Bu sefer Burçenin sesiyle değil benim alarm sesim olan

Kalk lan kalk kalk dedim mi kalkacaksin

Diyen Memati Başın sesiyle uyandım

Ama heyecanıma asla hakim olamıyordum elim ayağım titriyordu heyecandan. Masala bu sefer korkududan okula gidemediğimiz zamanla değil ya sinirlenip onlara bu korkuyu yasatirsam korkusuyla gidiyordum okula ama her masalın sonu iyi biterdi

Ya da bize öyle anlatılırdı.

Hemen başladım hazırlanmaya hava soğuktu altima rahat kalıp ama bol paça comfort beli lastikli triko kahverengi bir pantolon üstüme ise

Bej dik yaka uzun kollu boğazlı bir kazak geçirdim kazak dedigime bakmayın bol bir şey değildi ama hafif vücuduna yapisiyordu ama body değildi

Akşamdan saçımı yikamistim kurumamıştı kurusaydi bir daha yikayacaktim zaten. Taradım kivirciklarimi gerekli bakımlarını yaptıktan sonra Burçenin arabasınin anahtarını kaptigim gibi tuttum okulun yolunu

                                      𑁍

Pişt dedi arkadan bir şey çağıl öyle dalmıştı ki bu "pişt" e bile yanıt verememişti

"Çağıl" dedi Alkan

"Ha"

"Gerçekten o kivircik kızın dediği kadar öküz olma be çağıl komutan"

Kıvırcık denildiği gibi Çağılın aklına 6 kere görüp unutamadığı ajan sanmaya başladığı kız geldi ama ne alakaydi alkan nerden biliyordu

"Ne diyorsun oğlum ne öküzü"

"Ohoo çağıl komutan tilki dağda kahve içiyor kurt burada uyuyor"

"Alkan kafam basmıyor sabah sabah ne diyorsun adam akkili şöyle şunu yoksa kurduda tilkiyide sana monte edecem aslanım"

"Dedikodu dolaşıyor ortalıkta çağıl komutan"

"Lan ne dedikodusu adam akıllı anlat bak şunu son şansin"

"Lan oğlum sevgilinle haberleri diyorum"

"Ya amına koyayım benim sevgilim mı var gerizekalı gerizekalı konuşma ne yaptın rüyanda mi gördün lan sabah sabah beni devrelerimle oynuyorsun sabah bir bok anladığım yok"

"Lan kıvırcık kız ismi neydi çaka mi akaç mi çakaç mı neydi oğlum"

"Akça"

"Heh akça işte" duraksadı Alkan

"Aha lan kabul ettin sen az önce"

"Ne kabul edecem lan sadece isim düzelttim, neyse siktir et ne olmuş anlat şunu doğru düzgün"

"Ne bileyim bir kız geldi çağıl komutanimla sevgilisi akça dedi bilmem ne dedi çok yakışıyorlar dedi hayırlı olsun dedi"

"Lan ne alakası var kızla sevgiliyi geçtim adam akıllı konuştuğumuz yok"

"Herkesin dilindesiniz ama"

"Dillerine sokayım onların, başka dedikodu mu bulamamışlar"

"Demekki bulamamişlar"

"Çok güzel akıl veriyorsun Alkan aferin oğlum böyle devam"

"Her zaman, ne zaman istersen burdayım bebeğim"

Çağıl yine boka bakar bakışının alkana atarken birileri geldi

Haluk nefes nefese kalmış

"Çağıl komutanım"

"Aha başladı bizim mesai" diye gülmeye başladı alkan bu ikilinin konuşmaları onun için sadece bir konuşmadan ibaret değildi utanmasa mısır getirip izleyecekti

"Ne var"

"Dedikodular etrafta komutanım"

"Ne yapayım oğlum lan kendimi mi keseyim dedikodulara ateş mi edeyim ne bok yiyeyim söyle"

"Sevgilinizi öğrenmişler komutanım"

"Lan sizi bana sırayla mı veriyorlar

sevgilim değil kızla tanışıklık bile yok"

"Fotoğraflar öyle demiyorlar komutanım"

"Ne fotoğrafı amına koyayım" dedi çağil sonra Alkana döndü

"Alkoşcuğum sen bana böyle birşeyden bahsetmedin hayatım?"

Alkan bilmiyorum dercesine belertti gözlerini omzunu indirip kaldırdı

"Durun komutanlarım göstereyim" dedi Haluk hemen Alkan buna karşılık

"Lan bu pezevenkte her bok var ha"

"Her zaman komutanım" dedi hemen Haluk salak bir sırıtışla

"Lan kesin şu şamatayı, aç lan artık sende su fotoğrafı"

Hemen açtı fotoğraflari Haluk

Spor salonundaki konuşurken ki olay vardı ama garip dercesinde romantik çıkmışti fazlasıyla romantik çıkmışti ama ikiside orada sinirliydi en azından cağil orada sinirli olduğunu biliyordu. Masmavi gozleri lacivert olmuştu Çağılın

                                     𑁍

Bismillahirrahmanirrahim diyerekten sağ ayağımla girdim içeri ne olur ne olmaz diye yarım saat erken gelmiştim hangi sınıf benimdi bilmiyordum sözde dün öğrenecektim ama öküz geldi öğretmen kovuldu hemen bizim sübyancı müdürün yanına çıktım kapiyi tıklattim

Bizim subyancı uyuyor

Hemde horul horul

Ben bu anı fotoğraf çekmezsem ölürüm

Çektim

Bir tane daha

Ver bir tane daha

Ve son bir tane daha

Sonra telefonu çantaya attim

Tam çıkıyordum ki

"Ahça"

Hay senin sesine

"Efendim hasan hocam"

"Niye geldin sen sabah sabah gitsene sınıfına"

"Sınıfımı bilmiyorum"

"Neydi yav bekle bakayım"

Masanın altına eğilmiş kağıtları karıştırırken tirnaklarima oynamaya başladım ya tırnaklarına oynayacaktim ya da şunun ağzına cakacaktim bir tane birinci seçenek daha makul geldiginden dolayı birinci seçeneği uyguluyordum ama ikincisinide uygulamak istemiyor degildim

"Hah bak 1-A sınıf senin sınıf"

"Tamam hocam"

"Hayde çık hayde hayde"

Kopek kovuyor sanki, bir burda gördüğümde insan gibi davransin biri atanamamis öğretmen dee biri itine davrandığı gibi davranır biri, biri? Biri ne yapmişti ya

                                      𑁍

Telefonu aldı Çağıl rehberde buldu ablasini aradı

"Abla"

"He haydi çabuk söyle Nazı hazırlıyorum"

"Hazirlada aşağı gonder ben götürücem bugün"

"Hee anladim ben"

"Ne anladın acaba yine ne geçiyor aklından"

"Ay aman kizican sonra gerek yok gonderiyorum ben "

"Hadi" dedi kapattı yüzüne telefonu Ayşe'nin anladıkları ortadaydı aklından bir şeyler uydurup kıkırdiyordu

                                    𑁍

Kardeş yarım saat erken mi geldim bir saat mi belli değil kimsenin geldiğide yok uykumda vardı zaten

O yüzden yanıma kahve almıştım biliyordum bu anın yaşanacağını o yüzden getirmiştim kahveyi çantadan aldım bir kaşık attım termusa sıcak su koymaya gidecektim tam kapıyı açayım dedim yine bizim öküz vardı kapıda

Yeter lan ben açayım su kapilarida artık ben açmak istiyorum bu kapıyı ben acicam

BEN AÇACAK

BEN AÇIYORUM

BEN AÇTİM

BEN AÇACAĞIM

O AÇTI

O AÇMAYACAK

Neyse ne diyorum ben

Bu sefer igrenerek bakma sırası bendeydi baktım yüzüne hemde onun gibi boka bakar gibi baktım

"Bu konuşulanlar ne?"

Ne diyor bu be ne konuşulmuş

Aynen öyle dedim

"Ne diyorsun sen be ne konuşulmuş?"

"Sevgiliymişiz ya biz, aklınca bana ders mi veriyorsun"

"Ne saçmalıyorsun"

"Ne mi saçmaliyorum, ulan gelirken 6 kişi durdurup hayırlı olsun komutanım dedi"

"Ya ne saçamliyorsun boş öyle salakça bir dedikodu yayıp kendi adimida kotuleyemem"

"Umrumda mı sence senden başka kim yapicak"

"Ne bileyim ben be,yapmadım diyorum anlamıyor musun sen gerçekten sakatlik var sanırım beyninde hasar mi aldın küçükken"

"Ben dedim işte ajansın sen"

Aha başladı vallaha cildiricam yemin ederim çıldırıcam

"Çıkar mısın sınıftan"

Sustu baktı

"Çık şu sınıftan"

Ağzında yine bir şeyler soyleye söyle gitti nerden buldumda baktım ben niye spor salonuna gidip bunu gördüm niye başıma bela aldım ya

"Aa açka abula"

"Naz"

"Açka abla sen benim oretmen mi oldun"

"Evet ama burda akça abla demek yok öğretmenim diyeceksin anlaştık mı"

Onun boyuna gelmek için eğilip dizime koydugum elimi kendine çekti

Tuttu 

"Anlastik"

"Aferin o zaman sana"

Güle güle yine sıralara doğru ilerlemeye başladı hemen birisine oturdu hemen öğretmen masasınin önüne oturdu son bir öğrenci geldi ve bir tane daha ve bir tane daha ve inanır mısınız bir tane daha ve derken doldu taştı bile sınıf

                                        𑁍

"Alkan komutanım"

"Efendim Hatice"

"Çağıl komutanım olanları duymuş mu"

"Duymuş Hatice'm Komutanım"

İçli bir ya sabır çekti Hatice

"Ya sus ya da sabahtan sabaha kadar nöbete tutarim acımam"

"Siz ne yaparsaniz kabulum Hatice"m komutanım"

"Vallahi sabrımı siniyor, Allah'ım sen yardım et şimdi ben buna nasıl acıyayim gevseklige bak"

Söylene söylene gitti Hatice

"Gitme gitme Hatice"m komutanım" diye arkadasından koşmaya başladı Haluk dayağını yiyip oturacağı belliydi ama dayanirmiydi Haticesizliğe hayır.

Ayaklarını yere vura vura ilerliyor timin geri kalanına doğru Çağıl. Her zerresinden sınırı anlasiliyordu

Sadece tim değil bütün askeriye ona bakıyordu

Çağıl hiç bir şey olmamiş gibi geçti timin masasin sandalyeyi çekti

O sandalyesini çekti çekmesine ama tim ondan bakışını kesmemişti

"Ne bakıyorsunuz lan?"

Sustular

"Ne dedi Akça yenge komutanım"

Tim gözlerini kocaman açtı hepsi bir ağızdan

"Yenge mi"

"Dedikodu değil miydi o"

"Komutanim bizden hizlisiniz haa" dedi Emrah ama buna kimse senkronize olmadığından tek o demişti ve dediğide duyulmuştu

Herkes emraha Emrah önündeki ekmeğe bakıyordu kimseyle göz göze gelmeden kalktı ayaga

"Gençler Emrah sıçtı" Hakan

Ardından "Oğlum çok kötü kokuttun ya" dedi Mehmet

"Don bakayım arkani sictin mi lan harbi" diyede ekledi Akın

"Komutanlarım"

Herkes döndü Emrah'a

"Cidden sıçtım değil mi ben"

"Tamam lan otur otur herkes demiş seninkini duydum diye sana mı kizicam"

"Alt tarafı kıçınız donana nöbete tutarim oğlum iyice vicdansız yaptınız beni"

"Haklısınız komutanım" dedi Emrah

"Haluk nerede lan"

"Hatice komutanımin peşine gitti komutanım"

"Dayak yiyip oturacak yine yani'

"Öyledir komutanım"

"Neyse buranin en dedikodularına Çağıl komutanla öğretmenin arasında bir şey yok diye yayin özelliklede Haluk, o pezevengin ağzı iyi laf yapıyor en iyi yayacak olan kişidir ona bu konuda fazlasıyla güveniyorum"

                                       𑁍

"Çocuklar,Lütfen ama" "ay kızım çekme arkadaşının saçını" "hayır hayır ama çok ayıp durun''

Derken korktuğum başıma geldi

Bağırdım ciddi ciddi istemediğim şeyi yaptım

Çocuklar

Bakışlar bana döndü

"Olay nedir tam olarak, herkesten dinleyeceğim ilk kim anlatmak ister?"

Ve ardından ekledim

"Parmakla anlatalım ama lütfen"

Parmak kaldırdı hemen uzun sacları simsiyah esmer bir öğrenci kaldırdı ilk parmağını haliyle ilk ona söz hakkı vermek durumunda kaldım

"Evet''

"Oretmenim oretmenim şimdi bu dana"

"Ama öyle kelimeler kullanmıyoruz"

"Yok oretmenim ismi dana"

"Ya şalak dana degik dera de-ra" ben anlamıştım burun tıkanıklığı nedeniyle "R" harfi ağzından dena gibi cikitigi için diğer akranlarıda dana anlamıştı büyük ihtimalle

"Neyse isimlere takılmayalım,evet sonra?"

"Uretmenin işte dera geldi benim piremsesli kaleminlen oynadı"

"Bu mu"

Hemen dera başladı cümleye

"Uretmenim ama bana demistikinem sen benim kalemlerimlen iszin almadan oynayabilissin dedi"

"Uretmenim dedim ama çeçeli kalemlerimlen oynayabilirsin izin almadan dedim hepsiylen demedim"

"Sorunumuz kalemmiydi"

İkiside baslariyla onayladı beni

"Hangi kalemmiş gösterin bakayım''

"Ama kirdiki bune dera"

"Nerde satiliyor bu kalem"

"Pilmiyoski"

"Peki tamam ben halledicem ama sizden bunun karşılığında bir şey istemem lazım"

"Ney üretmenim"

''Birbirinize sihirli bir kelime kullanmanızı isteyebilir miyim acaba?''

"Hemen yapayim üretmenim"

"Okuş bokuş tingiri mingiri mın hokaki pukako"

"Hayır hayir öyle bir sihir değil bu

sihir bir daha olmayacak bir daha yapmayacağım üzgünüm sihiri yani kısaca özür dilerim"

"Ben biliyorum ki oni"

"Pende piyilom"

"O zaman yapın sihirinizi bakalım"

"Özür dikerim"

"Okür dileim"