Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. BÖLÜM

@eysanyagmurberber

 

 

İyi okumlarrr 🤍

 

'' VATAN SEVGİSİ, RUHLARI KİRDEN AYIRAN EN KUVVETLİ RÜZGÂRDIR. ''

 

 

 

Bölüm On İki – GÖĞE BAKMA DURAĞI

 

'' İkimizde birden sevinebiliriz göğe bakalım. ''

 

 

 

'' ÜSTEĞMEN ARSLAN ÖZTÜRK'DEN ''

 

'' Her şey vatan için! ''

 

'' Her şey vatan için! ''

 

'' Her şey vatan için! ''

 

'' Her şey vatan için! ''

 

Ahsenler gittiğinden beri bahçede antrenman yapıyorduk. Beş tur bahçenin etrafında dönerek turun sonuna gelmiştik.

 

Hiç durmadan parkur kısmına geçtik. Koşuyor, zıplıyor, engellerin altından geçiyorduk. Pratik ve bir o kadar hızlı bir şekilde hareket ediyorduk.

 

'' Her Türk asker doğar! ''

 

'' Her Türk asker doğar! ''

 

'' Her Türk asker doğar! ''

 

'' Her Türk asker doğar! ''

 

Parkurları tamamladığımız da nefes nefese kalmıştık. Ama değmişti güzel bir antrenman olmuştu. Yerdeki çimlere oturarak ağaca yaslandık. Gölgeydi ve esiyordu.

 

'' Mümkünse bir daha olmasın. '' dedi Eren. Oda bizden sonra operasyondan dönmüştü özellikle onun katkısı çoktu yerleri bulmamızda yardımcı olmuştu.

 

Kafamı eğip Eren'e baktım. '' yani bir beş tur daha dönmek istiyorsun? '' dedim ciddi durmaya çalışarak.

 

'' Yok- yani komutanım. Mümkünse daha sık yapalım. '' hepimiz gülmeye başladık.

 

'' Daha çok canınıza okuyacağım... şaka şaka o kadar da değil. ''

 

Biz keyifle otururken karşıdan üstçavuş Kerem ve yanında bir çocuk bize doğru geliyordu.

 

Yaklaştıklarında Kerem selam verdi. '' Komutanım, oğlum sizi antrenman yaparken görünce gelmek istedi. ''

 

'' Tabi, gelsin Kerem. '' yanında ki oğluna döndüm.

 

'' Gel, bakalım. Çok tatlısın sen. '' dedim çocuğa bakarak.

 

'' Geldiğimden beri antiriman- babamın söylediğinden yapıyorsunuz. Neden bu kadar çok yapıyorsunuz? '' Antrenman diyemeyip antiriman demesi hepimizi güldürmüştü.

 

'' Çünkü çalışıp daha güçlü olmamız gerekiyor. ''

 

'' Nedennn? ''

 

'' Çünkü ülkeyi bir takım şeylerden temizlememiz gerekiyor. ''

 

'' Süperman gibi mi yani? Bıkmıyor musunuz? '' diye sordu masumca.

 

'' Evet, süperman gibi. ''

 

'' Hayır bıkmıyoruz. ''

 

'' Süperman iyilik yapıyordu. O zaman sizde mi iyilik yapıyorsunuz? Nasıl iyi oluyorsunuz? Bana ardı ardına sorduğu soruları bitirip Kerem'e yani babasına döndü.

 

'' Babaa, ben de iyi olmak istiyorum. Bu abiler ve senin gibi. ''

 

'' Olursun tabi. Vatan sevgisi, ruhları kirden ayıran en kuvvetli rüzgârdır. '' dedim oğluna bakarak. Şimdi anlamayacaktı belki ama ileri de ne demek istediğimi kavrayacaktı.

 

'' Olursun tabi babacım. Hadi gidelim. ''

 

'' Tamam. '' dedi babasına elini tutup bize döndü.

 

El salladı. '' Görüşürüzzz. Kahraman abilerrr. ''

 

'' Görüşürüz, ufaklık. ''

 

Kerem ve oğlu gittikten sonra odalarımıza çekilmiştik. Terlediğim için duşa girmiştim.

 

Ahsenler ne yapıyordu acaba? Kitabı okumaya başlamış mıydı? Beğenir miydi?

 

Telefon numaramı ne yapmıştı? Öylesine kenara mı kaldırmıştı yoksa kaydetmiş miydi? Kaydettiyse ne diye kaydetmişti?

 

Aklımda dönen binlerce sorularla odama döndüm. Giyinip yeni bir kitabı okumaya başladım.

 

ÜSTEĞMEN AHSEN YILDIRIM'DAN

 

Askeriyeye gelmiş yerleşmiştik. Eşyalarımı dolabıma yerleştirmiştim. Çantadan Arslan 'ın verdiği kitabı aldım. Kitaba bakarken ister istemez gülümsemiştim. Pencereye geçip dışarıyı izlemeye başladım.

 

Operasyona gitmemiz gerektiğinde askeriyeden çıkmadan içten içe Arslanları görmeyi diledim. Olmamıştı. Teröristler tarafından kaçırıldığım da bile aklım da o vardı. Gelip beni bulmasını, buradan almasını diledim içimden.

 

Tecavüz edilirken aklıma Arslan'ı getirdim. Onu görmek farklı bir his yaşatıyordu içimde o an yaşadığım durumu düşünmeyi engelledi.

 

Onun varlığını düşünmek iyi geldi. Arslan bana iyi geliyordu.

 

Yanında gülüyorum, mutlu oluyorum.

 

Beni kurtarmaya geldiklerinde gelmesine hem sevinmiş hem de korkmuştum.

 

O yanımda olduğu için mutlu olmuş, bir şey olacak diye de korkmuştum. Olmuştu da benim yüzünden vurulmuştu.

 

Tamam, çok bir şey yoktu ama benim yüzümden yara almıştı. O koluyla ben ağrı çekmeyeyim diye kucağına almıştı. Tam hatırlamıyorum ama kâbus gördüğüm için o gece benimle kalmıştı.

 

Hastanede ve ondan sonra benimle ilgilenmişti, kim olsa yapardı beki evet ama onun böyle davranması çok hoşuma gitti.

 

Saçımı örmüştü, o zaman okuduğu kitabı istiyorum diye bana vermişti. Bunu unutmaması...

 

Üsteğmen Arslan benim kalbimin atış hızını değiştiriyor, dengemi bozuyor.

 

Aldığı kitabı okumaya başladım.

 

Bir ara yemek arası verip bırakmış daha sonra kaldığım yerden devam etmiştim.

 

Okuduğum şiir hoşuma gidince aklıma gelen şeyle telefonumu elime aldım. Yazdığı telefon numarasını girip ne diye kaydetsem diye düşündüm.

 

Aklıma gelenle gülümsedim kimsenin bilemeyeceği ve anlamayacağı bir şeydi.

 

Mon Beau Soldat kişisi kaydedildi! Arslan 'ı kaydettikten sonra whatsapp'a girip mesaj yazmaya başladım.

 

Gönderilen; Mon Beau Soldat

 

'' İkimizde birden sevinebiliriz göğe bakalım. ''

 

'' Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından. ''

 

'' Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından.''

 

 

 

Kitaptaki şiiri yazıp gönder tuşuna bastıktan sonra telefonu kapatıp ayağa kalktım. Bunu neden yapmıştım bilmiyordum ama ister istemez heyecanlanmıştım.

 

Ya mesaj atmamı istemezse. O zaman numarasını niye versin ki. Ama hemen yazılır mı ki? Vedalaşmamızdan bir beş, altı saat geçmişti.

 

En iyisi silmek.

 

Telefonu elime alıp silmek için mesaja girdim. Sanırım artık çok geçti.

 

Tikler mavi olmuştu...

 

Yazıyor... Kısmını görünce mesajdan çıktım. Elimi oldukça hızlı atan kalbimin üzerine koydum.

 

Çıkmaz inşallah...

 

Telefonun ekranı açıldığında odayı mesaj sesi doldurmuştu. Ekrana baktığım da yazan Arslan'dı.

 

Gönderen; Mon Beau Soldat

 

'' Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar. ''

 

'' Şu aranıp duran korkak ellerimi tut. ''

 

'' Bu evleri atla bu evleri de bunları da

 

Göğe bakalım... ''

 

 

 

Şiirin hepsini yazmamıştım Arslan ise o şiirin devamını getirmişti. Hoşuma gitmişti.

 

Peki, şimdi ne yazacaktım ben burasını hiç düşünmemiştim. Parmaklarım benden bağımsız klavyeye yöneldi.

 

'' Teşekkür ederim, kitap için... Her şey için. '' mesajı göndermemle yazıyor ifadesini görünce heyecanlanmıştım.

 

'' Lafı bile olmaz güzel üsteğmenim. ''

 

Güzel üsteğmenim...

 

'' İyi geceler, üsteğmenim. '' başka yazacak bir şey bulamamış bunu yazmıştım.

 

'' İyi geceler, üsteğmenim. '' yazmıştı Arslan 'da. Telefonu kapatıp yan taraftaki komodine koydum. Kitabı da kaldırmıştım. Yatakta sırt üstü yatarak tavana baktım.

 

Mutluluktan ister istemez kıkırdamıştım.

 

Gözlerimi kapatıp hayal âlemine daldım.

 

 

 

Turgut Uyar, Göğe Bakma Durağı şiiri

 

Bölüm Sonu.

 

Biraz kısa oldu ama diğer bölümlerimiz uzun umarım beğenmişsinizdir.

 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın.

 

Sizleri seviyorum, bir daha ki bölümde görüşmek üzere 🤎

 

İnstagram: Eysan.yagmur / Eysan.yagmurkitaplari

Loading...
0%