
" Hadi bak bu sefer rica ediyorum" dedi Kadim. En son öldürdüğüm kişinin arasından bir hafta geçmişti ve Kadim yeni birisi için ısrar edip duruyordu. Bu aralar kimseyle uğraşmak istemiyordum ama Kadim öyle değildi ölüm denilince enerjisi hiç bitmiyordu.
" Ah dostum beni kırıyor musun?"
hala ısrar ediyordu neredeyse kızlar gibi trip atacak sandım.
* Ya ama aşkım* gibi bu tepkisi yüzünden tek Kaşım havalandı ve alaycı bir şekilde bakmaya başladım.
" Tırnağı kırılmış kızlar gibi davranma, tamam yaptırırız tırnaklarını " söylediğim şey kahka atmama neden oldu tabi sadece ben gülmüştüm bu cümleme.
Kadim ise kaşları çatık ciddi bir ifade ile bana bakıyordu " işini aksatıp hafifemi alıyorsun?"
Evet işimi seviyordum ama Kadim her gün katliam olsun istiyordu, bu çok yorucu olurdu. Daha hava aydınlanmadan beni bu konu için uyandırmıştı.
Artık onu geçiştiremiyordum laf anlamaz bir hale gelmişti şuan ne desem ikna olmayacaktı. En sonunda " tamam" demek zorunda kaldım " yapacağım ama saat erken"
İlk başta derin bir şekilde gözlerime baktı söylediğim şeye inanmak için onu geçiştirmediğimi anlayınca gülümseyip koltuğa oturdu. Bende ayılmak için banyoya girmeye karar verdim sabahın serinliği ve suyun soğukluğu beni kendime getirmişti.
Duştan çıktıktan sonra planımı düşünmeye başladım notlar alıp gereken şeyleri ayarladım bu süre zarfında saat çoktan öğlenden sonra üç olmuştu.
Ben öldüreceğim kişiyi çoktan seçmiştim Alpay 'ı öldürecektim, Kendisi benim eskilerden bir arkadaşımdı ve gruptaki en saf kişiydi. İlk onunla başlamak istedim öğlen vakti beni aramıştı.
Hafta sonu olduğu için mangala bir yerlere gitmek istediğini söyledi bende burda mangal yapılabilecek yerim olduğunu gelebileceğini söyledim.
Söylediğine göre yanında Bertuğ ve Arel ' i de getirecekti sorun değildi eskiden beri arkadaşımdı ve saf olduğu için yalan söylemeyeceğini biliyordum.
Üstüme montumu geçirip dışarıya çıktım mangal için gereken odun, kömür gibi malzemeleri verandaya getirdim.
Eşyaları verandanın en kuytu köşesine koydum bu gün hava çok soğuktu görünüşe bakılırsa kar yağacaktı.
" Sence hava soğukken çok güzel değil mi?" Kadim benimle sohbet etmek istiyordu, ısrarcı davranışlarından dolayı ona hala kızgındım.
Onu başımı sallayarak onayladım
kendisinin enerjisi bitmiyor diye benimkide sürekli olacak değildi.
" Ciddi misin Tolgay?" dedi.
Kollarını önünde bağlayıp alaycı bir tabir ile, Kadim sanki aklımdan geçenleri okuyordu.
Sabah onun için * kız gibi trip attığını * düşünmüştüm. Sanki bu düşündüğümü biliyormuş gibi alttan alttan bana gönderme yapıyordu.
İçeriye girip şömineyi yaktım, herşey hazırdı. Alpay 'ın söylediğine göre akşam üzeri saat 16:00 ' da geleceklerdi, bu saat banada uygundu hava soğuk olduğu için çabuk kararıyordu.
Mutfağa gidip masanın üzerine biraz şarap çıkardım önden kendim için bir kadeh doldurdum. Şöminen başına geçip ateşi izlemeye başladım.
Kadim ' de yan koltuğa oturup öylece suratıma bakıyordu.
" Konuşmayacak mıyız?" Sessizliği bozan o oldu konuşmasak bile aklımdan geçenleri biliyordu, bende onu davranışların anlayabiliyordum.
Sıkıntılı bir nefes verip konuşmaya başladım " bu seferde konuşmak için mi ısrar edeceksin?" imalı Kelimelerime karşılık vermedi ve konuyu değiştirdi.
" Onlar gelince kuru odunmu yedirticeksin?" söylediği şeyler gülümsememi sağladı. Bana etleri çıkarmadığımı hatırlatıyordu.
" Neden olmasın?"
Bu seferde o kahkaha atmıştı biz böyleydik gel gitli. " Tolgay, bazen benden hızlı ilerliyorsun" demiş ve bana gururlu bir bakış atmıştı.
" Şarap içmek ister misin?" diye sormuştum " yok, işimiz bittikten sonra içerim " başımı sallayıp onu onayladım.
Çoktan aradan 30 dakika geçmişti bile kalkıp buz dolabından etleri çıkarttım sonra odama çıkıp bilgisayarı açtım bağlantıların kesilmesi için bir program ayarlamıştım.
Saati tam 16:00 ' da bağlantıları kesmek için aktif hale getirdim.
Bilgisayarı kapatıp yatağa uzandım telefon ile uğraşarak vaktin dolmasını bekledim.
> Saat 16:00' da <
Tam vaktinde gelmişlerdi dışarıya çıkıp onları karşıladım. Yapmacıktan da olsa " hoşgeldiniz " dedim .
Kadim arkamdan " vay canına ne kadar da kibarsın" dediğini duydum ama duymamazlıktan gelerek karşımdaki kişiler ile ilgilendim.
İçeriye geçip şöminenin başında ısınmaya başladılar bende onlar ısınırken şarap doldurup ikram ettim. " Teşekkür ederim Tolgay, bu soğukta şömine ve şarap beni ısıtacak" dedi Arel. Alpay ve Bertuğ'da ona katılarak başlarını salladılar.
Odadaki duvarda küçük bir lamba vardı sinyal kesici devreye girdiğinde kırmızı loş bir ışık yayıyordu.
" Ee anlat bakalım nasıl gidiyor dağ hayatın?" Alpay 'ın bu sorusuna karşılık gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutuyordum. İnsanlar bu tip soru sorduklarında açıklama yapmaktan nefret ediyorum.
Biraz zaman geçsin diye onlarla sohbet etmeye başladım hava kararmıştı bile ve ufaktan kar taneleri yere düşmeye başlamıştı.
Kadim ' de ben bunların işini halledene kadar yukarıda uyuyacağını söylemişti bunlar gelmeden önce. Nihayet acıkmış ve mangal vassına geçmiştik.
Mangal işini Bertuğ ' a verdik dışarısı soğuk olsada mangalım onu ısıtacağını söylemişti. Arel masayı hazırlıyordu, Alpay ' da etleri ızgaraya düzüyordu.
Bende şömine için biraz daha odun koydum içersi insanı sıcaktan uykusunu getirip, mayıştıracak kadar ısınmıştı. Bertuğ ' da çoktan mangalı yakmıştı.
Üstüme montumu giyip dışarıya yanına çıktım " mangala köz düşmesini bekliyorum" dedi bana açıklayarak.
" Bence bu köz yetmez ızgara büyük etler çiğ kalır " dedim.
Sorgular gözlerle yüzüme baktı daha sonra bakışları mangala indirip karıştırdı. Dediğim şeye ikna olmuş bir şekilde bana döndü " doğru söylüyorsun biraz daha dal ve kömür lazım, nerede olduklarını söylede alıp geleyim."
Söylediği şeyler dudağımın kenarının kıvrılmasını sağladı.
" İleride kulübenin içerinde var oradan alabilirsin, dur sana anahtarını vereyim."
Verandadaki duvarda küçük bı dolap vardı dolabı açıp içinden anahtarı çıkardım. Uzatıp kendisine verdim anahtarı aldıktan sonra elini cebine attıp telefonunu aradığını tahmin ettiğim şekilde ceplerini aradı.
Telefonunu bulup çıkardı yandan düğmesine basıp açmaya çalıştı ancak açılmadı. " Tolgay telefonumun şarjı bitmiş seninkini verebilir misin?" bende ceplerimi kontrol eder gibi yaptım.
" Benimkide yukarıda kalmış"
tekrar dolabı açıp içinden el feneri çıkarıp kendisine uzattım.
" Bu işini bu görür mü?" Gülümseyip elimden feneri aldı ve kulübeye doğru gitmeye başladı.
Bende içeriye girdim odama çıkıp elime telefonumu aldım ve planımın işlemesini izledim. Planımda Bertuğu öldürmek yoktu ama fazla mal göz çıkarmaz diyip o ve Arel ' i de dahil ettim.
Verdiğim anahtar ile kapıyı açıp içeriye girmişti feneri etrafı iyi görmek için kulübenin içinde gezdirip duruyordu. Etrafa bakarken kapıda ki yaylı sistem çalışıp onu kulübeye hapsetti korkuyla arkasını dönüp kapıyı zorladı.
Anahtarı kapının dış kısmında unutmuştu, unutmasa bile o anahtar ile içeriden açamazdı.
Kapıyı zorlayıp tekme atmaya başladı ama bilmediği bir şey vardı kulübe de tek değildi ve yaptığı şeyler yüzünden onları rahatsız etmişti.
Kulübe ile evin arasında baya mesafe vardı ve ben kulübenin her yeri sesi dışarıya vermemesi için köpüklerle kaplamıştım.
Fenerin ışığı sayesinde yüzüdeki o korku dolu ifadeyi görebiliyordum. Verdiğim fenerin pili bitmişti ve kulübe karanlığa asıl özgürlüğe bürünmüştü. Hoparlör sayesinde onun çığlıkarını duyuyordum, onun çığlıkarı ve köpeklerin havlaması tıpkı pianonun en güzel notası gibiydi.
Bu sesleri benim kahkaha atmama neden olmuştu. Karşı koltukta uyuyan Kadin mırıltılı bir ses ile " sessi ol " demişti.
Dudaklarımı birbirine bastırıp gülmememi durdurmuştum.
Geriye elde iki kalmıştı telefonu kapatıp aşağı indim.
Arel ve Alpay şöminenin başında oturmuş sohbet ediyorlardı bir yandan da küçük, tadımlık olan atıştırmalıklardan yiyiyorlardı.
Şimdilik bunun keyfini çıkarabilirlerdi. Onların keyfinin sonu Bertuğ ' un yokluğunu fark edince başlayacaktı. " Ben duşa giriyorum" ikiside arkasını dönüp beni onayladı.
Tekrar odama çıkıp, telefonu açıp vakit geçirmeye başladım. Ta ki onlar onun yokluğunu fark edene kadar.
Bölüm sonu umarım beğenmişsinizdir, yazılarda bir hatam olduysa kusura bakmayın. Dersler ve sınavlardan dolayı bölüm atamıyorum bir sonraki bölümde görüşmek üzere babyslerim 💜
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |