Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@eylul_safak

Nihayet akşam olmuştu.Sahnedeki kıpırtıyı görüp heyecanla bekledim.Müşterilere istedikleri içecekleri verirken ellerimin titrediğini fark ettim.Aradan geçen yarım saatin ardından önce elinde bagetlerle alkışlar arasında baterisinin başına geçti Eren.Ardından Caner’de aynı alkışlarla gitarını ele almıştı.Eren’in bir ikizi olduğuna hala alışamamıştım.Nasıl bu kadar birbirine benzeyip de zıt karakterlere sahip olabiliyorlardı ?


Onlardan sonra Tuna da sahneye geçip bas gitarını aldı eline.Yağız neredeydi acaba? O bas gitarı Yağız’ın eline alması gerekmiyor muydu?


Heyecandan kalbim daha hızlı atmaya başladı.Neredeyse kalp atışlarımı kulaklarımda hissedecektim.


Tuna mikrofona doğru yaklaşıp, topluluğu hareketlendirecek bir şeyler çaldı.Fakat hala şarkı söylemeye başlamamıştı.Ardından kısa süren bir zaman için de sessizlik oldu ve şarkıya girdiler.


O sırada ağır adımlarla sahneye çıkıp mikrofona yaklaştı Yağız.


Koparılmış bir sayfa ve eksik bu hikaye


Kayıp gitmiş bir yıldız kim bilir nerelerde


Mektuplar ulaşmaz durmaz ki yerinde


Rüzgara karşı yanan bir mum gibiyim eriyorum ellerine


Şarkının nakarat kısmına geldiğinde biraz daha yaklaştı mikrofona Yağız.Gözlerini kapatıp yüreğiyle hissederek söyledi.


Unutmam bir kurşun sıksan bile


Beyhude vücutlar avutur mu sence?


Yok olmaz içimdeki bu hasret


Yaktınsa bile beni küllerimi affet


Gerisi sessizlik ve boşluktu sanki.Etraftaki herkes birden siliniverdi .Konuşmak istedim ama olmadı.Nefes almakta bile zorlanıyordum.Sol yanımda hissettiğim şey şuan beni,burada yok edebilirdi.Elim istemeden kalbimin üstüne gitti.Gözyaşlarım akmaya hazırdı ama tuttum fakat gözlerimin dolmasına engel olamamıştım.


Yağız’ın sahnede nasıl devleştiğini gördüm.Nasıl yüreğiyle kelimeleri yoğurduğunu ve nasıl en basit kelimelerin bile ağzından böylesine muhteşem çıkabildiğine şaşırdım.Meğer o’ymuş.Hikayesini öğrenmek için haftalardır çalıştığım adam yanı başımda duruyormuş.


O an onun tüm bu soğukluğu,hüzünle bakan gözleri anlam kazandı.Nasıl dayanmıştı böyle bir acıya ?


Neden böylesine kuvvetli hissedebiliyordum onun acısını ?


Şarkı bittiğinde başıyla teşekkür etti.Gelen alkış ve bağırış seslerinden sonra nihayet kendime gelmiştim.O an da kendimi sahnenin tam karşısında buluverdim.Ne ara buraya geldim hatırlayamıyordum.Bir an Yağız’la göz göze geldik.Bakışlarını benden kaçırdıktan sonra diğer şarkıya geçti.


(Duman-Neredesin Sen? https://www.youtube.com/watch?v=V_SUfaGUQtQ )


Ona bakarken birkaç saat önce yaşadığımız an geldi aklıma.Yanlışlıkla dudaklarımın onun dudaklarını bulması ve hissettiğim,yüreğimden geçen o his,onun tepkisizliği. Ardından şimdi öğrendiğim gerçek vurdu yüzüme.Sahnenin ortasına atlayıp sarılmak istedim ona.Tüm şefkatimle sarılmak istedim.


“Sanki kalbim bilerek yüzüne gülen.


Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen ?”


O kadını mı düşünüyordu acaba gözlerini kapatmış.Belki de her defasında,her şarkı da onu hatırlayıp zehir ediyordu hayatı kendine.Ama yüzündeki o anlamsız tebessüm sanki bundan zevk alır gibiydi. Anlayamıyordum.Hayatında hiç aşık olmayan ben, bunun adını koyamıyordum bir türlü.


Mavi Ay dinleyicileri teker teker cafe-barı terk ederken sessizdim.Yağız’ın yüzüne bakacak halim yoktu.Amacım ve tezimin çüremesi beni darmadağan etmişti.Buna devam edip etmeme konusunda şüphelerim vardı.Sanki sandığım adam Tuna çıksa her şey daha farklı olacaktı.


Ama Yağız nedenini bilmediğim bir şekilde çok yanlış bir hedef gibi geliyordu kulağıma.


“İyi geceler.” Dedim tüm işleri bitirdiğimde.Onlarsa masanın etrafına toplanmış koyu bir sohbete dalmışlardı.Haftalardır görüşmemelerinden olacak ki beni görecek halleri yoktu.Yoksa normalde beni her gece evime Eren bırakırdı.


“Seni bırakayım.” Dedi Eren yerinden kalkıp.Onun omzuna dokunup durdurdum.


“Gerek yok,ben bir taksiye atlar giderim.Çok uzak değil biliyorsun.”


“Ama..” diye itiraz etse de benim tavrıma karşı çıkamadı ve en sonunda kabul etmek zorunda kaldı.


“Tuna, Caner sizinle tanıştığıma memnun oldum.” Dedim gülümsemeye çalışırken.


“Keşke aramıza katılsaydın Duru.” Tuna’nın samimiyetine inanmıştım fakat sohbet edecek halim kalmamıştı üstüne üstlük uzun zamandır görüşmedikleri için onları yalnız bırakmak istedim.


Yağız’a kaçamak bir bakış atıp ortaya doğru konuştum.”Hepiniz harikaydınız.”


Gülümsediler.Montumu ve çantamı alıp çıkarken sohbetlerine geri dönmüşlerdi.


Mavi Ay’dan çıktıktan sonra yürümeye başladım.Saatin geç olması umurumda değildi.Şuan ihtiyacım olan sadece derin derin nefes alabileceğim açık havaydı.


“Duru!” Arkamdan bağıran birinin olduğunu fark ettiğimde durdum.Geriye dönüp baktığımda Yağız’ın koşarak bana geldiğini gördüm.Bir an hayal olduğunu düşündüm.Ama o yanıma gelip gözlerimin içine baktığında gerçek olduğunu anladım.


“Beni bırakmana gerek yok.”


“Seni bırakmak için gelmedim.” Kaşlarım çatıldı.Ne için gelmiş olabilirdi ?


“Bugün.” Dedi o da kaşlarını çatarak.”Depoda.” Diye ekleyip sustu.Bir şeyler söylememi bekliyordu fakat ne söyleyeceğimi bilemiyordum.Yanlışlıkla öpmüştüm işte!


“Özür dilerim.Yanlışlıkla oldu.Gerçekten.” Yüzüm asılmıştı.Bunu konuşacak kadar cesaretli olduğumuzu düşünmemiş,unutulup gideceğini sanmıştım.Ne de olsa sevdiği kadını yıllar önce kaybetmiş bile olsa sonradan hayatına birileri girmiştir değil mi?


Bir süre sessizce bana baktı.Benimse onun yüzüne bakacak halim kalmamıştı bu yüzden yere bakmayı tercih etmiştim.


Sonra bir anda,hiç beklemediğim bir hızla bir şeyler mırıldandı.


“Bunun için özür dilerim.”


Dudakları dudaklarımı değdiğinde irkildim.İstemsizce gözlerimi kapatmıştım.Bugün beni başka bir şeyin darmadağın etmeyeceğini sanarak ne kadar da yanılmıştım.Gözlerimi açtığımda onun sağ yanağından dökülen tek bir damla yaşı gördüm.


Loading...
0%