@eylul_safak
|
Nihayet akşam olmuştu.Sahnedeki kıpırtıyı görüp heyecanla bekledim.Müşterilere istedikleri içecekleri verirken ellerimin titrediğini fark ettim.Aradan geçen yarım saatin ardından önce elinde bagetlerle alkışlar arasında baterisinin başına geçti Eren.Ardından Caner’de aynı alkışlarla gitarını ele almıştı.Eren’in bir ikizi olduğuna hala alışamamıştım.Nasıl bu kadar birbirine benzeyip de zıt karakterlere sahip olabiliyorlardı ? Heyecandan kalbim daha hızlı atmaya başladı.Neredeyse kalp atışlarımı kulaklarımda hissedecektim. Koparılmış bir sayfa ve eksik bu hikaye Şarkının nakarat kısmına geldiğinde biraz daha yaklaştı mikrofona Yağız.Gözlerini kapatıp yüreğiyle hissederek söyledi. Gerisi sessizlik ve boşluktu sanki.Etraftaki herkes birden siliniverdi .Konuşmak istedim ama olmadı.Nefes almakta bile zorlanıyordum.Sol yanımda hissettiğim şey şuan beni,burada yok edebilirdi.Elim istemeden kalbimin üstüne gitti.Gözyaşlarım akmaya hazırdı ama tuttum fakat gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Yağız’ın sahnede nasıl devleştiğini gördüm.Nasıl yüreğiyle kelimeleri yoğurduğunu ve nasıl en basit kelimelerin bile ağzından böylesine muhteşem çıkabildiğine şaşırdım.Meğer o’ymuş.Hikayesini öğrenmek için haftalardır çalıştığım adam yanı başımda duruyormuş. O an onun tüm bu soğukluğu,hüzünle bakan gözleri anlam kazandı.Nasıl dayanmıştı böyle bir acıya ? (Duman-Neredesin Sen? https://www.youtube.com/watch?v=V_SUfaGUQtQ ) Ona bakarken birkaç saat önce yaşadığımız an geldi aklıma.Yanlışlıkla dudaklarımın onun dudaklarını bulması ve hissettiğim,yüreğimden geçen o his,onun tepkisizliği. Ardından şimdi öğrendiğim gerçek vurdu yüzüme.Sahnenin ortasına atlayıp sarılmak istedim ona.Tüm şefkatimle sarılmak istedim. “Sanki kalbim bilerek yüzüne gülen. O kadını mı düşünüyordu acaba gözlerini kapatmış.Belki de her defasında,her şarkı da onu hatırlayıp zehir ediyordu hayatı kendine.Ama yüzündeki o anlamsız tebessüm sanki bundan zevk alır gibiydi. Anlayamıyordum.Hayatında hiç aşık olmayan ben, bunun adını koyamıyordum bir türlü. “İyi geceler.” Dedim tüm işleri bitirdiğimde.Onlarsa masanın etrafına toplanmış koyu bir sohbete dalmışlardı.Haftalardır görüşmemelerinden olacak ki beni görecek halleri yoktu.Yoksa normalde beni her gece evime Eren bırakırdı. “Seni bırakayım.” Dedi Eren yerinden kalkıp.Onun omzuna dokunup durdurdum. Yağız’a kaçamak bir bakış atıp ortaya doğru konuştum.”Hepiniz harikaydınız.” “Duru!” Arkamdan bağıran birinin olduğunu fark ettiğimde durdum.Geriye dönüp baktığımda Yağız’ın koşarak bana geldiğini gördüm.Bir an hayal olduğunu düşündüm.Ama o yanıma gelip gözlerimin içine baktığında gerçek olduğunu anladım. “Beni bırakmana gerek yok.” “Seni bırakmak için gelmedim.” Kaşlarım çatıldı.Ne için gelmiş olabilirdi ? “Bugün.” Dedi o da kaşlarını çatarak.”Depoda.” Diye ekleyip sustu.Bir şeyler söylememi bekliyordu fakat ne söyleyeceğimi bilemiyordum.Yanlışlıkla öpmüştüm işte! “Özür dilerim.Yanlışlıkla oldu.Gerçekten.” Yüzüm asılmıştı.Bunu konuşacak kadar cesaretli olduğumuzu düşünmemiş,unutulup gideceğini sanmıştım.Ne de olsa sevdiği kadını yıllar önce kaybetmiş bile olsa sonradan hayatına birileri girmiştir değil mi? Bir süre sessizce bana baktı.Benimse onun yüzüne bakacak halim kalmamıştı bu yüzden yere bakmayı tercih etmiştim. “Bunun için özür dilerim.” Dudakları dudaklarımı değdiğinde irkildim.İstemsizce gözlerimi kapatmıştım.Bugün beni başka bir şeyin darmadağın etmeyeceğini sanarak ne kadar da yanılmıştım.Gözlerimi açtığımda onun sağ yanağından dökülen tek bir damla yaşı gördüm. |
0% |