Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@eyluldensayfalar

Hadi çıkalım artık dedi Burçe sıkılmış bur şekilde kapıda beni bekliyordu bende zaman olmadigindan elime ne geldiyse aldım geçirdim üstüme ayakkabıyı tam giymek icib eğildim kolumdan tutup çekti Burçe

 

"Hadi on dakika var ya arabada giyersin"

 

𑁍

 

Dayı dedi Naz dayısının kucağında minik tırnaklarına bakarken

 

"Dayım"

 

"Biliyor musun Açça abla ööreetmenmiş"

 

"Vay canına" dedi çağil hiç bilmiyormuş ve şaşırmış gibi ama içinden, hemde atanamamiş bir öğretmen diyip kendi kendine güldüğü bellide oluyordu

 

"Bende onun gebi oretmen olçam"

 

"Ol dayıcığım"

 

"Bende ahça aplam gebi gusel olurum değil mi"

 

"Olursun dayıcığım" atanamamis olmada diye geçirdi gülerek

 

"Peki ben senin gebi dev olar miyim"

 

"İstersen evet dayıcığım"

 

"İstemezsem olmasmayim"

 

"Aynen öyle"

 

Onların bu çok gerekli konuşmasını birisi böldü

 

Aman dedi birden bire Alkan kendisi biraz garip bir tipti sert görünür ama çocuk görünce kimsenin ulaşamayacağı bir yumuşaklığa erişiyordu

 

Sadece çocuklarin yanında sinirlenmezdi ama herhangi birisi selam dese sinirlenecek derecedeydi siniri

 

Birden Nazın gözleri büyüdü

 

"Akkay" dedi atladı birdenbire Çağılın kucağından atladı, hemen yapıştı Alkan'ın bacağına Alkan'ın yanında iki buçuk litre fanta şişesi gibi görünüyordu ama bu kimin umrundaydi zaten.

 

"Ne yiçez"

 

Ne yiyelim dedi çağil

 

''Naz hanım ne isterse tabi Komutanım buda soru mu?"

 

Naz kendini buranın kraliçesi gibi hissederek kıvırta kıvırta yürüdü öyle bir yuruyordu ki saçına yapılmış uzun at kuyruğu bir sağa bir sola sallanıyordu

 

"Ulan Çağıl"

 

"Çağıl değil lan komutanım diyeceksin"

 

"Tamam Çağıl"

 

"Kaşınıyorsun Eğriboz"

 

𑁍

 

Ay Burçe giremeyeceğim sanırım çok stres oldum

 

"Ya saçmalama akça hadi bekliyorum seni burda"

 

Ya Burçe gel sende benimle içeri"

 

"Kızım sende elin adamına salak salak bakmaya utanmıyorsun buna mı utanıyorsun"

 

"Bir kere o yanlışıkla oldu"

 

Burçe yav he he der gibi salladı ellerini

 

neyse ya gidiyorum ben sende bari müdürün kapısının önünde bekle

 

"Yav ben senin koruman miyim ya Allah Allah"

 

-Evet öylesin Burçe

 

"Tamam ya gel velin gibi durayım kapında"

 

Çıkmaya başladık merdivenden burası benim hem travmam hem hayallerim olmuştu olay utanmam değildi olmayacakti.

 

"Ee çalsana kapıyı akça,eskisi gibi sen çal ben söyleyeyim mi oynayacağız?"

Derin bir nefes aldım, verdim

Ve bir kere daha

Aldım verdim

Kapıyı açmaya elim giderken müdürün kapıyı açmasıyla benim yere yapışmam ani oldu

Varan üç...

Müdür bana bakarken ben bir kapının arkasında duran Burçeye Birde müdüre baktim ikisde bana gözlerini kocaman açmış bakıyordu

Olum sessizliği...

 

Akça? Diyerek sessizliği böldü müdür

Baktım yüzüne

"Beni tanimadin mi kızım"

Yok tanımadım bey amca sen kimsin yav

Biraz daha dikkkatli baktım suratina

Yine tanıyamadım

Burçe baktı müdüre

"Hasan Hocam?"

Hassiktir...

Tam diyoruz bundan liseden sonra kurulduktan adam ogretmenligimizdede karşımıza çıkıyor.

"Evet ta kendisiyim, Akça ben senden bir halt olmaz zannediyordum kızım nasıl öğretmen oldun sen"

Yine aşağıliyor pezevenk. Cidden pezevenkti bu neler çektirdi bize köpek bir kaç kızı taciz ettiğini hatırlıyorum ama kanitlanmamisti ben bunu kanitlayip attırdım kimsede tutamazdi

Sen beni tutamazsın yıldızlar bile tutamaz

Olduk hocam bir şekilde"

"Torpil mi vardı?"

He amına koyayım torpil vardı hatta geç torpili fişek vardı fişşekk

Tövbe hocam ne torpili"

Vardır vardır diye geçiştirmeye çalıştı vallaha delirecektim manyak buda ya var ya bir kişide düzgün çıksın bu adamın Van'da ne işi vardı ayrıca

"Neyse geç bakalım içeri Ayça öğretmen"

Ayça öğretmen kadar başına taş düşsün pis tacizci pezevenk sübyancı moruk

Bencede hocam"

Tam geçicez durdu yine

"Sen ne oldun Burçe kizim''

Adam hepimizi hatırlıyordu manyağa nasıl bir etki biraktiysak

"Avukatim ben"

"Yok yav, senden olsa olsa kasiyer olur"

"Neyse ki bunaa siz karar vermiyorsunuz hocam"

Vallahi içimin yağları erimisti aferin kız Burçe sinir oluyorum su manyağa zaten çok güzel koydun lafı canım benim ya yerim seni diye iltifatlari geçirmeye başladım içimden

                                        𑁍

"Hadi dayıcığım annen biraz daha oyanalirsak senide benide yakacak"

"Ya sınaney dayı biz akkaylan oyniçaktik"

"Gidicez gelicez bir daha oynarsınız"

"Açka ablam ordamirdir"

"Bilmem"

"Naşı bilmiyon, manitin değilmiy?"

"Lan-" kufurunu öksürükle düzeltmeye çalıştı Çağıl

"Nerden ogreniyorsun sen böyle şeyleri?"

"Teyzosdan"

"Sakın duymayayim bir daha"

"Oyleşiniz"

"Allah Allah"

"Dayıcığım Allah Allah ta kulları kul değil"

"Sen bunu nerden öğrendin ayrıca konuşmamızla ne alaksi var"

"Teyzosdan veyy annisteenn"

"Ya sabır"

"Teli teli oydum tağa taşa soydum yay otuykmus tivanta"

"Tövbe estağfurullah Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyul azim"

Bu kadar yeterdi Çağıl dayanamadı Nazı kucagina aldığı gibi götürdü arabaya ama naz hâlâ "sordukum sayı çuçege annisin babisin vaymidiyyy soydukum sayii çuçege anissin babisin vaymidiyyy çuçek deymis dertis buba annisim babisim toypyaktiy"

Diyerek muhteşem ilahilerine devam ediyordu.

                                      𑁍

"İlk deneyimin mi ahça"

Bilerek ahça diyordu liseden beri gıcıkligina inadına yapıyordu uyuz bir tipti fazlasıyla ama onun o ucuz oyunlarina kanipta hayallerimden vazgececek kadar aptal değildim.

-evet

"Emin misin yapabileceğine"

"Fazlasıyla"

"Tek bir hatanda kovarim, Disiplin benim için önemlidir"

-kabulümdür

"Sen bu dsipline katlanacak bir kız değilsin ahça"

İnadima yapıyordu yemin ederim yapışasim vardı şu yakasına ama inadına yapıyordu öyle bir pislikti

-gorecegiz

​​​​​​Çok rahat çok profesyonel

Girdin işe"

-belgelerim?

"Bekle"

Sakın oyununa gelme Akça sakın oyununa gelme

 

"Al bakalım ahça"

Verdiği kağıtdi uzattığı gibi geri çekti

Bir yazismada soru işareti atar gibi baktım ne yapmaya çalışıyordu bu denyus

 

"İlk ben imzalayayim ahça"

Hay ahçanida senide

Durdum bir şey demeden baktım öylece yüzüne

Geri uzattı kağıdı

"İmzala"

İmzala ne lan itine emir mi veriyorsun sen

Derin bir nefes verdim

Sakın ol Akça sadece oyun sadece fikrinden cazdirmaya çalışıyor bir denyusun lafına gelip o kadar yıldır hayalini bırakmayacaksin birakmamalisin, yapmamalisin

Dediği gibi imzaladım ama salak değildim o yuzden bir yedeğini istedim ayrıca o Çağıl öküzüne göstermem lazımdı atanamamis lafini onun ağzına carpmam lazımdı

O sırada kapıyı birisi tıklatti

Tam bizim sübyancı gir diyecekti

Beklemeden girdi bir öküz

Gerçekten öküz bizim öküz hemde

Omuzu danyang-Kunshan köprüsü olan öküz Çağıl Bozkır

 

Hemen ayağı kalktı bizim sübyancı

"Ooo komutanım"

Adinida duyurmuş vay öküz ben neden duymamıştım diyecem ben daha 2 ay önce geldim normaldir.

Herhalde

 

"Selamınaleykum"

"Aleykumselam komutan ne oldu yolun düştü buraya"

"Ablam gelememiş beni gönderdi"

Sonra kapının arasından bakmaya çalışan naz çıktı bir anda

"Aa açka abla"

Bizim öküzün gözleri bana döndü

 

"Atanamamis öğretmen"

-cık yanlış

"Niyeymiş"

Aldım sübyancınin masasındaki imzaladagim evraklarını

Soktum öküzün gözüne

"Bizim atanamamis öğretmene bak atanmış"

"Komik misin sen"

"Alâsiyim"

"İyi, kal böyle komik öküz"

"Bak yine öküz diyor"

"Aaa yeter ama" böldü sübyancı moruk

"Ciksana ahça artık sen bi işin bitti hayde yarın gel"

Hay senin ben. Ahça ne ulan ahça ahça ahça hay sizin ahçanida su adımı doğru söyle artık be adam

Bizim öküz baktı bir anda müdüre

"Öğretmenlerle böyle mi konusuyorsunuz?

"Sen öğretmenlerle böyle konuşuyorsan öğrencilerle daha kotu konuşuyorsundur"

"Yok komutanım olur mu size laf etti diye şey ettiydi-"

"Etme şey, konusabiliyorum çok şükür''

O sırada Burçe gozlerini belertip kapının arkasından bizi izliyordu görünce onu kız geç içeri ne bakıyorsun der

gibi bır bakış attım başkası olsa anlamazdi ama o tek hareketinde anlardı

Bu sübyancı müdürle bizim öküzün salakça bakismalarini bölmek adına gulerek

"Neyse kalkayim ben, hadi iyi günler size"

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%