Sen dua et kapı çaldı Akça pijamamin bırakıldığı hissettiğim an içinden hir oh cektim Burçe sinirli bir kız değildi ama arada bir sinirlerirse tam sinirlendirdi sanırım sinirlenince tek korktuğum insan bir Burçe iki kendimdi zaten salaktim sinirlenince daha salak okuyordum

Akça diye bağırdı Burçe kargo var koş imza lazım dedi salak salak ben ne almistin diye düşünürken bir ay önce aldığım uğruna ne paralar döktüğüm şekilli giyen kişiye bakınca "ulan bu milyonerdir ha" diyeceği siyah elbisem geldi gerçi buralarda pek giyeceğimi düşünmüyordum ama belki düğün falan olur giyerim diye düşünmüştüm

Geldim geldim

Nereye abi imza?

Kargocu bana baktı

Yeter artık ama insanlarla salak salak bakismak istemiyorum yeter

Abi? Nereye imza

Abi büyük bir siveyle

Hah baa mı dediydin. ha şöyle huuraya atacaan imzaayı

Tabii dediğim gibi aldım tükenmez kalemi ilk kağıda vurusta imza atmaya çalıştım olmadı biraz salladım bir daha denedim ulan kalem bozuk yazmıyor bir daha salladım salladım ama elimin ayarini sikeyim mürekkep patladı

Varan iki...

Burçeye baktım bir bana bakıyordu birde kargocu abiye

Yeğenim dedi usulca

yine mi bu anı daha az önce yaşandı ama... kargocu agabeyde pijamamdan yakalamasa iyiydi.

Ağabey çok özür dilerim ya vallaha bak yanlış bir amacım yoktu aha bu kalem patladı

"Yeğenim ıslah meendil veriver hordan''

Adamın yüzü lacivert...

Irk değil farklı bir evren değiştirmiş boya sıçramasiyla

Burçe kaotugu gibi getirdi ıslak mendili adamla göz göze gelmemeye çalışarak verdi ıslak mendili haliyle kağıtta masmaviydi abi sadece gözlerine gelen boyayı sildikten sonra

Yeteğli bu hada imsa yerine geçee bu dedi kargoyu gözüme

Dedi gitmeye yeltenirken arkadan omuzu danyang-Kunshan köprüsü olan öküz geçti ne alakaydi şimdi bu yoksa ben gerçekten ajanmiydim bana mı gelmisti hırsını alamayim cekio vuracakmıydi diye düşünürken hüznü kiromamla o yukarı doğru çıkmıştı zaten.

Bunu yaptığımıza İnanmiyorum Akça adamın kapısını dinlemek nedir?

Ya sus Burçe duyamıyorum"

Abla diyerek çaldı kapıyı

"geldin mi ablam gel içeri"

"Yok senin o seref-"

"Sus ablam deliyi konusturma yine"

"Yiyorsa konuşsun"

"Şş çok ayıp. getiriyorum ben Nazı yemek yemedi yedirirsin sen biraz bir seyler yaptıktan sonra götur okuluna konuş müdürle yazdırdı enişten zaten"

"Enişten diyip durma şuna"

"Sus oğlum sus kavga olmasın yine bak"

"Ya tamam getir haydi iki dakika kalmam onun kapısında sonra kapımda bu niye kalıyor diyor kapınıda seninde-"

"Çağıl! Ne dedim az önce"

"Ya akça gorucekler bizi hadi salak mısın ya"

"Nasıl yani lan, Ayşe ablayla bu öküz kardeş mi"

"Öküz demek ayıp oluyor yanlız atanamamis öğretmen"

Bak hâlâ sesi kulağımda Burçe salak salak atanamamis diyor cakicam ağzının üstüne"

Akça dedi tedirgin bir sesle Burçe

Ne var yani atanamamişsam-

Derken gördüm öküzü keko gibi oturup merdivende milleti dinlerken. utanmasam elli kuruş isteyecek bir kibarlikla

"Ne var ne bakıyorsun?

"Dinleyenlere sormak lazım onu"

Allah Allah öküze bak sen dinlemişsek ne var sanki gayet normal bir aktivite

Tamam sor o zaman omuzu danyang-Kunshan köprüsü olan öküz"

"Soruyorum atanamamiş öğretmen"

"Neden üstünde Unicornlu pijamanla keko gibi oturup merdivende beni dinliyorsun?"

Hazır misin" dedim büyük bir rahatlıkla

"Her zaman"

"Seni hiç alakadar etmez ~Memati Baş

Öküz yine boka bakar bakışının attı

"Akça abla"

Diye bir cılız heyecanlı bir o kadarda tatlı ses yükseldi

Sesimi çocuklaştirarak

İfendimm

"Bugün beni dayim okula goyucek mudule

Konucakmıs"

Ve ekledi "sende geh sende"

Gelemem ki balım benimde okulda işlerim vaar dedim kelimeleri uzata uzata ayrıca isim olmasa zaten gelemezdim ne diyecektim ben komşusuyum mu diyecektim

"Ne" dedi heyecanlanarak

"Sende mi bire başlicaksiin ama şen kocamasiin"

Evet bende bire baslicam ama öğrenci olarak değil...

Güldüm

Tam soze baslicam öküz önce davrandı

"Yok dayicim Akça ablan atanamadıgi için başlamayacak" ama atanamamiş kelimesini öyle bir vurguladiki bana bakarak hemde

Merdivende oturduğum için tuvalet terliğimin ucuyla topuğuna vurdum

Ve sanki çok komik bir şakaymişcasina güldüm ama nasıl gülme "çok komikmiş ne kadar şakacı senin bu dayin"

Bakışlarını direkt bana çevirdi küçümser bir bakış ve gülüşle bana bakıyordu salak yemin ediyorum salak o ayağını yerinden cikaririmda dua etsin Naz vardi yanimizda

"Neyse dayicigim atanamamis Akça ablan aglayacak gibi duruyor"

Göz devirdim gerçekten o dua etsin yanımızda naz vardı yoksa Kim ağlıyormus o zaman belli olurdu

Sonra gözlerim Ayşe ablaya kaydı

İmalı bir siritisla bize bakıyordu ben baktığımda aniden bakışlarını çekti üzerimizden "neyse Naz anneciğim sakın uzmuyorsun dayini bak soracağım dağına" onaylayan bir ses çıkardı

Öküz tek hamleyle Nazi kucağına almış merdivenden inerken bende gitmeye yelteniyordum ki Ayşe abla kolumdan tuttu

"Ay kız dur bı"

"Ne oldu Ayşe abla"

"Gelsene bize yarın bir çay içelim"

Ah Ayşe ablam çok yanlış anlamıştı ben ne desem uslanır hayır...

"Yok Ayşe abla okula gidiyorum bak şimdi kabul edecekler yarın pazartesi hem ilk iş gunum olucak"

"Beni mi kiriyorsun sen akça kizim'

Ya ama ben bu maviş maviş bakışlara kıyamam ki şimdi Ayşe ablam ne yapıyorsun sen ya

"Ayşe ablam okuldan geleyim bakarız"

"Hee dimi bakarız ablam"

Tamam o zaman haydi görüşürüz

"Görüşürüz ablam"

Bir dakika lan Burçe nerde?

Sağıma baktım Burçe duvara dogru sızmış kalmışti.