Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. BÖLÜM

@eysanyagmurberber

Bölüm On Altı – YENİ AŞKLAR ve HAİN PLANLAR

 

 

 

'' ÜSTEĞMEN ARSLAN ÖZTÜRK'DEN ''

 

 

 

Onun saçlarından gelen o çiçek kokusuyla, kendi kokusunun verdiği huzurla kitap okumaya dalmıştım.

 

Hala aynı şekilde duruyorduk. Sırtı bana yaslıydı.

 

Telefonumun çalmasıyla saatlerdir burada olduğumuzun yeni farkına varmıştım. Telefona baktığım da annem arıyordu. Açıp sessizce yanıtladım.

 

'' Efendim anne. ''

 

'' Oğlum, Ece. Kapkaççılar tarafından saldırıya uğramış çantasını almaya çalışmışlar. Allah'tan sizin timden biride oradaymış da müsaade etmemiş. ''

 

'' Ne! Geliyorum hemen. '' telefonu kapattıktan sonra Ahsen endişeli bir şekilde bana döndü.

 

'' Bir şey mi oldu? ''

 

'' Kız kardeşim, hırsızlar çantasını almaya çalışmış. Bizim timden biri kurtarmış ben bir gidip baksam. ''

 

'' Arslan saçmalama tabi ki git. İstersen bende seninle gelebilirim. ''

 

'' Yok, yorma sen kendini teşekkür ederim. '' aceleyle kalkıp kitapçıdan kalktık.

 

'' Haber ver mutlaka. ''

 

'' Olur, görüşürüz Güzel üsteğmenim. ''

 

Hızlıca ailemin kaldığı pansiyona gittim. Odalarına çıkıtım. Ece koltuğun üzerinde oturuyordu.

 

Bitkin bir haldeydi. Yiğit buradaydı. O kurtarmış olmalıydı. '' Nasıl oldu? '' diye sordum. Ece cevap veremeyecek durumdaydı. Şoktandı.

 

'' Çarşıda gezerken yardım sesi duydum komutanım çantasını çekiştirmeye çalışıyorlardı. Koşarak yanlarına gittim. Biraz pataklamışta olabilirim ondan sonra koşarak uzaklaştılar.

 

Kim olsa yapardım tabi de o ana kadar sizin kız kardeşiniz olduğunu bilmiyordum. ''

 

'' Sağ ol evladım, Hızır gibi yetişmişsin. '' dedi annem.

 

'' Sağ ol aslanım. ''

 

'' Ne demek komutanım. Ben gideyim. Daha fazla rahatsız etmeyeyim sizi. ''

 

'' Ne rahatsızlığı evlat, oturun yemek yiyelim beraber. '' dedi babam.

 

'' Evet, evladım kal. '' dedi annem de babamı destekleyerek.

 

'' Ne rahatsızlığı Yiğit, bir daha duymayacağım. Hem annemler haklı yemek yiyelim beraber. ''

 

'' Siz nasıl derseniz komutanım. ''

 

'' İyi biz üzerimizi değiştirelim. Aşağıya inelim sonra. ''

 

'' Tamam, biz bekleyelim aşağıda. '' diyerek kalktım. Yiğit ile beraber aşağıya indik.

 

'' Sağ ol aslanım. Gurur duydum seninle. ''

 

'' Sağ olun komutanım. ''

 

'' Dışarıda komutanım demene gerek yok içinden geliyorsa abi diyebilirsin. Komutanınız olabilirim ama abinizim de her ne bir ihtiyacın olursa gel. Çekinme. ''

 

'' Olur, komutanım. '' hala komutanım dediğim de kaşlarımı çatarak Yiğit'e baktım.

 

'' Ağız alışkanlığı. ''

 

Biz konuşurken annemler gelmişti. Masaya geçtik. Siparişlerimizi verdik.

 

Annemler Yiğit'i çok sevmişlerdi. Güzel keyifli bir yemek olmuştu.

 

Arada Ece ve Yiğit'in kaçamaklı bakışmalarını yakalamıştım.

 

'' Bizim artık askeriyeye dönmemiz gerekiyor. '' dediğim de annemin ruh hali hemen değişmişti.

 

Gözleri dolmuştu.

 

'' Anne yapma ama böyle hem bak artık buradasınız. ''

 

'' Hem yakın hem uzağım. Aklım kalıyor yine de oğlum elimde değil. '' sandalyemden kalktım.

 

'' Biliyorum annecim. Görüşürüz. ''

 

Hepsiyle vedalaştıktan sonra çıkmıştık. Yiğit'te bende yürüyerek gelmiştik.

 

Yürüyerek dönmeye de karar verdik.

 

Askeriyeye geldikten sonra odama girmiş duş almıştım. Üzerime rahat bir şeyler giyip telefonumu elime aldım. Mesaj kısmına girip Ahsen'e mesaj yazdım.

 

Gönderilen; Güzel Üsteğmenim.

 

'' Nasılsın? '' yazdım ve gönderdim.

 

'' Kardeşim iyi düşündüğün için teşekkür ederim Yiğit oradaymış hemen müdahale etmiş.

 

'' Bugün için de teşekkür ederim teklifimi kabul ettiğin için. '' kitapçı da yaşadığımız anlar tekrar zihnimde canlandı. Kitap okurken ki o yüzü canlandı ilk önce.

 

Kullandığı mimikleri. Hoşuna gittiğin de hayran hayran bakışları, ufaktan gülümsemesi, cümlelerin altını çizmesi...

 

Her bir ayrıntısı.

 

Ahsen Yıldırım, her bir ayrıntısıyla çok güzeldi.

 

Ben Ahsen Yıldırım'ın her bir ayrıntısına âşık olmuştum.

 

Odayı mesaj sesi doldurduğun da hemen telefonu elime aldım.

 

Ahsen'den gelmemişti.

 

Herhangi bir mesajdı işte.

 

Ondan gelmeyen herhangi bir mesaj.

 

Mesajın ondan gelmediğini görünce anlık bir duygu kapladı bedenimi.

 

Ondan mesaj almamak beni üzmüştü.

 

İşi vardı belki de ondan bakamamıştır.

 

Kitap okuyasım da yoktu. Ama ben zaten kitabı kitapçı da unutmuştum. Bir kitabı bitiremeden de başka bir kitaba başlayamıyordum öyle bir huyum vardı.

 

Odadan çıkıp Yusuf'un odasına yöneldim. Kapıyı tıklattım içerinden ses gelmeyince yavaşça kapıyı açtım.

 

Oda boştu.

 

'' Ama haksızlık bu komutanım. '' Yiğit'in sitemini duydum.

 

Gülerek yanlarına gittim. Langırt oynuyorlardı ve yine Yiğitler kaybediyordu. Yusuf 'da buradaydı oda oynuyordu. Onlara dönük bir şekilde koltuğa oturdum.

 

'' Kazanana kadar oynamaya devam yani. ''

 

'' Öyle komutanım. ''

 

Keyifle bizimkileri izliyor, arada Ahsen'den mesaj var mı diye bakıyordum.

 

YAZAR ANLATIMINDAN

 

Sokur elindeki keyif kahvesini yudumlarken bir yandan, aylarını, yıllarını, alan onun için büyük uğraşlar verdiği planıyla ilgileniyordu. Askeri telaşa sokan.

 

Askerlerin enkaz altında kalmalarına sebep o planına bakıyordu gülümseyerek.

 

Bu sefer kendinden oldukça emindi başaracağından. Günlerini, haftalarını, aylarını ve yıllarını almıştı bu plan. Milyonlar harcamıştı.

 

Ve artık o istediği gün gelip çatıyordu.

 

Sokuru bu sefer ne devlet, ne de Türk askeri durdurabilirdi. Artık hiçbir kuvvet onu bu planı uygulamak için durduramazdı.

 

Birkaç gün sonra gülen sokur olacaktı.

 

Kahvesini kenara kaldırıp koltuğundan kalktı. Kendi oluşturduğu plan odasından çıkıp adamlarının yanına gitti.

 

'' Her şey yolunda değil mi? '' diye sordu adamlarına. Hayır, cevabı veremezdi adamları.

 

Her şey yolunda ve mükemmel olmalıydı.

 

'' Evet, efendim bütün hazırlıklar tamam. ''

 

Sokur aldığı cevapla gülümsedi.

 

'' Aferin, hiçbir eksik, ufak bir hata istemiyorum. Bu benim için çok önemli. Eğer başaramazsınız sizi öldürürüm ona göre. ''

 

Adamlar korkuyla kafalarını salladılar.

 

Adamlarına göz gezdirdi. Ortada duran kumral sakallı adamına baktı. Eliyle işaret yapıp çağırdı.

 

'' Sen gel bakalım benimle. ''

 

Arkasını döndü adamıyla birlikte odasına doğru ilerledi. Kapıyı açıp odaya girdi. Adamı da girdikten sonra kapıyı kapattı. Tekli koltuğa oturdu. Gözündeki bandajını düzeltti.

 

'' Seni neden çağırdığımı merak ediyorsun değil mi? '' diye sordu karşındaki adamı süzerek.

 

'' Evet, efendim. ''

 

''Senden bir şey istesem benim için yapar mısın? ''

 

'' Sizin için ne isterseniz yaparım. '' adamının cevabına karşılık gülümsedi.

 

'' Peki, o zaman. ''

 

'' Benim için öleceksin. ''

 

Bölüm sonu.

 

umarım beğenirsiniz. Bundan sonra işler daha da kızışacak benden söylemesi.

 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen.

Loading...
0%