Ateş Zeybek sarsılmıştı. Oysa daha bu akşam ona ne kadar güvendiğini dile getirmişti. Ama şimdi gördüğü manzaraya acıyarak bakıyordu. Hem daha bu akşam onun aslında çocuk olmadığını yavaş yavaşta olsa anlamaya başlıyordu. Ama Beren'in bu yaptığı Ateş'in ortadan kaybolmasıyla rahatladı Beren. Bakışlarını son kez barda gezdirdiğinde gittiğini anladı.Onu görmüş olamazdı değil mi ? Bir yanı kalıp eğlenmek istiyordu.-Hoş nasıl bir eğlenceyse ? Ancak yeni yeni toparlanmıştı.- Diğer yanı gitmek istiyordu. Saatine baktı.Ateş'in eve gelme saatinden çok erkendi.İçkisinden bir yudum alarak rahatlatmaya çalıştı. "Demek meşhur Ateş,buymuş hee !" Yağmur kıkırdayarak Beren'i dürttü. Gözlerini devirdi Beren. Yağmur'un Ateş hakkında söyledikleri "Kızım çocuk taş ! Ahh ben onunla aynı evde olucam var ya... " Gözleri muzurca parladığında öfkeyle başırdı Beren. "Yağmur! Ateş'e sulanmayı bıraksan diyorum ? " Bunun üzerine koca bir kahkaha attı Yağmur. "Tamam tamam. Kıskanma Berencan,ben yaşıtlarımla ilgileniyorum zaten" Göz kırptı ona. "Ne oldu sana ?" Mert,bir elini onun omzuna koyarken merakla sordu.Ateş'i ilk defa böyle görüyordu. Ardından umursamaz bir tavırla Mert'e döndü. "Seni misafirimle tanıştırmamı ister misin ?" "Oo çirkin ördek yavrusu da burdaymış." Gülümsedi Ateş.Sempatiklikten çok uzak bir gülüştü.Gözlerindeki o soğuk ifade "Aa se-selam Ateş." Gülümsemeye çalıştı Beren ama başarılı olamamıştı. "Mert bak bu Beren.." Derken Beren'e bakmıyordu.Burak'ı ve diğer üç erkeği yönetlmişti bakışlarını. "Hani birlikte yaşadığım kız." Mert nazik bir tavırla Beren'i elinin tutup dudaklarına götürdü. "Memnun oldum." Ardından çapkınca gülümseyerek ekledi."Ateş senden öyle bir bahsetmişti ki karşımda 15 yaşında bir ergen bekliyordum." Bu sefer gülümsemeyi başardığında titrediğini fark etti Beren.Şaşırmıştı . Ateş'ten bağırıp çağırmasını bekliyordu. Demek ki ciddi "Ateş,abartmaya bayılır." Burak'tan bakışlarını kestiğinde Mert'e döndü Ateş." Beren bize katılıyor Mert.Sen ona eşlik et." Ardından Beren'i fikrini sormadan daha da kötüsü ona bakmadan uzaklaştı .
"Kes sesini " fısıldadı Ateş. "Çocuk işte görmüyor musun ?" Salak anlamında bir bakış attı Mert bir şey söylemeden. "Ee tatlım nasıl gidiyor okul ? Alışabildin mi buraya ? " Mert'in sesi çapkındı.Ateş Mert'in niyetini anlasada ses çıkarmadı. Umursamayacaktı. "Ne içersin ? " İpek gülümseyerek sordu. "Ben.." Dedi alt dudağını ısırarak Beren. İçki içmek istiyorum diyemezdi. Ateş'e baktı. "Ona meyve suyu verin." Dedi Beren'in yüzüne bakmadan.Ardından gülerek ekledi. "Yok yok İpek sen ona bira ver." Gözlerini kocaman açarak baktı Beren. [b]Ne yani içmesine izin mi verecekti ?[/b] "Ciddi misin Ateş ?" İpek elindeki içkiyi Beren'in önüne koydu. Evet anlamında başını salladı Ateş. Beren ürkekçe birasından küçük yudumlar alırken Mert'le konuşuyordu. Mert gruptaki en komik kişiydi . Geldiğinden beri espiriler yapıyor Ateş onları umursamıyordu. Dikkatini çaprazında oturan esmer kıza çevirmişti. "Senin bu Ateş,hiç akıllanmaz. " Mert bunu yine gülürek söylemişti. Bir süre Mert'i süzdü Beren. Siyah saçları ve siyah Ama duymak ve görmek o kadar farklıydı ki. Şimdi Ateş kıza çapkınca gülümserken masadan kalkıp o kıza
"Bu kız fazla seksi dostum."Dedi son olarak fısıldarken. " Ama bunu farkında bile değil. Nasıl dayanıyorsun sen ?" Güldü her zamanki gibi. "Yeter bu kadar. Gidelim ." Ateş siyah deri ceketini geçirdi üstüne. Beren hepsiyle vedalaşırken son olarak Mert'e uzattı elini.Mert ilk önce elini sıkıp ardından kendine çekti. "Tanıştığıma memnun oldum tatlım." Ondan uzaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdu. "Benim bi lavobaya gitmem gerek." Diyerek Ateş'e mırıldandı.
Başını kaldırdığında Ateş'i gördü. Ateş duvara yaslanmış,kollarını göğsünde birleştirmişti. Bir şey söylemeden ona bakıyordu. Çenesi seğirmeye başlamıştı. Ama hala mükemmel görünüyordu. Korku ve hayranlıkla karışık bir şekilde onu süzmeye Titriyordu. Korkudan deli gibi titremeye başlamıştı. Hiçbir şey demeden onu pekte nazik olmayan bir şekilde kolundan tuttu Ateş.Ve bir şey demesine fırsat vermeden dışarıya sürükledi "Sana güvenmiştim." Yağmur hafif hafif serpiştirirken kolunu kurtarmaya çalıştı Beren. Canı yanıyordu. "Be-ben.." Diye kekeledi Beren. Korkudan dili tutulmuştu adeta." Özür dilerim." Üzgünce dudaklarını büktü."Gerçekten-" "Kes sesini!" Ateş'in kükremesiyle sustu.Ateş'in kaslı kolları arasında küçük olan bedeni daha da küçülüyordu. "Her gece mi aynısını yapıyordun he ? Ben seni evde uslu uslu oturuyor sanarken sen geceleri dışarı da mı sürtüyordun! " Akşamdan beri kızmayacağına dair kendini telkin etmişti Ateş. Umursamamaya karar vermişti ve başarıyordu da. Ama Mert'in rahat Eşeğin aklına karpuz kopuğu sokmak böyle bir şeydi heralde. "Ben daha ilk defa çıktım." Onu dinlemeden kendinden uzaklaştırdı Ateş.Baştan aşağıya süzüp tükürürcesine konuştu. "Şu giydiklerine bak. Yaşın kaç daha senin ? Kimlere özeniyorsun böyle Beren ! " "Tek suç bende mi ?" En sonunda sesini yükseltmişti. "Her gece eve geç geliyorsun. Benimle ilgilenmiyorsun bile. "Yeter." Onu sarstı bir kez daha.Haklıydı. Onu yalnız bırakmamalıydı. Ama ilk fırsatta Beren'in böyle bir şey yapması gerekmezdi. Sarhoştu ve zar zor topuklular üzerinde durabiliyordu. Ateş'in onu sarsmasıyla dayanamayıp düşmüştü. Ateş onu kaldırmak için eğildiğinde ağladığını fark etti. Fazla mı üstüne gitmişti ? Sadece bir çocuktu ve böyle şeyler yapabilirdi. Hayır diye düşündü Ateş. Çocuktu değildi. Barda herkesin ona nasıl baktığını görmüştü. En kötüsüde kendisininde içerideki Daha akşam onu öpmek istememiş miydi ? Kendisine olan sinirini bir kenara bırakıp kendine çekti Beren. "Ağlama." Dedi sesini yumaşatarak. Başını okşadı. Ateş'ten gelen kokuyla daha da başı döndü Beren'in. Hangi parfümü kullanıyordu? Hayır hayır daha önce hiç böyle bir koku Taksiciye parasını verip taksiden indi Ateş. Bin bir uğraş sonucu kapıyı açmaya başarabilmişti.Kucağında Beren,huzurluca uyurken ses Yukarı çıkıp Beren'i yatağına bıraktı. Ayakkabılarını çıkardı ardından. Daha sonra ıslanmış deri ceketini. Son olarak Yanına oturup onu izledi bir süre. Bu gece olanlardan kendisini sorumlu tutuyordu. Bir çocuğa (!) sahip çıkamamıştı işte. Ama kafası karışmıştı. Gerçekten istediği için mi yoksa zorunlu olduğu için mi ilgileneceğine karar verememişti.
Sarhoş olmuştu ama neden her şeyi hatırlıyordu ? Üstelik bayılmıştı ya da sızmıştı. Peki buraya nasıl gelmişti ? Heyecanlandığını hissetti. Ne yani onu Ateş mi taşımıştı ? Düşünceleri aklını kemirirken yüzünü yıkayıp muftağa indi. "Günaydın ! " Ateş,yarısı yanmış yumurtayla boğuşurken ona gülümsedi.Sabah erken kalkmış ve köşedeki fırına gidip taze ekmek ve bir kaç Şaşkınlıkla gülümsedi Beren. Ateş'in bu hali gerçekten komikti. Üzerine önlüğü giymiş ; yumurtaları pişirmeye çalışıyordu. Lavaboda ellerini "Bırak ben hallederim." "Olmazz." Derken tavayı bırakıp onu omuzlardan tuttu Ateş. "Bugünlük bendensin." Sandelyeye oturmak yerine ocağın hemen yanındaki mermere oturdu Beren. "Bana kızgın mısın ?" Kirpiklerinin altında masumca baktı.Dudaklarını sıkıntıyla şişirdi.Her üzgün ve telaşlı olduğunda "Evet." Dedi Ateş kısa ve kesin bir sesle. "Ama bunda benimde payım var.Gerçekten seni fazla boşladım." "Benimle ilgilenmek zorunda değilsin." Beren'inin sesi üzgündü.Ateş gerçekten bunu yapmak zorunda değildi. "Bana emanetsin ördekcik." Derken küçük bir kahkaha atmıştı Ateş.Ocağı söndürüp parlayan gözlerle gülümsedi ona. "Yani bundan sonra ?" Dedi Beren merakla beklerken. "Saat sekizden sonra dışarı çıkmak yok.Arada sıkılırsan seni bizim bara götürebilirim." "Gerçekten mi ?" Hızla yere zıpladı Beren. Ekmekleri dilimlemekte olan Ateş'in peşinde dolandı. "Yani Mertle içki içmeme de izin vericeksin öyle mi ?" Öfkeyle kaşlarını çattı Ateş. "Saçmalama.! Dün ders olsun diye içmene izin verdim ama anladığım kadarıyla pek anlamamışsın." Dudaklarını büktü Beren. "Hadi otur bakalım beğenicek misin ?" ** "Ateş ellerini çek üstümden." Merdivenin kenarlarına tutundu Beren korkuyla.Ateş bütün gün evde olduğu için beraber temizlik "Sana perdeleri yıkamasanda olur demiştim." Dedi Ateş öfkeyle.Bir yandan merdiveni tutmaya çalışıyordu.Bu kız başını belaya sokmadan "Siyaha dönmüşlerdi görmüyor musun ? " Beren kornişi takmaya çalıştı.Arada bir sendeliyor düşücek gibi oluyordu. "Ben asabilirdim." "Beceremeyeceğini ikimizde biliyoruz." Son kornişi taktıktan sonra ona döndü Beren.Oldukça yorulmuştu.Hem işten hemde Ateş'e laf yetiştirmekten. "Çocuksun." Dedi Ateş gülerek. Ona laf yetiştireceği sırada sendeli Beren. "Ahh-" düşeceğini anladığında gözlerini yumdu sıkıca. Ateş belinden tuttu hızlıca.. Gözlerini açtığında Ateş'in koyu kahverengi ve oldukça derin görünen gözleriyle karşılaştı. Kahretsin! Ateş'in üstüne düşmüştü. Beren'in kalbi o kadar hızlı atıyordu ki bir an Ateş duyucak diye tereddüt etti.Nefeslerini düzenlemeye çalıştı. Ama Ateş'in ellerini belinde Kendini toparladığında gözlerini açtı Ateş.Üstünde duran narin bedeni incitmek korkarcasına yana çevirdi.Şimdi Ateş, Beren'inin üstündeydi. "Sen.." Dedi Ateş o mükemmel görüntüsüyle. "Üstümde gayet rahattın galiba." "Ne-ne saçmalıyorsun sen ?" Panikle söylendi Beren.Şimdi ki durumu daha vahimdi.Ateş'in kokusu burnuna dolarken titrememek elde değildi. Ne yapacağını bilmez bir halde alt dudağını ısırdı. Onun alt dudağını ısırmasıyla aklına, gelmemesi gereken düşünceler dolmuştu.Dünden sonra ilk defa bir kez daha o dudaklara sahip olmak Ardından hızlıca onun üstünden kalkıp kendini odasına attı.. |
0% |