@eylul_safak
|
İşe alındığı kesinleştiğinde hemen çalışmaya başlamıştı Duru.Eren ona her şeyi en derin ayrıntısına kadar anlatıp,işini daha da kolaylaştırıyordu.Bu sırada onun Yağız ile birlikte bu kafeyi birkaç yıl önce açtıklarını öğrenmişti.Yağız’ın asıl işini sormayı unutmuştu ama Eren’in aile şirketlerinin başında yönetici olarak çalıştığını öğrenmişti.Onu en çok şaşırtan bu olmuştu çünkü Eren yönetici olmak için fazla ciddiyetsiz gelmişti kendisine.Zaten babası sıkıştırdığı için artık bütün gününü geçirdiği kafeye artık fazla zaman “Aslına bakarsan burayı açtığımızdan beri hep biz bize çalıştık.” Elindeki bardağı nasıl kurulaması gerektiğini gösterirken bir yandan da anlatıyordu Eren.”Yağız genellikle burayı yönetmekle ve eksik gediklerle meşgul olur.Ben ise işin mutfak kısmındayım.Bir ara mutlaka kurabiyelerimi denemesin.” Küçük bir kahkaha attı.”Aşçılık yeteneğimi kız tavlarken fark ettim.” Göz kırptı ardından. “Sadece ikiniz misiniz?Yani Yağız ve sen?” “Elbette hayır.Caner ve Tuna da var.Caner’in bu sıra işleri yoğun olduğu için yurt dışında.Tuna’da mühendislik yapıyor.Onlar daha çok akşam gelmeye vakit buluyorlar.Çoğu zaman da sahne alıyorlar” “Böyle anlattığına göre uzun zamandır arkadaşsınız.” Duru gözlerini kısarak sormuştu bunu.Merakla genç adamın cevap vermesini bekliyordu. “Liseden beri tanışıyoruz ve o zamandan beri kopmadık.” “Hep mi Eskişehirde’ydiniz ?” Duru’nun sorusuyla duraksadı Eren.Elindeki bardağı masanın üstüne koyup bir süre düşünceli bir şekilde oraya baktı.Ardından gülümsemeye çalışıp Duru’ya döndü. “Aslında İstanbul’dan geldik buraya,daha 2-3 yıl oldu anlayacağın.” Ardından yeniden bardağı masanın üstünden alıp Duru’ya uzattı. “Hadi bakalım çırak,şimdi de sen kurula bakalım.Dikkat et çizdirmeden ve iz bırakmadan.” Onun konuyu değiştirmesine anlam verememişti Duru.Bir yandan özenle Eren’in dediklerini yaparken diğer yandan genç adamın söylediklerine takılmıştı.Caner ve Tuna sahne alıyor demişti Eren.Acaba şu esrarengiz adam ikisinden biri olabilir miydi ? “En köşedekini biraz daha sağ çek.” Düşüncelerinden Yağız’ın sesiyle kurtuldu Duru. “Hepsi ip gibi dizi olacak,yamuk değil.” Yağız’ın sesinin azarlar gibi çıkmasına sinirlendi Duru.İki elini beline koyarak bir adım yaklaştı genç adama. “Yeni öğreniyorum.” Dik dik baktı sonra.İş hayatında öğrendiği ilk kural kendisini ezdirmemesiydi.Eğer ilk günden ne kadar sessiz görünürse o kadar ezilirdi. “Bak bak.” Alayla güldü Yağız.Bir adım da kendisi yaklaşıp aralarındaki mesafeyi kapattı.O an Yağız’ın boyunun ne kadar uzun olduğunu fark etti.Ve geçen gece baktığı siyah gözlerin daha da koyu olduğunu.Eğer bambaşka şartlarda bu gözlerle karşılaşsa aşık olacağını düşündü Duru. “Şuan aklından ne geçiyor tahmin edebiliyorum.” Yağız’ın söyledikleri karşısında gözleri açıldı korkuyla.Gerçekten ne düşündüğü yüzüne o kadar yansımış mıydı? “Ne-ne düşünüyor muşum?” Sesinin titremesine engel olamamıştı.Geri adım atmayı düşündü ama belli etmemek için daha da dikti kafasını. “Kendini ezdirmemek için ezmek istiyorsun.” Durdu Yağız.Duru’nun vereceği tepkiyi düşünüp yüzüne alaylı gülümseyişini ekledi.” “Nereden biliyorsun be!” Duru’nun patavatsız çıkışı karşısında genç adamın alaylı ifadesi ifadesizleşmişti. “Bak geveze,burada ilk kural saygıdır.Aramızdaki hiyerarşiyi farkında olman adına bu konuşmayı ilk ve son kez yapıyorum.Eren istedi diye seni işe aldım eğer en ufak hatanı görürsem çantanı alır çıkarsın buradan!” “Çok meraklıydım senin kıytırık kafene!” Demek istedi Duru ama sustu.Peki anlamında başını sallayıp çevirdi kafasını.Dakikalar boyunca Yağız’la dip dibe durmasının sonucunda kokusu sinmişti resmen burnuna.Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. “Duru sen kaptın bu işi.Hadi saat altı olmadan geç de bir şeyler atıştır,mutfakta senin için bir şeyler hazırladım.Sonra da kafeyi kapatır içeriyi değiştiririz.” “Yarın öğlen gelirken caddenin başındaki pastaneden bir şeyler al.” Arkasına dönüp boş boş baktı genç kız. “Yağız oranın simitlerini çok sever Duru’cum,aklında bulunsun.Yolunun üstü zaten.” Eren ne kadar konuşursa konuşsun içindeki durumun can sıkıcılığı değişmiyordu genç kızın.Üste üstlük bir de beyfendiye hizmet edecekti.Bozuntuya vermemeye çalışarak gülümsedi. “Elbette alırım.” Dedi sesinin düzgün çıkmasına dikkat ederek.”Patronumuzun keyfi için.” “Oğlum çok yükleniyorsun kıza ilk günden.” Duru’nun mutfağa girdiğini gördükten sonra hızlıca söylendi Eren. “Hayırdır Eren kızdan hoşlandın galiba.” Yağız’ın sorusu üzerine ciddi ciddi kızdı Eren. “Ne biçim laf öyle.Eğer öyle bir şey olsa burada çalışsın diye sana baskı yapar mıydım?Sanki tanımıyorsun beni.” “O zaman koruma şunu.Daha kaç saattir tanıyorsun ki?” “Caner gelsin,giderim.” “Bak Eren,uzun zamandan sonra ilk defa aramıza yabancı birini aldım.Bu yüzden ona güvenmem lazım,yapacaklarıma karışma sakın.” “Bu gece biz çalmayacağız,şu Erdem’lerin grup çıkacak sahneye haberin olsun.” Yağız arkadaşının omzuna hafifçe vurup oturduğu sandalyeden kalktı. “Kızın masa ve sandalyeleri değiştirmesine izin verme,sen hallet.Kaldıramaz şimdi yaralanmasın.” |
0% |